Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus@gmail.com

Ali KUZENCİK yazdı: Bu CHP'den hayır gelmez!

Ali KUZENCİK yazdı: Bu CHP'den hayır gelmez!

Ali KUZENCİK yazdı: Bu CHP
SİYASET 24.03.2025 12:26:00 0

-ULU TÜRK DEVLETİNE VE AZİZ 
TÜRK MİLLETİNE BU CHP’DEN 
“HAYR GELMEZ!”…ÇÜNKÜ:

-CHP…KALAYSIZ BAKIR KAP GİBİDİR, İÇİNE GİRENİ ZEHİRLER.!  “NANKÖR VE EZİK” MANSUR’UN DURUMU GİBİ…

“Ebû Cehil vahşetinin ve Ebû Lehep hiddetinin” varisi olan bölücü,hain kalleş, geçmişte DDKD bugün PKK, DEV-GENÇ,TİKKO ve FETÖ gibi terör örgütleri CHP üst çatısı altında Türk milletinin evlatları ülkücü insanların canına kastetmek için her fırsatı kullanmışlardır.

Cenab-ı Allah’ın “topraktan geldiniz, toprağa döneceksiniz” buyruğuna en büyük sevgilinin, Hz. Peygamberin yanına dönmelerinde şehitlerimizin zerre üzüntüleri yoktur.

Belki şehit olmalarına sebep, kendi vatanlarında kendi bayrağı altında yaşayanlardan özellikle CHP’lilerden gelmiş olmasıdır tek üzüntüleri.

12 Eylül öncesinde, gençken yaşlanmıştık. Civan ülküdaşlarımızı kara toprağa vermekten.!

Civan yiğitlerimiz Sevgili Peygamberimize komşu olmak için birbirleriyle yarışırken, ihanet oyununda peşrev çekenler bilsinler ki bu mübarek Anadolu toprakları hainleri hiç sevmez.!

 

 

YUSUF YÜZLÜ Aziz Şehitlerimiz bilsinler ki;
-Ne sizi unuturuz, 
-Ne sizi şehit eden hainleri,
-Ne de senin katillerinle kol kola siyaset yapanları UNUTMAYACAĞIZ!

Alem şirin uykusunda iken:
-Ankara’nın karanlık ve tenha dar gecekondu sokaklarını,
-Aydınlık ve kalabalık geniş  meydanlarını birlikte gezdiğimiz 
eski arkadaşlarım da bunların peşine takılırlar… YAZIKLAR OLSUN.!

Şehitlerimizin EMANETİ; emanetimiz, davası davamızdır.

Cenab-ı Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin…Türk Devletinin ve Milletinin varlığı daim olsun inşallah.

İnancımız o ki…Aziz Şehitlerimizin 
Nezd-i İlahi’de makamları Âli’dir.

ÜLKÜCÜNÜN HEYECANI, 
UNUTMAYA MANİDİR.

78 KUŞAĞI OLARAK… BİZ ÇAKMA CHP’NİN CİBİLLİYETİNİ, GEÇMİŞİNİ ÇOK AMA ÇOK !Y! BİLMEKTEYİZ!!

Yaşadıklarımız ve belgeler ortada, daha dün gibi..Yılların tecrübesi ile biliriz ki;
ÜLKÜCÜNÜN HEYECANI;
UNUTMAYA MANİDİR.

‘78 Kuşağı olarak biz CHP’nin cibiliyetini, geçmişini çok ama çok iyi biliriz.!

Çünkü “suret-i haktan” görünen karı koca Bülent-Rahşan çifti iflah olmaz “ülkücü gençlik” düşmanı idi.

Stalin zamanında Kırım Türklerine uygulanan bu zulüm Ecevit Hükümeti zamanında (1978-79) Ülkücü gençliğe uygulanmıştır.!

Ankara’nın o meşhur zemheri soğuğunda kızlı erkekli yüzlerce üniversiteli ülkücü genci Ankara/Yüksek Öğretmen’in kapısına ellerde bavullarla koymuşlardır.!

POL-DER’li İşkenceci emniyet amiri Dürüst (deyyus) Oktay/sivil başkomiser Zeki Kaman ve yüzlerce resmi kıyafetli coplu polis ve ana kapının önünde 3 panzerle dondurucu bir kış günü çıkarıldığımız Yüksek Öğretmen Yurdu’ndan kız arkadaşları;

- Beştepe’deki Mehmet Akif Ersoy Yurdu, Cebeci’deki Kütahya Yurdu ve Ulus’taki Kayseri Kız Yurduna yerleştirilirken,

-Erkeklerde çok sayıda yurda yerleştirildi ama yurtlar Sibirya soğuğu gibi idi.

Çünkü tüm Ankara yurtlarında zemheri ayında yakıt sıkıntısı vardı. Öyle ki bazı kampüs üniversiteler (Hacettepe/Beytepe) yakıtsızlıktan çoğu zaman tatil oluyordu.

Ecevit Hükümeti dönemi (1978-79) bir cümle ile anlatılıyordu; ”ZAM-ZULÜM-İŞKENCE...İŞTE CHP.!”

-Gerek yurt ve teşkilat odalarında gerekse Taşmedrese koğuşlarında anlatılanları duydukça, yaşadıklarımızı gördükçe... 
-Karşıyaka mezarlığını “komşu kapısı” yaptıkça... 
-Perdesi kapalı Volkswagen marka münibüste ellerimiz kelepçeli kafamıza ve sırtımıza vurulan yarım kiloluk KRİSTAL ZEYTİNYAĞ KUTUSU gibi telsiz darbelerini yedikçe... 
-Ankara Emniyetinin nezarethanelerini düşündükçe koğuşta tüylerimiz diken diken oluyor “keder yüklü bir acının” boğazımıza düğümlenmesine neden oluyordu!

Ülkücü Gençliği her daim hedef gösteren ve gençlik yıllarında “mikrofonik” sesiyle FAŞİŞTLER diye bağıran FALKONETTİ lakaplı bir adam.

Ve ölmemek için “nefs-i müdafada” kalan ülkücü gençlere “ELİ KANLI KATİLLER” diyen ve kocasından başka hiç kimseyi düşünmeyen Rahşan isimli ruhu ve cemali çirkin mi çirkin bir kadın.

Hergün 10-15 ülkücü kişinin şehit edildiği ve başta Ülkü Ocakları kadim genel başkanı Muharrem Şemsek ve Cengiz Yeğin gibi gönüldaşlarımızın kurşunlanarak sakat kaldığı “bir karanlık dönem” aklıma geliyor.

Ecevit iktidara gelinceye kadar: -1970-1978 arası sekiz yıl boyunca şehadet şerbetini içen ülkücü şehit sayısı 100 kadar değildi. 
-Türkiye genelinde cezaevlerinde ki arkadaşlarımızın toplam sayısıda 500 değildi.

1978 Ecevit iktidar olur olmaz hemen komünist Pol-Der’li polisleri yetkili makamlara yerleştirip, yanlarına da 
özel yetkili komünist savcılar koyarak, komünist/bölücü (DEV-GENÇ/TİKKO/DDKD) terör örgütlerini de devreye sokularak ülkücü avına başlandı.

-Akşam evine dönen ülkücü insanları karanlık sokaklarda tuzak kurmak,
-Duraklarda otobüs beklerken açılan silahlı ateş sonucunda şehit etmek,
-Şehit yapamadıklarını da, işkenceyle, düzmece ifadelerle zindanlara doldurmak,
-Geride kalanları da düzmece ithamlarla adli sicillerini bozarak, adeta 12 Eylül kıyım cuntasına malezeme hazırladılar.

Hızla 2 yıl içinde ülkücü şehit sayısı 5 binlere, zindanlardaki ülküdaşlarımızın sayısı binlere vardı.

Özetle ülkücü şehit ve mağdurların mağduriyetinde en az yüzde 90 Ecevit’in payı vardı. Çünkü “her olaya bir ülkücü fail istiyorum” sözü muamma değildir. Nettir.!

Kocası Ecevit’in son zamanlarını ben bilemem. Ama karısı Rahşan Hanımın “sonrasında” ISLAH-I NEFS ettiği ile ilgili hiç bir şey yok hafızamızda.

Sevgili Peygamberimiz çok sevdiği amcası Hz. Hamza’nın (r.a) katili Vahşi’yi affetmiş ama daha “sonrasında” Vahşi Islah-ı Nefsin zirvesine ulaşmıştır..

‘78 kuşağı ülküdaşlarımın bir kısmının işkenceci Nurettin Soyer-Zeki Kaman-Cevat Yurdakul ve Piç Ahmet-Dürüst Oktay gibi işkencecileri “vitrine” çıkaran...

Zam-zulüm-işkence ve binlerce öğretmen-memur ağabeylerimizi özellikle Tunceli-Diyarbakır ve Kars “kanlı üçgenine” sürgüne yollayan Bülent Ecevit ve ondan daha militan karısı Rahşan Ecevit’e RAHMET okumaları “merhamet” dolu yüreğim almıyor.

“-ÖLÜNÜN ARKASINDAN KONUŞMAYALIM..” ÖYLE Mİ?!

O zaman Ebu Cehil’in-Ebu Leheb’in-Nemrut Mustafa’nın- Ali Kemallerin- Deniz Gezmiş’lerin-Kenan Evren’in-Nurettin Soyer’in-Zeki Kaman’ın ve Piç Ahmet’in arkasındanda mı konuşmayalım.?

Eeee...O zaman TEBBET Suresine ne diyeceğiz.?!
-Ebu Leheb’in eli kurumasın mı?!
-Karısı ateşe odun atmasın mı.?!

Birde şu Ecevit’in dürüstlüğünden, devlet malını koruyup, kollamasından 
söz ediyorlar.

Allah Aşkına söyler misiniz.?
-Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay MATARACI 43 yıl…
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İŞGÜZAR 9 yıl...

-Yüce Divanda bu kadar yıl cezayı niçin aldılar.?! 
-Hükümette hangi Başbakan vardı.?! 
-TABİİ Kİ…KARA YÜZLÜ ve KARA RUHLU PANİK ATAK ECEVİT!

Vallahiii... Ziya Paşa haklı;
“SİZ HERKESİ KÖR, ALEMİ SERSEM Mİ SANIRSINIZ.!”

Biliriz ki;
KURT KIŞI GEÇİRİR AMA…
YEDİĞİ AYAZI UNUTMAZ.

Rabbim...
Suret-i Haktan görünen…Ülkücü Gençlik düşmanı "ZAM-ZULÜM-İŞKENCE...İŞTE CHP.!” sözünün mimarları ve “HER OLAYA BİR ÜLKÜCÜ FAİL İSTİYORUM” diyen Başbakan Bülent Ecevit ile kindar karısı gibileri güzel ülkemin yönetimine bir daha getirmesin inşallahhh.!

CHP ZİHNİYETİNE…ALLAH 
İKTİDAR NASİP ETMESİN…

Çünkü… Atatürk’ün kurduğu CHP’nin bugünkü siyasi kadrosu içinde KOÇGİRİ İsyanı’na kalkışanların; İngiliz ve Fransızlarla, hatta Yunan askerleriyle birlikte Kuvay-ı milliye’ye  karşı çarpışan ayrılıkçı ve bölücülerin bugünkü temsilcileri vardır..

Rahmetli Atatürk ile alakası kalmayan CHP tehlikeli bölücü DEMPKK kıta sahanlığında kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Boğulma riski taşıdığını da göremiyorlar.!

Düştüğü denizde DEMPKK yılanına sarılarak Kasım/2027’de kıyıya çıkacağını zannediyorlar.

Basiret bağlandı mı ne söylense boştur.

Aziz Türk Milletinin karşısında belirginleşen husumet cephesi kalabalık, karanlık ve tehlikelidir.

CHP’nin bugünkü siyasi partnerleri, kader ortakları arasında geçmişin zararlı cemiyetlerinin bugünkü uzantıları vardır; Kandil’den yönetilen, Okyanus ötesinden sevk ve idare edilen FETÖ ile PKK’nın siyasi kanadı vardır.

CHP; Atatürk'ten sonra kuruluş ilkelerinden hızla uzaklaşmış, emperyalizme karşı mücadelenin çatısı olmak yerine emperyalizmin sesi, yerli işbirlikçisi hâline gelmiştir.

Atatürk'ün ömrünü verdiği Türk milliyetçiliği davasının içi boşaltılmış; yerini sosyalist, komünist görüşler almış; enternasyonalist bir devrimcilik revaç bulmuştur.

Atatürk'ün dünya görüşü, devlet ve millet anlayışı, bir daha kapıdan içeri girmemek üzere CHP'den kovulmuştur.

Milli Mücadele kahramanlarının destansı hikâyelerinin, Kuvay-ı Milliye Ruhu’nun yerini, Deniz Gezmiş gibi devlet ve millet düşmanı anarşistlerin sahte kahramanlık ve sözde “bağımsızlık savaşımı” masallarına duyulan hayranlık ve sevgi almıştır ve amaçları bundan kahrolası bir romantizm çıkarmaktır.

Bunun içindir ki 1-Mayıs’larda CHP aşırı sol akımlarla, PKK ve FETÖ gibi bölücü terör örgütlerinin politik ayaklarıyla iyi anlaşmakta, kolayca iş birliği yapabilmektedir.

Geçmişte partisiyle başörtü yasağı için AYM’ye yaptıkları başvuru daha dün gibi eski genel başkan Bay Kemal’in…Unuttuk mu.?!

Unutmadık! Aynı bugünkü CHP Genel Başkanı Özel’in TBMM'de yaptığı basın toplantısında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş Kur'an kurslarında okul öncesine verilen din eğitimini 'ORTAÇAĞ ZİHNİYETİ' olarak tanımlamasını unutmadığımız gibi!!.

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ülkede yatırımlar şaha kalkmışken CHP’nin ve yandaşlarının hala bu gelişen güzel faaliyetlere ÇEMKİRMESİ zuldür.!

Sözün özü…Kanaatim o ki… 
Artık bu CHP bayatlamış, bizim Konya’nın Tarihi Bedesten’deki Kadınlar Pazarı’nda açılıpta satılmayan kokmuş teneke peynirine dönmüş, karamsar ve asık suratla müşteriye satış olmayınca basbayağı kokmaya başlamıştır.!

Bu yüzden Devlet Bey der ki;
“Kökünden ve tarihinden kopan hiç bir sosyal ve siyasal oluşum çok yaşayamaz.!”

Tarihin hangi devrinde olursa olsun, köküne yabancılaşan, kimliğiyle ters düşen siyaset veya aydın zevatın taş üstüne taş koyması, ufkun ötesini görebilmesi, sadece ham bir hayaldir.

Velhasıl…Şairin CHP’li tipler için dediği gibi:
“Diller, sayfalar, satırlar
‘EBU LEHEP ÖLDÜ’ diyorlar:
Ebû Leheb ölmedi, Ya Muhammed;
Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor.!”

CHP Türkiye için gerçekten kırmızı katagoride bir “Milli Güvenlik Sorunu” oldu artık… Basiret bağlandı mı ne söylense boştur.

Üstad Necip Fazıl haklı olarak der ki; 
“-CHP bir parti değil, Türk’e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesesidir."

Yaşadığımız şu hassas coğrafyada dönen sinsi oyunları bilmesine rağmen insanlık ve demokrasi nutuklarını atanları milletimizin vicdanına havale ediyorum.

Her daim ferasetine inandığım Aziz Türk Milleti yakın tarih’te CHP’yi 1999 Genel Seçimlerinde olduğu gibi Kasım/2027’de sandığa gömecek inşallah.

Felaket tellalı CHP zihniyetine Allah iktidar nasip etmesin. Allah onların şerrinden milletimizi ve devletimizi korusun.

"...Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler..." 
(Ar'af Süresi 179.)

Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER

24 Mart 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK

Anahtar Kelimeler: KUZENCİK yazdı: ' hayır gelmez!
Haberi Sesli Oku

YAZARLAR