Ülkü Ocakları Hatay İl Başkanı Alihan Döner, "Ülkü Ocakları olarak; 
uyuşturucuya, madde bağımlılığına, terör sempatizanlarına ve her türlü toplumsal tehdide karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.

40 asırlık Türk yurdu Hatay'da uyuşturucuya ve teröre geçit vermeyeceklerini ifade eden Başkan Döner, deprem sonrası özellikle gençlerin, yaşadıkları travmaların sonucunda büyük bir savunmasızlık içine düştüğünü ve bu durumun uyuşturucu ve madde bağımlılığı gibi tehlikeli alışkanlıkların yayılmasına zemin hazırladığına dikkat çekti.

Ülkü Ocakları Hatay İl Başkanı Alihan Döner, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen yıkıcı depremler, ülkemizin birçok bölgesini olduğu gibi kadim şehrimiz Hatay'ı da derinden etkiledi. Tarihi, kültürel ve manevi zenginliğiyle bilinen Hatay, deprem sonrasında büyük yaralar aldı. Ancak fiziksel yıkımın ötesinde, afetin toplumsal ve psikolojik etkileri de göz ardı edilemeyecek boyutlarda. Özellikle gençlerimiz, yaşadıkları travmaların sonucunda büyük bir savunmasızlık içine düşmüş ve ne yazık ki bu durum uyuşturucu ve madde bağımlılığı gibi tehlikeli alışkanlıkların yayılmasına zemin hazırlamaktadır.
Depremin yarattığı çaresizlik ve geleceğe yönelik olan belirsizlik, birçok gencimizi uyuşturucu madde kullanımına yönlendiriyor. Ancak şunu unutmamalıyız; uyuşturucu sadece bireyleri değil, bir bütün olarak toplumun geleceğini tehdit eden bir sorundur. Hatay gibi köklü bir şehir, bu tür tehlikelere karşı savunmasız bırakılmamalı; gençlerimize daha güçlü bir destek sunulmalıdır. Uyuşturucu ve madde bağımlılığına karşı mücadelede, tüm Hatay halkı olarak birlik olmalı, gençlerimizi bu karanlık yoldan kurtarmak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu konuda esneklik göstermek Hatay’ın binlerce yıllık mirasına ihanet etmektir.

Deprem sonrası Hatay’a dışarıdan gelen işçi göçünün kontrolsüz bir şekilde gerçekleşmesi ise ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Hatay'a işçi olarak gelen bazı şahısların sosyal medya paylaşımları, tamamıyla terör sempatizanı olduklarını bize göstermiştir. Bu göç dalgasının iyi denetlenmemesi, aralarında terör sempatizanlarının olduğu bazı unsurların bölgemize sızmasına neden olmaktadır. 
Terör, ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü hedef alan en büyük tehditlerden biridir. Bu kontrolsüz işçi göçü hem güvenlik açısından riskler oluşturmakta hem de sosyal dokumuzu tehdit etmektedir.

Hatay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün; "Şahsi meselem" dediği bir şehirdir. Atatürk, Hatay'ı vatan toprağına katmak için büyük mücadeleler vermiş ve bu mücadeleyi, Türk milletinin milli meselesi haline getirmiştir. Bizler de bugün, Hatay’ı her türlü tehdide karşı korumak zorundayız. Çünkü Hatay, yalnızca bir şehir değil; Türk milletinin onurudur, geçmişidir ve geleceğidir. 40 asırlık Türk yurdu, asla teröre ve uyuşturucuya teslim edilmeyecektir!
Vatandaşlarımız, hem uyuşturucu ve madde bağımlılığı sorununun hem de terör sempatizanlarının şehrimize sızmasının yarattığı tehlikeler karşısında büyük bir rahatsızlık duymaktadır. Bu sorunlar, toplumun huzurunu ve güvenliğini zedelemekte ve daha sıkı tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Hatay halkı, bu tür tehditler karşısında kararlılıkla durmaya hazırdır, ancak devletimizin ve yetkili mercilerin de bu süreçte gereken önlemleri alması büyük önem arz etmektedir.
Geçtiğimiz günlerde Defne ilçemizin Harbiye Mahallesi'nde yaşanan hafriyat kamyonunun freni patlaması sonucu gerçekleşen trafik kazasının da derinlemesine araştırılmasında fayda görüyoruz.
Ülkü Ocakları olarak; 
uyuşturucuya, madde bağımlılığına, terör sempatizanlarına ve her türlü toplumsal tehdide karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Hatay’ın birliğini ve geleceğini tehdit eden hiçbir unsura geçit vermeyeceğiz. Bu kadim şehirde, Atatürk'ün mirasına sahip çıkarak tüm tehditlere karşı dimdik duracağız!

Ne Mutlu Türk’üm Diyene."