'Dava meleği' Cengiz Akyıldız

Ülkücü basın şehidimiz Cengiz Akyıldız, nam-ı diğer ?Baba Yusufiyeli? adeta Ülkücü hareketleri ebedileştiren bir ?dava meleği?ydi.

Şükrü ALNIAÇIK

Onu ilk önce bir direğin tepesinde gördüm.

Önce bir yere ayağını basıyor, sağlam olduğunu görünce öbür ayağına yeni bir yer buluyor, sonra diğeriyle biraz daha yükseğe çıkıyor ve nihayet en geniş açıyı yakalayarak, fazla, daha fazla? En fazla Ülkücüyü, sanki kadrajıyla kucaklamaya çalışıyordu.

Kendine mahsus çalışma disipliniyle, onda profesyonel bir fotoğrafçıdan fazlası vardı.

Hep bir yerlere daha varmak ister gibi, bir sonraki etkinliğe yetişecek gibi, hızlı, atak, çabuk ve heyecanlıydı.

Çektiği her fotoğraftan sonra çıktığı akrobatik noktalardan, uzun zamandır planlanmış bir işlemi bitirmiş gibi rahat ve mütebessim bir yüz ifadesiyle geri dönüyordu.

Yere indikten sonra, deklanşöre basmadığı süre zarfında hemen yeni bir proje geliştirdiği gözlerine yansıyordu.

Belli ki gördükleriyle mutlu oluyor; ?bu davanın ölmediğine şükreden adımlarla? yürüyordu.

Sonra onu bambaşka bir yerden yeni ve farklı bir resim alırken görüyordunuz.

Belki de o muhteşem kalabalıklar karşısında onları ölümsüzleştirerek fedakarlıklarına teşekkür etmek istiyordu. Bu bir tür dava nöbetiydi. 

Cengiz Abi sürekli, gençlik arkadaşlarına, ?boşuna ölmediklerini? ispat etmek ister gibiydi.

Aslında onu, yerde çok az görmüştüm. Yaşıyla uyumlu olmayan çevikliğinde, kendimden bir şeyler bulmanın heyecanıyla bu temiz yüzlü insana hemen kanım kaynamıştı.

Sessizce işini yapıp, sonra da çekip giden eski kahramanlar gibi kimseye karışmadan, fitneye bulaşmadan yapılacak bir Ülkücü faaliyet bulmanın rahatlığı içinde, sevinçten uçar gibi görevini yapıyordu.

MHP mitinglerinin vazgeçilmezi, Ülkücü basın şehidimiz Cengiz Akyıldız, nam-ı diğer ?Baba Yusufiyeli? adeta Ülkücü hareketleri ebedileştiren bir ?dava meleği?ydi.

Gençliği 12 Eylül tarafından çalınmış Yusufiyelilerin yüzüne yerleşen o haklı asabiyet, belli ki Cengiz abinin munis çehresinde kendisine bir yer edinememişti. Portreden samimiyet, portreden insaniyet, portreden İslamiyet testi yapılsa, Cengiz abi mutlaka birinci gelirdi.

Şeytanın bütün yavruları bir araya gelse böylesine bir hedefi, kendi başına tespit edemezdi.

Cengiz ağabey, AKP?nin şımarttığı ve palazlandırdığı şehir eşkıyalarının vurduğu ne ilk ne de son kişi.

Cengiz Ağabey, ne ilk Ülkücü şehidimiz, ne de son şehidimiz olacak.

Ama Cengiz ağabeyin ölümü, eminim yerleri ve gökleri ağlatacak.

Ağla dünya, ağla düzen, ağla ey kansız medya?

Arkanızı dönün ve yatın düzenin kahpe kalemleri?

Bugün haber yapmadığınız gerçek, ?bir meleğin öldüğü?dür.

Ve titreyin iblisin dölleri!..

Bu sırtınızı dönüp yattığınız gün, bir devrin bittiği gündür!

Bugün Diyarbakır`da, MHP Kulp İlçe Teşkilat binamızı, yarın Eğil ve Ergani MHP Seçim bürolarımızı senin elinle açacağız Cengiz ağabey..    

Nur içinde yat Baba Yusufiyeli ve lütfen dinlen artık!..

Bu satırları Urfa?dan yazıyorum. Şanlı Urfa?dan?Sana bir müjde vereyim!.

Halilurrahman?ın Urfası, Nemrut?un planını bozduğu gibi, işgalci Fransız?ın planını bozduğu gibi PKK?nın planını da bozacak!

Daha çok çalışacağız ve bütün şehitlerimizin intikamını seçimler kazanarak alacağız ey yiğit ve mahzun Yusufiyeli...

Gözün arkada kalmasın, kanın yerde kalmayacak!

Şiir yazıp üç ay öncesinden cenazene çağırmışsın?

Dün ikindi namazında gömdük seni yanık bağrımıza...

Kimimiz İstanbul`da, kimimiz Ankara`da, kimimiz İzmir`de?

Kimimiz Urfa`da, kimimiz Diyarbakır`da...

Ama hepimiz orada yanındaydık.

Allah mekânını cennet eylesin ey temiz yüzlü güzel insan...

Şiirinde dediğin gibi şimdi başrol senin...

Ama filim daha yeni başlıyor!..

27. 01. 2014 Ortadoğu / Şükrü Alnıaçık  (Arşiv)