Fikri Kanşıray Hakka yürüdü
Davaya adanan bir ömür...
"Kavga Devri Çocukları"nın Muşlu Fikri Ağabeyi..
"Doğu'dan gelirem men...
Tüm Doğu da gelecek!.." diyeli 50 yıl olmuş.
Öngörüsünün ilk meyvesini 1977 seçimlerinde almış, PKK tarafından kalleşçe şehit edilen Hikmet Tekin ağabeyimiz, MHP'li Bingöl Belediye Başkanı olarak Malazgirt'in şanına yakışan bir zafer kazanmıştı.
Amerika'nın "bizim çocuklar"ı PKK'ya alan açmasa "Tüm doğu da gelecekti. Çünkü Kavga Devri'nin başlarında, Marksist Taşnak'la yapılan ilk kavgayı, Hamidiye Alayları'yla tanımış Kürtlerin ve Zazaların beyni iğfal edilmemiş, mektep marifetiyle Ermenileşmemiş olanları, tıpkı bizim gibi vatanına milletine ve mukaddesatına bağlıydı.
Fikri Abi, Ülkücülüğü büyük bir aşkla yaşardı. Öğretmen Liselilerin hem ağabeyi hem de dayısıydı.
Bir tane bile fire vermemize tahammülü yoktu. Üzerimize titrerdi, çünkü kavga çetindi.
Komünizmin teorisine dair hiç bir şey bilmesek de pratiğini bize onun kadar güzel kimse anlatmamıştı.
İnatla sola meyleden bir arkadaşımızın varlığından haberdar olmuş, akşam devriyesinde bizim koğuşa misafir olmuştu.
"Yarin yanağından gayri her şeyde ortak" olmanın, Allah korkusu ortadan kalktığı zaman, şeytanın müdahalesiyle bir gün yâri de içine katabilecek bir kaosa dönüşebileceğini bize gayet güzel anlatmıştı. (Konunun muhatabı olan arkadaşımız halen MHP'li ve taş gibi Ülkücüdür.)
Kavga zamanları iki eli, sırtından hiç çıkarmadığı parkasının cebinde iki yana açılır, siyah kıvırcık saçları ve kararlı yüz hatlarıyla, hızlı hızlı yürürken avını parçalamaya hazırlanan bir kartalı andırırdı.
Biz Ülkücülüğün sahadaki gereklerini, kavgada muhasebe yapmamayı Fikri abilerden öğrendik ve onlardan aldığımız bayrağı asla yere düşürmedik.
Bunun çok daha basit bir denklemi de vardır. Malazgirt'in hatırasını yaşatan, atalarından aldığı din, iman, ahlak ve kültürle Türk Milliyetçisi olduğu için memleketine gitmesi, mahallesinde gezmesi, evinde huzur içinde çayını içmesi bile riske girmiş olan Fikri Ağabey canının muhasebesini yapmıyor, kanının hesabını tutmuyorsa, bizim İç Anadolu'nun rahat ortamında, Başbuğ'un hemşerileri olarak onun emanet ettiği, fikir, ahlak, ülkü ve maneviyat bayrağına ihanet etmemiz hangi hakla mümkün olabilirdi?.
Ülkücü, zaaf gösterse Muş'lu Fikri abisinden, Van'lı Mehmet Şirin abisinden, Mardin'li Ahmet Veysi abisinden, Iğdır'lı Kenan abisinden utanmaz mıydı?
İşte iki yıl sonra 1978'de, Lise son sınıftayken okula hızlandırılmış eğitim adı altında kızıl Komünistlerin kaydedilmesine itiraz ederek idareyi tarumar edip okulu tatile havale ettiğimiz ve 5'er 6'şar sürgüne gönderildiğimiz günlere bu şuurla gelmiştik.
Kavga Devri Çocukları'nın Fikri Kanşıray ağabeyine, nam-ı diğer "Muşlu Fikri" ağabeye Allah'tan rahmet diliyorum. Bize ailemizin bir büyüğü gibi sahip çıkışını özlüyorum. Onunla cennette yeniden saf tutmayı ve birlikte, cennet vatanı cehenneme çeviren cehl ehline doğru mehter ve Kürşat marşı eşliğinde aynı şevk ve aşkla saldırmayı murad ediyorum.
Kederli Kanşıray ailesine, Milliyetçi Hareket Partisi MUŞ İl Başkanlığı 'na ve tüm MHP camiasına baş sağlığı diliyorum.
Ruhun şâd, mekânın cennet olsun. Canım ağabeyim.. Uğruna bir ömür tükettiğin bayrağı düşürmeyeceğiz.
Huzur içinde yat. Rabb'im rahmetiyle muamele eylesin.