Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam “Ev sahibi olmak isteyenler için umut ışığı doğdu” dedi.

Türkiye’de konut kredisi piyasasında uzun süredir beklenen hareketlilik nihayet başladı. Faiz oranlarında yaşanan 1,5 puanlık düşüş hem kamu hem özel bankaların kredi politikalarını yeniden şekillendirdi. Kamu bankaları aylık %2,69 - %2,79 bandına inerken, özel bankalar da %3,19 - %3,79 seviyelerinden %2,69 - %2,80 aralığına geriledi.

TEDB Başkanı Hakan Akçam, bu gelişmeyi “faiz indiriminin işaret fişeği” olarak nitelendirdi ve şu açıklamalarda bulundu:

“Ev sahibi olmak isteyen vatandaşlarımız uzun süredir faizlerin düşmesini bekliyor. Merkez Bankası’nın politika faizindeki indirim kararının bankalar tarafından hızla yansıtılması gerekiyor. Bu sadece bireysel değil, sektörel bir ihtiyaç. Faizler düştükçe kredili satışlar artıyor, piyasa canlanıyor.”

KONUT KREDİSİ HACMİ BÜYÜYOR

Akçam, kredi hacmindeki artışı şöyle değerlendirdi:

“Son bir yılda konut kredisi bakiyesi %33,6 artarak 634 milyar TL’ye ulaştı. Sadece son bir ayda %2,5’lik büyüme yaşandı. Bu tablo bize şunu gösteriyor: Vatandaş yeniden krediye yöneliyor. Faizlerin düşmesiyle birlikte ev alma hayali yeniden gündeme geliyor. Bu hareketlilik, sektörün toparlanması açısından son derece kıymetli.”

Faiz düşüşünün satışlara etkisini de değerlendiren Akçam şöyle yorumladı:

“İpotekli konut satışları geçen yıla göre %34,4 artmış durumda. Aralık 2023’te toplam satışlar içinde sadece %4,4’lük bir paya sahipken, bugün bu oran %14,1’e çıktı. Bu çok net bir gösterge. Faizler düştükçe insanlar krediyle ev almaya yöneliyor. Bu da piyasaya güvenin yeniden tesis edildiğini gösteriyor.”

ÖZEL BANKALAR ATAĞA GEÇTİ

Akçam, Bankacılık tarafındaki rekabeti ise şu sözlerle değerlendirdi:

“Son bir ayda özel bankaların konut kredi büyüme hızı kamu bankalarını geride bıraktı. Bu çok önemli bir gelişme. Rekabetin artması, kredi erişimini kolaylaştırır. Vatandaşın daha uygun koşullarda krediye ulaşabilmesi için bankaların bu yarışta aktif rol alması gerekiyor.”

Faizlerdeki düşüşe rağmen geri ödeme yükünün hâlâ ciddi olduğunu vurgulayan Akçam, “Bugün 10 milyon TL’lik bir konut kredisi için 120 ay vadede toplam geri ödeme 33,7 - 40 milyon TL arasında değişiyor. Bu rakamlar hâlâ yüksek. Faizlerin daha da düşmesi, geri ödeme yükünü hafifletir ve daha fazla kişinin ev sahibi olmasını sağlar” diye konuştu.

FAİZLER 2 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE

TCMB verilerine dikkat çeken Akçam şunları söyledi:

“Konut kredilerinde ağırlıklı ortalama faiz %37,91 seviyesine geriledi. Bu, son iki yılın en düşük noktası. Bu tablo, bize çok net bir şey söylüyor: Faizlerdeki düşüş trendi başladı ve devam edecek gibi görünüyor. Bankaların bu süreci hızlandırması, vatandaşın alım gücünü artırması açısından kritik.”

PEKİ FAİZLER DÜŞERSE NE OLUR?

Akçam, faiz indiriminin olası etkilerini şöyle özetleyerek sözlerini sonlandırdı:

“Faizlerin düşmesi, konut talebini doğrudan artırır. İnsanlar ev sahibi olma hayalini daha gerçekçi görmeye başlar. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu talep artışının fiyatlara yansımaması. Eğer ev sahipleri bu hareketliliği fırsata çevirip fiyatları artırırsa, bu kez erişilebilirlik yeniden kaybolur. Bu nedenle hem kamu otoriteleri hem sektör temsilcileri olarak fiyat denetimlerini sıkılaştırmalı, arzı artırmalı ve özellikle ilk kez ev sahibi olacaklara yönelik destek mekanizmaları geliştirmeliyiz. Faiz indirimi, fırsatçılıkla değil, adaletle yönetilmeli.”