Büyük fikir ve dava adamı Nejdet Sançar’ı vefatının yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz

Büyük fikir ve dava adamı Nejdet SANÇAR’ı vefatının yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

Büyük fikir ve dava adamı Nejdet Sançar’ı vefatının yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz
TARİHTEN YAPRAKLAR 22.02.2024 11:52:00 0

Büyük fikir ve dava adamı Nejdet SANÇAR’ı vefatının yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

Büyük Türkçü Nejdet Sançar 21 şubat 1975 Cuma günü saat 14 sularında kalp krizi geçirdi ve Haydarpaşadaki Göğüs Cerrahisi Hastanesi'ne kaldırıldı. O sırada gayet iyiydi.

Fakat 22 Şubat sabahı saat 4'te gelen krizden kurtulamayarak 05.55'te öldü.

NEJDET SANÇAR'IN 1944 TÜRKÇÜLÜK DÂ VÂSİNDAKİ SAVUNMASI

"Beni beraat ettirin demeyeceğim çünkü benim için suç olarak gösterilen şey bu toprakları, bu ırkı sevmekten başka birşey değildir.

Yurdumu ve ırkımı seviyorum, onun içindir ki Türk ırkçısıyım.

Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yok.

Eğer bu günahsa beni mahkum ediniz. Bu mahkumiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım.

Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme adil değilse, o zaman büsbütün manasızdır. En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türk oğlu olarak, hiç endişem yok.

On ayı doldurmakta olan ve büyük kısmı tahta masalarda yatmakla geçen hürriyetsizliğimi, millet yolunda çekilmiş, şerefli bir felaket olarak sayıyorum.

Duvarlar, ezilmiş hayvanların kan lekeleri ve rengini kaybetmiş, köpeklerin bile yatmayacağı pis hücrelerde geçen haftalarım içinde bir ışık sızacak kadar küçük deliği olmayan, tavanı basık bir inde, hayır bir in değil, mezarda, ışığa güneşe ve hayata hasret çekerek geçirdiğim günlerim, uykusuz gecelerim, yarın benim için acı fakat övünçlü hatıralarım olacaktır.
Bunlardan yılmış değilim. Bilakis bahtiyarım.

Yuvamın dağıtılmış olmasına, eşimin bir Türk anası olmak şerefini kazanacağı günlerde çektiği dayanılması güç ızdırapları ve akıttığı gözyaşlarını unutmamış olmama ve bugün hayat kavgasında minimini yavrusuyla tek başına kalmış olmasının ruhunda yarattığı fırtınalara rağmen bahtiyarım.

Türk'ü sevdim, seveceğim.

Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş.
Hepsi kabul!

Türk ırkı sağ olsun!


YAZARLAR