Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı’nda yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e , "Maalesef bu zat siyasete milletin baktığı yerden bakmıyor. Ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini hesap edemiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin çok ciddi bir siyasi kıble sorununun olduğunu belirterek, "CHP sadece belediye soyguncularının değil, daha vahimi milletten kopuk marjinallerin, yüzü maskeli provokatörlerin, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının da oyuncağı hâline gelmiştir. CHP, tek başına karar alma ehliyeti olmayan bir şahıs ve şürekâsının elinde marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına programı düzenleyenlere teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa, tam 21 aydır İsrail'in vahşi saldırıları karşısında topraklarına, evlatlarına, izzetlerine cesaretle sahip çıkan Filistin'in, Gazze'nin yiğit kadınlarını partimiz adına, sizler adına, kemal-i hürmetle selamlıyorum. O kadınlar ki beyaz kefenlere sardıkları ciğerparelerinin arkasından gözyaşlarını sessizce içlerine akıtıyor. O kadınlar ki her türlü zorluğa, zorbalığa, zulme ve zahmete rağmen işgalcilere boyun eğmiyor. O kadınlar ki tam bir asırdır fedakârlığın, cesaretin, direnişin, muhteşem ve muazzam bir özgürlük mücadelesinin destanını yazıyor" ifadelerini kullandı.
Filistinli kadın şair, merhum Fedva Tukan'ın 86 yıllık ömründe nice acıyı, işgali, katliamı, toprak gaspını gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tukan'ın direniş ruhunu, "Gevşeklik, kızgınlık ve hiddet içimize asla geri dönmeyecek. Savaş meydanında alınlarımızda yorgunluk belirmeyecek. Dinlenmeyeceğiz. Karanlığı kovana dek dinlenmeyeceğiz" sözleriyle anlattığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sarsılmaz imanla, yıkılmaz iradeyle mücadele bayrağını hiç yere düşürmeyen Gazze'nin, Filistin'in kadınlarına kürsüden bir kez daha dayanışma duygularını ifade ettiğini belirterek, merhum şair Mehmet Akif Ersoy'un, "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür" dizelerini paylaştı.
“GERİDE HAYIRLA YÂD EDİLECEK ESERLER BIRAKMANIN PEŞİNDEYİZ”
Liderlik Akademisi'nin, Kadın Kolları başta olmak üzere AK Parti, Türkiye ve millet için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden medya ve iletişime, aile ve dijitalleşmeden diplomasi ve yapay zekâya birbirinden farklı alanlarda üç gün boyunca düzenlenecek atölyelerin, derslerin ve yan etkinliklerin verimli geçmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Şu hususu, evvel emirde altını çizerek belirtmek istiyorum; teşkilat akademilerini asla sıradan bir eğitim faaliyeti olarak görmüyoruz. Bu platformu, ülkemizin yarınlarını şekillendirecek büyük ve güçlü Türkiye idealimizi hayata geçirecek genç kadroların yetiştiği bir dava mektebi olarak telakki ediyoruz. Bu formatı, millî ve manevi şuurun, mücadele bilincinin, fikri derinliğin ve aksiyon kabiliyetinin tahkim ve takviye edildiği programlar silsilesinin yeni bir halkası olarak değerlendiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye'yi asırlık hayalleriyle buluşturacak önümüzdeki yüzyıla silinmez bir damga vuracak, azimli, sabırlı, kararlı, öz güvenli kadroların yetiştiği Liderlik Akademisi, bizim için hayati önemdedir. Üç gün boyunca bilgileriyle, deneyimleriyle, vizyonlarıyla, katılımcılara yol gösterecek tüm bakanlarımıza, başkanlarımıza, parti mensuplarımızın tamamına bir kez daha teşekkür ediyorum. Mevla, bizleri millete hizmet yolundan ayrılmasın. Kavlimizi, kalbimizi ve gayemizi, istikamet üzere kılsın. Birçok kez ifade ettiğim şu gerçeği bugün sizlere tekrar hatırlatıyorum; Biz, milletin sinesinden doğan, bu aziz milletin duasıyla yola çıkan alnı ak, başı dik, kalbi ülkeye hizmet aşkıyla dolu bir siyasi hareketiz. Geride hayırla yâd edilecek eserler bırakmanın, gök kubbede hoş bir seda bırakmanın peşindeyiz."
“GÜÇ VE İLHAM KAYNAĞIMIZ 86 MİLYONUN TAMAMIDIR”
AK Parti davasının, yıllarca kendi öz yurdunda, öz vatanında hor görülenlerin, ötelenen, örselenen, yok sayılanların davası olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kutlu dava, bilgiyi erdemle, mücadeleyi hikmetle, kudreti tevazu ile harmanlayan hasbi ve harbi gönüllerin davasıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hedefimiz, büyük ve güçlü Türkiye'dir. Misyonumuz, Türkiye Yüzyılı'nın tüm ihtişamıyla inşasıdır. Pusulamız, bizi biz yapan kadim değerlerimizdir. Rehberimiz, milletimizin başımızın tacı olan muazzez iradesidir. Güç ve ilham kaynağımız ise siyasi parti, köken, inanç fark etmeksizin tüm fertleriyle 86 milyonun tamamıdır. Biz işte buyuz, bunun için çalışıyoruz, bunun için siyaset yapıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Atalar ne güzel söylemiş, 'Sel ağzı yuva tutmaz.' Sizler de fevkalade sağlam bir temel üzerinde yükselen, harcı bin bir emekle, alın teriyle, fikir çilesiyle yoğrulmuş Erdemliler Hareketi'nin mensuplarısınız. Biz, partimizi böyle kurduk. 'Erdemliler Hareketi' dedik, yola böyle çıktık. Bugün aramızda olan kadın kolları ilçe başkanlarımızın, il başkanlarımızın, teşkilat başkanlarımızın ve merkez karar yönetim kurulu üyelerimizin bu şuurla çalışmasını, milletimize bu bilinçle hizmet etmesini bekliyorum.”
“TÜRKİYE'Yİ ÇOK YÜKSEK BİR SEVİYEYE ÇIKARDIK”
Konuşmasında, "Liderlik, önünü görmek değil, dağın arkasında neler bulunduğunu, hangi risklerin ve fırsatların sizi beklediğini öngörebilmektir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Ülkemizin son 23 yıldaki en büyük avantajı AK Parti gibi vizyoner, çalışkan, dirayetli ve liyakatli kadrolara sahip olmasıdır. Muhalif veya muvafık fark etmeksizin elini vicdanına koyan herkes şu gerçeği ikrar ediyor. AK Parti olarak eser, hizmet, icraat, proje, reform ve yatırımlarımızla Türkiye'ye tarihinin en başarılı yıllarını yaşattık. 783 bin kilometrekare büyüklüğündeki vatan topraklarının her bir karışına mührümüzü vurduk. Adımızı şanla, şerefle milletin gönlüne yazdırdık. Hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinden savunma sanayii atılımlarına, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinden aile ve sosyal politikalara, Türkiye'yi çok yüksek bir seviyeye çıkardık. Yasakları kaldırdık, vesayet odaklarını dağıttık. Kendilerini milletten üstün gören kibir abidelerine hep birlikte hadlerini bildirdik."
“PEK ÇOK ALANDA ÜLKEMİZ İÇİN TARİHÎ KAZANIMLAR ELDE ETTİK”
Bu süreçte mücadelelerinin kolay olmadığını, dikensiz gül bahçesinde yürümediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Önümüzü kesmek için her yolu denediler. Gazete kupürleriyle partimizi kapatmaya çalıştılar. Gece yarısı bildirileriyle bizi sindirmeye kalktılar. Sokak terörüyle bize diz çöktürmek, millî iradeyi esir almak istediler. FETÖ gibi ihanet çeteleriyle önce 17-25 Aralık'ta, sonra 15 Temmuz'da üstümüze geldiler. Ama hiçbirinde muvaffak olamadılar. Her seferinde ya milletin çelikten iradesine ya da işte bu kadronun cesur, asil, vakur duruşuna tosladılar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, baskılara boyun eğmediklerini, tehditlere prim vermediklerini, dik durduklarını ama hiçbir zaman diklenmediklerini dile getirerek, "Millî iradeyi bu ülkede egemen kılmak, Türkiye'yi tarihine ve birikimine yakışır bir seviyeye ulaştırmak için ter döktük, emek verdik, mücadele ettik. 'İki günü eşit olan ziyandadır' bilinciyle her günümüzü, her anımızı milletimize hizmet yolunda geçirmeye gayret ettik. Allah'a hamdolsun, her türlü engele, sabotaja, çelmeye rağmen pek çok alanda ülkemiz için tarihî kazanımlar elde ettik" dedi.
“HAYATIN HER ALANINDA KADINLARIN AKTİF BİR ŞEKİLDE ROL ALMASINI SAĞLADIK”
Elde ettikleri başarıda en büyük paya kadınların sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'yi kadınlarla birlikte kurduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çizgisi, duruşu, değer ve ilkeleriyle Türk siyasetinde yepyeni bir sayfa açan AK Parti'miz, yine kadınların gayretleriyle yükseldi. Şunu açık ve net ifade etmek isterim; çeyrek asra yaklaşan iktidarımızın her aşamasında elde ettiğimiz her başarıda sizlerin emeği, katkısı, imzası, mücadelesi var. Metropollerden en ücra köylere, tüm evlere, tüm hanelere, tüm gönüllere kadınların sayesinde girdik. Bu ülkenin kadınlarını birilerinin aksine asla dolgu malzemesi olarak görmedik. Siyasette, bürokraside, akademide, iş dünyası ve sivil toplumda hayatın her alanında kadınların aktif bir şekilde rol almasını, güçlü bir biçimde var olmasını sağladık."
2004'te Anayasa'da yaptıkları düzenlemeyle kadın erkek eşitliğini teminat altına aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversitelerimizdeki kız öğrencilerin oranını yüzde 13'ten yüzde 53'ün üzerine taşıdık. Kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 27,9'dan yüzde 36,5'e yükselttik. Kadın kooperatiflerini güçlendirdik. Kadın girişimcilere yeni destekler, yeni hibe ve teşvik paketleri sunduk. Kadın istihdamını yüzde 25,3'ten aldık yüzde 33'e taşıdık. Kadın milletvekili oranını yüzde 4,4'ten yüzde 20 seviyelerine biz çıkardık" ifadelerini kullandı.
“SIFIR TOLERANS İLKESİYLE KADINA KARŞI ŞİDDETLE ETKİN BİÇİMDE MÜCADELE ETTİK”
Konuşmasında "sıfır tolerans" ilkesiyle kadına karşı şiddetle etkin biçimde mücadele ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Ceza Kanunu'nda 2005-2021-2022 yıllarında yapılan kapsamlı reformlarla etkin caydırıcı önlemleri hayata geçirdiklerini, 6284 sayılı kanunla başka hiçbir sözleşmeye gerek duyulmayacak şekilde kadınların hak ve hukukunu korumaya aldıklarını belirtti.
Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM), kadın konuk evleri, KADES ve elektronik kelepçe gibi uygulamalarla kadınların yanında olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu örnekleri daha da çoğaltmanın mümkün olduğunu, bundan sonra da "kadınla mümkün" diyerek dayanışma ruhuyla Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa etmeye devam edeceklerini vurguladı.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞMAK İÇİN ÇALIŞMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”
"Bu can bu tende olduğu müddetçe Allah'ın izniyle milletimize hizmetten, millî iradeyi savunmaktan, hedeflerimize ulaşmak için çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide, dış politikada, ticarette, diğer alanlarda Türkiye'yi büyütecek, daha ileri seviyelere taşıyacak faaliyetleri aynı tempoda sürdüreceklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin onurunu, saygınlığını, milletin izzetini ve itibarını korumakta zafiyet göstermeyeceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Herkes bilsin ki bu kadro alkış almak için müstevliler karşısında eğilen bir kadro değildir. Bu kadro kendi ülkesini süklüm püklüm bir hâlde yabancılara ve yabancı basın kuruluşlarına şikâyet eden bir kadro değildir. Özgür neredeydi? Almanya'da. Ne yapmaya gitti? AK Parti'yi şikâyet etmeye. Bizim böyle bir derdimiz yok. İstiklal Marşımızda gururla ne diyoruz, 'Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.' Evet, biz işte böyleyiz. Bu ruhu taşıyoruz, bu ruhla yaşıyoruz. Şunu da üzülerek söylemek durumundayım, 'Kuvayi Milliyeciyiz' deyip batıya hoş görünmek için şekilden şekle girenler, elbette bizim öz güvenimizi anlayamaz. Çıkarları ve siyasi ikballeri için güç odaklarına bel bağlayanlar, bizim dik ve dirayetli duruşumuzu anlayamaz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün TBMM'nin açılışına gönderdiği telgrafı okudu.
"Bakın onlar şu önemli telgrafın ne manaya geldiğini anlayamaz. Okuyacağım telgraf çok ama çok önemli. Bugün bilhassa güncel tartışmalara ışık tutması için Türkiye'nin nasıl kurulduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin nasıl açıldığını, bu ülkenin hangi temeller üzerine inşa edildiğini bilmeyenlere 1920 tarihli şu telgrafı özetleyerek ve sadeleştirerek bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Telgraf, çok ivedi. Ankara 21 Nisan 1920. Kerim olan Allah'ın izniyle. Nisanın 23'üncü günü cuma günü, cuma namazını müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır. Büyük Millet Meclisinin açılış gününü cumaya denk getirmekle bu mübarek günün bereketinden istifade edilecektir. Açılıştan önce bütün mebuslarla Hacı Bayram-ı Veli Camii'nde cuma namazı kılınarak, Kur'an-ı Kerim'in nuru ve Peygambere salavattan feyz alınacaktır. Namazdan sonra Lihye-i Saadet ve Sancak-ı Şerif taşınarak, meclis binasına gidilecektir. Bugünden itibaren Ankara vilayet merkezinde Kur'an-ı Kerim hatmi ve Buhar-i Şerif okunmasına başlanacak ve Kur'an hatminin son bölümü hayırlı uğurlu olması için cuma namazından sonra meclis binası önünde tamamlanacaktır. Yaralı ve kutsal vatanımızın her köşesinde aynı şekilde bugünden itibaren Buhari ve Kur'an hatmi okunarak, cuma günü Ezan-ı Muhammediden evvel minarelerde salavat-ı şerife irat edilecektir. Meclisin açılışından dolayı her tarafta cuma namazından evvel münasip surette Mevlid-i Şerif okunacaktır. Cenab-ı Hak'tan muvaffakiyet niyaz olunur. Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal."
Telgrafı okumasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim, bu ülkeyi kuran esas irade budur" dedi.
Türkiye'nin, bu telgrafta vücut bulan hassasiyetleri korumak, yaşatmak, yüceltmek, her türlü saldırı karşısında bu değerleri muhafaza ve müdafaa etmek niyetinde de istikbale güçlü bir şekilde taşımak için kurulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ile müşerref olunduğu günden beri kurulan devletlerin üzerinde yükseldiği değerler manzumesinin bunlar olduğunu ifade etti.
“GERİLİM, NEFRET VE KUTUPLAŞTIRMA SİYASETİYLE TÜRKİYE'DE ACIDAN VE PİŞMANLIKTAN BAŞKA VARILACAK HİÇBİR YER YOKTUR”
"Elhamdülillah Müslümanız, Muhammed ümmetindeniz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bin yıldır İ'la-yi Kelimetullah'ın sancaktarlığını yapan Türk milletindeniz. CHP Genel Başkanı Özel'e, sözde karikatür üzerinden peygamber efendimize saygısızlık eden müptezellerin avukatlığını üstlenmeden önce bu telgrafı tekrar tekrar okumasını tavsiye ediyorum. Dün çıkmış alçaklığı masum göstermek uğruna akla ziyan argümanlar öne sürüyor. Utanmadan, sıkılmadan gerçekleri çarpıtmak için kırk dereden su getiriyor. CHP Genel Başkanına sadece şunu söylüyorum, milyonların gördüğü hakareti, rezilliği, provokasyonu sen göremiyorsan sorunu başkasında değil kendinde ara. Özgür git bir göz doktoruna görün.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hadi yolsuzlukları, hırsızlıkları, sahtekârlıkları, belediyeleri saran rant ve rüşvet düzenini diyet borcundan dolayı savunuyorsun peki bu küstahlığı niçin savunuyorsun? Haramilere canlı kalkan oluyorsun da hadsizlere niçin sahip çıkıyorsun? O saçma sapan cümleleri kurarken hiç mi yüzün kızarmadı? Böyle hassas bir konuda kendini rezil rüsva ederken hiç mi 'ben ne yapıyorum?' diye sormuyorsun. Allah aşkına sen ne zaman bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı gibi davranmayı öğreneceksin."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu izansızlığın, akıl tutulmasının sebebinin belli olduğunu ifade ederek, "Maalesef bu zat siyasete milletin baktığı yerden bakmıyor. Ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini hesap edemiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin çok ciddi bir siyasi kıble sorununun olduğunu belirterek, "CHP sadece belediye soyguncularının değil, daha vahimi milletten kopuk marjinallerin, yüzü maskeli provokatörlerin, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının da oyuncağı hâline gelmiştir. CHP, tek başına karar alma ehliyeti olmayan bir şahıs ve şürekâsının elinde marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir" şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin ana muhalefet partisi şu an yönetilmiyor. Dümeni kilitlenmiş gemi misali sürükleniyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Aklı başında olan herkes bu gerçeği görmekte. Özgür Özel'in girdiği yol, çıkmaz sokaktır. Gerilim, nefret, hakaret ve kutuplaştırma siyasetiyle Türkiye'de acıdan ve pişmanlıktan başka varılacak hiçbir yer yoktur. Şundan hiç kimsenin şüphesi, endişesi olmasın, bu millet basiret ve feraset sahibi bir millettir, CHP'nin sorumsuz ve şuursuz yöneticilerinin çekmek istediği tuzağa evelallah düşmeyecektir. Şehitleri koyun koyuna yatan bu asil millet, her türlü fitneyi, bozguncu nifak girişimini bünyesine yaklaştırmayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de sükûnetimizi koruyacağız, sabırlı ve serinkanlı tavrımızı her şart altında muhafaza edeceğiz. Onlar ne yaparsa yapsın, kardeşlikten taviz vermeyeceğiz. Açık söylüyorum, başaramayacaklar, başaramayacaklar. CHP yönetiminin de bir an önce bu hakikatle yüzleşmesi hayırlı olacaktır. AK Parti olarak bizim samimi dileğimiz, ülkemizin ana muhalefet partisinin kendisini süratle toparlaması, rotasını bulması ve Ankara merkezli siyaset yapmasıdır” dedi.
“AİLE KURUMUNU KORUMAK EN TEMEL VAZİFEMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurumunu korumanın, aile değerlerini tüm yönleriyle muhafaza ederek gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmanın en temel vazifelerinden biri olduğunu kaydetti.
Bugün, dijital bir kuşatma altında yaşandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni teknolojilerin bir yandan hayatı kolaylaştırırken, diğer yandan millî ve manevi değerleri tehdit ve tahrip eden unsurlar barındırdığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “LGBT gibi sapkınlıklardan, sanal bahis ve kumar tuzaklarına, cinsiyetsizleştirme politikalarından, kültür emperyalizmine her geçen gün yeni bir cephede mücadele veriyoruz. Hafta sonu yaşanan çirkin görüntülere hepiniz şahit oldunuz. Şimdi soruyorum, bırakın milleti, bırakın ülkeyi, bunlardan kendi çevrelerine hayır gelir mi? Aileyi ortadan kaldırarak, ahlakı yok ederek, masum çocuklara bile zehrinizi zerk ederek siz neyi amaçlıyorsunuz? Menfur fikirlerinizi, çirkin emellerinizi, bozuk değerlerinizi bu topraklarda yaymanıza müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Bilhassa bu hususta kadın kollarımız başta olmak üzere partimizin tüm mensuplarından daima müteyakkız bir ruhla çalışmalarını bekliyorum.”