Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus44@gmail.com

Alı KUZENCİK yazdı: İkinci bir Endülüs ve Balkanlar olmamak için...

Terörsüz Türkiye Sürecine çatlak sesler çıkaranlara deriz ki: İkinci bir Endülüs (711-1492) ve Balkanlar (1354-1913) olmamak için iç barışın sağlanması gerekiyor…Satrançta bir hamle değil en az üç hamle ötesini görmektir.

Alı KUZENCİK yazdı: İkinci bir Endülüs ve Balkanlar olmamak için...
GÜNDEM 10.08.2025 13:54:00 0

-750 YILIK  ENDÜLÜS VE 550 
YILLIK BALKANLAR OLMAMAK İÇİN…

-YUNAN SEVDALISI, HAİN VE KORKAK HASAN TAHSİN PAŞA GİBİ LİDERİMSİLER DEVLET YÖNETİMİNE GETİRİLMEMELİ.

-TEK BİR KURŞUN ATMADAN, İZMİR’İN İKİZ KARDEŞİ TÜRK SELANİK’İN YUNAN’A TESLİM EDİLMESİ.

“YÜREK SELANİK SÖZÜ”: ÇOK KORKAK.!

 

 

Yakın tarihimizdeki iki Hasan Tahsin hikayesi ilginçtir. Birinin koca ordusu ve bir ton silahı varken Selanik’i tek kurşun atmadan teslim etmiştir diğeri 
TEK BAŞINA Yunan ordusuna kurşun sıkmıştır.! Ecdat der ya; MAYA MESELESİ...

Türk Tarihinin gördüğü en büyük vatan hainlerinden biri, belkide en büyüğüdür.! Şehirde 26 bin asker olmasına rağmen aşağı yukarı aynı sayıda askere sahip Yunan Ordusuna direnmemiştir bile..

Bu hain adam yüzünden bugün Selanik ve Batı Trakya bölgesine gitmek için VİZE alıyor olmamızın en birinci sorumlusudur.!

Allah’tan o mübarek SELİMİYE CAMİİ’sinin bulunduğu Edirne’yi kahramanca Şükrü Paşa savunuyordu.

Yoksa Selimiye’yi görmek için Bulgaristan’dan vize alacaktık.

Boşuna dememiş Gazi M.Kemal ATATÜRK;
“-Bir ordunun kıymeti, zabitan ve kumanda hey'etinin kıymetiyle ölçülür”

Hasan Tahsin Paşa, Birinci Balkan Savaş'ında görev almış Osmanlı subayıdır. Messaria'da doğmuş bir Arnavut'tu.Yanya'da Yunan lisesinde okudu, akıcı bir şekilde Yunanca biliyordu.

Birinci Balkan Savaşı başladığı sırada Hasan Tahsin Paşa, Selanik'teki 8. Kolordu Komutanı olarak görev yapıyordu.

Prens Konstantin komutasındaki Yunan kuvvetleri, güneyden Selanik şehrine doğru ilerlemeye başlaması ve Yenice Muharebesinden sonra Yunan kuvvetleri Selanik'e doğru yaklaşmıştı…Kuzey-Doğudan da 7. Bulgar Tümeni'nin Selanik'e doğru yaklaşmaktadır.

Bunun üzerine Hasan Tahsin Paşa, Yunan komutanlarıyla anlaşarak, şehrin teslimi için görüşmelere başlar.

-Selanik şehri 26.000 Osmanlı askerinin ellerinden silahları alındıktan sonra Yunan ordusuna teslim edilir. 
-Bu silahsız askerler 3.gün içerisinde Yunanlılar tarafından hepsi katledilir

Ve böylece Selanik, 550 yıllık Osmanlı egemenliğinden sonra Yunanistan’a devredilir.

-Yunanlılar, bu kolay başarıdan dolayı şımarmışlardı. Askeri ve Türk halkını kılıçtan geçirdiler. 
-Halkı vaftiz etmeye çalıştılar. Osmanlı Askerlerden toplanan silahlar da şehrin girişine dağ gibi yığılmıştı.!

Kendilerinin korunacağını düşünen Türk askerleri, Yunan ordusu çapulcularına teslim edilmişti.!

Bu ihanet yüzünden Balkan Savaşındaki savunmamız çöktü ve Balkanları kaybettik.

Yunanlılar onu “milli kahraman” ilan etmiştir.! Hiç bir savunma yapmadan Selanik'i Yunan askerlerine teslim etmişti. Bu sebepten dolayı Divan-Harb tarafından vatan haini olarak gıyabında yargılanır ve idam edilmesine karar verilir.

-Fakat Yunanlar bu karara aldırmaz ve onu serbest bırakırlar. 
-Önce Fransa'ya ve sonra İsviçre'ye gider. 
-1918 yılında Lozan'da 73 yaşında ölür ve burada gömülür. 
-1937 yılında Yunanistan'a yapmış olduğu hizmetinden dolayı mezarı Selanik'e taşınır..

Savaş esnasında emir subaylığını yapan oğlu Kenan Messare Yunan vatandaşı olur ve özellikle Balkan Savaşlarını resmettiği tablolarıyla tanınır. Diğer oğlu Kemal Mesarea ise Arnavutluk'a taşınır, daha sonra Arnavutluk'un Yunanistan büyükelçisi olarak görev yapar.

-Selanik’teki son Osmanlı güçlerinin komutanı Hain Hasan Tahsin Paşa’nın mezarı gayet özenle korunmuş…
-Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzede bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması, bu hainin Yunanlılar tarafından sevildiğini gösterir.!

Fakat tarih unutmaz! 
MİLLİ VİCDAN hainleri tarihin çöplüğüne atar, onları cezalandırır.

-Sen 26 bin kişilik mücehhez bir orduyu bir mermi patlatmadan teslim et, 
-Masum halkı yunan cellatlarının eline bırak ve sonra masuniyet perdesine bürün,
-Oğlunun yunan vatandaşı oluşu babasının “Yunan kahramanı” olarak mezarının Selanik’e getirilmesi,
-Vatan haini olduğunun gerekçesi olmaya yeterlidir.

Selanik'i biz ihanetle elimizle verdik...Biz Evlad-ı Fatihanda “BALKANLAR” isimli bir vatan kaybettik..

Yunan Ordusunu Dömeke’de  perişan edip Atina önlerine kadar kovalayan bir ordunun böylesine teslim oluşu akıllara zarar.!

Tarih Öğretmeni olarak muradımız;

-Bu gibi durumların sebep ve sonuçlarını çok iyi muhasebe edilip,
-Türk gencine ve nesillere çok iyi anlatmak gerekir.

Elbette Tarih aynı zamanda ders almak içindir. Hasan Tahsin gibileri her zaman olacaktır. İşte onları iyi tanıyıp Devletin kritik noktalarına getirmemek gerekir.

TSK’da 28 Tuğgeneral’den
21 tanesi FETÖ’cü hain çıkıyor. Düşünebiliyormusunuz...15 Temmuz’da Hakkari ve Şırnak’tan başlayan Hatay’da sona eren güney sınırlarımızı korumakta görevli tüm Tugay komutanları fetöcü.! Beton korunaklar ve gözle görülen beton kulelerin hiç biri rapor edilmiyor.!

Balkan ve 1.Dünya Savaşına katılan Türk Edebiyatının önde gelen hikaye yazarlarından asker-öğretmen Ömer Seyfettin savaşa katıldığı sıralarda içi acıyarak da olsa “günlük” tutarak işte böyle hainlerden dolayı “PİÇ” isimli hikayesini yazmıştır.

Ancak...Ömer Seyfettin Türk gençlerine Pembe İncili Kaftan’da “devletin itibarı ve onuru” için malından-parasından vazgeçen Muhsin Çelebi’nin yapmış olduğu fedakarlık ve kahramanlığını da kaleme almıştır.

Bizde...
Asker-öğretmen Ömer Seyfettin gibi hem kahramanları hem hainleleri kaleme alacağız ki;
İBRET ve DERS ALINA...

Tarihin her döneminde Türk'e ihanet edenlerin akibetleri kendileri gibi çirkef olmuştur. Hasan Tahsin Paşalar bitmez.

SÖZÜN ÖZÜ CANLAR…DÜNKÜ YAZIMDA BELİRTTİĞİM GİBİ;

İçte ve dışta milyonlarca Türk düşmanı ile bir arada olmak da bizim kaderimiz olsa gerek.

Haçlıya karşı kinini taze tutmayan nesiller köle olmaya, uşak olmaya mahkumdur.

Bu coğrafyada kalbinde yunan, ermeni ve rus’a kin taşımayan; Vatan, yurt tutamaz! BİLESİNİZ!

Terörsüz Türkiye Sürecine çatlak sesler çıkaranlara deriz ki:

İkinci bir Endülüs (711-1492) ve Balkanlar (1354-1913) olmamak için iç barışın sağlanması gerekiyor…Satrançta bir hamle değil en az üç hamle ötesini görmektir.

Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
 

10 Ağustos 2025

Taş Medreseli 
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK

Haberi Sesli Oku

YAZARLAR