Akçay: Ekonomimizi tahkim edip güçlendirmeliyiz

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay İzmir İktisat Kongresi'nin 4 Mart 1923'te Misak-ı İktisadi kararlarını kabul ettiğini anımsatarak, bu adımın tam bağımsız Türkiye'ye giden yolun ilk adımlarından birisi olduğunu vurguladı.

Akçay: Ekonomimizi tahkim edip güçlendirmeliyiz
SİYASET 5.03.2025 20:11:00 0

MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay İzmir İktisat Kongresi'nin 4 Mart 1923'te Misak-ı İktisadi kararlarını kabul ettiğini anımsatarak, bu adımın tam bağımsız Türkiye'ye giden yolun ilk adımlarından birisi olduğunu vurguladı.

Akçay,TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada İzmir İktisat Kongresi'nin Anadolu kurtuluş hareketinin iktisadi yönünü göstermesi bakımından son derece önemli olduğuna işaret etti.

MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay "Türkiye'mizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomiye büyük önem verilmeli, ekonomik operasyonlara karşı da ekonomimizi tahkim edip güçlendirmeliyiz. Çünkü zamanımız askeri ve ekonomik güç dönemini yaşamaktadır. Türk ve Türkiye Yüzyılı'nı da İzmir İktisat Kongresi ruhuyla inşa etmeliyiz" dedi.

 

MHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekilimiz Erkan Akçay şunları söyledi:

"Kurtuluş Savaşı'mızın hemen akabinde 17 Şubat 1923'te henüz cumhuriyet kurulmadan önce toplanan İzmir İktisat Kongresi 4 Mart 1923'te misakı iktisadi kararlarını kabul etmiştir. Misakı iktisadi yani iktisat yemini tam bağımsız Türkiye'ye giden yolun ilk adımlarından biridir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'yla kazanılan zaferden sonra prensip olarak siyasi ve ekonomik bağımsızlığı öngörmüştü. Ekonomik bağımsızlığın hedefinin nasıl gerçekleştirileceği hususunda da İzmir İktisat Kongresi yapılmıştır.

Kazım Karabekir'in Başkanlığında çiftçi, tüccar, sanayici ve işçi zümrelerinden seçilen 1.135 üyenin katıldığı kongrede bu gruplarının hazırladığı misakıiktisadi esasları tartışılmış ve kabul edilmiştir. İzmir İktisat Kongresi Anadolu kurtuluş hareketinin iktisadi yönünü göstermesi bakımından son derece önemlidir.

Atatürk'ün sözlerini hatırlattı

Atatürk ekonomi politikası üzerindeki görüşlerini çok net bir şekilde İzmir İktisat Kongresinin açılış konuşmasında belirtmiştir ve 2 kavram üzerine oturtmuştur görüşlerini, tam bağımsızlık ve millîlik. Ekonomik bağımsızlık olmadan politik bağımsızlığın gerçekleşemeyeceğini şu sözlerle ifade etmiştir: "Tam bağımsızlık için şu prensip vardır: Millî egemenlik, ekonomik egemenlikle pekiştirilmelidir. Siyasi ve askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kazanılacak başarılar yaşayamaz, az zamanda söner."

Bu sözleri sadece 1923'ün değil 21'inci yüzyılın da temel iktisat politikasına vizyon verdiğini düşünüyoruz. 1923'ten 2025'e gerilirken misakıiktisadi yani iktisat yemininin ilanının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye'mizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomiye büyük önem verilmeli, ekonomik operasyonlara karşı da ekonomimizi tahkim edip güçlendirmeliyiz. Çünkü zamanımız tamamen, büyük ölçüde askerî ve ekonomik güç dönemini yaşamaktadır. Türk ve Türkiye Yüzyılı'nı da İzmir İktisat Kongresi ruhuyla inşa etmeliyiz diyorum.

Vefatının yıl dönümünde Ömer Seyfettin anlattı

Sayın Başkan, 6 Mart 2025, millî edebiyat akımının ve çağdaş Türk hikâyeciliğini öncüsü, edebiyatçı, yazar, şair, fikir adamı Ömer Seyfettin'in vefatının 105'inci yıl dönümüdür.

Ömer Seyfettin otuz altı yıllık kısa hayatında Türkçeyi ustalıkla işlediği çok sayıda önemli eseri edebiyatımıza kazandırmıştır. Balkan Savaşları'nda ve Birinci Dünya Savaşı'nda subay olarak görev yapan Ömer Seyfettin, millî birlik ve beraberliğin önemini savaş meydanlarında yaşamış, Balkan Savaşı'nda yaşanan trajedileri hikâyeleştirerek Türk milletinin yarınları için önemli öngörülerde bulunmuştur.

Tam bağımsızlığı savunan Ömer Seyfettin, eserlerinde Türk milletinin şanlı mazisini reddeden sözde aydınları ve işbirlikçi siyasetçileri deşifre etmiştir. Kısa hikâyeciliğin kurucusu Ömer Seyfettin, Türkçede yalınlaşmanın öncülerindendir; "Yeni Lisan" adlı makalesiyle dilin millileşmesini, sadeleşmesini gündeme getirmiş, konuşulmakta olan İstanbul Türkçesinin yazı dili için esas alınması gerektiğini ifade ederek Türk dili ve edebiyatına yeni bir rota çizmiştir. "Yarınki Turan Devleti" adlı eserinde temiz ve anlaşılır diliyle, bize bizden başka dostun olmadığını ve millet olarak bir araya gelindiğinde dış güçlere ihtiyaç duyulmadan ne kadar büyük işler başarılabileceğini anlatmıştır.

Hikâyelerinde eğitici bir düşünceyle topluma yön vermeye gayret edilen Ömer Seyfettin hikâyelerini kişisel deneyimlerine, tarihsel olaylara ve halk geleneklerine dayandırmış, günlük konuşma dilini kullanmıştır. En önemli hikâyelerini sayacak olursak; Kahramanlar, Bomba, Yüksek Ökçeler, Ferman, Pembe İncili Kaftan, Nakarat, Hürriyet Bayrakları, Yüz Akı, Falaka, Beyaz Lale, Gizli Mabet, Çanakkale'den Sonra, Mefkure, Kaşağı, Dalga, Nokta, Tarih Ezeli Bir Tekerrürüdür, Başını Vermeyen Şehit, Asilzadeler ve Tuğra gibi hikâyelerdir.

İncelemeleri ise millî tecrübelerden çıkarılmış Ameli Siyaset, Yarınki Turan Devleti ve bilhassa da bir makale olarak, o biraz evvelki yaptığım iktisat konuşmasıyla da bağlantılı olarak ifade ediyorum, Ticaret ve Nasip başlıklı makalesi de fevkalade önemlidir. Bu vesileyle Ömer Seyfettin'i rahmet ve minnetle anıyorum."


Haberi Sesli Oku

YAZARLAR