MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve 25-26. dönem MHP Osmaniye Milletvekili Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Ahlat mezar taşlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve 25-26. dönem MHP Osmaniye Milletvekili Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Ahlat mezar taşlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Devletlerin kendi kimlikleri ve çerçevesinde inşa edilmiş mekanlar üzerinden yükseldiğini dikkat çeken Prof.Dr. Ersoy, “Bu itibarla; Ahlat merkeze alınmak üzere, bölgedeki arkeolojik faaliyetlere önem verilmeli, arkeologlar, Türkologlar, Tarihçiler ve birçok Bilim insanı vesilesiyle gündemde tutulmalıdır. Türk kimliğini ve bir madalyonun iki yüzü gibi Türk Devleti ile Türk Milletini tarihsel zamanın akışında var edecek olan, mukaddes kimlik kazanmış mekan Ahlat’ın; kolektif hafızadan taşınarak kamusal görünürlükte yerini alması sağlanmalıdır” dedi.
MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve 25-26. dönem MHP Osmaniye Milletvekili Prof. Dr. Ruhi Ersoy yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Ahlat'a dair...
Türk kültür ve medeniyetinin kolektif hafıza abidelerinden biri de bugünden bakıldığında somut örnek olarak Ahlat mezar taşlarıdır.
Ahlat’ta bulunan kültürel rezerv, çeşitli proje ve programlar ile geçmişe gönderme yapılarak canlandırılmak istenmektedir.
Anadolu’daki geleneksel kültürel mekanlar içerisinde Ahlat önemli bir yerdedir. Ahlat, Urartular’dan Osmanlılar’a kadar pek çok devlet ve hanedanın idaresine geçmiştir.
Türkler, Orta Asya’dan Anadolu topraklarına göç ettiklerinde Ahlat sarsılmaz bir zemin görevi üstlenmiştir.
1042 itibari ile kadim Türk toprağı olma statüsü başlayan Ahlat, 1071 Malazgirt meydan muharebesinde Sultan Alparslan’ın Cuma namazını kılıp, sonrasında atının kuyruğunu düğümleyip hücuma kalkmasıyla Ahlat Türk toprağı hüviyeti kazanmış ve Anadolu toprakları için değişmez bir hakimiyet alanı olmuştur.
Kazanılan zaferlerle birlikte Ahlat’a Türk boyları yerleştirilmiş ve burası bir kabul merkezi haline gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu kurulmadan evvel Kayı boyu Ahlat’ta 160 yıl ikamet etmiştir.
Ahlat, merkezi bir yerde konumlanan yapısıyla zaman içerisinde bayındır bir hale gelmiş; bölgeye han, hamam, cami, medrese, türbe gibi çeşitli yapılar yapılmıştır. Bu da dönemin ilim adamlarını zanaat erbaplarını buraya çekmiştir. Öyle ki Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Ahlat’ta pek çok Evliya olduğunu belirtmiştir.
Ahlat’ta evliyalara ait mezar, türbe ve kabristanlar Ahlat’ın yurt olarak kabülünde en önemli emarelerden biridir.
Kadim Türk Devletlerini mayalayan Ahlat,
Bugünde Türk ruhunu hala topraklarında muhafaza etmektedir.
Devletler kendi kimlikleri ve çerçevesinde inşa edilmiş mekanlar üzerinden yükselir. Bu itibarla; Ahlat merkeze alınmak üzere, bölgedeki arkeolojik faaliyetlere önem verilmeli, arkeologlar, Türkologlar, Tarihçiler ve birçok Bilim insanı vesilesiyle gündemde tutulmalıdır. Türk kimliğini ve bir madalyonun iki yüzü gibi Türk Devleti ile Türk Milletini tarihsel zamanın akışında var edecek olan, mukaddes kimlik kazanmış mekan Ahlat’ın; kolektif hafızadan taşınarak kamusal görünürlükte yerini alması sağlanmalıdır.
Zira Ahlat; ancak böyle bir okuma biçimiyle Türk kimliğini geleceğe taşıyan abide mekanlardan biri olabilir."