Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Ülkemiz toprakları üzerinde ameliyat yapılmasına nasıl izin vermediysek, Suriye’de de 'kadastro mühendisliğine' asla rıza göstermeyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Ülkemiz toprakları üzerinde ameliyat yapılmasına nasıl izin vermediysek, Suriye’de de 'kadastro mühendisliğine' asla rıza göstermeyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Bizler binlerce yıldır bu coğrafyada bir arada yaşamış, birlikte yaşamış, aynı kaderi paylaşmış insanlarız. İnşallah, ebediyen burada yan yana yaşamaya devam edeceğiz. Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler ve Aleviler olarak birbirimizin hamisiyiz, dostuyuz, kader ortağıyız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş konuşmalarından satır başları şöyle:
▪ Suriye’deki yangını, tam 14 yıldır ülkemize sıçratmaya çalışanlara da şunu tekrar hatırlatıyorum:
Biz; ne Irak’ta ne Suriye’de ne Lübnan’da ne de diğer bölge ülkelerinde hiç kimsenin kökeniyle, diniyle, mezhebiyle, inancıyla ilgilenmiyoruz.
▪ Hangi mezhebe mensup olursa olsun hiç kimseye farklı gözle bakmıyoruz. Tüm insanları, Hazreti Ali Efendimizin buyurduğu üzere “Ya dinde kardeşimiz, ya da yaratılışta eşitimiz” olarak görüyoruz.
▪ Her kim Suriye’ye baktığında sadece mezhep, meşrep, köken görüyorsa, kör bir taassuba hapsolmuş demektir. Her kim sırf meşrebinden dolayı zalime arka çıkıyorsa, insanlığa dair tüm değerlerini kaybetmiş demektir.
▪ Biz asla böyle olmadık, bundan sonra da olmayacağız. 1 milyon Suriyeli, BAAS rejimi tarafından katledilirken nerede duruyorsak, bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz.
▪ Geçen sene seçim kazanmak uğruna faşizmin en ilkel biçimi sergilenirken neyi savunuyorsak, bugün de aynı ilkeleri dirayetle savunuyoruz.
▪ Suriye konusunda kimse bize vicdan dersi veremez. Varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla masum çocuklar öldürülürken 14 yıl boyunca susanlar, bugün, çıkıp, bize hadsizlik edemez.
▪ Biz, hem Suriye’de hem de Gazze’de kardeşlik sınavımızı alnımızın akıyla vermiş bir hükümetiz.
▪ Türkiye, insani ve ahlaki olarak ne yapılması gerekiyorsa, dün olduğu gibi bugün de fazlasıyla yapmaktadır.
▪ Muhalefet, en azından böyle muhataralı bir konuda sorumlu davranmalı, fitne ateşine odun taşımaktan artık vazgeçmelidir.
▪ Bakın çok açık ve net söylüyorum…
Alevi Canlarımızı kışkırtarak siyaset yapmak, iç cephemizi sarsmayı hedef alan bir sabotaj girişimidir. Hele hele soykırımcı canilerden medet ummak, kelimenin tam anlamıyla, mandacılıktır.
▪ Türkiye gibi Suriye de bağımsızlığını şehit kanlarıyla kazanmış, özgür bir devlettir. Eski kötü günlerin hayalini kuranlar, Allah’ın izniyle hüsrana uğrayacaktır.
▪ Bir başka önemli husus ise şudur:
Türkiye, 40 yıldır başına bela olan bir musibetten kurtulmaya çalışırken, “yeni fay hatları” oluşturmanın, ülke düşmanları dışında, kimseye faydası olmaz. Milletçe iç cephemizde gedik açılmasına eyvallah diyemeyiz.
▪ Yakın çevremizde yıllardır oynanan kirli oyunu Türkiye’de de sahnelemek isteyenlere, 14 yıldır olduğu gibi, yine fırsat tanımayacağız.
▪ Yeni süreçte komşumuz Suriye’nin toparlanması, toprak bütünlüğünü ve üniter yapısını koruması, tüm etnik ve mezhebi unsurlarıyla huzura ermesi için elimizden gelen her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz.