MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, Ankara’da gerçekleşen “Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda konuştu
ANKARA / www.ucurcusayfahaber.com.tr
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, emperyalisterin planlarına dikkat çekerek “Bugün sömürgecilik ve Türk hasımlığı Siyonist emellerle bütünleşerek Türklüğe ve İslam’a karşı bir düşmanlık içerisinde hızla seyir almaktadır” dedi.
“Ankara’dan aldığımız ilhamla tuzakları bozuyor, oyunları boşa çıkarıyoruz! İstiklalimizi kazandığımız Ankara bizim için istikbalimizin de teminatıdır. İşte, bizim için Ankara böylesi bir yerdir; yani hem şanlı mazidir, hem de kutlu gelecektir” diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz, Ankara'da düzenlenen Belediye Meclis üyeleri toplantısında konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz’ın, Ankara’da gerçekleşen “Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda yapmış oldukları konuşma şöyle;
"Bugün Seymenler diyarı, Milli Mücadele’nin karargâhı, Gazi başkentimiz Ankara’da; ozanlar şehri Ahiler yurdu Kırşehir’in, savunma sanayiiyle özdeşleşen ve silaha adını veren Kırıkkale’nin ve milli şuuruyla öne çıkan Bozok Yaylasının yiğitleriyle bir aradayız.
“ANKARA DÜNYAYA TÜRKÇE .AKTIĞIMIZ PENCEREMİZİN ADI”
Ülkemizin kalbi Ankara; Ali Semerkandi’nin duası, Hacı Bayram Veli’nin hikmetidir.
Toprakları işgale uğramış Türk milletinin sığınağı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çehresinde sembolleşen istiklal ateşinin membaı ve dünyaya Türkçe baktığımız penceremizin adıdır.
Anadolu’nun fethiyle birlikte Türk İslam kültürüyle yoğrulan bu topraklar; Türklüğün Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, Kafkaslar’dan Afrika içlerine kadar uzanan hâkimiyet sahasının çıkış noktasıdır.
Hz. Mevlana’nın pergel metaforuyla ifade edecek olursak, bizim bir ayağımız Ankara’da sabittir, diğer ayağımız ise Rumeli’de, Türkistan’da, Kırım’da, Şam’da, Halep’te, Gazze’de ve Küdüs’tedir.
Ankara’dan aldığımız güçle mazlumlara eren, zalimlere yavuz oluruz!
Ankara’dan aldığımız ilhamla tuzakları bozuyor, oyunları boşa çıkarıyoruz!
İstiklalimizi kazandığımız Ankara bizim için istikbalimizin de teminatıdır.
İşte, bizim için Ankara böylesi bir yerdir; yani hem şanlı mazidir, hem de kutlu gelecektir.
İnşallah Bilge Liderimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüklerinde Türk ve Türkiye Yüzyılı’nı Ankara penceresinden bakarak hep birlikte inşa edeceğiz!
“KÜRESEL EMPERYALİZMİN HEDEFİ ANADOLU'DAKİ TÜRK VARLIĞI”
Birinci Cihan Harbi’yle birlikte, dağıtılan imparatorluğumuzun ardından topraklarımız işgal edilmiş, devletimiz parçalara ayrılmış ve coğrafyamız kana bulanmıştı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde sürdürdüğümüz Milli Mücadele’de, büyük bir başarı göstererek anavatanımızı işgalden kurtardık, devletimizi kurduk, ebediyen yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyeti’ni payidar kıldık.
Ama unutulmamalıdır ki; en mühimi korumak, muhafaza etmek ve yarınlara taşımaktır.
Bugün sınırlarımızın hemen yanı başında, coğrafyamızda baş gösteren hadiselerin seyrini dikkatle takip ederken gördüğümüz şudur; küresel emperyalizmin hedefi Türkiye ve Anadolu’daki Türk varlığıdır.
1000 yıl önce yapılan Haçlı Seferlerinin, 100 yıl önce gerçekleştirilen işgallerin iştah ve hevesi hala emperyalistlerin kursağındadır.
Bugün sömürgecilik ve Türk hasımlığı Siyonist emellerle bütünleşerek Türklüğe ve İslam’a karşı bir düşmanlık içerisinde hızla seyir almaktadır.
Gazze’de yaşanan insanlık dramı, Kudüs’ü kana bulayan İsrail’in soykırımı adım adım Lübnan, Yemen ve Suriye’ye yayılmakta, Golan Tepeleri üzerinden görüş mesafemize kadar gelmektedir.
Tüm bu yaşanan gelişmeler neticesinde, tarihimizin bizlere yüklediği sorumlulukla mazlumların yanında olup, zalimlerin karşısında durmaya devam edeceğiz.
“SURİYELİ SIĞINMACILARIN ÜLKELERİNE DÖNMELERİ EN BÜYÜK TEMENNİMİZ”
Ardında, milyonlarca insanın ahı bulunan Zalim Esad sonrası, yeniden yapılanma sürecine giren, dost ve kardeş ülke Suriye’nin, istikrara kavuşması için elimizden geleni yapacağız.
Tarihi ve kültürel bağlarımızın ve de en uzun kara sınırımızın bulunduğu Suriye halkının, güvenli ve onurlu bir şekilde sığınmacı olarak bulundukları yerlerden ülkelerine dönmeleri en büyük temennimizdir.
Bu bakımdan Sayın Genel Başkanımızın söylediği gibi Türkiye, her türlü bürokratik ve kültürel devlet tecrübesini paylaşmaya hazırdır.
Suriye’de asla özerklik içeren federatif bir yapı olmamalıdır.
Sayın Genel Başkanımızın bu çağrısı; güçlü, bütünleşmiş ve müreffeh Suriye için şarttır.
Aksi takdirde federatif yapıların sözüm ona bağımsızlık faaliyetleri, bölgeyi ateşe sürükleyecek huzuru bozacaktır.
Değerli Dava Arkadaşlarım;
Eskiler şöyle söyler: "Düşman, kılıcını çekmeden önce, Bilge, kılıcın gölgesini fark eder."
Bilge Liderimiz; düşmanın kılıcı kınından çıkmadan gölgesini görmüş, akıllarından geçen tilkilerin yollarını tespit etmiş ve akbabalar gibi üşüştükleri toprakların akıbetini sezmiştir.
Söz konusu emperyal senaryo; bölgede sözde bir teröristanın kuzey Suriye’de federatif olarak kurulması, akabinde bağımsızlığını ilan etmesidir!
“DÖRT PARÇALI TERÖRİSTAN HAM BİR HAYALDİR”
Herkes şunu bilmelidir ki; Türkiye, sınırlarında bir terör devletine asla müsaade etmeyecektir.
Suriye’nin kuzeyinde, tarihi gerçeklerin dışında inorganik yapılar inşa etmek isteyenler, tarihin gerçekliğinde boğulacaklardır.
Dört parçalı teröristan ham bir hayaldir ve Türk milleti var oldukça bu emperyal projenin hiçbir parçası asla hayata geçmeyecektir.
Düşmanın kılıcını dost eli sanan gafiller bunu asla akıllarından çıkarmasınlar:
Türkiye Cumhuriyeti terörün her türlüsünün kökünü kazıyacak ve Türk milletinin gündeminden çıkaracaktır!
Sayın Genel Başkanımızın, 1 Ekim 2024’te DEM’e “Türkiye Partisi olun ve terörle aranıza mesafe koyun” diyerek uzattığı el ile başlayan ve 22 Ekim’de terör örgütü elebaşına “silahları bırakma” ve “PKK terör örgütünü tek taraflı feshetme” çağrısında bulunmasını idrak edemeyip aksine istismar eden siyaset simsarlarına, yine, Sayın Genel Başkanımızın sözüyle cevap vermek istiyorum;
“Ya silahlar gömülecek, ya da silah tutanlar gömülecektir!
Bunun arası ya da pazarlığı yoktur!”
Bize göre terörün tasfiye süreci olan söz konusu gelişmeler, bu kadar açık ve nettir.
“KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR”
Nezaketiyle, vefasıyla, devlet adamı duruşuyla, taraflı tarafsız herkesin saygı duyduğu Muhterem Genel Başkanımızın milliyetçiliğini sorgulamak kimsenin haddi değildir!
Liderimiz, milliyetçiliğinin zekâtını verse bunların hepsine yeter de artar bile!
Dün, PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak yapanların, milletten gizli saklı, kapalı kapılar ardında buluşup Türksüz bir Anayasa taslağı hazırlayanların, gizli protokollerle seçim satanların, “burası Kürdistan” diyene ağızlarını açamayanların, şehit yakınına küfredeni milletvekili yapanların, HDP’lilerin “bizim oylarımızla o koltuklarda oturuyorsunuz” sözüne cevap veremeyenlerin, bugün milliyetçilik adına sarf ettikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur!
Hele ki; partileri bunca rezilliği sergilerken; Ülkücüleri, işkence tezgâhı ile idam sehpası arasına sıkıştıran, Ülkücü hareketi mahkûm eden Nurettin Soyer’in oğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesini HDP’lilerle dolduran Tunç Soyer ile selfie çekilmekle meşgul olan Müsavat’ın bol hamaset ve popülizm kokan sözleri hükümsüz, hakaretleri de kendi kalitesini ortaya koyan düzeydedir.
Geçtiğimiz Salı meclis grubunda, sahte kabadayı edasıyla, konuşan İP’in genel başkanını dinleyince kanaat getirdik ki;
“İP artık Müsavat’ın eline geçmiştir”!
Liderimizin elini öpmek için birbirlerini ezenlerin, bugün istifalarla dağılan partilerini toparlamak adına yaptıkları saygısızlığın, terbiyesizliğin asla bahanesi olamaz!
Değerli Arkadaşlar, siyaset, şahsi ikbal hesabının yapıldığı kariyer alanı değil, millet için faydalı olma, sorunları çözme, değer üretme sahasıdır!
Sorun çözmekten ziyade sorunlar üzerinden istismar siyaseti yapanlar çok iyi bilsin ki; Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın gücüyle; Türk ve Türkiye Yüzyılı inşa edilecek, terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşılacaktır!
YEREL YÖNETİMLERDE HİZMET ANLAYIŞIMIZ
Hepinizin bildiği üzere Milliyetçi Hareket Partisi; Saygıdeğer Genel Başkanımızın milli hafızalara nakşettiği “önce ülkem ve milletim” şiarıyla siyaset yapan bir partidir.
Bu itibarla Milliyetçi Hareket Partisi siyaset sahnesine çıktığı günden beri, aziz milletimizin derdiyle dertlenmiş, sevinciyle mutlu olmuş, siyasetinin merkezine daima milletimizi koymuştur.
Yerel yönetimlere her zaman azami önem veren partimiz, memleketimizin her köşesinde hiçbir ayrım yapmadan, çalışan ve üreten bir belediyecilik anlayışı ile Mahalli İdarelerdeki faaliyetlerini sürdürme gayreti içinde olmuştur.
Milliyetçi Hareket Partili belediyeler olarak, ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesinde, binlerce yıllık kardeşliğimize halel getirmeden, yerel yönetimlerdeki hizmet anlayışımızı, milletimizin ve devletimizin kırmızıçizgilerini bilerek, aşkla, şevkle sürdürmeye devam edeceğiz.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Üretken Belediyecilik” vizyonumuzla milletimize hak ettiği hizmeti götürerek ülkemizi gelişmiş sürdürülebilir dirençli şehirlere kavuşturma idealimizden asla vazgeçmeyeceğiz.
“BARIŞLA, HERKES KAZANIR DİYORUZ”
“Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım” diyen Bilge Kağan’ın sözü sözümüz, mücadele mirası yol haritamızdır.
Biz, Milliyetçi Hareket Partisi’yiz!
Türk asırlarının beka davasını sonuna kadar savunacağız.
Türk milleti için her fedakârlığa hazır olacağız.
Bu inançla, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize kararlı adımlarla yürürken, yeni yüzyılda Türkiye’nin yükselişine yerel yönetimler olarak omuz vermenin gayretinde olacağız.
İstikbalin yol haritasını çizmek için, GÜN BUGÜNDÜR!
Ayrışmadan uzlaşmak, yönetimde kaynaşmak için, GÜN BUGÜNDÜR!
Barışla, herkes kazanır diyoruz!
Terörü bitirip bölgesel istikrarla ve Empreryal güçlere ödün vermeden, tarihi yeniden yazarız diyoruz!
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, toplantımıza ev sahipliği yapan ve bu güzel ortamı bizlere hazırlayan Ankara İl Başkanımız Sayın Alpaslan Doğan ve yönetim kurulu arkadaşlarına ve teşriflerinizden dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Sağ olun var olun Cenab-ı Allah’a emanet olun.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"