Ali KUZENCİK
BUGÜN 29-EKİM… CUMHURİYETİMİZİN KURULUŞUNUN 101.YILI KUTLU OLSUN.
Aziz Türk Milleti en kötü günlerde ve zor şartlarda bile olsa “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” (Zümer-53 )Ayetine tam bir imanla sonuna kadar kararlılıkla mücadele etti ve hiçbir zaman ümitsiz olmaması gerektiğini fiilen ortaya koydu.
Tarihi şan ve şerefle dolu Aziz Türk Milleti’nin milletinin dünyaya kendi geleceğini belirleme iradesinden asla ödün vermeyeceğini haykırmasıdır.
Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurulan Cumhuriyet, bu coğrafyada, milletimizin varoluş mücadelesinin en anlamlı eseri ve bağımsızlığına sahip çıkma kararlılığının en güçlü ifadesidir.
Bu azimle yıllarca savaşan ve haklı mücadelesinden örnek bir zaferle çıkan Türk Milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bağımsız, güçlü ve çağdaş bir devlet olmayı başarmıştır.
Tarihini bilmeyenin yarını olamaz.
Mustafa Kemal Paşa ve dava arkadaşları her daim Türk Milletinin ve Türk Devletinin mutluluğu, bekası için çalışmışlardır.
Çünkü adam gibi adam olan yiğit ülkücü atalarımız devletle dopdoludurlar.
Zaten devlete ne kadar canla başla hizmet ederlerse, İLAHİ RIZAYA o kadar fazla nail olacaklarına inanmışlardır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk milletine VASİYET PAROLASI;
“Bu memleket tarihte Türk'tü, hâlde Türk'tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.”
29 Ekim...
Cumhuriyetin ilanıyla bu toprakların ezeli ve ebedi vatanımız olduğu tüm dünyaya bir kez daha ilan edilmiştir..
29 Ekim…
Tükenmemizi, yersiz yurtsuz kalmamızı projelendiren zalimleri İzmir’e kadar kovalayan kahramanlığın şahlanışıdır.
29 Ekim...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan her alanda bir yenilenme, kalkınma, modernleşme ve aydınlanma projesi olan Cumhuriyetimizin ilanının yıldönümünü kutlamanın coşku ve heyecanı içerisindeyiz.
İstiklal Harbi, milletimizin var olma mücadelesi… Cumhuriyetin ilanı ise yeniden dirilişin simgesi olmuştur.
Cenab-ı Allah vatanını seven aşıkları sever.
Bu yüzden sadece mazlumun değil aşığın bedduasından sakınınız.!
Nasıl bir fıtrattır bizimkisi bilmem ki...
Vatana/bayrağa kem göz değince, kem söz söylenince:
-Göz doluyor,
-Yumruk sıkılıyor,
-Kılıç kınında kıpırdıyor,
-Bu asil kan damarlarda ayrı bir deli akıyor.
Atatürk'e ve kazanılan İstiklâl Harbi ile Cumhuriyet idaresine lanet okuyanlar kimlerdir;
1. Onun mağlup ettiği İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunanlı'dır.
2. Türkiye Ermenistanı, Pontus Cumhuriyeti ve Türkiye sözde Kürdistanı hülyasına kapılanların torunlarıdır.
3. Kisvesi ne olursa olsun “Cumhuriyet” tercihinden rahatsız olanlardır.
-Kurucu Kahramanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ortak değerimizdir. -Atatürk, milli irade, Misak-ı Milli, demokratik Cumhuriyet demektir.
-Üniter milli devlet demektir.
Onu, emperyalizmin sapkın
uşaklarından kurtarmak hepimizin görevidir.
Hani... Anadolu’da derler ya;
“Haçını koynunda taşıyanlar.”
Bunlar kendilerini Türk hissetmeyen HAYMATLOSLAR... Yani yurdu olmayan dünya vatandaşı.
Beş vakit namaz kılan, ağzı dualı, rahmetli Zübeyde Hanımın sevgili oğlu M.Kemal Paşa’nın gerçek din adamlarına, alimlerine saygısı vardı.
TBMM Cuma namazı sonrası dualarla açıldığı bilinmektedir. Dil-Tarih’deki hocalarımızdan daha genç yaşta bilirdik ki bu manevi istek M.Kemal Paşa’dan gelmiştir.
Şehit kanlarıyla sulanmış bu mübarek Anadolu topraklarında Türk düşmanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin KURUCU DÜŞMANLIĞINA izin verilmemeli.!
Devlet Bey’in dediği gibi;
"Herkes bilsin ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim ve milletimizin kırmızı çizgisidir"
ATATÜRK VE İSTİKLÂL HARBİ DÜŞMANLIĞI YAPMAK;
-HAÇLI ZİHNİYETİNE HİZMET ETMEKTİR.
Büyük Türk dostu Pakistan’ın milli şairi Muhammed İKBAL der ki;
“Müslümanlardan kaçıp, İSLAM’A SIĞINDIM.!”
VATAN ŞAİRİ Namık KEMAL haklı;
“Fıtrat değişir sanma bu kan yine
O KANDIR.!!”
Milli şairimiz M.Akif’in en çok önem verdiği, durmadan işlediği konulardan birisi de milli birlik ve beraberlik ruhudur.
Çünkü ona göre bir milleti bölmeden, parçalamadan yok etmek mümkün değildir.
Altaylardan, Tuna’ya koca bir yükü sırtlamış bir milletin evladı olarak GAFLETİ gördükçe üzülüyorum.
Bugün “beka sorunu yoktur” diyenler ne bölgemizdeki gelişmelerden ve ne de dünyadaki gelişmelerden bi haber zavallılardır.
Gaflet ve dalalet içindeki devlet adamları “devletin beka sorunu yok” diye diye devletin sınırları 1699 Karlofça Antlaşmasından 1921’de Sakarya Nehrine kadar çekilmiş, küçücük bir Anadolu’ya sıkışıp kalmışız.!
Artık Anadolu Türk’e dar geliyor.!
Dünyanın kilit taşının üzerinde oturuyoruz. Tarihin, coğrafyanın, inançlarımızın ve ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır.
Bu toprakları kan ve canları ile bize VATAN olarak emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, O'nunla birlikte İstiklal Harbine katılan tüm kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi rahmet. minnet ve hürmetle anıyoruz.
Allah’ın izniyle;
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
İLELEBET PÂYİDÂR OLACAKTIR"
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —