TARİHTEN YAPRAKLAR

TARİHTEN YAPRAKLAR Haberleri

Ali KUZENCİK yazdı: Malazgirt'ten beri

Bize göre…Hınıslı Said… Yaygın adıyla “Şeyh Sait” İsyanı güzellemesi yapan ya HAİNDİR ya da CAHİLDİR!!

Ali KUZENCİK yazdı: Malazgirt
TARİHTEN YAPRAKLAR 26.12.2023 09:56:00 0

BUGÜN ŞEHİT EDİLEN 12 CİVANYİĞİDİN DEDELERİNİ…

100 YIL ÖNCE KARAKOLLAR 
BASARAK YOL KESEREK ŞEHİT EDEN ELİ KANLI ŞEYH SAİT VE ADAMLARI GERÇEKLEŞTİRMİŞLERDİR!!

HINISLI SAİD VATANA İHANET ETMİŞTİR! TARİHÇİLERE 
BIRAKILACAK BİR ŞEY YOKTUR.

ULU DEVLETİMİZ GEREKENİ 
YAPMIŞTIR!

MALAZGİRT’TEN BERİ…BİN YILDIR TÜRK’ÜN HAÇLIYLA MÜCADELESİ,
PKK TERÖRÜ İLE DEVAM EDİYOR.

 

 

Çünkü…
Gizli kalmış hiçbir şey yoktur. 
Bu konunun nesini tarihçiler değerlendirecek?

Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminden itibaren gelişen, doğudaki bazı feodal beylerin arazilerini koruma endişesi ile isyana destek verdiler.

Bölgede bazı Kürt aşiret reisleri, merkezi yönetime karşı aşiret düzenini sürdürmek istiyordu.

İsyan bugün Bingöl’e bağlı Genç vilayetinde başladı. İsyancılar Hınıs, Çapakçur, Lice ve Palu’nun ardından Elazığ'ın merkezini de ele geçirdi ve Diyarbakır'ı kuşattı.

Her ne kadar bu hain ve adamlarını kahraman Muşlular kovalamışlarsa da Diyarbakır ve Elazığ’a düşman ordusu gibi davranmışlar.

Karakolları basıp sabah koğuşta uyuyan Mehmetçikleri şehit etmişler ve birçok yerde kamu görevlilerini esir almışlardır.

İki ay süren bir durum söz konusudur. Cumhuriyet'in tam anlamıyla bir ordusu dahi yokken, ölüm kalım savaşından, Kurtuluş Savaşı'ndan  yeni çıkmışken, bu isyan ötesi bir durumdur.

Devletimizin banisi Atatürk’ün manevi kızı Sevgili Hocam Prof.Dr. Afet İNAN’ın Dil-tarih’te ki derste/anfide aldığımız notlar da der ki;

-25 Şubat 1925'te Meclis’te yapılan bilgilendirmenin ardından doğu vilayetlerinde bir ay sıkıyönetim ilan edildi.

-İsyanı bastırmak için bölgeye asker gönderildi. "Dini siyasete alet etmek", "vatana ihanet" suçu kapsamına alındı.

-İsyanın "Cumhuriyet rejimine tehdit oluşturduğuna" karar verildi.

-Fethi Okyar'ın istifasının ardından İsmet İnönü 3 Mart 1925'te başbakan oldu. Yeni hükümetin ilk işi, ertesi gün Meclis'ten Tahrir-i Sükûn Kanunu'nu (Huzurun Sağlanması Yasası) geçirmek oldu.

-Türkiye'nin yalnızca doğusunda değil tümünde geçerli bu yasa, hükümete iki yıl boyunca, "kamu düzenini bozduğuna" hükmettiği bütün örgütleri veya yayınları yasaklama yetkisi verdi. Kanunun süresi 1927’de iki yıl daha uzatıldı.

-Biri doğu vilayetlerinde, diğeri de ülkenin kalanında yetkili iki İstiklal Mahkemesi kuruldu.

-Cumhuriyet kurulduktan ve halifelik kaldırıldıktan sonra Şubat 1925'te başlayan Şeyh Said İsyanı iki ay sürdü.

-Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde merkezi yönetime karşı girişilen ve birçok çaplı Kürt aşiretin destek verdiği hilafet yanlısı isyan Şeyh Said'in 27 Nisan 1925'te yakalanmasının ardından bastırıldı.

-Şeyh Said dahil 50'ye yakın kişi İstiklal Mahkemesi'nde yargılandıktan sonra 29 Haziran 1925'te Diyarbakır'da idam edildi.

-İsyan bastırılırken çok sayıda gazete kapatıldı, bazı gazeteciler de İstiklal Mahkemeleri'nde yargılandı.

-Bu dönemde, muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası da 3 Haziran 1925'te kapatıldı.

-Şeyh Said İsyanı'nın bastırılmasının ardından ilerleyen dönemde tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı; tarikatlar, ayinler ve özel kıyafetlerin giyilmesi yasaklandı. Ayrıca Şapka Kanunu çıkarıldı.Devlet gerekeni  yapmıştır. KONU KAPANMIŞTIR!!

Ancakkk…Adı Özgür olup zihni özgür olmayan tipitip kılıklı soytarılar yakın tarihi iyi okumalı ve beyinlerine kazımalıdırlar!

Bize göre…Hınıslı Said…
Yaygın adıyla “Şeyh Sait” İsyanı güzellemesi yapan ya HAİNDİR ya da CAHİLDİR!!

Bilinmeli ki;
Cumhuriyeti daha doğarken boğmak amacıyla silahlı bir isyan başlatan, şehirleri işgal eden, devlet dairelerine el koyan, Mehmetçiği şehit eden gerici ve bölücü bir isyanın “vatana ihanetten” asılan elebaşı Şeyh Sait’i aklama çabası, Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletine yapılmış büyük bir hakarettir!

Çok partili siyasi hayata geçiş sürecinde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılmasına vesile olan bu süreç, devletin dış politikada bazı olumsuz durumlarla karşılaşmasına neden olmuştur.

Dış politikadaki önemli sorun alanlarından biri olan MUSUL meselesi, bu süreçte devletin aleyhine sonuçlanmıştır.

Hınıslı Sait bir vatan hainidir. 
Kim övgü ile bahsediyorsa o da haindir! Yaşadığı dönemin terörist başıdır, katildir, canidir, emperyalizmin uşağıdır!

HINISLI SAİD VATANA İHANET ETMİŞTİR! TARİHÇİLERE BIRAKILACAK BİR ŞEY YOKTUR.

Çünkü…Gizli kalmış hiçbir şey yoktur. Bu konunun nesini tarihçiler değerlendirecek?

Tarihin her döneminde Türk'e ihanet eden nankörlerin akibetleri kendileri gibi çirkef olmuştur.

Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim’de 
buyurur ki;
“Muhakkak ki Allah hiç bir haini ve nankörü sevmez.”
(Hac-38)

Yakın tarihi hem yaşayarak hem de “alim” derecesindeki hocalarımdan dinleyerek ve onların kitaplardan okuyarak biliriz ki;

NANKÖR HAİNLER ÖNCE EKMEK YEDİĞİ VATANA/OCAĞA İHANET EDERLER!

İhanet ettikleri yere en şiddetli saldıranlar bunlar olur, ihanetlerine haklı bir gerekçe(!) oluşturma kaygısı ve çabasına girerler.

Dualı ve şühedalı mübarek Anadolu topraklarına ihanet edenlerin sonu ne acı ve ne rezilcedir.

Allah bize bunları tek tek seyr-i alem yapacak. Bizde ibretle izleyeceğiz sonlarını.

-Peki bu hain terör olayları yeni mi?
-Yooo… bin yıldır yani Malazgirt’ten beri var!

TÜRK’ÜN HAÇLIYLA MÜCADELESİ 
PKK TERÖRÜ İLE DEVAM EDİYOR.

Atalarımızın Anadolu'ya ayak basmasından bu yana terörle mücadelemiz devam ediyor.

Yarın da devam edecek. Zannetmeyin ki sadece yakın zamanda oluyor.

Terör belası bin yıldır başımızda, yarın da olacak.Tarih bunun şahidi.

Batınî terörü Selçuklu sarayına kadar girdi.Vezir Nizamü'l Mülk'ü şehit ettiler.

Devlet Haşhaşi terörüyle az uğraşmadı.

Hasan Sabbah Alamut'ta teröŕ devletini kurdu.Selçuklu nizamını ifsat etmek için her yolu denedi.

Anadolu'yu yurt edinen Türkmen Babaî isyanlarıyla çok uğraştı, güçten düştü.Osmanlı, Celali başıbozuklarıyla bir asır mücadele etti.

Celali eşkiyasının defteri dürüldükten sonra bu sefer de Balkanlar kaynamaya başladı ve “Şark meselesi” yani Türkü geldiği yere geri gönderme projesi, Batılı devletlerin özellikle Rusların Slav ırkına hamilik yaparak İstanbul'u işgal, Ayasofya'nın kubbesine haç takma ve sıcak denizlere ulaşma arzusuyla harlanarak yürürlüğe kondu.

Önce Mora'da isyanı patlak verdi. Yunan Kutsal Haçı kaldırarak ayaklandı. ABD'nin bile yardımını aldı.Bölgede ne kadar müslüman Türk varsa katlederek bağımsızlığını ilan etti.

Sırplar isyan etti. Ardından Bulgar Kutsal Haç altında isyana kalktı.

Avrupa kamuoyunun desteğini alabilmek için Bulgar isyancılar Müslüman-Çerkez kıyafetiyle işinde gücünde Bulgar köylerini bastılar.Terörün, tedhişin, başıbozukluğun her yolunu denediler.

Avrupa devletlerinin desteğini alan Rusya Tersane konferansıyla Osmanlıya ültimatom verdiler.

Ardından 93 Osmanlı-Rus harbi çıktı. Bulgar bağımsızlığını ilan etti.

Ermeni Terör örgütleri Hınçak ve Taşnak boş durur mu? Onlar da Rus ve Avrupalı devletlerinin desteğiyle en zor zamanımızda 1.Cihan Harbi sırasında isyanlar çıkardılar.

Daha öncesi Sultan Abdülhamit Han'a suikast düzenlediler. Banka bastılar...Ancak Rusya'da ihtilal olunca hevesleri kursağında kaldı.

Bütün bu hadiseler Osmanlının gücünü her açıdan tüketmişti. 1.Cihan Harbi sonrası yaşananlar hepimizin malumu.

İstiklâl Harbinden sonra küllerimizden yeniden doğduk.

Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduktan sonra terör mahiyet değiştirdi. Ideolojik sosyalit terör Türkiye'yi kasıp kavurdu.

Daha sonra etnik bir hal alarak PKK terörüne dönüştü ve biz 40 yıldır bu terörle uğraşıyoruz.

Bu da yetmedi Fetöcü hainler devletin milletin kılcal damarlarına sızarak PDY kurdular. Ancak 15 Temmuzda hevesleri kursaklarında kaldı.

12 Mehmetçiğimizi şehit verdik. Aslında Pençe-Kilit harekatında sık aralıklarla şehitler veriyorduk. Ancak 12 şehitin olması içimizi acıttı, doğrusu milletimizi tedirgin de etti.

Pençe-kilit harekatı teröristlerin yurt dışındaki Kuzey Irak ve Suriyedeki yerini, mevziilirini, inlerini yok etmeyi hedefliyor. Doğrusu çok da başarılı oluyordu.

MİT, neredeyse hergün bir üst düzey PKKlıyı ya paketliyor, ya da etkisiz hale getiriyordu. PKKlılar inlerinden başlarını çıkaramıyorlardı.

Suriye ve Irak’ta PKK/PYD terörünün hamisi,finansatörü, lojistik destekçisi ABD'dir.

Türk Silahlı Kuvvetleri bu saldırıya sessiz kalmadı.Gerekli cevabı verdi.

Hatta Kobani/ Aynel-Arap sözde sorumlusu telef edildi! Bölgede PKK'ın işlettiği bütün petrol kuyuları vuruldu. PKK ve hamisi ABD’ye en ağır şekilde cevap verildi.

Ancak sosyal medyada şehit olan askerlerimizin evleri paylaşılarak Türk Devletinin şehitlerimize gerekli ihtimamı göstermediği, şehit olanların sadece fakir ailelerin çocukları olduğu şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.

Böyle bir algının kabul görmesi terörle mücadelemizi sekteye uğratır.

Terörle mücadelede sadece fakir ailelerin çocuklarının görev aldığı algısı öncelikle bu görevi seve seve yapan Mehmetçiliklerize bühtandır.

Şunu iyi bilin ki bu iş sadece parayla yapılacak bir iş değildir. Milli ve manevî duyguları zayıf olanlara dünyanı parasını verseniz bile bu görevde yer almazlar…

Demem o ki bu tür paylaşımlar terörle mücadelemize sekte vurur, başka bir 
işe yaramaz.

Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER


Anahtar Kelimeler: KUZENCİK yazdı: Malazgirt'

YAZARLAR