Tarih: 20.11.2025 23:33

CUMA HUTBESİ: "Şiddetin çaresi merhamet eğitimi"

Facebook Twitter Linked-in


اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ...

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

إِنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَذَابًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ، أَشَدُّهُمْ عَذَابًا لِلنَّاسِ فِي الدُّنْيَا.

Muhterem Müslümanlar!

İnsan, yeryüzünün en değerli varlığıdır. Her türlü saygıya layıktır. Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı ayırt edilmeksizin her insanın canı mukaddestir. Dolayısıyla kimden gelirse gelsin, kim maruz kalırsa kalsın ve gerekçesi ne olursa olsun şiddetin hiçbir çeşidi kabul edilemez. İster ailede, ister sosyal hayatta, isterse dijital mecralarda söz, tutum ve davranışlarla hiç kimseye zarar verilemez, kimsenin şeref ve haysiyetine dil uzatılamaz. Peygamber Efendimiz (s.a.s), Müslümanı şöyle tarif etmektedir: "Müslüman, elinden ve dilinden insanların güvende olduğu kişidir."[1]

Aziz Müminler!

Şiddetin sıradan bir hal aldığı, akran zorbalığının her geçen gün yaygınlaştığı, insanların birbirleriyle kavgalarını sosyal medyada paylaşmayı marifet saydığı; sokakta, toplu taşımada ve trafikte mal ve can emniyetinin hiçe sayıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Alkol, kumar ve uyuşturucu madde gibi bağımlılıklar, kötülüklere sevk eden dijital oyunlar, yanlış örneklerle kirlenen ekranlar maalesef şiddetin günden güne yayılmasına zemin hazırlamaktadır. Oysa şiddet hiçbir sorunu çözemez. Aksine sevgiyi bitirir, insanı yalnızlaştırır, toplumu çürütür. Nitekim ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)'in hayatında şiddetin izine dahi şahit olunmamıştır. O, "Kıyamet gününde azabın şiddetlisini görecek olanlar, dünyadayken insanlara şiddet gösterenlerdir"[2] buyurarak şiddetin ve zulmün asla karşılıksız kalmayacağını haber vermiştir.

Kıymetli Müslümanlar!

Şiddetin çaresi merhamet eğitimidir. Allah'ın bizlere emaneti olan çocuklar; inancı, iyiliği, merhameti, sevgi ve saygıyı ilk olarak ailesinden öğrenir. Bu münasebetle "Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et…"[3] ayet-i kerimesini rehber edinen her anne baba; çocuklarının yüreklerine dokunmalı, başlarını okşamalı, onları Allah'a iyi bir kul, çevrelerine faydalı bir insan olarak yetiştirmeye gayret göstermelidir. Bir çocuk için, ilim ve hikmet yolculuğundaki en önemli kişilerden biri de öğretmenlerdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), eğitim ve öğretim gibi kutsal bir vazifeyi yürütenlere; "İlim öğreten kimseye, öğrettiği ilimle amel edenlerin kazandıkları kadar ecir verilir…"[4] müjdesini vermektedir. Zira öğrencilerine ahlak ve edebiyle, şefkat ve merhametiyle rol model olan her bir öğretmen toplumda fazilet ve erdemin teminatıdır.

Değerli Müminler!

Şiddetin gölgesini hayatımızdan uzaklaştırmak için; gönüllerimize muhabbeti, evlerimize ve okullarımıza merhameti hâkim kılalım. Kalbimize düşen öfke kıvılcımlarını rahmet yağmurlarıyla söndürelim. Evlatlarımızın yüreğine sevgi, saygı, anlayış ve paylaşmanın tohumlarını serpiştirelim. Unutmayalım ki, bir çocuğun zihnine işlenen güzel bir söz, gönlüne yerleştirilen merhamet ve muhabbet yarının huzur dolu dünyasına dikilmiş bir fidan olacaktır.

Bu vesileyle merhamet eğitiminde bizlere rehberlik eden anne ve babamızı, öğretmenlerimizi, hocalarımızı ve Kur'an muallimlerimizi hayırla yâd ediyoruz. Hutbemizi, Allah Resûlü (s.a.s)'in şu uyarısıyla bitirmek istiyorum: "İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez."[5]

 

[1] Tirmizî, İman, 12; İbn. Hanbel, VI, 22.

[2] İbn Hanbel, IV, 90.

[3] Nahl, 16/125.

[4] İbn Mâce, Sünnet, 20.

[5] Bûhârî, Tevhid, 2.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —