78 kuşağından Keçiören ülkücülerinden namı değer "Komando Mesut" Şair ve Yazar Mesut Kılıçoğlu, "Ülkücü Şehitler" şiiri ile Milliyetçi Ülkücü Hareketin çile yıllarını bir kez daha ölümsüzleştirdi.
Kılıçoğlu, bu şiirini 20 Ağustos 1981 tarihinde haksız ve suçsuz yere cunta tarafından idam edilen İsmet Şahin ülküdaşımıza ithaf ettiğini bildirdi.
Yozgat doğumlu olan ve devlet memurluğundan emeklisi Şair ve Yazarı Kılıçoğlu, ayrıca Türk tarihini baştan sona Mete Handan Atatürk'e kadar yaşananları destan olarak bin sayfalık kitapta buluşturdu ve bu eser Türkiye'de bir ilk ve şu an yayın evinde.
Büyük Ülkü Derneği Altındağ Şubesi üyelerinden olan Şair ve Yazar Mesut Kılıçoğlu'nun söz konusu büyük beğeni toplayan ve okuyanları hüzünlendiren şiiri şöyle:
ÜLKÜCÜ ŞEHİTLER
Baş koydular Büyük Ülkü yoluna,
Şehit oldular bu vatan uğruna.
Mücadele ettiler erkekçe,
Pusulara düştüler kalleşce.
Hedef oldular kızıl kurşunlara,
Ağıtlar yakmıştık biz de onlara.
İstikballerini ettiler feda,
Oldular hepsi de birer şuheda.
Kimisi yaralanıp gazi oldu,
Bir çoğu da Yusufiye'ye doldu.
Zindanları yaptılar Taş Medrese,
Arkalarından kim ne derse dese,
Aldırmadılar hiç söylenen söze,
Yazıyorum bu yiğitleri size.
Satılmışlara karşı direndiler,
Ülkücüler birer Alperendiler.
Vatanın bağrından çıktı yiğidim,
Genç yaşında vuruldu ben şahidim.
Seviyordu hepsi de ülkesini
Duydu milletim Bozkurtun sesini.
Hazreti Hamza'ya yoldaş oldular,
Vurularak birer birer soldular.
Hiç çekinmeden öne atıldılar,
Şehitler kervanına katıldılar.
Kara toprağa verdik hepsini,
Gördük On İki Eylül ötesini.
Nizam-ı alemdi ki ülküleri,
Kızılelma'ydı tek türküleri.
İ'lay-ı kelimetullah davası,
Vatanıydı Anadolu ovası.
Ülküleridir Türk Birliği Turan.
Rehberdi onlara Hazreti Kuran.
Vatanın bekçisidir ülkücüler,
Türk ırkından çıkan yiğit öncüler.
Türk İslam yolunda önder oldular,
Onun için zindanlara doldular.
Zindandan darağacına çıktılar,
Ahmet Kerse, Selçuk Duracık'tılar.
Urganı boğazına takandılar,
Pehlivanoğlu, Fikri Arıkan'dılar.
Şehit oldular tekbir getirerek,
Gittiler Allahüekber diyerek.
Önce kıldılar iki rekat namaz,
Bu koçyiğitler hiç unutulamaz.
Tekme artılar idam sehbasına,
Kavuştu koçlarımız Mevlasına.
Bir sabah idam oldu Mustafa'mız,
Dedi devam edecek hak davamız.
Ben ölürüm milliyetçilik yaşar,
Mustafa'nın sesi zindanı aşar.
Kurban edilmişti koçlar Allah'a,
Gelmez böyle bir nesil hiçbir daha.
Dünyadan göçen heybetli dağdılar,
Ali Bülent Orkan, Halil Esendağ'dılar.
Halilim yağmurlu bir hava ister,
Böyle birgünde beni de asın der.
Kabul olur Halil'imin duası,
Yağmurlu günde bitiyor dünyası.
Allah'a kavuşan yiğit gardaştılar,
Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş'tılar.
Boyluboslu cüsseliydi Cengiz'im,
Kalbimizde yaşayacaktır bizim.
Son isteği soruluyor Cengiz'e,
Bir bayrak ve Kuran verin der bize.
Koklayıp öpüyordu Kuran'ını,
Kaydediyordu tarih bu anını.
Cellada hakkını helal et diyen,
Bu koçlarımızdı Hakka yürüyen.
Elazığ'lıydı Cevdet Karakaş'ım,
Suçsuz yere gitti bu ülküdaşım.
İnanmıştı serbest kalacağına,
Dönerim derdi baba ocağına.
Olmamıştı isteği maalesef,
Bu idamlardan duyduk biz çok esef.
Başka bir ülkücü vardı sırada,
Kıyacaklardı ona da burada.
Bizler hepimiz suçsusuz dediler,
İdama giden İsmet Şahin'diler.
Gidiyordu kuru bir iftiraya,
İsmet'im kavuştu Yüce Mevlaya.
Haksız yere astılar dokuz canı,
Üzüyordu idamlar tüm insanı.
Cunta bir sağdan, bir soldan demişti,
Ülküdaşlarımızı katletmişti.
Unutulmaz darağacındakiler,
Şehit olmuştu yiğit ülkücüler.
Dedik vatana feda olsun canım,
Suçsuzca asıldı dokuz fidanım.
Allah Allah diye haykırandılar,
Süleyman Özmen, Kılıçkıran'dılar.
Site yurdundaydı Kılıçkıran'ım,
Onun yiğitliğine ben hayranım.
İftar vaktinde düşüyordu şehit ,
Kılıçkıran'dı elbet bu koçyiğit .
Öğretmen okulundaydı Özmen'im,
Acısıyla yıkılmıştı bedenim.
Alperen atalarına uydular,
İmamoğlu, Dursun Önkuzu'ydular.
İmamoğlu'nu vurdular okulda,
Otuzbeş kuruşu kaldı akılda.
Kalmamıştı cebinde hiç parası,
Budur ülkücünün acı yarası.
Yemek yememişti üç gün boyunca,
Kahrolduk hepimiz bunu duyunca.
Üçüncü kattan attılar Dursun'u,
Zile'de toprağa verdiler onu.
Yapmışlardı insafsızca işkence,
Yazık değil miydi bu bizim gence .
Patlattılar Dursun'un ciğerini,
Şehit ettiler bu ülkü erini.
Ülkü yolunda en önde gittiler,
Alper Tunga, Hüseyin Cahit'tiler.
Cami avlusunda vurdular Alper'i
Hakka kavuştu bu ülkü neferi.
Şehit oluyordu abdestli iken,
Tüylerimiz olmuştu diken diken.
Hüseyin Cahit Aküzüm vuruldu,
Musalla taşında toyu kuruldu .
Avukatlık yapmaktı onun mesleği,
Şehit olmaktı elbette dileği.
Vatan millet için şehit düştüler,
Alper Demir, Alparslan Gümüş'tüler.
Alper Demir'im de Keçiören'den,
Ölüm haberiydi bizi kahreden.
Şehit olmuştu Bahçelievler'de,
Acısı yaşıyor tüm yüreklerde.
Gazi'nin yiğidiydi Alparslan'ım,
Unutulur mu hiç bu kahramanım.
Tarihe geçmişti onun bir sözü,
Oğuz neslindendi onunda özü.
"Vatanın ha ekmeğini yemişim ha uğruna bir kurşun",
Diyen bu koçyiğidimi heryerde devamlı konuşun.
Türk ırkının çağlayan seliydiler,
Hikmet Tekin, İlhan Darendeli'ydiler.
Hikmet Tekin Belediye Başkanı,
Bingöl'de toprağa akmıştı kanı.
Sevmişti onu bölgenin tüm halkı,
Vardı onun başkasından da farkı.
İnsanlığı ve efendiliğiyle,
Tanınmıştı o ülkücülüğüyle.
Yaşama hakkı vermediler ona,
Kavuşmuştu Hikmet'im Yaradana.
Gazeteciydi İlhan Darendeli,
Kalem tutardı onun iki eli.
Toprağa vermiştik onu Tarsus'ta,
Söylenecek çok şey var bu hususta.
Saymakla bitmez şehitlerimiz,
Onlardı bizim ülkü devlerimiz.
Erdem Arabacı, Yahnici'ydiler,
Ülkücü Türk milliyetçisiydiler.
Gazi'de öğrenciydi Erdem'imiz,
Şehit olmaktı bizim kaderimiz.
Tabuta sığmaz Ercüment Yahnici'm,
Yanmıştı yüreğim kavruldu içim.
Çapraz ateşle evinin önünde,
Kıymışlardı ona bir kış gününde.
Başbuğumuzda gelmişti kabrine,
Kürekle toprak attık üzerine.
İnançları ile gurur duydular,
Hüseyin Kurumahmutoğlu'ydular.
Sabah namazında kıbleye durdu,
Hain bir el onun başına vurdu.
Başında vardı onun bir takkesi,
Zindanda veriyordu son nefesi.
Çıkartmadı başındaki takkeyi,
Yasa boğdu Hüseyin Türkiye'yi.
Şehitler veriyorduk her bölgeden,
Bu ülkücülerdi en önden giden.
Maddeci felsefeye uzaktılar,
Recep Haşatlı'yla, Gün Sazak'tılar.
Hain bir pusuyla gitti Sazağım,
Sazak köyünde kuruldu otağım.
Tertemiz etti Bakanım gümrüğü,
Gün Sazak'tı hepimizin büyüğü .
Kominist kurşunuyla vuruldular,
Saim Ayaz, Mustafa Erol'dular.
Tabut bulunmaz Mustafa Erol'a,
Karlı bir kış günü düşmüştük yola.
Battaniyeyle aldık omuzlara,
Göz yaşı döktük bu korkusuzlara.
Hürcem Gürsoytırak ülküdaşımız,
Keçiören'de vuruldu gardaşımız.
Karşıyaka'ya gitti cenazesi,
Ağlattı Hürcem katılan herkesi.
Bu vatana canlarını verdiler ,
Onsekizinde Erhan Cengiz'diler.
Şehitim Fırat Çakıroğlu'ydular ,
Altay'dan gelen Oğuz boyluydular.
İzmir'de kıydılar Çakıroğluna ,
Feda oluyordu Ülkü yoluna.
Daha binlerce şehitlerimiz var,
Kalplerde yaşar sonsuza kadar.
Gönderdik hepsini yüce Rabbime,
Şehidi unutmakmı ne kelime.
Yapmıştı onlar vatanı müdafa,
Yad edelim şehitleri her defa.
Onları yazmak sayfalara sığmaz,
Neler yazsak onların hakkında az.
Vatan için yemişlerdi kurşunu,
Unutmayız onların duruşunu.
Hepsi birbiriyle kardeştiler,
Büyük ülkü yolunda birleştiler.
Vatanı korumaktı görevleri,
Hepsi de kahraman ülkü devleri.
Geçtiler anadan yardan ve serden,
Allah razı olsun tüm şehitlerden.
Kalemizde onlar bizim burcumuz,
Şehitlere vardır minnet borcumuz.
Örnek almıştı onlar Kürşad'ını,
Tarihe yazdık hepsinin adını.
Türk İslam ülküsüyle yoğrulan,
Bu şahsiyetlerdir Hakka doğrulan.
Türk İslam ülküsüne kan verenler,
Bu davayı omuzlar Alperenler.
Çalıştılar vatan millet yolunda,
Gitti hepsi de bu vatan uğrunda.
Yiğitleri ülkücü hareketin,
Koruyucusuydular memleketin.
Koruyalım bizler de ülkemizi,
Unutmayalım şehitlerimizi.
Genç yaşta kara toprağa düştüler,
Hepsi de birer yiğit Türkeştiler.
Muhsin'imizi ve Türkeş'imizi,
Yad edelim bütün kardeşimizi.
Yakalım onların meşalesini,
Duyuralım ülkücünün sesini.
Işık saçmıştı onlar yolumuza,
Muhsin'imize ve Başbuğumuza.
Selam olsun hepsine de birden,
Razıdır bu millet ülkücülerden.
Sevmişlerdi onlar Türkiye'sini,
Ruhlarına okuyalım Yasin'i.
Şehitlerimin ruhları şad olsun,
Allah bu asil milleti korusun.
Kılıçoğlu anlatır şehidleri,
Yaşayacaktır elbet ülküleri.
Bunlardan birçoğu arkadaşımdı,
Hepside benim de ülküdaşımdı.
Vatan toprağı düşmana verilmez ,
Şehitler ölmez bu vatan bölünmez,
RUHLARI İÇİN EL FATİHA.