*YARIN 15 TEMMUZ…

-İÇ VE DIŞ OLAYLARIN YOĞUNLUĞU SEBEBİYLE “UNUTULAN HAİNLİK” TEKRARLANIR!

“FETHULLAH” DENEN SÜMÜKLÜ,
HAİN, SAHTE HOCALARA…

-BİR DEFA BİLE “HOCA EFENDİ” 
DEMEYEN ÜLKÜCÜ TÜRK 
GENÇLERİNE SELAM OLSUN.

Dışı vaiz, içi hain olan ve kilise çanı çalan zangoç suratlı, meymenetsiz sümüklü terörist, Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiş, şakirtleri maklube yiyerek, ışık evleri ismiyle açılan karanlık meskenlerde örgütlenerek melanet gergefinde vatana ihaneti dokumuşlardır.

FETÖ’cü teröristler önümüzdeki yüzyılda;
-Asya’nın Hıristiyanlaştırılmasına hizmetle görevlendirilmiş,
-Sözde Kürdistan’ın kurulmasını hızlandırmak için tembihlenmiş insanlığın ve inancımızın silinmeyecek yüz karalarıdır.
-Sahih din anlayışının yerine sözüm ona çağdaş değerlerle uyumlu bir din icad edilmeye çalışılmış,
-Devlete olan güveni yıkmak için her yol denenmiştir.

15-TEMMUZ’U “TEKELLEŞTİRME” GAYRETİ BEYHUDEDİR…

YILLARIN TECRÜBESİ İLE BİLİRİZ Kİ:
“KOYUNUN ÇIKARDIĞI TOZ KURDUN GÖZÜNDEN KAÇMAZ”

Devlet Bey’in dediği gibi;
“FETÖ...İBLİSİN YERYÜZÜNDEKİ GARNİZONUDUR.!”

İşte bu garnizonun fitne, münafık, hain, merhametsiz mensuplarını Ülkücü Hareketin başını çektiği Aziz Türk Milleti önler.! …Ve önledi!

Maalesefff...
Özellikle birkaç yıldır gerek devlet gerekse özel televizyonlardaki belgesel ve açık oturumlarda 15 Temmuz’u “tekelleştirme” gayreti var.

Oysa ki…Ferasetine her daim inandığım Aziz Türk Milleti “uzaktan bakar ama ince, ince tartar.”

Kör ve sağırlar…Kendi seslerinden başka bir sese, görüntüye, insanlıkla alakalı ahlaki bir değere tahammülleri de yok…Utanmıyorlar ve yüzleri kızarmıyor.

Keyifler de tıkırdır her zaman; yerler, içerler, eğlenirler. Cümbüşlü sofralarda doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yerler, içerler, eğlenirler.

Sadece doymak bilmez bir iştiha ile yemekle kalmazlar. Muhakkak “bu memleket nasıl kurtulur” nutukları da eşlik eder kuş sütünün eksik olmadığı sofralarına.

Hükümetler kurar, hükümetler düşürürler; atar tutar, asar keserler, darbe gecesi saklanırlar…Ortalık durulunca kahramanca ortaya çıkarlar ve ellerindeki bayrakla kalabalığa karışırlar..

Söze ‘azizim’ diye başlayıp tarihten, bilimden, edebiyattan, sanattan, dinden, kültürden yüksek yüksek fikirler serdederler..

Kendi halkına tepeden bakan, hor gören, o halka ait her ne varsa ondan tiksinen bu yüreksizler o fakir halkın çocuklarının sayelerinde bir bayrak altında hür yaşadıklarını, zengin olduklarını da gâvur gibi bilirler aslında.

Bildikleri içindir ki yeri geldiğinde “VATAN-MİLLET-SAKARYA” nutukları atmaktan bir an geri durmazlar. Sanırsınız ki ha deyince kendini vatan için ateşe atmaya hazırlar(!)

Hain kalkışmanın daha ilk saatlerinde Devlet Bey’den başlayarak tüm Ülkücü Hareket mensupları bu hain kalkışmaya karşı çıkmışlar, caddelere ve meydanlara inerek şiddetli tepki göstermişlerdir.

Başta efsane emniyet müdürü Atilla Aytek’in yiğeni, kıymetli büyüğümüz, ağabeyimiz Hikmet Aytek’in Sevgili evladı kahraman kardeşimiz, yeğenimiz rahmetli Orkun Aytek olmak üzere çok sayıda ülkücü o gün kendini feda ederken binlercesi tanklara ve zırhlı araçlara göğüslerini siper etmişlerdir.

O karanlık  gecede civan yiğit ülkücü gençliğin yaptığı kahramanlığı ve yaralı vatandaşlara nasıl yardım ettikleri videolarda çok net görülür ki 15 Temmuz’u kimse “gaflet çemberinde” tekeline almasın.!

Allah aşkına... 
Şair ve devlet adamı ZİYA PAŞA’nın dediği gibi…”SİZ HERKESİ KÖR, ÂLEMİ SERSEM Mİ SANIRSINIZ!”

Elbette 15 Temmuz Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Aziz Vatanımız Türkiye’nin karanlık bir uçurumun kıyısından çekip alındığı tarihtir.

FETÖ'nün bir neslin aklını ve imanı çalıp kendine bağlı robotlar yetiştirdiğine şahit olduk.

Şerefli asker elbisesi altında millete nasıl kurşun sıktığını, TBMM'yi bombaladığını 15 Temmuz akşamı hep beraber yaşadık.

Yıllarca TSK’ya yasa dışı yollarla sirayet eden FETÖ’cüler, en sonunda Türk milletine silah doğrultmuş, mermi ve bomba yağdırmışlardır.

15 Temmuz FETÖ kalkışmasına karışan kim varsa, bu hain teşebbüse kim ortak olmuşsa; ismi, unvanı, mevki ne olursa olsun Türk askeri değildir, asla da olmamıştır.

Türk askeri şereflidir, Türk askeri onur sahibidir; vatan ve millet sevgisinin bedelini de gerektiği zaman canıyla, kanıyla ödemektedir.

Tam 20 yıl boyunca bir ast-üst ilişkisinden çok, baba-oğul ilişkisi düzeyinde omuz omuza çalıştığı, büyük ve kritik harekatlara girdiği Astsubay Ömer Halisdemir'e verdiği "SEMİH TERZİ HAİNDİR, ONU ÖLDÜR”.

Aksakallı Paşa’nın emri, ilerinin tarihçileri tarafından mercek altına alınacak kimlik taşıyor.

Kim hangi karanlık senaryodan ilhamını alırsa alsın, üzerinde yaşadığımız vatan toprakları tarih boyunca Türk milletinin kanıyla mühürlenmiştir.

FETÖ elebaşları ABD’de ve Avrupa ülkelerinde cirit atmaktadır.

Demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlük konularında mangalda kül bırakmayan ülkeler fetöcü darbecilere sahip çıkmaktadır, teröristlere kol kanat germektedir, katilleri besleyip doyurmaktadırlar.!

ABD Finolarının terör inleri yok olmadan, “Ahmak Bilo” gibi siyasiler, Türk adaleti önünde hesap vermedikten sonra milli ve yerli yüreklerdeki alev sönmeyecek, Türk milleti rahat bir nefes alamayacaktır.

Fetö ile mücadele el yordamıyla ve samimiyetten uzak yürütülüyor. Haliyle bu tehditten bu anlayışla kurtulmamız zor.

Fetönün siyasi ayağının üzerine hiç gidilmedi. Òzellikle TBMM’deki partilerin içlerini temizlememekte oldukça çok yavaş hareket ediliyor.

Akademide (Üniversite) yapılan arınma bir işe yaramadı, uzaklaştırılan ABD kölesi akademisyenler çoğu bir şekilde geri döndüler.

Bunlar dipdiri kalmalarını siyaset kurumundaki varlıklarına borçlular.

Oralar temizlenmeden fetö tehdidi devam eder.

İmralı canisi başına nasıl çuval geçirilip Türkiye nasıl getirilmişse, çetesi de aynı şekilde derdest edilip getirilmelidir.

Maalesef, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin FETÖ’ye müşfik tavrını aynısını Türkiye’deki bazı siyasi partilerde de görmek mümkündür.

2023 Genel Seçimlerinde hezimete uğrayan 6’lı masanın bir zamanlar genel başkan olan “liderimsiler” bıktırıcı bir şekilde her daim derlerdi ki;

“Bütün ağababaları uçup gitti, ne kadar gariban varsa içeride” diyecek kadar ucube ve ilkesiz bir değerlendirme yapabilmişlerdir!!

Bu soykaların gariban dedikleri;
-15 Temmuz kalkışmasını idare eden cuntacılardır, 
-Gazi Meclis’i bombalayan şerefsizlerdir, 
-Vatandaşlarımızın üzerine bomba atan canilerdir, 
-Soruları çalan hırsızlardır,
-Kumpasçı polislerdir, 
-Kalemini ve vicdanını satan savcı ve hâkimlerdir.

İçerdekiler gariban değil, casustur, haindir, katildir, emperyalizmin kanlı tetikçileridir.

Devlet Bey’in aşağıdaki haklı uyarısına bizde sonuna kadar katılıyoruz. Devlet Bey der ki;

"İĞRENÇ NİYET SAHİPLERİNİ UYARIYORUM;
-Eğer Türkiye yeni bir işgal girişimine maruz kalırsa, 
-Böylesi bir felaket bir kez daha yaşanırsa, 
-Bu defa hiçbir suçlu ve hain sağ kalamayacaktır. 
-Varlığımıza göz koyanların gözünü oyarız. 
-Bağımsızlığımıza leke sürmeye kalkışanları değil İzmir’de denize dökmek, alayını cehennemin dibine kadar kovalar yediklerini içtiklerini burunlarından fitil fitil getiririz.”

Tarihin her döneminde Türk'e ihanet edenlerin akibetleri kendileri gibi çirkef olmuştur.

Rahmetli Dündar Taşer büyüğümüzün dediği gibi;

“Atalarımız çadırlarını sırtlanların yolu üzerine kurmuşlardır”

“Dünyanın kilit taşının” üzerinde oturuyoruz. Tarihin, coğrafyanın, inançlarımızın ve ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır.

Türk Milleti ve devleti her dönem hem güçlü hemde milli birlik ve beraberlik içerisinde tek yürek tek bilek olmak zorundayız.

Çok şükür 15 Temmuz’da onların yani ABD ve AB’nin gayri meşru çocukları kaybetti, bu kez Türk Milleti kazandı.

15 Temmuz alışık olduğumuz sıradan bir darbe teşebbüsü değil,Türk Devletini işgal ve Türk Milletini esir alma teşebbüsü idi.

Çok şükür Allah'ın inayeti, Türk milletinin gayreti ile yerle yeksan oldu.

Cenab-ı Allah vatanını seven aşıkları sever. Bu yüzden sadece mazlumun değil aşığın bedduasından sakınınız.!

Nasıl bir fıtrattır bizimkisi bilmem ki...

-Vatana/bayrağa kem göz değince kem söz söylenince:
-Göz doluyor, 
-Yumruk sıkılıyor, 
-Kılıç kınında kıpırdıyor, 
-Bu asil kan damarlarda ayrı bir deli akıyor.

VATAN ŞAİRİ Namık KEMAL haklı;
“Fıtrat değişir sanma bu kan yine 
O KANDIR.!!”

Allah’tan korkmayan, Resulünden utanmayan bu hainlerin yapmayacağı kötülük yoktur.

Onlar bu yola adım attıklarında; 
FETÖ imamları bunların akıllarını ve vicdanlarını söküp çıkartır.

Çıkardıklarının yerine, sümüklü fetö’ye tam itaat çipleri takılır. Büyüğünden küçüğüne her fetöcü birbirine benzer.

Düşünce ve eylem olarak hiç birinin diğerinden farkı yoktur. Bu yola giren bir fetöcü asla yoldan dönmez.

-“DÖNDÜM” diyen takiye,
-“İTİRAFÇIYIM” diyen hesap yapıyordur. “İtirafçıyım” diyenlerin HASAN SABBAH gibi başka bir suikast hesabı vardı

Pişman olmuş fetöcü yoktur fırsat kollayan fetöcü vardır. Allah bunlara fırsat vermesin.

Bu hainler öyle bir mankurtlaştırılmış haldedir ki; davaları uğruna öldürmek şöyle dursun parçalamaktan bile çekinmezler.

Darbe gecesi Gölbaşı’nda aslan gibi 54 yiğit Özel Harekât polisini bombalayıp paramparça ettiler.

Boğaziçi Köprüsü, Genelkurmay Kavşağı ve Beştepe’deki inanılmaz vahşet görüntüleri hala aklımızdan çıkmadı.! Zırnık vicdanları sızlamadı.

Kendi pilotlarının önünü açmak için onlarca sağlam pilotu verdikleri ilaçla kalp hastası ettiler. O subaylar hastanede kalp krizi geçirirken, bunlar GATA Koridorlarında sevinçle dolaşıyorlardı.

Bunlar böyle merhametsizler.!

Darbe gecesini düşünün…
Eli bayraklı ağzı dualı yüzlerce kişiyi katlettiler. Bunlar ‘Allah’ diyor, bunlar ‘Vatan’ diyor, bunlar ‘Bayrak’ diyor bakmadılar.

“Fetullah” demeyeni kırdılar.

CIA’nın tezgâhından geçirilip robotlaştırılan FETÖ’cülerde kimse vicdan ve merhamet aramasın. Eğer darbe başarılı olsaydı, ülkenin yüzde 25 Üç Hilal sevdalılarına yapmadıkları eziyet kalmazdı.

Bazıları şöyle konuşuyor;
- Fetullahçıların arasında olaylara karışmamış mütedeyyin olanlar var. Onları diğerlerinden ayırmak lazım…

-Yok ya.. Öyle mi? Aklımızın zekatı ile alay edilmesin.!

Onların olaylara karışmama sebebi, sıranın kendilerine gelmemiş olmasındandır.

İmamları çağırsa, onlar da en ön safta seri katil olurdu.Kimse kusura bakmasın!..İyi FETÖ’cü kötü FETÖ’cü diye bir şey yoktur. Tıpkı iyi kafir kötü kafir gibi bir ayırım olmadığı gibi..

FETÖ’cü, FETÖ’cüdür ve KÜFÜR TEK MİLLETTİR. Bunlardan her türlü melanet ve musibet beklenir.

Su uyur düşman uyumuz.
Vatan haini FETÖ’cüler hayatta uyumaz.

Türk Devlet Geleneğinden uzak, tarihin hangi devrinde olursa olsun, köküne yabancılaşan, devlet terbiyesi nedir bilmeyen, kimliğiyle ters düşen aydın zevatın taş üstüne taş koyması, ufkun ötesini görebilmesi, sadece ham bir hayaldir.

Hele birde kişi “Fetö halet-i ruhiyesine” sahipse hem kuruma hem devlete faydası olmaz.!

Ne diyor Atalarımız;
“Ne tale gaflete hu, zale devlete hu.!”
{Gafleti uzun olanın devleti yok olur.!}

Sultan 3.Murat’ın Kürdî Hicazkâr makamındaki ilahisindeki sözü ne de güzel;
“Uyan ey gözlerim gafletten uyan.”

Sadi ŞİRAZİ’nin dediği gibi “uyumuş, uyumuşları uyandıramaz, birinizin uyanık olması lazım.”

FETÖ...İBLİSİN YERYÜZÜNDEKİ GARNİZONUDUR.!

SÖZÜN ÖZÜ CANLAR…
Başta Konya, Kayseri, Bursa, Ankara Adana, Erzurum gibi 20 ilde yapılan son “FETÖCÜ DOKTORLAR” operasyonlarda yakalanan çok sayıda fetö örgütü mensuplarının yakalanmalarını haber kanallarından takip ediyoruz…

Hem devlet hem özel hastanelerdeki FETÖ’cü doktor ve sağlık personelinin çalıştırılması mutlaka engellenmelidir.

Hastaneler stratejik kurumlardır.
Buralardan kesinlikle fetöcüler temizlenmelidir!

ZATEN…BU HAİNLERDE MESLEKİ BİLGİ, CERRAHİ YETENEK VE MERHAMET YOKTUR!

Daha geçen ay FETÖ'ye yönelik düzenlenen geniş çaplı operasyonda 4'ü albay, 8'i yarbay, 12'si binbaşı toplam 59 muvazzaf asker gözaltına alındı. Gözaltı listesindeki diğer 4 şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı.

-Türkiye için hala bana göre en büyük tehdit FETÖ’dür.!

-Kimse, ‘artık bunlardan bir şey olmaz’ deyip hafife almasın. Rehavete kapılıp, ‘artık bu beladan kurtulduk’ sanmasın.

-Bugün, herkesin FETÖ’ye sövdüğüne ve tavır aldığına bakıp, ‘artık bunlar bu ülkede taban bulamaz’ demesin…

-FETÖ unsurlarının bir taktik gereği sinmiş görüntüsüne aldanıp mücadeleyi elden bırakmasın Canlar.

-Hergün, her daim hainliklerini sosyal medya üzerinden güçlü bir şekilde sürdürüyorlar! Hem de “fitne/fesat” saçarak! Her yönüyle münafıklar!

Canlar…Şu an günümüzde hava o kadar puslu ki bazıları kendini aşikâr ederken bazılarını anlamak gerçekten zor! Bu kripto denen hainlerin sonu gelmiyor…

Münafıklar kâfirlerden daha tehlikelidirler. 
-Kâfir, pirincin içindeki siyah taş gibi sırıtır…Onu hemen tanırsın. 
-Münâfık ise pirincin içindeki beyaz taş gibidir. Onu anca pilavı yerken dişiniz kırılınca anlarsınız.

“İMTİHAN DÜNYASI” diyerek münafıkların şerrinden Rabbimize sığınıyoruz.

Rabbim hepimizi RIZASINA UYGUN YAŞAYIP, SON NEFESİNİ İMAN EHLİ OLARAK TESLİM EDENLERDEN EYLESİN…

Kazım Karabekir Paşamızın bugünlere uygun bir sözü var;

"-Öyle puslu ki hava, şeytan bile 'Müslüman' mintanı giyiyor."

Bu ABD ve AB sevicileri gittikleri yeri ocagı söndürürler. Çok şükür bu fırıldaklar milliyetçi camiadan uzaklaşarak CHP ve İP  Limanına demir attılar.!

İstediğiniz lağım çukuruna düşün.. Çünkü çocukluğumuzdan beri biliyoruz ki…lağıma düşen fırıldaklar eskisi gibi parlak olmuyor.!

Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim’de 
buyurur ki;
“Muhakkak ki Allah hiç bir haini ve nankörü sevmez.”
(Hac-38)

Aman bu nankörler bizden ırak olsunlar.! Zaten uzak olmasalar rahmetli Seyyid Ahmet Arvasi Hocamızın teşhisi gerçekleşir ve kendileri zararlı çıkarlar;
“-Ülkücüler, tehlike olmadığı zamanlarda kovanındaki barut kadar sessiz ve uysaldır. 
-Fakat onlara ateşle veya darbe ile yaklaştınız mı, size mahiyetlerini ve kudretlerini gösterirler.!”

Milli şairimiz M.Akif ERSOY ne güzel söylemiş;
“-Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete 
ram ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum başka yol.”

Rahmetli Karakoç’un dediği gibi;
“Onlar dâvâ derler, dâvâyı satarlar,
Toprak tükenirse havayı satarlar,
Mecnun hâllerine bakıp aldanmayın,
Menfaat görünce Leyla'yı satarlar!”

Meram Bağları’ndan;
SEVGİ ve MUHABBETLE
 

14 Temmuz 2025

Taş Medreseli 
Tarih Öğretmeni:
Ali KUZENCİK