Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zühal Topcu, "Bir ülkede insanların yetişmişlik düzeyinin, öğretmenlerin yetişmişlik düzeyi ile doğru orantılı olduğu düşünüldüğünde, küresel dünyada bilişim çağının gerekleri ile uyumlu bir eğitim sisteminin oluşturulması nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesi ile mümkün olabilecektir. Öğretmen; gönülleri fethedendir" dedi.
"Bir Sevdadır Öğretmen Olmak" temalı "Öğretmenler Günü" programında yaptığı konuşmada Prof.Dr. Topcu, emekli ve görevdeki tüm öğretmenlere teşekkür ederek, ebediyete irtihal eden öğretmenleri rahmetle anarken programın düzenlenmesine verdiği destek dolayısıyla Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan'a teşekkür etti. Konuşmasını "Bir sevdadır öğretmen olmak; kalemle yazılan değil, gönülle yaşanan bir ömürdür" sözleriyle tamamlayan Prof.Dr. Zühal Topcu, tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zühal Topcu'nun, "Bir Sevdadır Öğretmen Olmak" temalı "Öğretmenler Günü" programında yaptığı konuşma şöyle:
Vefanın, kardeşliğin ve Türk öğretmeninin gönül seferberliğinin sarsılmaz nişanesi
"Kıymetli Öğretmenlerimiz,
Muhterem Misafirler, Hanımefendiler, Beyefendiler,
Türk Dünyası'nın Lideri, Hocaların Hocası; Saygıdeğer Genel Başkanımızın himayelerinde düzenlenen "Bir Sevdadır Öğretmen Olmak" temalı öğretmenler günü toplantımıza hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada, Devlet ve Milletiyle Her Şeyden Önce Türkiye diyen Milliyetçi Hareket Partisi'nin öncülüğünde; "Bir Sevdadır Öğretmen Olmak" temasıyla gönüllerimizi ve ideallerimizi aynı çatı altında buluşturduk.
Ülkemizin dokuz bölgesinden gelen öğretmenlerimizin katılımıyla gerçekleşen bu büyük buluşma, yalnızca bir kutlama değil; vefanın, kardeşliğin ve Türk öğretmeninin gönül seferberliğinin sarsılmaz nişanesidir.
Kıymetli Misafirler
Eğitim sisteminin niteliğini ve gidişatını belirleyen en önemli aktör öğretmenlerdir. Eğitim sistemine yönelik yapılacak bütün uygulamalar, düzenlemeler bu toplumda yaşayan herkesi artık dolaylı değil direkt olarak etkilemektedir.
Eğitiminizin kalitesinin göstergesinin en önemli ayağı öğretmenleriniz
Bütün bireyler, yapılan değişikliklerden farklı boyut ve şiddette nasibini alırken, burada en belirleyici faktör ise öğretmenlerin sergileyecekleri davranışlarda yatmaktadır.
Öğretmenlerinize yaptığınız veya yapacağınız kaliteli yatırımlar en önemli nitelik çıktılarının ürünü olarak meyvesini verecektir.
Yani öğretmenlerinize yapacağınız her türlü yatırım ve harcamalar gelecek nesillerin yetiştirilmesinde en güzel cevabını bulacaktır.
Eğitiminizin kalitesinin göstergesinin en önemli ayağı öğretmenlerinizin kalitesinde yatmaktadır.
Yani eğitim sisteminizin kalitesi öğretmenlerinizin kalitesi ile paralellik arz etmektedir.
Bir ülkede insanların yetişmişlik düzeyinin, öğretmenlerin yetişmişlik düzeyi ile doğru orantılı olduğu düşünüldüğünde, küresel dünyada bilişim çağının gerekleri ile uyumlu bir eğitim sisteminin oluşturulması nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesi ile mümkün olabilecektir.
Öğretmen; gönülleri fethedendir, bireylerin akademik gelişimlerinin yanı sıra, onların psikolojik olarak iyi olma hallerinin, sosyal uyum ve iletişim becerilerinin dahil olduğu tüm gelişim alanlarına, insani özellik ve yeterlilikleri kapsamında doğrudan etki etmektedir.
Öğretmen model olmaktadır. Aileyle beraber çocuğu etkileyen ve çocuğun model aldığı en önemli şahsiyettir.
Bunun içindir ki öğretmen olmak bir gönül meselesidir.
Bu sevda; maaşla değil, ideal ile ölçülür.
Yalnızca bilgiyle değil, gönülle tamamlanır.
Öğretmen, kalemi eline aldığında yalnızca bir ders anlatmaz; bir kişilik inşa eder, bir medeniyetin tuğlasını koyar, bir milletin kaderine harf harf dokunur.
İnsan dünyaya gözünü açtığı ilk andan itibaren öğrenmeye muhtaçtır; bu yüzden "öğrenmenin yaşı yoktur" sözü kuru bir tekrar değil, hayatın ta kendisidir.
Öğretmen; öğrenenle öğretileni buluşturan, akılla ahlakı, ilimle irfanı aynı potada eriten sorumluluktur.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin özellikle altını çizdiği gibi:
"Eğitimcilerin dâhil olmadığı hiçbir çalışma başarıya ulaşamaz."
3/7
Bu söz, bizim için siyasi bir cümlenin çok ötesinde, millî bir ilkedir. Çünkü biliyoruz ki: Öğretmenleri susmuş bir milletin geleceğini kim konuşturabilir?
Kim özgüveni yüksek, kimliğini bilen, haysiyetle ayakta duran bir nesli yetiştirebilir?
Cevap tekdir: Türk öğretmeni.
Öğretmen yalnızca bilgi aktarmaz; karakter ve şahsiyet inşa eder.
Aynı zamanda ahlak abidesidir, yol gösteren pusuladır ve geleceğin de teminatıdır.
Nurettin Topçu'nun ifadesiyle:
Muallimlerin en mukaddes görevi medeniyet kurucu bir nesil yetiştirmeleridir.
Devletleri ve medeniyetleri yapan da yıkan da muallimlerdir.
Muallimin yükseltildiği devirlerde medeniyet ve ahlakın zirvelerine tırmanılmıştır.
"Muallim, insan ruhunun mimarıdır. Muallimin alçaldığı millet düşer; yüceltildiği millet yükselir."
İşte bu yüzden; öğretmenine hürmet eden toplumlar mutludur ve gelişmiştir.
Öğretmenin değersizleştirildiği yerdeyse yalnız eğitim değil, medeniyet de zedelenir.
Bizim davamız, öğretmeni yüceltme davasıdır.
Değerli öğretmenlerim, kıymetli misafirler;
Allah'ın ilk emri "Oku", ilk yarattığı şey ise "Kalem"dir.
Kalem aklın sembolüdür; kelam imanın tezahürüdür.
Kalemsiz söz yetimdir.
Öğretmen, kalemiyle yalnız bilgi yazmaz; hikmet ve edep de yazar.
"Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" sözü, bizim irfan zincirimizin halka taşıdır.
Rahmetli Doğan Cüceloğlu da der ki:
"Öğretmenlik yapmayı aşıp öğretmen olanlar, 'problem' gibi görünen her şeyi fırsata çevirip harikalar yaratandır."
4/7
Sayın Genel Başkanımızın belirttiği gibi öğretmenin başarısı, çoğu zaman müfredatın satırları arasında değil, gönüller arasında yazılır.
24 Kasım, yalnız bir tarih değildir; Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde Millet Mektepleri ile başlayan seferberliğin hafızamızdaki yıldönümüdür.
Genç Cumhuriyetimizin karanlığa karşı yaktığı okuma-yazma meşalesi, Anadolu'nun dört bir yanında öğretmenlerin omuzlarında yükselmiştir.
Bugün bu emaneti aynı azimle taşımak, hepimizin tarih önünde mesuliyetidir.
Kıymetli Misafirler
Bizim öğretmenlik anlayışımız, yalnız Anadolu'nun değil, bütün Türk Dünyası'nın ufkuna bakar.
Kırgız bozkırında "vatan" diyen,
Bakü'de "bayrak" diyen,
Türkmen diyarında "dil" diyen muallimin duası aynıdır:
Türk'ün birliği, milletin dirliği, gönüllerin kardeşliği.
Bu yüzden diyoruz ki:
"Asırlık birlikten doğar sonsuz kardeşlik."
Sizler, kalpleri aynı ülküde buluşturan maneviyat mimarlarısınız.
Medeniyet; okulla kurulur, Öğretmenle yaşar.
Türkçe; öğretmenin dilinde şefkatle şekillenir ve kelimelerden karakter oluşturur.
Kıymetli öğretmenlerim, Sizler; destanlarımızı dilimize, töremizi kalbimize, tarih şuurunu zihnimize nakşeden milli hafızanın bekçilerisiniz.
Bir çocuğa "yurt" sözcüğünü sevdiren öğretmen, beraberinde vatanın kendisini sevdirir.
Ailenin sevgisi, okulun disiplini,toplumun değerleri öğretmende birleşir.
Öğretmen, kimi zaman şefkatli bir anne-baba,
Kimi zaman güvenli bir liman olur.
5/7
"Hâlden anlayanla gönül bağı kurulur" sözünün muhatabı, çoğu kez öğretmendir.
Bu yüzden diyoruz ki:
Öğretmeni sevmek, insanın kendisini sevmektir.
Çok değerli misafirler, kıymetli öğretmenlerim;
Bugün yeni bilişim teknolojileri, hızlı bilgi akışı ve ışık hızındaki iletişimle günümüzde hem bilginin kapsamı, hem de teknolojik gelişmeler büyük bir hızla değişmekte ve yayılmaktadır.
Eğitim dahil birçok meslek gruplarının yapay zekalar ile birlikte önem ve fonksiyonlarının azalacağı iddialarının gündeme geldiği bu dönemde toplumdaki değişim ve gelişimin doğal öncüleri olan öğretmenler, bilişim çağına ayak uydurabilmesi beklenen yeni kuşakların yönlendiricisi ve eğiticisi olarak hala önemini muhafaza ederken, öğretmenin eğitimdeki dokunma gücü de hiçbir zaman önemini yitirmeyecektir.
Çünkü teknoloji araçtır, irfan amaçtır.
Müfredatlar değişir; fakat merhamet, adalet, doğruluk asla eskimez.
Öğretmen; dijital dünyanın gürültüsünde hakikatin sesini,
Hız çağında hikmetin dengesini çocuklarımıza duyuran rehberdir.
Öğretmenlik itibar mesleğidir.
İtibar; yalnız kutlama günlerinde değil, yılın her gününde destek, saygı ve imkânister.
Toplumsal sözleşmemizinen hassas satırı;
"Muallime hürmet, millete hizmettir."Düsturudur.
Öğretmen güçlü oldukça, gelecek güçlü olur.
Öğretmenini yücelten toplum, düşüncede özgüvenli, ahlakta vakarlıdır.
Milliyetçi Hareket; Öğretmeni yücelten her adımı milli varlık meselesi sayar.
Öğretmenlerimiz, Milliyetçilik–Ülkücülük–Vatan sevgisi kavramlarının yalnız ders kitaplarında değil, hayatta karşılık bulmasını sağlayan öncü kadrolarıdır.
6/7
Bugün şehirlerde, kasabalarda, köylerde; sınır hattında al bayrağı gökte tutan yiğitlerin yüreğine "Türkiye" diye yazan, sizin elinizdir, sizin eserinizdir.
Sınıfta ilk heceyi okuyan bir çocuk, aslında kendi kaderinin ilkcümlesini kurar.
Bazen tebeşir tozuna bulanmış sade bir ceket,
Bazen yağmur altında köy yoluna düşmüş bir ayakkabı;
İşte öğretmenin sevdası budur.
Gelin; Türkiye Yüzyılı için yeni bir gönül seferberliği başlatalım.
Milli mücadele ruhunu diri tutalım.
Geleceğimizi karartanların karanlığına karşı,
Öğretmenin ışığını daha da artırarak yürüyelim.
Öğretmenin ışığının yükseltilmesi için de Nurettin Topçu'nun vurguladığı gibi "Muallim, sahip olduğu bu mesuliyetle içimizde en fazla hür olan insandır.
Muallimin çalışmasını idari ve siyasi endişelerle kayıtlandırmak, öğretim idealine emirle dışarıdan yön vermek istemek, onun yapısı bakımından hür olan şahsiyetini budamak, kısırlaştırmak ve ölüme mahkûm etmektir.
Kültür ve maarif hayatında böyle bir sefaleti yaratmamak için öğretim ve eğitim çalışmalarında muallimin mutlak hürriyeti tanınmalı, sadece bu hürriyetin kötüye kullanılmaması devlet tarafından dışarıdan ve muallim hürriyetini asla zedelemeden kontrol edilmelidir. Maarif demek muallim demektir.
Biliyoruz ki Türk Milleti'nin Milliyetçi Harekete duyduğu ihtiyaç kadar, Milliyetçi Hareket'in de öğretmenlerimize ihtiyacı vardır.
Siz öğretmenlerimizin kılavuzluğu, Müreffeh Türkiye'nin inşasında mimarlığımızın teminatıdır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz sözü, bütün hakikati özetler:
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir."
Bizler, mağduriyetlerini görmezden gelip kimseye boyun eğmeyen,
Karşılıksız sevdalarıyla hizmet üretmeye devam eden öğretmenlerimizin önünde hürmetle eğiliyoruz.
Onların emeklerine müteşekkiriz.
7/7
24 Kasım;
Başöğretmenliğin vakarını,
Millet mekteplerinin heyecanını,
Okuma-yazma seferberliğinin idealini hatırlattığı için çokönemlidir.
Bugün; emekli öğretmenlerimize sağlık ve huzur, görevdeki öğretmenlerimize başarıve dirayet diliyoruz.
Aramızdan ayrılan bütün öğretmenlerimizi;
Rahmet, Minnet ve hayırla yâd ediyoruz.
"Bir sevdadır öğretmen olmak"; kalemle yazılan değil, gönülle yaşanan bir ömürdür.
Sözlerime son verirken özellikle Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan'a programımızın organizasyonunda bize verdikleri desteklerden dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Bu duygularla; Çalışan ve emekli tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü en güzel duygularımla kutluyor; ebediyete irtihal etmiş bütün muallimlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Yüreğiniz en büyük desteğimiz. Sağolun, varolun.
İyi ki Varsınız!"