Tarih: 23.12.2025 11:43

Yıldıray ÇİÇEK yazdı: Devlet Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye, Kıbrıs ve Suriye…

Üzerinde bölücü hesapların yapıldığı ve bu hesapların hiçbir zaman bitmediği topraklar…

En güncel açıklamalar üzerinden değerlendirildiğinde; İsrail'in stratejik kuruluşları ve medyası, son dönemde sürekli olarak "Sıradaki hedef Türkiye ve KKTC" propagandası yürütmektedir. Netanyahu'nun, "Suriye'de kiminle mücadele ettiğimizi biliyoruz" sözleriyle Türkiye'yi işaret etmesi de bu yaklaşımın açık bir göstergesidir.

Bu nedenle İsrail; Suriye'yi adeta kafasına estiği gibi "terbiye etmek" amacıyla bombalamakta, işgal altında tuttuğu Suriye'ye ait Golan Tepeleri'nde askerî tatbikatlar yapmakta ve YPG'nin Suriye'deki "taşeronluk" motivasyonunu sürekli canlı tutmaktadır. Kıbrıs'ta ise Rum Kesimi ile yoğun bir silah ticareti yürütmekte; Yunanistan'la diplomatik ve askerî girişimler üzerinden bölgede Türkiye'nin hareket alanını daraltmaya yönelik anlaşmalar yapmaktadır.

İşte tam da bu noktada, "MHP Lideri Devlet Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?" sorusunun cevabı daha net biçimde ortaya çıkmaktadır. Türkiye, Kıbrıs ve Suriye fotoğrafına bütüncül ve derinlikli bir perspektifle bakıldığında, bu sorunun yanıtı çok daha iyi anlaşılacaktır.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı tüm çağrılarda, attığı tüm adımlarda ve yürüttüğü bütün hazırlıklarda; Türkiye, Kıbrıs ve Suriye üzerinde özerklik, federasyon ya da benzeri emperyalist hayaller kuranların oyununu bozma iradesi vardır.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE" PROJESİ

Terör örgütü PKK'nın kurucusu Öcalan'a yaptığı,
"Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" çağrısının; "Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler tarihsel toplum sosyolojisine yanıt verememektedir. Bu koşullarda silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum. Devlet ve toplumla bütünleşme adına kongrenizi toplayın, karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir." şeklinde karşılık bulmasını da işte bu pencereden değerlendirmek gerekir.

Türkiye üzerinde aktif bölücü faaliyetler için kullanılan bir terör örgütüne, kendi kurucusu tarafından bu misyonun sona erdiği ilan edilmektedir. Bu açıklamayla birlikte, "Bizim irademizi İmralı'daki önderimiz belirler" diyen Kandil, DEM ve YPG açık bir yüzleşme sahasına çıkartılmıştır.

Sağduyusu olan herkes bu tabloyu böyle okumaktadır. Art niyetliler, istismarcılar ve kuyruğu ABD ile İsrail'de olanlar manipülasyon yapmaya çalışsa da, gerçek budur.

En can alıcı ve sevindirici nokta ise şudur: Türkiye'deki sağduyulu tüm Kürt kökenli kardeşlerimiz, uzatılan eli ve açılan gönül kapısını açıkça görmüş ve doğru biçimde okumuştur. Türk bayrağı altında şekillenen Türk-Kürt kardeşliği, bu süreçle birlikte en güçlü ve en sağlam noktaya taşınacaktır. Etnik fitne üretmeye çalışan, bölücülük üzerinden siyaset yapan herkesle bundan sonra yürütülecek mücadelenin zemini de böylece tamamen netleşmiş ve güçlenmiştir.

SURİYE'DE PARTİ KURMASI VE ANAYASA TASLAĞI HAZIRLATMASI

Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından, Ahmet Şara önderliğinde yeni bir yapı ve yönetim oluşturulmuştur. Ancak Suriye üzerinde ABD ve İsrail kaynaklı planlar bir türlü sona ermemektedir. Bu iki ülke, Suriye'de kendilerine hizmet edecek bir özerk ya da federatif yapıyı YPG (SDG) eliyle kurdurmak için neredeyse her gün yeni tezgâhlar devreye sokmaktadır.

Suriye'deki tüm bu gelişmelerin farkında olan ve süreci en ince ayrıntısına kadar titizlikle takip eden MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, Suriye'de birliğin ve beraberliğin nişanesi olacak şekilde "Yeni Hayat Partisi"ni kurdurması ve yeni bir anayasa taslağı hazırlatması; Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumayı hedefleyen, rol model niteliğinde bir kılavuz ortaya koyma iradesinin doğal bir sonucudur.

Nitekim Suriye için hazırlanan anayasa taslağının ilk üç maddesi bile her şeyi anlamaya yeterlidir.

Temel İlkeler

Madde 1: Devletin şekli ve nitelikleri

  1. Suriye Cumhuriyeti; egemen, bağımsız, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Devletin başkenti Şam, resmî dili Arapçadır.
  2. Cumhuriyet; çoğulcu ve katılımcı demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, bireylerin hukuk önünde eşitliğine ve sosyal adalete dayanır; ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
  3. Devlet, halkın etnik, dinî ve kültürel çeşitliliğini bir zenginlik olarak görür ve bu çeşitliliği korumayı taahhüt eder.
  4. Devlet; tüm vatandaşlarının dil, din, mezhep, cinsiyet, ırk, etnik köken, siyasi görüş veya başka herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, haklar ve yükümlülükler bakımından eşit olduğunu garanti eder.

Madde 2: Devletin temel amaç ve görevleri

  1. Devletin temel amaç ve görevleri; insan onurunu korumak, temel hak ve özgürlükleri güvence altına almak, sosyal adaletle bağdaşmayan siyasi, ekonomik ve toplumsal engelleri ortadan kaldırmak ve demokrasiye zarar verecek her türlü girişimi bertaraf etmektir.
  2. Devlet, Anayasa'nın 1. maddesinde belirtilen devletin şekli ve niteliklerinin değiştirilmesini engelleyecek her türlü tedbiri almakla yükümlüdür.

Madde 3: Egemenlik

  1. Egemenlik, kayıtsız ve şartsız Suriye halkına aittir.
  2. Suriye halkı, egemenlik hakkını eşit, adil ve özgür seçimlerle kullanarak yasama ve yürütme organlarını belirler.
  3. Seçimlerin demokratik ilkelere uygunluğu, dürüstlüğü ve şeffaflığı anayasal güvence altındadır.
  4. Halk egemenliği; çoğulcu ve katılımcı demokrasi esasına dayanır.
  5. Hiçbir kişi, grup ya da kurum halk iradesinin üzerinde bir yetki kullanamaz; egemenlik hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye ya da sınıfa devredilemez.

Taslak olarak hazırlatılan ve yeni Suriye Anayasası'na yön vermesi amaçlanan ilk üç madde işte bu çerçevededir. Son derece çoğulcu, demokratik ve kapsayıcı bir modeli işaret etmektedir. Arap, Türkmen, Kürt ve diğer tüm unsurları, Suriye vatandaşlığı temelinde bir ve bütün kabul eden bu anlayış Suriye'de hâkim kılınabilirse, ülkeyi bölme hayali kuranların tüm hesapları da boşa çıkacaktır.

KIBRIS'TAKİ FEDERASYON ÇAĞRILARINA TEPKİSİ

KKTC'deki seçimlerin hemen ardından yaptığı, "KKTC'de gerçekleştirilen seçimler son derece düşük bir katılımla yapılmıştır. Kıbrıs Türklerinin kaderi, bu denli sınırlı bir katılımla temsil edilemez. Seçim sonuçları seçim kurulu tarafından açıklanmış olsa dahi, KKTC Parlamentosu derhâl toplanmalı; federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararı almalıdır." şeklindeki çağrısı; Kıbrıs üzerinde federasyon arayışları içinde olanlara karşı gecikmeden ve doğrudan verilmiş net bir tepki olmasının yanı sıra, aynı zamanda alınması gereken somut bir önlem çağrısıdır.

Zira KKTC'deki seçimleri; bugüne kadar Türkiye karşıtı söylemleriyle öne çıkan, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni KKTC'de bir "yük" olarak gören ve her fırsatta Rum tarafıyla birlikte Kıbrıs'ta "federasyon" tezinde buluşan CTP kazanmıştır. CTP, seçim süreci boyunca federasyon tezini açıkça savunmuş; KKTC Meclisi'nde federasyona karşı duran ve iki devletli çözümü esas alan toplantılara ise destek vermeyerek katılmamıştır.

Yeni KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman'ın, partisi CTP'nin ve şahsının bu konulardaki geçmiş tutumu; Rum tarafını, Yunanistan'ı ve Kıbrıs üzerinde stratejik hesaplar yapan İsrail'i ciddi biçimde umutlandırmıştır. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin KKTC'deki seçim gecesi "KKTC'yi Rumlara ve İsrail'e peşkeş çektirmeyiz" şeklindeki haykırışının temel gerekçesi de tam olarak budur.

Kıbrıs meselesinde Rum tarafı, uzun süredir "federasyon" ifadesinin hâlâ realist bir çözüm modeli olduğunu; Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi ve bağımsız bir yapı hâline gelmesinin ancak bu yolla mümkün olabileceğini savunan söylemini sürekli diri tutmaktadır.

Tufan Erhürman ise CTP'nin genetik siyasal çizgisini temsil etmesi nedeniyle, "federasyon" tezlerini net ve kesin bir biçimde reddetmemektedir. Bu tutum, konunun güncel ve tartışmalı bir başlık olarak gündemde kalmasına yol açmaktadır. Nitekim geçtiğimiz haftalarda dünya medyasına, "KKTC ve Rum Kesimi Kıbrıs'ta federasyon konusunda anlaştı" şeklinde haberlerin servis edilmesi de bu algı operasyonunun bir parçası olarak karşımıza çıkmıştır.

Kıbrıs üzerinde oyun bitmeyecektir. KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman, Rum, Yunanistan ve İsrail ittifakı karşısında nasıl bir duruş sergileyecek dikkatlice takip ediyoruz.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, KKTC'deki seçim akşamı ortaya koyduğu tavrın gerekçesini son derece net biçimde açıklamıştır:

"Seçim öncesinde televizyon kanallarında 'federasyon mu, iki devletli çözüm mü?' tartışmaları yoğun şekilde yapıldı. Bu nedenle, federasyon fikrini savunan bir adayın kazanmasıyla o küçücük federasyon kıvılcımının zamanla bir ateşe dönüşmemesi gerektiğini düşündüğüm için hemen açıklama yaptım. Çünkü bunun bir beklenti hâline gelmesi, Türkiye açısından son derece tehlikeli bir durum oluşturur. KKTC'de federasyon tartışmalarının güçlenmesi, Suriye'de federatif yapı hedefleyen güçleri de tetikler. Bu ise Türkiye bakımından asla kabul edilemez. Bu çerçevede bakıldığında, en doğru karar KKTC'nin Türkiye'ye katılması olacaktır."

KKTC Başbakanı Ünal Üstel de gerçeklerin farkında olduğunu, geçtiğimiz günlerde yaptığı şu açıklamayla açıkça ortaya koymuştur:

"Türk tarafı eşitlik, onur ve güvenliğe dayalı bir ortaklık arayışındayken; Rum tarafı Kıbrıs Türklerini hiçbir zaman eşit bir halk olarak görmemiştir. Onların anlayışına göre Kıbrıs Türkleri bir 'azınlık'tır ve azınlıklara eşit hak verilemez. Bu zihniyet hiç değişmedi."

Tüm bu tabloya bakıldığında, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin KKTC konusundaki kararlı ve net duruşu; millî reflekslerin diri tutulması, millî hücrelerin gevşememesi ve uyumaması açısından son derece önemli bir rol oynamaktadır.

SONUÇ

Türkiye, KKTC ve Suriye üzerine geliştirilen tüm stratejiler, yapılan çağrılar ve atılan adımlar; Türkiye ile Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını ve kardeşlik temelinde bir arada yaşama ikliminin tesis edilmesini temel ilke ve ülkü olarak kabul etmektedir. Aynı zamanda KKTC'nin Rum tarafına peşkeş çekilmesine yol açabilecek her türlü senaryonun önüne kararlı bir set çekmektedir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli işte bunları yapmaya çalışıyor. 

Başka sorusu olan var mı?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —