Ali KUZENCİK yazdı: BİR PAZAR GÜNÜ YAZISI…

Ali KUZENCİK yazdı: BİR PAZAR GÜNÜ YAZISI…

Ali KUZENCİK yazdı: BİR PAZAR GÜNÜ YAZISI…
GÜNDEM 16.03.2025 09:39:00 0

Ali KUZENCİK yazdı:

*BİR PAZAR GÜNÜ YAZISI…

-HELE BAKIN KİM GELMİŞ? UZAK DİYARLARDAN VEFALI “YAREN” 
GELMİŞ, HOŞ GELMİŞ…

DERİZ Kİ:
-RIZKI VEREN CENAB-I ALLAH’TIR…ADEM REİS VASITADIR…

MERHAMET VE SEVGİ MEDENİYETİ.

 

 

Bursa'nın Karacabey ilçesinde balıkçı Adem Yılmaz ile kurduğu dostluk hikayesiyle milyonların gönlüne taht kuran Yaren leylek 14.yılda da göçten geldi. HOŞ GELDİ…

Bursa'nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölü'nün kıyısındaki kırsal Eskikaraağaç Mahallesi'nin simgesi Yaren leylek, kendisini bekleyenlerin gözlerini yollarda bırakmadı.

Eşi “Nazlı” leyleğin gelip, “Yaren” gelmeyince günlerdir tedirginlik yaşadığını belirten Adem Dayı televizyon ekranlarında der ki

"-Yaren genelde ay başında gelirdi. Bir türlü gelmeyince yolda başına bir şey geldiğini düşünerek bir haftayı üzüntülü geçirdim. Çok şükür Yaren'e kavuştum. Ağustos ayına kadar beraber olacağız. Onu doyuracağım. Mutlu bir hayat süreceğim. Sabah kayığıma geldi ve onun için getirdiğim balıkları yedi."

Maşallah para ile elde edilemeyecek bir mutluluk…

Adem Reis bu mutluluğu çok içten yaşıyor ve dalga dalga tüm ülkeyi sarıyor…

Adem Reis anladığımız kadarı ile küçük balıkları yakalıyor Yaren Leyleğe ikram ediyor.

Rızkı veren Cenab-ı Allahtır.
Adem Reis vasıtadır.

“Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sâhibi olan ancak Allah'tır.” (Zâriyât, 58)…

-Ne karınca zayıf olduğu için aç kalır, 
-Ne de aslan pençesinin gücüyle karnını doyurur. Rızık Allah'a aittir.

“Allah, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırır, dilediğine ise yeterince verir. Şüphe yok ki, Allah herşeyi bilendir.”
(Ankebût-62)

“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz Allah kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları hâlde akşam doymuş olarak dönerler.” (Tirmizi)

Rızık hususunda tam teslimiyet ve tevekkülle Yüce Yaratan’a sığın ama çalışmayı ve yeryüzüne dağılıp nasibin olan rızkı aramayı da bırakmamak gerekir Canlar…

Şunu bilin ki, hayır yolunda ne harcarsanız, Allah onun yerine yenisini lutfeder. Çünkü O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

Rızık da ecel gibi insan daha dünyaya gelmeden Rabbimiz tarafından belirlenmiştir. Ecel nasıl kesin ise rızık da öyle kesindir ve herkesin rızkı tıpkı eceli gibi bellidir.

Sonsuz rahmet ve merhamet sahibi olan Hak Teala kendine inanana da inkâr edene de, itaat edene de isyan edene de, çalışana da çalışmayana da yürüyene ve uçana da rızkını verir.

Muhakkak ki, Adem Reis’de, biz de bir gün bu yalancı dünyadan göçüp gideceğiz…

Yaren gibi leylekler ise hep sevmeye, uçmaya ve yuva kurmaya devam edecekler…

“Merhamet Medeniyeti” derken, Peygamber Efendimizin (sav);
“Merhamet edene Rahman da merhamet eder. Siz yerdekilere ve uçanlara merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin.” kutlu sözleri ile şekillenen ve tüm mahlûkatı içine alan bir medeniyet anlayışı insanlığa hakim olmalıdır.

İslam dini, insana ve diğer mahlûkata merhamet dinidir.

Rahman ve Rahim olan Allah Teâlâ kullarına önce  kendilerine, sonra çevrelerine ve diğer yaratılmışlara merhametli olmalarını emreder.

İlahi rızayı kazanmak isteyen her mümin hayatını merhametli olma emrine göre şekillendirdiği gibi, kurduğu kurumlar ve sistemlerde de merhameti temele koyar.

Haliyle Türk-İslam medeniyeti de merhamet eksenli bir medeniyet olarak şekillenmiştir.

Bugün insanlığın ekmek ve su kadar muhtaç olduğu en önemli şey merhamet ve sevgidir.

“SEVGİ, EMEKTİR”

Kalbiniz bir terazi gibi olsun. Önce insanları ölç tart ve sonra sevgine sağır-yüreğine ağır olanları ait oldukları yerde bırak. Bırak ki Yaren Leyleğe ve Adem Reis’e bile dengesiz sözler sarfeden “at hırsızlarını” boşuna ne gönlüne, nede ömrüne yük olmasınlar.

“Sevgi, emektir." diyor Cengiz Aytmatov, Selvi Boylum, Al Yazmalım adlı eserinde.

"Sevginin kantarı, fedakarlıktır." diyor 
Hz. Mevlana da.

Cevr-ü cefaya, naz ile ezaya tahammüldür sevgi. Şikayet erbabının, rahatlık düşkünlerinin sevgiden nasibi olamaz.

Yunus Emre ne güzel söylemiş
“Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü” diye.

Hz. Mevlana da aşağıdaki dizelerinde sevginin, gönül yapmanın binlerce haccetmekten daha makbul olduğunu belirtmiştir;

“Bir gönül yapmak, Hacc-ı Ekberdir. Binlerce Kabe yapmaktan bir gönül almak daha iyidir. Kabe, Hz. İbrahim’in binasıdır...Gönül ise Yüce Allah’ın nazargâhıdır.”

Ruhî-i Bağdadî'de der ki:
"Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler,
Yevme lâ yenfeu’da kalb-i selîm isterler..."

{Ey hoca sanma ki senden altın ve gümüş isterler. Hiçbir şeyin fayda vermeyeceği günde tertemiz ve sapasağlam bir kalp isterler.}

Güzel bir Erzurum türküsünde Mükerrem Kemertaş der ki;
“Dün gece yar hanesinde 
yastığım bir taş idi,

Altım çamur,üstüm yağmur,
Ama gönlüm yine de hoş idi.”

İnsanı olgunlaştıran ve yücelten şey, gerek ferdi yaşamda gerekse hayat mücadelesinde çekilen ıstıraplardır. Bu yüzden Aşık Veysel’de der ki;

“Güzelliğin on para etmez,
Bu bendeki aşk olmasa..”

Şirazi de der ki;
“Deste bekâr:dil be yar..” yani “insan gönlü sevdiğinin yanında olunca sevinir, güler..” Aynı Yaren’in gelmesi gibi…

Pir Sultan Abdal da der ki;
“Kalk gidelim deli gönül
Bizi burda bilen de yok
Halımızı arz etmeye
Yanımıza gelen de yok.”

Sevgi tohumlarını serpsek dünya bir gülistana döner. Gül kokusu almak isteyenler; Sevin, sevginizi gösterin.
Söylediklerinizi “dost incinir” süzgecinden geçirin.

Demek ki…VEFA, bizim için yalnızca İstanbul’daki bir semtin veya bir faninin adı değildir.

Vefa… Adem Reis gibi adam olmaktır, ahlaklı olmaktır, mertliktir, iman ve vicdan alametidir.

Özüme özdeş Sevgili İbrahim Taşel Hocamın seminerlerde örnek verdiği Harput’lu Fatma teyzenin;

“-DÜĞÜNE ÇAĞIRSALAR GİTMEYELİM…ÇAĞIRMASALAR KÜSELİM” diyen Fatma Teyzenin “geçimsizlik” halet-i ruhiyesinden tez elden sıyrılmak gerekir…

Çünkü:
-Gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim. 
-Kalbinizi ve sesinizi yumuşatın.
-Bu fani dünyada kimsenin mülkü olmaz.
-O kadar hırslı olmaya gerek yok. Çünkü “şu yerin altında çırak ne olmuşsa ustada o olmuştur...”

Mübarek Ramazan Ayı’nın ortasına geldik çok şükür…Ramazanın hayrı, bereketi, mutluluğu ülkemizin, milletimizin, bütün Türk-İslam Âleminin, üzerine olsun inşallah.

Meram Bağları’ndan;
SEVGİ ve MUHABBETLE
 

16 Mart 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK

Anahtar Kelimeler: KUZENCİK yazdı: PAZAR YAZISI…
Haberi Sesli Oku

YAZARLAR