Milliyetçi Hareket Partisi 27. Dönem Bursa Milletvekili Dr Mustafa Hidayet Vahapoğlu, "Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile yönetici kadrolarına lisan-i münasiple hakaret etmek, iftira atmak hatta küfretmek kabadayılığın somutlaştığı, olağan bir davranışı haline geldi" dedi.
TBMM Genel Kurulunda konuşan Sırrı Sakık'ı sert bir şekilde eleştiren Dr. Vahapoğlu Gazi Meclisin DEM milletvekilleri tarafından istismar edildiğini belirterek şunları söyledi:
"Düşünceye saygı olamaz..
Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile yönetici kadrolarına lisan-i münasiple hakaret etmek, iftira atmak hatta küfretmek kabadayılığın somutlaştığı, olağan bir davranışı haline geldi.
Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletvekili dokunulmazlığının arkasına sığınan bazılarınca bu maksatla istismar edilen mekanların başında geliyor.
Herhangi bir etnik grubun özellikle de kendini Kürt olarak tanımlayanların arasına gizlenmiş olan bir grup insan var ki Gazi Meclisimizi en çok onlar istismar ediyor.
Bu konuşmayı yapan PKK'lı ve kendini Kürt olarak pazarlayan şahısta aynı işi yapıyor.
Aslen Kürt olmayan ancak Kürt kimliğinin arkasına gizlenip nefret kusan, Devlete-millete iftira atanlar bilmelidir ki; Kürdü öldüren de, Kürdün köyünü yakan da, hatta kümesteki hayvanlarına kadar canlı olan her şeyi öldürün emri veren de bu emir üzerine 3 aylık çocuğu ağzına kurşun sıkarak infaz eden de, kümesteki hayvana kadar geride hiçbir canlı bırakmayan da, okulun öğretmenini, yol yapan mühendisi, hakimi, savcıyı, askeri polisi, ebeyi, hemşireyi, doktoru şehit eden de; Irak'ta diaspora oluşturacağız diye köy boşaltıp halkı Irak'a göç ettiren de, geride kalan köyü kullanılmasın diye yakan da bu zibidinin kardeşi ve kendisinin mensubu olduğu PKK'dır.
Ülkemizdeki faili meçhullerin, kadına-erkeğe tecavüzlerin, kundaklamaların, sabotajların failleri; ikamet, seyahat mülkiyet edinme, siyaset yapma hürriyetini kısıtlayan hatta yok eden terör çetelerinin mensupları da bunun gibi şahısların yakınları ile mensubu oldukları terör örgütünden güç alan ailelerdir.
Türkiye'de demokrasiyi içine sindirememiş feodal kalıntılar, Türkiye'nin devlet olarak atmış olduğu adımlardan rahatsız olmakta ve kasıtlı olarak halkın hassasiyetlerini tahrik etmeye, sinir uçlarını kaşımaya çalışıyorlar.
Çünkü onların kazancı terör sayesindedir.
Çünkü onlar 0terörden beslenen terör baronlarıdır.
Çünkü onlardan bazıları terör ortamının oluşturduğu ortamdan ve narkoterör imkanlarından beslenirler, servet edinirler. Terör onların gıdalarıdır, terör çoğunun mesleği haline gelmiştir. Türkiye'de terörün tüm versiyonlarının bitirilmesi amacıyla atılmış olan her adımdan rahatsız olan bu kesim; toplumu ajite etmek, terörsüz Türkiye için atılan her adımı engellemek ve sabote edebilmek için her imkanı kullanmaktadırlar. Bunların güç aldığı ve motivasyonlarını artıran ortam ise, demokratik tepkinin gösterilmemesi, bunlara ses çıkarılmaması, suskunluğun marifet ve siyasetin gereği sanılmasıdır."