ANKARA (üçüncüsayfahaber) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan Kalyoncu, yaşanan iklim değişikliği ve doğal su kaynaklarına etkisinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırma açılması için önerge verdi.
Önergesinde, iklim değişikliğine çare bulmanın tek başına Türkiye`nin çözüm bulabileceği bir durum olmadığına dikkat çeken MHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kalyoncu, "Fakat iklim değişimindeki değişimlere ayak uydurabilmek ve oluşacak olumsuzluklara karşı önlem almak elimizdedir. Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir bir şekilde geleceğe aktarılması sağlanabilir" dedi.
ARAŞTIRMA GEREKÇESİ
MHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan Kalyoncu, önergesinin gerekçesinde şöyle dedi:
"Küresel ısınma fosil yakıtların yakılması, ormanların yok edilmesi ve sanayileşme ve şehirleşme gibi çeşitli insan etkinlikleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışına bağlı olarak doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucu, yeryüzü ve atmosferin alt bölümlerindeki sıcaklık artışına küresel ısınma olarak isimlendirilmektedir.
DÜNYANIN GÜNDEMİNDE
Küresel ısınma kısaca tüm dünyayı ve canlıları etkileyen, çevresel değişikliklere sebep olan yeryüzündeki sıcaklıkta artıştır. Küresel ısınma sonucu küresel ölçekte meydana gelen iklim değişikliği dünya devletlerin gündeminde yer alan sorunlar arasında yer almaktadır. İklim değişikliği meteorolojik olaylarda birçok değişime sebep olmakta ve bu değişimler enerjiden, tarıma, şehirleşmeden ekonomiye kadar birçok alanı etkilemektedir. İklim değişikliği, sebebi ne olursa olsun iklim şartlarındaki büyük ölçekli ve önemli yerel etkileri bulunan, uzun süreli ve yavaş gelişen değişimlerdir.
Küresel iklim değişikliği küresel ısınma sonucu hava hareketleri, yağışlar, nemlilik gibi diğer iklim etkenlerinin değişimine sebep olarak çok kısa dönemde hızla değişmesini ifade eden kavramdır.
Küresel sıcaklık artışlarının 21. yüzyılda var olduğu bilim insanlarınca kabul edilmiş ve bu ısınmanın kısa sürede iklim değişikliğine yol açacağı ifade edilmektedir. Bilim insanları bu sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde fark edilebilir etkileri olduğu sonucundan yola çıkarak, geri dönüşü olmayan noktaya yaklaşıldığını belirtmektedir.
KURAKLIK TEHLİKESİ
Diğer taraftan önlem alınmadığında, 21. yy. sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2°C artacağı tahmin edilmektedir. Sıcaklıkların artışı ile oluşan küresel ısınma; kuraklık, hidrolojik döngünün değişmesi, su kaynaklarının hacminde ve kalitesinde azalma, temiz ve tatlı su kaynaklarının denize karışması ve su sorunu, deniz seviyesinin yükselmesi, kar ve buzulların erimesi, aşırı buharlaşma, meteorolojik felaketlerde artış, yağış miktarı ve rejiminde değişiklikler, yangınlar gibi sorunların da kaynağını durumundadır.
EKONOMİK VE SOSYOLOJİK ETKİLERİ
Küresel ısınmanın fiziksel etkileri yanında ekonomik, sosyolojik, psikolojik etkileri vardır. Tarım ve orman ürünlerinde azalış, su kaynaklarının azalmasıyla enerji azlığının yaşanması, turizm ve rekreasyon imkanlarının sınırlanması ile bir çok sektörün olumsuz etkilenmesi, sahil kenarlarındaki yerleşim alanlarının taşkın ve kuraklık riski altında olması, göçlerin artarak sosyal ve ekonomik zorluklara neden olması, insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle sağlık sorunlarının ve maliyetlerinin artması nedeniyle krizlerin yaşanması iklim değişikliğinin sosyo-ekonomik ve politik önemini de ortaya koymaktadır.
İklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından olan su kaynaklarının azalması, çevresel etki yanında sürdürülebilir yaşamı engelleyecek boyutlara ulaşmaktadır.
SU KAYNAKLARININ ÖNEMİ ARTTI
Su kaynaklarına doğrudan ve dolaylı etkide bulunan iklim değişimleri, su ve su kaynaklarının önemini daha da arttırmaktadır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu su kaynaklarında ciddi sorunlar yaşanmakta olup tarım ve orman ürünlerinde azalışa, enerji sıkıntısına, kıyı kesimlerden iç kısımlara doğru iç ve dış göç hareketine neden olması da mümkündür.
SU KAYNAKLARININ KORUNMASI ŞART
Ekolojik dengenin korunması ve insan topluluklarının sağlıklı şekilde sürdürülebilir gelişiminin sağlanması için, su kaynaklarının korunması ve gelecekteki ihtiyaçları karşılayabilecek şekilde kullanılması ve planlanması gerekmektedir.
OLUMSUZLUKLARA ÖNLEM ALMAK ELİMİZDE
İklim değişikliğine çare bulmak tek başına ülkemizin çözüm bulabileceği bir durum değildir. Fakat iklim değişimindeki değişimlere ayak uydurabilmek ve oluşacak olumsuzluklara karşı önlem almak elimizdedir. Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir bir şekilde geleceğe aktarılması sağlanabilir. Tarım alanında iklim değişikliğine paralel olarak acil alınması gereken önlemlerde karşımıza çıkmaktadır. Bunların yanında şehirleşme açısından da iklim değişikliği değerlendirilerek şehirlerin değişimlere hazırlıklı hale getirilmesi gerekmektedir.
Tüm bu sebeplerden dolayı iklim değişikliği ve doğal su kaynakları ile ilgili sorunların araştırılacağı ve çözüm önerilerinin geliştirileceği bir araştırma komisyonunun kurulması gerekmektedir."
