Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus44@gmail.com

Çetinkaya: "Milliyetçi Ülkücü Hareketin meselesi siyasetin çok ötesindedir”

MHP MYK üyesi Fatih Çetinkaya, Gaziantep’te düzenlenen “Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları-Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” toplantısında konuştu

Çetinkaya:
SİYASET 27.09.2025 20:32:00 0

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK Üyesi Fatih Çetinkaya, MHP’nin “Terörsüz Türkiye” hedefinin sadece güvenlik değil, milletin hayat hakkını, toplumsal barışı ve ülkenin istikrarını koruma amacı taşıdığını belirterek “Milliyetçi Ülkücü Hareketin meselesi siyasetin çok ötesindedir” dedi.

MHP MYK üyesi Fatih Çetinkaya, Gaziantep’te düzenlenen “Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları — Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” toplantısında konuştu.

Çetinkaya, “86 milyon insanımızın kardeşliğini pekiştirerek, millî ülküler etrafında kenetlenip, her bir karış toprağı şehitlerimizin kanları ile sulanmış güzel yurdumuzun yarım asrını heba eden bölücü terörün bir daha bu topraklarda canlanmamak üzere tarihe gömülmesinin zamanı gelmiştir” diye konuştu.

 

 

MHP MYK üyesi Fatih Çetinkaya'nın, Gaziantep’te düzenlenen “Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları-Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” toplantısında yaptığı konuşma şöyle:

 

Sayın Divan, Sayın Milletvekillerimiz, Merkez Yönetim ve Disiplin Kurulu Üyelerimiz,
Milliyetçi Ülkücü Hareketin fedakar İl ve İlçe Başkanlarımız, 
Değerli Belediye Başkanlarımız, 
Türk milletinin göz bebeği, Kutlu Otağımız Ülkü Ocaklarımızın Başkanları, 
KAÇEP Teşkilatlarımızın fedakar Mensupları, 
Türkiye KAMU-SEN ve TÜRKAV Üyesi Değerli Dava Arkadaşlarım, 
Aziz Şehitlerimizin, Muhterem Gazilerimizin değerli Emanetleri Şehit ve Gazi Yakınlarımız, 
Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Kıymetli Temsilcileri,
Kıymetli Basın Mensupları;
Çok Muhterem Misafirler, 
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda; “Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” temasıyla, “Terörsüz Türkiye İçin, Milli Birlik ve Dayanışma” buluşmalarımızın son gününde Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Malatya, Kilis, Adıyaman, Elazığ ve Mardin illerimizin katılımları ile kardeşlik ve hoşgörünün sembolü gazi şehrimizin ev sahipliğinde yapıyoruz. Bölge toplantımıza hepiniz hoş geldiniz safalar getirdiniz.
Dost düşman biliyor ki, Gaziantep, bütün hayatı hepimiz için ibretlerle dolu "Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep'e giremez" diyen, kahramanlık sembolü Şahin Bey’imizin yurdudur. 
Elbette Şahin Beyden söz edince Milli Mücadele kahramanlarımızdan bir başka sembol isim Karayılan’a da rahmet olsun…
Bizans’a karşı iman, cesaret, umut ve güven sembolü Battal Gazi diyarı Malatyalı kıymetli dava arkadaşlarım,
Sami Kasap’ınız ünlü gazelinde “Bir Dağ Ne Kadar Yüce olsa Bir Kenarı Yol Olur” derken bir kararlılık ve dirayeti ortaya koyuyordu?
İşte o cesaret
Kararlılık
Ve dirayet 
Türkiye’yi Türk Yüzyılına taşımak için Milliyetçi Ülkücü Hareketin her bir mensubunda da elbette vardır.
Mardin’in Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının verdiği Millî Mücadele’yi sekteye uğratmak amacıyla bölgede gerçekleştirilmek istenen ayrılıkçı politikalara set çekmesini nasıl unuturuz?
Türk’ün bağımsızlığı için Mardin’de de Kuvâ-yı Milliye ve Müdafaa-i Milliye teşkilatları kurulduğunu kimse elbette unutturamaz, unutturmayacağız.
Kıymetli Batmanlı dava arkadaşlarım, 
Anadolu’da Malabadi Köprüsü’nün, evladı fatihan diyarı Balkanlarda Mostar Köprüsü'nün ikizi olması tesadüf olabilir mi?
İki farklı ülke, 
İki ikiz köprü,
Biri Balkanları 
Diğeri Anadolu’yu süslüyor… 
İşte bizim ecdadımızın geçmişe ve geleceğe bakışı…
Ve Diyarbakırımız, sahip olduğu coğrafi konum ve ekonomik potansiyeli nedeniyle tarih boyunca kardeşçe yaşarken birçok medeniyetlere ev sahipliği yaptı. 
Ama Haçlı Savaşlarını devam ettirenler, Türkiye üzerine oyunlarına yeni oyunlar ekleyen küresel katiller, taşeronları marifetiyle hepimize büyük zararlar, acılar verdi.
Oysa Ziya Gökalp’in Diyarbakır’ının Milli mücadele yıllarında Antep, Urfa, Maraş, İzmir’in işgalinde gerçekleştirilen mitingler ve çekilen protesto telgraflarıyla Haçlı uşaklarını lanetlediğini bize kim unutturabilir?
Yiğitler diyarı Elazığ’lılar, 
Öncesinde ve Milli Mücadele yıllarında siyasi ve toplumsal meselelerde tek yumruk olan sizlerin birlikte hareket ettikleri günleri, tıpkı bugün olduğu gibi unutmak mümkün mü?
Misafirperverliği ve samimiyeti ile özdeşleşen şehrin evlatları, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Düşmana kendinizi yağma ettirmediniz” övgüsüne mazhar olan siz, Kilisli dava arkadaşlarım
Medeniyetlerin yarıştığı ancak Yaman Bey’in fethederek Türk topraklarına kattığı bereketli topraklar diyarı, kadim kültürler şehrinin temsilcileri kıymetli Adıyamanlılar,
Peygamberler Diyarı Şanlıurfa’mızın temsilcisi dava arkadaşlarım, 
Fransız’a karşı direnişiyle “Şan” alan Urfa’mız gösterdiği yiğitlikle, birlik ve beraberliğiyle şanına şan katmış; Şanlıurfa olmuştur. 
Muhterem Hazirun, Değerli Dava Arkadaşlarım;
Bugün burada gazi şehrimizde buluşmamızın tek amacı; Milliyetçi Ülkücü Hareketin Terörsüz Türkiye yolunda kararlılığını vurgulamak ve gelişmeler konusunda milletimizi aydınlatmaktır. 
86 milyon insanımızın kardeşliğini pekiştirerek, millî ülküler etrafında kenetlenip, her bir karış toprağı şehitlerimizin kanları ile sulanmış güzel yurdumuzun yarım asrını heba eden bölücü terörün bir daha bu topraklarda canlanmamak üzere tarihe gömülmesinin artık zamanı gelmiştir. 
Şunu herkes iyi bilsin ki, Terörsüz Türkiye hedefi doğru zamanda doğru atılan bir adımdır. 
Dünyada stratejik rekabetler artarken,
Çatışmalar yoğunlaşırken,
Komşu coğrafyalarda istikrarsızlık ve iradesizlik sarmalı yoğunlaşırken,
İç bünyemizde tesis edilecek en büyük emniyetin,
MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİN olması gerektiği,
Sayın Genel Başkanımızın ısrarla söyledikleri bunlardır.
Yine Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendi ısrarla,
PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlamasının bir an evvel sağlanması gerektiğini,
Provokasyonlara ve hiçbir kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak tahriklere dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Muhterem Hazirun, Değerli Dava Arkadaşlarım;
Milliyetçi Hareket Partisi olarak; iliklerimizi sömüren, canlarımızı alan her türlü terörün kökünü kazımayı, bu aziz topraklarda huzuru ve güveni sağlamayı, milletimize karşı en büyük sorumluluk olarak görüyoruz ve Türk asrına koşar adım giderken Yüce Allah’ın izniyle kurtulacağız.
Terörizmin, şiddeti bir ideoloji olarak kullanma stratejisi olduğunu asla unutmayacağız.
Çünkü terörizm
Devletin otoritesini
Toplumsal kurumları
Ve bireyleri tehdit ederek 
Suçlu suçsuz ayrımı yapmaksızın
Her kesimi acımasız eylem ve saldırılarla korkutarak hedefine ulaşmaya çalışmıştır.
21. Yüzyıla girerken terörizm, en gelişmiş ülkelerin bile toplumsal yapısında büyük tahribatlar geliştirebilecek hale gelmiştir.
Türkiye, içinde bulunduğu coğrafyanın stratejik özellikleri ve değerleri,
Önemli doğal kaynaklara sahip olması,
Enerji koridorlarının merkezinde yer alması gibi nedenlerle tarih boyunca içeriden ve dışarıdan yıpratılmaya çalışılmıştır.
Askerimiz, jandarmamız, polisimiz, istihbaratçılarımız ve güvenlik korucularımız tüm kuvvetleriyle teröre ve terörizme karşı başarılı bir mücadele vermiştir.
Bu mücadelenin boşa gitmemesi adına şimdi önümüzde “Terörsüz Türkiye” hedefine kararlılıkla ulaşmamız hayati önem arz etmektedir.
Hiç kimse bu kararlığımız karşısında yalanlara sığınmasın.
“Terörsüz Türkiye” hedefinden bihaber, naçar kalmış siyasetçilere ve onların yandaşlarına da bir kere daha hatırlatalım ki, terör örgütleriyle pazarlık da, taviz de asla yoktur. 
Terör örgütüyle müzakere ve mütareke çabalarına asla girilmemiştir.
Türkiye, hukuki, meşru ve egemen varlığını sonuna kadar korumuştur.
Milliyetçi Ülkücü Hareketin mensupları olarak bizler gönüller inşa etmekten söz ederken gerçeklere kulaklarını tıkayanları ibretle seyrediyoruz.
Doğu, batı diye ayırt etmeden tek vücut olduğumuzu, tek millet olduğumuzu haykırmanın artık tam vaktidir.
Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’nin Lideri, “önce ülkem ve milletim” diyen muhteşem duruşu ile iç ve dış ihanet cephesinin karşısında aşılmaz bir surdur.
İşte bunun için diyoruz ki, Türkiye Yüzyılı bu topraklarda barışın, huzurun ve kalkınmanın yüzyılı olacaktır. 
Bunda kararlıyız, başaracağız, başaracağız, başaracağız; hep birlikte Türkiye için tek yürek olacağız.
Asla unutulmasın!
Biz, Terörsüz Türkiye hedefiyle sadece bir güvenlik sorununu çözmüyoruz. 
Bir çocuğumuzun korkusuzca okula gidebilme hakkını
Bir gencimizin hayatını kurabilme hakkını,
Bir öğretmenimizin 
Bir kaymakamımızın, 
Bir mühendisimizin, 
Bir askerimizin, 
Bir polisimizin 
Devletine, milletine hizmetini yaparken yaşama hakkını savunuyoruz.
Bir annenin yüreğindeki huzuru taşıyabilme hakkını,
Bir esnafın, bir tüccarın, bir çiftçinin rızkını korkusuzca kazanma hakkını,
Şehidin şühedanın hakkını,
Gelecek nesillerimizin 21. Yüzyılda, Türk Asrında müreffeh bir Türkiye’de yaşama ve istikbalini muhafaza hakkını,
Tuz ve ekmek hakkını,
Dünün, bugünün, geleceğin hakkını savunarak bu hakkın önüne geçen bir sorunu çözüyoruz.
Terörsüz Türkiye hedefi;
Bu milletin tarihine, varlığına, onuruna, umutlarına ve geleceğine sahip çıkma hedefidir.
Bu mukaddes topraklarda güneşin doğduğu her sabah bizim için yeni bir umuttur.
Hep bu umutla 
Karanlıkları aydınlattık.
Acılara birlikte göğüs gerdik.
Sevincimizi de üzüntümüzü de paylaştık.
Şimdi de geleceği bir umutla birlikte inşa edeceğiz.
Çünkü ayrılıkta azap birlikte rahmet var diyen bir milletin evlatlarıyız biz.
Terörsüz Türkiye hedefini
Bir milletin yüreğiyle,
Bir ülkünün idealiyle,
Büyük bir devlet olmanın ruhuyla düşünüyoruz.
Anadolu dediğimiz bu vatan;
Selçuklu’nun vakarıyla,
Osmanlı’nın adaletiyle,
Cumhuriyetin iradesiyle yoğruldu. 
Bu güç bize yeter.
Milliyetçi Ülkücü Hareketin meselesi siyasetin çok ötesindedir.
Nefsimiz, menfaatimiz ayaklarımızın altındadır.
Çıkmaz sokaklar varsa,
Dibi görünmeyen uçurumlar varsa,
Giderek genişleyen karanlıklar varsa,
Bunun önünü kesmek, önüne geçmek milli ve manevi görevimizdir.
Merhum Abdurrahim Karakoç’un şu şiiri meramımızı kısaca açıklamaktadır:
Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun!
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
O tek millet, Türk milletidir.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım;
Terörsüz Türkiye, sadece ülkemizin değil bölgemizin, komşu ülkelerin de huzuru ve güveninin sigortası olacaktır.

 


 

Amerika Birleşik Devletleri ve bu ülkenin Ortadoğu’daki gözü dönmüş piyonu İsrail’in Filistin’de, Gazze’de, Suriye’de ve son olarak sözüm ona Amerika’nın koruması altındaki Katar’a saldırısı Türkiye’nin de güvenliğinin ciddi anlamda tehdit altında olduğunun göstergesidir. 
Sözde stratejik ortağımız ve müttefikimiz ABD’nin milletlerarası ilişkiler anlayışının doyumsuz ve haksız menfaat üzerine kurulu olduğunu asla unutmamalıyız.
ABD’nin bu durumu karşısında düzen kurma adına değişik güç ittifaklarının kurulması Amerika’ya ve kuklalarının önüne set çekecek onların insanlık dışı davranışlarına engel olacaktır.
İşte bu nedenle
Sayın Genel Başkanımız ABD ve İsrail şer koalisyonuna karşı Türkiye'nin Rusya ve Çin'le ittifak yapmasını önerdi. Denklem TRÇ…
Yorumlayan yorumlayana… 
Her kafadan bir ses… 
Olur muymuş….
Bu da nereden çıkmış…
Bu aklı evveller geçmişte dilimizden düşürmediğimiz 
“Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin; her şey Türk’e göre, Türk için” sloganlarımızı ne çabuk unuttu.
Elbette Türk milliyetçileri için yeni yüzyılda “Türk Asrı” hedeflerini yaşatabilmek ve bölgesel tehlikelere karşı durabilmek için sürpriz ittifaklar söz konusu olabilecektir.
Sonra Genel Başkanımızın ortaya koyduğu T.R.Ç denklemi yeni bir çağrı değil ki…
Hatırlayınız, sayın Genel Başkanımız Grup toplantımızda aynen şöyle demişti:
“Çift Başlı Selçuklu Kartalı’ndan ilhamını alan bir kavrayış marifetiyle 
Hem doğuya hem de batıya elimizi uzatır, 
Her iki yöne başımızı ve bakışımızı çeviririz. 
Çünkü biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz.” 
Milliyetçilikten Ülkücülükten söz eden bazı aklı evveller, bir masa bir koltuk bulunca mal bulmuş mağribi gibi önlerine uzatılan mikrofonlarda demediklerini bırakmıyorlar, 
Kirli yüzlerini tekrar tekrar ortaya koyuyorlar. Batsın o gafillerin milliyetçilikleri de vatan severlikleri de…    
Uzaktan kumandayla kontrol edilen melanet proje partilere dikkat edin,
Onlar Türkiye’nin kötülüğüne hizmetkarlık yapıyorlar,
Onlar siparişle kuruldukları için sahibinin davulunu çalıyorlar Türk’e ihanet ediyorlar. 
Sayın Devlet Bahçeli’nin devlet yönetme kabiliyetini, ferasetini, ileri görüşlülüğünü ve ön alma özelliğini elbette anlayamayanlar için siyaset memleket meselesi değil şahsi ikbal meselesi olmaktadır.
Tüm bu gerçekler karşısında alınan insiyatifi anlamakta güçlük çekenlere hatırlatmak isterim ki, 
Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin yanında siyaset yapmak ve sorumluluk almak elbette ki her faniye nasip olmaz.
Sayın Genel Başkanımız hepimize büyük ve çetin bir görev vermiştir. 
Biz bunun farkındayız.
Türkiye’mizin geleceği için Türk milliyetçiliğinin emin, güvenli ve güçlü bir liman olduğunun bilinciyle Türk ve Türkiye Yüzyılının maddi ve manevi çatısını örmek için ne gerekiyorsa yapacağız ve Terörsüz Türkiye’de kardeşçe yaşayacağız.
Hayatını davasına, vatanına ve milletine adayan, bir ülkücü olarak üstlendiği tarihi sorumluluğu, başının üstünde taşıyan, değer ve emanetlerin her zaman bilincinde olan ve 
Milliyetçi Hareket Partisi’nin 56 yılının tamamını şuurla ve gururla yaşayan, Türk siyasi tarihine de öngörüleri ve kararlarıyla damga vuran Bilge Liderimizin 
İzinden,
Sözünden,
Gösterdiği istikametten,
Hiçbir zaman ayrılmayan evlatları olarak yılmadan, bıkmadan hep birlikte Türk Asrına yürümeye devam edeceğimizi bu vesileyle bir kez daha buradan ifade ediyorum.
Kıymetli dava arkadaşlarım,
9 Bölgede 81 ilimizi kapsayan ve bugün Gaziantep ve Adana toplantıları ile tamamlanan buluşmalarımızın Türkiye’nin birliği, dirliği ve kardeşliği adına hayırlar getirmesini diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygılarımla selamlıyor, başta bu güzel programa ev sahipliği yapan  İl Başkanımıza, tüm teşkilat mensuplarımıza değerli tüm dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, katılımlarıyla burayı şereflendiren tüm misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum.
Sağ olun var olun, Cenabı Allah’a emanet olun."

Haberi Sesli Oku

YAZARLAR