Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 105'inci yıl dönümünü kutlayarak, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün modern, bağımsız ve kalkınmış 'Büyük Türkiye' vizyonuna sahip çıkmanın güncel adı, 'Türk Devri ve Türkiye Yüzyılı' olmuştur" dedi.

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Atatürk'ün 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelişi sırasında yaşananları anlatan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya “Dikmen sırtlarındaki kızılca kıyametin kopması için o gece Beynam’daki zorunlu konaklama 27 Aralık’ta kızılca kıyametin kopması biz Ankaralılar için nesilden nesile aktarılan bir gurur vesikası olmuştur” diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya'nın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelişi münasebetiyle yapmış oldukları basın açıklaması şöyle:

"Ne o gece sıradan bir gece ne de misafirler sıradan bir yolcuydu!"

"Basınımızın güzide mensuplarını ve aziz Türk Milletini saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
105 yıl önce, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışından itibaren geçen zorlu ve meşakkatli 7 ay 8 gün sonra Kaman Bala sınırında Ankara topraklarına ayak basan Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Arkadaşları, 26 Aralık 1919’un tipili gecesinde Beynam Köyüne Tanrı misafiri olurlar.
Aziz hatıraları önünde saygı ve minnetle eğiliyorum. Ruhları şad olsun!
Ne o gece sıradan bir gece ne de misafirler sıradan bir yolcuydu!
Bunu idrak etmek için şu tarihi gerçeği unutmamak lazım:
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı sonunda yenik sayılır ve 30 Ekim 1918’de İtilaf devletleriyle Mondros Ateşkes Anlaşmasını imzalar. Bu, Osmanlı imparatorluğunun fiilen sonunu getirir. Arkasından işgaller başlar.
Günler içinde Musul, İskenderun işgal edilir, 13 Kasım'da İtilaf donanmaları İstanbul'a girerler.
Peşi sıra; Adana, Maraş, Antalya, Urfa, Kilis ve Antep işgal edilir.
Yunan, İzmir'e çıkmıştır. İngiliz ve Fransız askerleri Ankara’ya da yerleşirler.
Bu şartlar altında Samsun’a çıkışla başlayan; Amasya, Erzurum ve Sivas’la devam eden zorlu serüvenin başka bir boyutuna gelinmiştir. İstikamet Ankara’dır.

“Atası Kürşat'tan kılıç kuşanmış, dedem Korkut’tan dualanmıştı”

Gazi Paşa Ankara’ya bir an evvel ulaşmak gayretindedir.
Kolay değil; omuzlarında 5000 yıllık Türk tarihinin yükü vardır.  Sanki Sultan Alparslan bir adım önünde ona yol göstermekteydi.
Osman Gazi'nin devlet kuran ruhu, tarihin akışkanlığı içerisinde ilahi bir aşk olarak onun gönlüne dolmuştu.
Adım adım Ankara'ya yaklaştığında, Malazgirt’e denk bir savaşa doğru gitmekte, gök kubbede şühedanın duaları ona eşlik etmekteydi.
İki cihan sultanı Peygamber efendimizin övdüğü orduya kumandan olmak artık onun kaderiydi. 
Atası Kürşat'tan kılıç kuşanmış, dedem Korkut’tan dualanmıştı.
Millî Mücadeleye inanmış Ankaralılar da kendisini ve temsil heyetini Ankara’ya çoktan davet etmişlerdir.
Ancak, 26 Aralık gecesinin karakış şartları o gece Ankara merkeze geçit vermez. 
Beynam köyü yakınlarında tipiye yakalanırlar ve iki defa kara saplanan taşıt güçlükle kurtarılır. Vakit artık geç olmuştur ve Beynam köyüne Tanrı misafiri olurlar.

"Ankaralılara göre, 27 Aralık Türk tarihinin kızılca günüdür"

Ankaralılara göre, 27 Aralık Türk tarihinin kızılca günüdür.  Oğuz töresinde; kızılca gün; yeni Türk devletinin kurulduğu veya yeni bir beyin seçildiği günün adıdır. 
O gün seğmen alayı kurulur. Öyle yaptılar, 3000 atlı 700 yayadan oluşan eren bacıların da bulunduğu bir seğmen alayı kurdular. 
Çoluk çocuk kadın kız tüm Ankaralılar köylerden kasabalardan gelerek Dikmen sırtlarında Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarını beklemeye başladılar.
Gözleri Gölbaşı tarafındaki kızıl yokuştaydı. Kurtuluş için son ümit oradan fışkıracaktı.
Nitekim bir otomobilin korna sesi kızılca kıyameti kopardı. Kızıl yokuş toz dumana karışmıştı.
Çankaya ve Dikmen tepelerinden, güzel sesli hafızlar salat ve ezan okuyorlardı.
Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi seğmen alayının önünde dua ediyordu. 
"Kızılca günümüze hoş geldiniz, kızılca günümüzü aydınlattınız." diyorlardı, Mustafa Kemal Paşa'ya.
Paşanın neden buradasınız sorusuna Ankaralılar; “Paşam seni görmeye geldik, bu vatan uğruna ölmeye geldik" sözleriyle karşılık verirler.
Ankaralılar, kızılca günde beyini seçerek, yeni Türk devletinin kurulacağı işaretini vermişlerdi.

"Biz Ankaralılar için nesilden nesile aktarılan bir gurur vesikası"

Belki de Allah’ın bir lütfuydu, Dikmen sırtlarındaki kızılca kıyametin kopması için o gece Beynam’daki zorunlu konaklama.
27 Aralık’ta kızılca kıyametin kopması biz Ankaralılar için nesilden nesile aktarılan bir gurur vesikası olmuştur.
Türkiye Cumhuriyetinin banisi Gazi Mustafa Kemal Paşanın Bala Milletvekili olması da ayrı bir gurur vesilemizdir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün modern, tam bağımsız ve kalkınmış Büyük Türkiye vizyonuna sahip çıkmanın güncel adı “Türk Devri ve Türkiye Yüzyılı” olmuştur.
Millî mücadelemizin tüm şehit ve gazilerinin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, milli mücadeleden bu yana devletimizin varlığı ve milletimizin dirliği uğruna toprağa düşen şehitlerimize ve gazilerimize minnetlerimi sunuyor, bugün aynı maksatla görevleri başındaki güvenlik güçlerimizi ve devlet büyüklerimizi saygıyla selamlıyorum.
Ne Mutlu Türk’üm diyene ve bu uğurda mücadele edene!"