Ali KUZENCİK yazdı: Bugün 23 Ağustos

Ali KUZENCİK yazdı: Bugün 23 Ağustos

Ülkücü/İdealist Dedelerimizin kazandığı SAKARYA…Vatanı sahipsiz, milleti çaresiz sanan bedhahlara karşı var oluş haysiyetidir.

BUGÜN 23 AĞUSTOS

SAKARYA SAVAŞI…İMANIN İSTİLAYA KARŞI DİRENİŞİDİR.

SAKARYA DA HEZİMETE UĞRAYAN DÜŞMAN GÜÇLERİ… BUGÜN DE BU EMELLERİNDEN VAZGEÇMEDİLER…

 

Sakarya Nehri üzerindeki köprüden geçerken hep düşünürüm. Bizim gidecek başka bir yurdumuz, terk edecek bir toprağımız, sığınacak bir limanımız yoktur.

-Mustafa Kemal Paşa askeri başarılarıyla tanınan bir Osmanlı paşasıyken tüm yurt çapında saygı duyulan siyasi bir lidere dönüşmesi,

-1683/2.Viyana Bozgunundan beri Türk Ordusunun “geri çekilmesini” SAKARYA Meydan Muharebesi ile durdurmasıdır. 

-Aziz Atatürk tarafından, büyük ve “kanlı bir savaş” manasına gelen “Melhame-i Kübra” ifadesiyle anılan Sakarya Meydan Muharebesi İMANIN İSTİLAYA KARŞI DİRENİŞİDİR.

23 Ağustos’ta başlayan ve 22 gün 22 gece devam eden Sakarya Meydan Muharebesi, 
13 Eylül 1921'de, düşmanın Sakarya Nehri'nin doğusunda tamamen yok edilmesiyle sonuçlandı.

Bozgun halinde kaçan Yunan askerlerinin bir kısmı Sakarya Nehri'nde boğuldu.

Tarihin akışını değiştiren bu zafer, Türk Milletinin esarete izin vermeyeceğini bir kez daha dünyaya ilan etti.

Bu büyük başarı üzerine 19 Eylül 1921 günü TBMM tarafından, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'ya "Mareşal" rütbesi ve "Gazi" unvanı verildi.

 

Türk ordusunun, Yunan ordusunu hezimete uğrattığı Sakarya Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanacağının en büyük müjdecisi oldu.

Bu zaferin genç nesillere iyi anlatılması gerekir.

O dönemdeki Anadolu'nun iktisadi, askeri ve moral açısından zor bir dönemde bulunmaktaydı.

Sakarya Meydan Muharebesi  Anadolu'nun "harim-i ismeti"nde yapılmıştır. Top sesleri Ankara'dan duyuluyordu.

Böyle bir ortamda Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri dehası çok önemli bir rol oynuyordu.

Anadolu'nun böyle bir direnç göstereceğini kimse beklemiyordu.

Hep savunmada kalmışız, toprak kaybetmişiz, geri çekilmişiz.

Aslında Sakarya bizim kendimize geldiğimiz bir dönemeçtir. Sakarya, kendimize olan güvenimizi tekrar sağlamamız açısından çok önemli.

Sakarya Zaferi ile Türk'ün bitmediğini, askeri gücünün,milli kuvvetinin henüz var olduğunu dünyaya gösterdik. Bunu beklemiyorlardı.

Dolayısıyla ezberlerini bozan bir çıkıştı bu.

Emperyalist saldırılara karşı kazanılan Sakarya Zaferi'nin dünya için de çok büyük bir örnektir.

Sakarya'da hezimete uğrayan düşman güçlerin bugün de bu emellerinden vazgeçmediler.

 

SAKARYA SAVAŞINDAN KAÇANLARIN TORUNLARIYLA İŞBİRLİĞİ YAPMAKTALAR!

KOYUNUN ÇIKARDIĞI TOZ 
KURDUN GÖZÜNDEN KAÇMAZ.

SAKARYA RUHU, milli onurun dirilişi, teslimiyetçi, tavizkâr yönetimlere karşı milli devletin doğuşudur.

Ülkücü/İdealist Dedelerimizin kazandığı SAKARYA…Vatanı sahipsiz, milleti çaresiz sanan bedhahlara karşı var oluş haysiyetidir.

SAKARYA…
Bölünmemizi, parçalanmamızı, tarihten silinip gitmemizi amaçlayan istilacı devletlere ve işbirlikçilere karşı Türk milletinin imanlı cevabıdır.

SAKARYA…Tükenmemizi, yersiz yurtsuz kalmamızı projelendiren zalimleri İzmir’e kadar kovalayan kahramanlığın şahlanışıdır. Bu şahlanışa hürmet ve hayranlık duyuyoruz.

Aziz milletimizin kahramanlık beratıdır.

Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü de, nefesi de yetmeyecektir.

Çünkü Sakarya’nın ruhu Aziz Türk  Milletinin vicdanında hala kor gibi durmaktadır.

İşte bu kor ateş olan VATAN SEVGİSİNİ söndürmek için ABD’de iktidarda ister Cumhuriyetçiler olsun, ister Demokratlar olsun ABD’nin Başkan Wilson’dan beri Türkiye politikası;

Türkiye’nin kalbinden Gazi M.Kemal Atatürk’ün İstiklal Savaşı’nda yaktığı Kuva-i Milliye ve yerli-milli düşüncelerin silinmesini istemektedirler.

Aziz vatanımız ve milletimiz için en büyük tehdit ABD dir. Gerisi onun aparatıdır.

Mustafa Kemal Paşa ve dava arkadaşları, zararlı cemiyetlerle anayasal ve kültürel haklar gibi tartışmalara girmemiş, bölücü ve ayrılıkçı unsurlara asla taviz vermemiştir.

Büyük milletlerin hayatı, büyük denizlere benzer. Türk Milleti bir okyanustur. Medleri ve Cezirleri vardır.

Anadolu topraklarında yaşayan 
Batı Türklüğünün Med’di yani “yükselmesi” Sakarya’dan başladı, Viyana’ya, Yemen’e, Cezayir’e, Don-Volga’ya dayanmıştı.

Cezir yani “geri çekilme” yine Sakarya’da bitti. Şimdi Med halindeyiz. Sakarya’dan çıktık;
İzmir’e, Edirne’ye, Hatay’a vardık.

Misak-ı Milli sınırları dışında kalanları bu Aziz Millet ergeç milli sınırları içerisine alacaktır. Bu arzumuz uzak değildir.! Çünkü birinci Med için Yahya KEMAL der ki;

“Gelmiştik bir zaman Sarı Saltuk’la Asya’dan,

Bir bir Diyâr-ı Rûm’a dağıldık Sakarya’dan.”

İkinci Med için Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK şöyle der;

“Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya.!”

Sakarya’dan başlayan Med, Türk’ün şanlı yürüşü ile devam edecektir..

“RABBİM İSTERSE SULAR BÜKLÜM BÜKLÜM BURULUR,

SIRTINA SAKARYANIN TÜRK TARİHİ VURULUR.!”

Aziz Türk Milletinin evlatları,
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma” hedefini yakalama azmi ile millî ve üniter bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletini ilelebet yaşatma iradesindeler.

-Bu cennet vatanın evlatları, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve…
-Türkiye’yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdırlar.

Bu güzel ülkeyi… 
-Malazgirt, Miryakefalon, Çaldıran, Çanakkale, Sakarya Savaşlarına katılanların torunları yönetmeli.
-Sakarya Savaşından kaçanların torunları hele bir kenarda dursun.

-Ayasofya'nın ibadete açılmasını FELAKET ve GÖZYAŞI olarak ele alanlar,
-Ülkü Ocakları’nın  kapanmasını isteyenler ve MHP düşmanlığı yapanlar, 9 Eylül’de İzmir’de denize döktüklerimizden kalan  ve Sakarya Savaşı’ndan kaçanların “kripto torunlarıdır.!”

Türk milleti bağımsızlığının, üzerinde yaşadığı topraklarda var oluşunun bedelini çok ağır şekilde ve dehşet verici şartlarda ödemiştir.

Hiçbir odağın, hiçbir dış güç sahibinin insafına sığınmadan, onun bunun merhamet ve lütfuna sarılmadan tarihine ve istiklaline sarılmıştır.

İki yıl önce Afganistan da olduğu gibi…Bugün kendi ülkelerinden kaçmak için korku içinde yabancıların uçaklarına doluşan, yetmedi bu uçakların iniş takımlarına sarılan insanların dramatik ve yürek yaralayıcı tablosu karşısında Sakarya zaferinin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, kurucu kahramanları ve aziz şehitlerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyorum. 
Allah hepsinden razı olsun.

HAYIRLI CUMALAR….

23-Ağustos-2024
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK