YILANIN BAŞINI EZMEDEN:
-EKONOMİ DÜZELMEZ,
-MİLLET RAHAT ETMEZ…
AKIL TUTULMASINA VE BATININ TESLİMİYETÇİLİK GİRDABINA DÜŞENLER.
Rahmetli Mehmet Akif, Necid çöllerinde Mehmetçiğin kahramanlığını dile getirmek için yazdığı Çanakkale Şehitleri destanında İngilizin, Fransızın “medeniyet” adı altında yaptığı kahpeliğini şöyle haykırıyordu:
“Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe hakikat, yüzsüz.”
Evet maske yırtılmış, bizim batıcıların öve öve bitiremediği Batı'nın kahpe yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştı.
Hakikaten o yüz insanlık için bir yüz karasıydı. Yüzsüzdü bunlar...
Bölünmemizi, parçalanmamızı, tarihten silinip gitmemizi amaçlayan müstevlilere ve işbirlikçilere karşı Türk milletinin imanlı cevabı her daim vardır.
1940 yıllar da…Tek parti döneminde sadece ekonomik burjuvazi oluşturmakla kalmadı, bir de de “kast sistemi” kuruldu.
Eğitimde, bilimde, medyada askeriyede, yargıda vesair tüm alanlarda katıksız bir hakimiyet sağladılar 1940’larda…
Daha sonra gelen sağcı DP, AP ve Milliyetçi Cephe hükümetleri gibi iktidarlar her ne kadar kendilerine bırakılan alanlarda bir şeyler yapmaya çalıştıysa da esas omurga CHP'nin elinde olduğu için fazlaca bir şansları olmadı.
Zaten şansını zorlayanları da ellerinde tuttukları zinde güçler üzerinden 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi darbe ile veya başka yollarla alaşağı etmeyi başardılar
TÜSİAD yerleşik vesayet sisteminin koçbaşıdır… Ve halihazırda yaşanan ekonomik sıkıntıların da bir numaralı müsebbibidir.
Herkes kurduğu cümlelerin yükünü taşıyacak.! Bu dokunulmazlık, bu kibir, bu tepeden bakmalar Türkiye'nin hazmedebileceği şeyler değil artık.
Cumhuriyet tarihi boyunca "imtiyazlı sınıf" olarak yaşamaya, ülkenin ve milletin zenginliklerini kendilerine ait sanmaya, devletin ve milletin üstünde tepinmeye, ülke içinde bir "yabancı unsur" olarak yıllardır hareket etmeye, artık tahammülümüz kalmadı!
Yabancı başkentlere şirinlik yapmayı, çıkar odaklarına taklalar atmayı, yeri geldiğinde ülkesini kötülemeyi mubah gören rahmetli Ömer Seyfettin’in PİÇ hikayesindeki gibi dönek ve devşirmelerdir.
Türk’ün soy kütüğüne bu zihniyet Tanzimattan, Meşutiyet'e oradan da Cumhuriyet'e miras gibi geçer…Bugünlerde ete kemiğe bürünür.
Peki nedir bu zihniyetin kodları ki Aziz Nesin çıkar bu millete "aptal" der, birisi çıkar "makarnacı"der, birisi çıkar "kara cahil"der, birisi çıkar "ayağı çarıklı" der, birisi çıkar "kul olmaktan kurtuldunuz" der…Der oğlu der.
Bu zihniyete göre bu millet adam olmaz,ancak güdülmeye layıktır.
Bu zihniyet üç beş yılda oluşmadı. Kökleri ta Tanzimat'a kadar gider. Tanzimatla beraber ortaya çıkan bu alafranga taifesi kurtuluşumuzu “Batılılaşmakta” görürler. Onlar için Batı herşeydir.
Öze değil kabuğa bakmışlar. Elbette akıl tutulmasına ve teslimiyetçilik girdabına düşmüşlerdir.
Aptallar herkesin "aptal" olduğunu sanır! Deliler de herkesin "deli" olduğunu sanır.
Bizler tarihimizde böyle nice özel aptallar gördük! Bu eşsiz milletin irfan deryasında boğulup gittiler.
Rahmetli Türkeş, Demirel, Erbakan “Büyük Türkiye” hedefi peşinde koşarken bunların az çelmesini yemedi, az alaya alınmadı.
O ensesi kalınlar ki; erkeğiyle kadınıyla, memleket yanarken bir deste otu yanmayan tiplerdir…
Hükümetler kurar, hükümetler düşürürler; atar tutar, asar keserler..
Darbe gecesi saklanırlar…
Ortalık durulunca kahramanca ortaya çıkarlar ve ellerindeki bayrakla kalabalığa karışırlar..
Halk tv ve Sözcü ekranındaki sözde hocalar gibi söze ‘azizim’ diye başlayıp tarihten, bilimden, edebiyattan, sanattan (heykel) dinden, kültürden yüksek yüksek fikirler serdederler..
Bildikleri içindir ki yeri geldiğinde “VATAN-MİLLET-SAKARYA” nutukları atmaktan bir an geri durmazlar.
Sanırsınız ki ha deyince kendini vatan için ateşe atmaya hazırlar. Oysa ki fitne münafık günümüz Dırar Mescidi mensuplarıdırlar.
Türk sanayisini ve ekonomisini ellerinde tutan bu insanlar Genelevi patroniçesi Manukyan’ın vergi rekortmenliğini utanmadan arlanmadan yıllarca alkışladılar.! Daha ne diyek Gardaş!!
-Biz kadrimizin, kavlimizin, kaderimizin, kavgamızın bilincindeyiz, şeytanın müfrezelerini de biliyoruz.
-Ulu Çınar Üç Hilal’in iktidarında hesap gününü bekliyoruz.
Meram Bağları’nda;
SEVGİLER
16 Şubat 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK