Tarih: 20.11.2025 21:25

MHP'li Erbaş, eğitimin kanayan yaralarını gündeme taşıdı

Facebook Twitter Linked-in

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş,Türkiye'de genç nüfusun azalmasını ve küçük ilçe ve köylerde okulların atıl kalmasını gündeme taşıdı. 

Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde konuşan MHP Milletvekili Ahmet Erbaş, kırsalda nüfusun hızla metropol şehirlere göç etmesine de dikkat çekerken Türkiye'nin önemli bir yarasını, mesleki eğitime ilgisizliği ve üniversitelerdeki yığılmalara da dikkat çekti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş konuşmasında şunları söyledi:

 

 

"HIZLI NÜFUS AZALIŞINA ÇÖZÜM BULMAMIZ LAZIM"

"2030 yılı gelmez derken dört yılımız kaldı. İklim değişikliği, savaşlar, bütün dünyanın içindeki kaos bizi başka bir yere doğru götürüyor. 2030 yılına gelindiğinde yeni iş kolu yaratılırken buir çok iş kolunun da kapatılacağı öngörülüyor. Yine, bütün dünyadaki genç nüfusun yüzde 40'ının Afrika kökenli olacağı söyleniyor.
Ülkemize gelince, önümüzdeki on yıl içinde ilkokullarımızda, anaokullarımızda ve kreşlerimizde yüzde 20'lik veya 30'luk bir kaybın olacağı söyleniyor. Bu durum da nüfus artışımızın son yüz yılın en düşük seviyesinde olmasından kaynaklanıyor. 
Bunlara bir çözüm bulmamız lazım. Bunu bulurken de şehirlerimiz doluyor, küçük kasabalarımız, beldelerimiz çok ciddi bir nüfus kaybına uğruyor. Köylerdeki okullarımız öğrencisiz kalıyor.
KÜTAHYA'DAKİ BOŞ OKULLARI ÖRNEK GÖSTERDİ

Bu yüzden de Kütahya'da Sayın Valimiz geliştirilen bir projeyle bu okulları halka ve köylere kazandırmak için buraları sosyal konut hâline getiriyor. 
Küçük ilçelerde, oldukça boş miktarda okullarımız var. Mesela, çok basit bir örnek vereyim. Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde 6 katlı bir ilkokulumuz var; yalnızca 1 katı dolu, diğer katlar boş. 
Bir katını hastane kullanıyor, deprem bölgesi olduğu için şu anda kaymakamlığımızın yıkım kararı var. Ya, oraya yeni bir kaymakamlık yapılacak.. Merkezdeki okullar da ağzına kadar dolu. Çünkü vatandaş hızlı bir şekilde merkezî illere taşınıyor.

"KÜÇÜK İLÇELERDE KREŞLERİN KAPANIŞ SAATLERİ DEĞİŞMELİ"

Küçük ilçelerde anaokullarında kreşlerin kapanış saatleri, saat 14.00 diye biliniyor. Burada konuşacağımızı duyan bütün memur arkadaşlarımız özellikle bu kapanış saatinin 17 olmasını istiyor. Çünkü saat 14.00'te o çocuğu nereye verecekler? Anne, baba çalışıyorsa küçük bir ilçede nereye verecekler? En büyük sıkıntılarından biri o.
Diğer sıkıntı, kış saati uygulamasından dolayı bütün velilerimiz çocukların sabah alaca karanlıkta okullara gitmesinden yakınıyor. Biz de biliyoruz ki aslında illerdeki mesai saatleri, okul giriş-çıkış saatleri valilik tarafından ayarlanıyor, Mesailer valilikler tarafından ayarlanıyor. Kış ve yaz saati uygulamasının şimdi gerekli veya gereksiz olduğu tartışmasını yapmak istemiyorum ama mesela BU mesailerle yarım saat oynayabiliriz, Öğrencilerin okula gitmesi adına valiliklere böyle bir genelge verebiliriz diye düşünüyorum.

ÜNİVERSİTELERDE ÖĞRENCİ SAYISI

Üniversitelere gelince, YÖK Başkanımızın ve yönetiminin kademeli olarak üniversite öğrenci sayısını azaltmaya yönelik çalışmalarını takdir ediyoruz. Bugün itibarıyla 6 milyon 922 bin üniversitede okuyan öğrencimiz var. Bu korkunç bir rakam. Bu rakamda Avrupa'da ve dünyada 40'a yakın ülke var: Bizim ise yalnızca üniversitede okuyan öğrenci sayımız bu. Bunun kademeli olarak geriye çekilmesinde fayda var. Çünkü iş gücü yok, çocuklarımızı meslek liselerine yönlendirmemiz lazım. Bugün çeşitli meslek dalları işçi bulamıyoruz çalışacak.
Üniversitede, lisede okuyanların hepsi işçi olsun demiyorum ama ortaokulda, lisede okuyanları artık bir meslek sahibi olmaya yönlendirmemiz lazım. 
Herkesi üniversite mezunu yaptığımız andan itibaren üniversite mezunu iş gücü kaybının ne kadar olduğunu gördük ve her taraf üniversite mezunu öğrenci arkadaşlarımızla dolu. 
Öbür tarafta, organize sanayilerde, esnaf arkadaşlarımızda, iş dünyasında çalışacak eleman bulamıyoruz. 
Bir ara yol bulmamız lazım. MESEM örneği olduğu gibi, organize sanayiler içinde meslek liseleri yaparak bunları yönlendirmemiz lazım. Yoksa Türkiye'de okuyan bütün arkadaşlarımızı üniversite mezunu yapmaya kalkarsak bunların beklentisini dünyada hiçbir devlet karşılayamaz. Mutlaka, bir şekilde, bu arkadaşlarımıza başka mesleklerin de olduğunu söylememiz, anlatmamız lazım."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —