Cumhurbaşkanı Erdoğan "Hatırlayın, ne yazıyorlardı duvarlara bu CHP'liler? 'Zulüm bin dört yüz elli üçte başladı.' diyen o müflis zihinlerin aksine TEKNOFEST gençliği, şanlı ecdadın izinden giderek Türkiye'ye yeni ufuklar açıyor. TEKNOFEST gençliği milletimizi kardan daha aydınlık bir istikbale taşıyor. Ben bu gençliği şu anda karşımda görüyorum. Ecdadın ruhunu şad edecek gençliğin bu gençlik olduğuna inanıyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un Fethi'nin 572. Yıl Dönümünde Millet Bahçeleri Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İstanbul’da 5 milyon 579 bin metrekarelik alanı kapsayan 34 millet bahçemizi kullanıma açtık. 20 millet bahçemizin de yapımı sürüyor. Millet bahçelerimizi afet zamanlarında toplanma alanı olacak şekilde tasarladık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beykoz Millet Bahçesi'nde, İstanbul'un Fethi'nin 572. Yıl Dönümünde Millet Bahçeleri Açılış Töreni programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında katılımcıları ve İstanbul halkını selamlarken, Türkiye'nin dört bir tarafındaki vatandaşlara muhabbetlerini iletti.
Dünyanın farklı yerlerinde kalbi Türkiye ile atan, Türk milletiyle kaderdaşlık, duygudaşlık ve gönüldaşlık yapan tüm dostlara saygılarını yolladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gözlerinin pırıltısında güven ve huzur bulduğum sevgili gençlerimizi de aynı şekilde sevgiyle selamlıyor, her birini tek tek gözlerinden öpüyorum. Fethe sahip çıktığınız için, fetih ruhunu yaşattığınız için her birinizi tebrik ediyorum" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Karabağ'da olduğunu, Azerbaycan'ın 28 Mayıs Müstakillik Günü'nü Laçin'de büyük bir gururla kutladıklarını belirterek, "Cumhurbaşkanı İlham (Aliyev) kardeşim ve Pakistan Başbakanı Şahbaz (Şerif) kardeşimle dayanışmamızı tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. Şimdi de bir başka gurur günümüzü, tarihimizin altın sayfalarından birini yine büyük bir coşkuyla selamlıyoruz" dedi.
“MİLLET BAHÇELERİMİZ İSTANBUL, ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN HAYIRLI OLSUN”
İstanbul'a her gelişinde yüreğini ayrı bir sevinç kapladığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şehre adımımızı atar atmaz inanın kalbimizi bir ferahlık kaplıyor. Bilhassa genç kardeşlerimle her buluşmamız bize yepyeni bir güç, taptaze bir enerji veriyor. Coşkunuz için, heyecanınız için, bu güzel tablo için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İstanbul'un zümrüt yeşiline büründüğü, bu aziz şehrin tüm sokaklarıyla, tüm caddeleriyle, yeni elbiselerini giydiği, baharın yazla usul usul kucaklaştığı bu güzel günde sizlerle bir aradayız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beykoz dışında İstanbul'da yapımı tamamlanan diğer millet bahçelerinin açılışını canlı bağlantılarla gerçekleştireceklerini belirterek, "Her biri titiz bir çalışmanın, yoğun bir gayretin ürünü olan 4 yeni millet bahçemizi göz bebeğimiz İstanbul'umuza kazandırıyoruz. Beykoz, Arnavutköy, Kağıthane ve Sultangazi Cebeci millet bahçelerimiz İstanbul için, ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve TOKİ çalışanları başta olmak üzere proje aşamasından ihale ve yapım sürecine bu yatırımların hayata geçmesinde emeği olanları kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüklenici firmalarımıza, alın ve fikir teri döken işçilerimize, mimar ve mühendislerimizin tamamına ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum. Rabb'im hepsinden razı olsun, Rabb'im bizleri İstanbul'la birlikte tüm Türkiye'ye aşkla, hizmet yolundan ayırmasın diyorum" dedi.
“İSTANBUL'UN FETHİ HER ŞEYDEN ÖNCE BİLGİNİN, AZMİN VE İNANCIN ZAFERİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda tarihteki en muhteşem destanlardan biri olan İstanbul'un fethinin 572. yıl dönümünü idrak ettiklerini söyledi.
29 Mayıs 1453'te taktik ve strateji dehası muzaffer bir komutanın inanmış ve hedefe kilitlenmiş bir orduyla İstanbul'u fethettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "53 gün süren kuşatma, henüz 21 yaşındaki Fatih'in liderliğinde göz kamaştıran büyük bir zaferle neticelendi. '53 gün ne mehabetli temaşa idi o, sanki halkın uyanık gördüğü rüya idi o, şimdi 500 sene geçmiş o büyük hatıradan, 53 günde o hengâme görülmüş buradan.' Merhum Yahya Kemal, Üsküdar'dan fetih manzarasını 5 asır sonra işte bu mısralarla ruhlarımıza nakşediyordu. Çağ kapatıp çağ açarak bu zaferi milletimize hediye eden Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusunu rahmetle, minnetle, şükranla yâd ediyorum. Fethin 572. seneidevriyesi mübarek olsun. Allah onu fetheden askerden, onu fetheden komutandan razı olsun" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un fethinin her şeyden önce bilginin, azmin ve inancın zaferi olduğunu vurgulayarak, "İstanbul, daha önce Osmanlı ordusu tarafından 4 kez kuşatılmış fakat bir türlü alınamamıştır. Fatih 19 yaşında tahta çıkar çıkmaz yeni metotlar, yeni teknikler, yeni silahlar geliştirmek için hemen kolları sıvadı, hummalı bir çalışmaya girişti. Aşılmaz denilen İstanbul surlarını aşmak için Saruca Usta'ya yeni toplar döktürdü. Gülleleri yüzlerce kiloyu bulan bu topları önce Edirne'de denedi, daha sonra İstanbul'a taşıttı. Tüm bu faaliyetlerin her bir aşamasını bizzat takip etti" diye konuştu.
“ECDATTAN ALDIĞIMIZ BİRİKİMİ BUGÜN AYNI ŞEKİLDE YAŞATIYOR, GELECEK KUŞAKLARA AKTARIYORUZ”
6 Nisan'da başlayan kuşatmanın ilk bir ayında istenen neticenin alınamadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fakat son 23 günde elde edilen başarılar dünya tarihine geçen bir zaferin taşlarını döşedi. Gemileri karadan yürüten Fatih, müjdelenmiş bir fethi dâhiyane yöntemlerle adım adım inşa etmişti. Şurası oldukça önemlidir. 'Şahi' adı verilen bu yeni toplar surları dövmeye başladığında artık kuşatmanın seyri de değişmişti. İlk gedik Topkapı'da açıldı, ilk sancak Topkapı surlarında yükseldi. 29 Mayıs'ın öğlen saatlerine gelindiğinde İstanbul ve Ayasofya artık ebediyen bizimdi. 'Men sabera zafera' cümlesi bir kez daha kalplerde yankılandı. Dünya yeni bir devrin doğuşuna, yeni bir nizamın kuruluşuna 572 yıl önce işte böyle bir atmosferde şahitlik etti. İstanbul, hem medeniyetimize hem de bütün insanlığa o tarihten itibaren eşsiz katkılar yaptı. Bilimde, kültürde, sanatta, mimaride, aklınıza gelebilecek her alanda İstanbul, gökteki bir kutup yıldızı gibi parladı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1048'de Pasinler Ovası'nda, Hasankale'de ekilen tohumlar 1071'deki Malazgirt Zaferi'nde nasıl çiçek açtıysa, ardından hiç bitmeyecek bir gaza şuuruyla önce Varna'da, Niğbolu'da sonra Çaldıran'da, Ridaniye'de ve Preveze'de millet asli hüviyetini nasıl kazandıysa, İstanbul'un fethinin de millî kimliğin tüm dünyaya hem de gür bir sesle ilanı olduğunu ifade etti.
Fatih Sultan Mehmet'in sadece büyük bir komutan ve devlet adamı değil, aynı zamanda modern mühendisliğin öncüsü parlak bir âlim olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fatih'in döktürdüğü Şahi topları dönemin savaş konseptini baştan sona değiştirmiş, tarihe geçmiştir. Ecdattan aldığımız bu birikimi, bu yenilik ruhunu bugün hamdolsun aynı şekilde yaşatıyor, gelecek kuşaklara aktarıyoruz. İHA'larımızla, SİHA'larımızla, insansız denizaltı araçlarımız ve daha nice teknolojiyle bugünün savaş konseptini değiştirmeye devam ediyoruz. İşte az önce Karadeniz'e Osman Gazi gemimizi uğurladık ve orada inşallah denizin altında artık araştırmalar yapıp, oralardan doğal gaz çıkaracak ve bu çıkaracağı doğal gazla vatandaşlarımızı çok daha rahatlatacağız" dedi.
“TEKNOFEST GENÇLİĞİ, ŞANLI ECDADIN İZİNDEN GİDEREK TÜRKİYE'YE YENİ UFUKLAR AÇIYOR”
"Yıllarca başkalarının kapısında bekletildiğimiz savunma sanayii alanında artık kapısı çalınan ülke hâline geldik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Genç mühendislerimiz, Fatih'ten ve fetihten aldıkları bu ruh meşalesini tüm ihtişamıyla elden ele taşıyor, her gün yepyeni destanlar yazıyor. Hatırlayın, ne yazıyorlardı duvarlara bu CHP'liler? 'Zulüm bin dört yüz elli üçte başladı.' diyen o müflis zihinlerin aksine TEKNOFEST gençliği, şanlı ecdadın izinden giderek Türkiye'ye yeni ufuklar açıyor. TEKNOFEST gençliği milletimizi kardan daha aydınlık bir istikbale taşıyor. Ben bu gençliği şu anda karşımda görüyorum. Ecdadın ruhunu şad edecek gençliğin bu gençlik olduğuna inanıyorum. Merhum Nurettin Topçu Hocamız bakınız ne diyor; 'Asırların icaplarına göre değişen şekil ve kalıplar ne olursa olsun ebedi yaşayacak olan ruh Fatih'lerin, Yavuz'ların, Yıldırım'ların ruhudur.' diyor. Evet, genç kardeşlerim, işte bu cümlelerde anlatılan ruhu unutmayın sizler yaşatacaksınız. Türkiye'yi asırlık hayalleriyle inşallah sizler buluşturacaksınız. Şanlı bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde sizler dalgalandıracaksınız."
Kendilerinin artık gençlerin zamanının misafiri olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, günü geldiğinde, ömürleri boyunca şerefle taşıdıkları sancağı gönül huzuruyla gençlere emanet edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah siz de onu namusunuz bilecek, sizden sonra geleceklere aynı şuurla teslim edeceksiniz. Her karışında bir yiğidin yattığı cennet vatanımızı gerektiğinde canınız pahasına sizler koruyacaksınız. Mazluma umut, zalime kâbus olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yüceltecek, yükseltecek, Allah'ın izniyle sizler güçlendireceksiniz. Tarihi şanlı zaferlerle dolu bu millet size bakacak, sizden cesaret alacak. Gözü yaşlı, gönlü mahzun olanlar size bakacak sizden umut devşirecek. Canınıza kastetmeye gelenler dahi sizde hayat bulacak. Büyük bir milletin, kahraman bir ecdadın, Fatih'in, Yavuz'un ahfadı olarak tüm insanlığa sizler örnek olacak, yol göstereceksiniz. Türkiye Yüzyılı'nı inşallah sizler inşa edeceksiniz. Ne diyor Arif Nihat Asya; 'Delikanlım işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan, sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan, sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.'"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin bilimde, kültürde, sanatta, ilimde ve daha nice alanlarda başarılarıyla milletin kıvanç kaynağı olacaklarını söyledi.
“İSTANBULLU VATANDAŞLARIMIZIN RAHATÇA NEFES ALACAĞI ÇOK GENİŞ BİR YEŞİL ALANI ŞEHRİMİZE KAZANDIRIYORUZ”
TEKNOFEST gençliğine inandığını, varlıklarıyla, ufuklarıyla, çalışmalarıyla ülkeye değer katan her bir gence şahsı ve milleti adına tek tek teşekkür etiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beykoz Millet Bahçesi ile toplam büyüklüğü 428 bin 100 metrekare olan dört yeni millet bahçeyi hizmete açtıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbullu vatandaşlarımızın rahatça nefes alacağı çok geniş bir yeşil alanı şehrimize kazandırıyoruz. 'Laf ola beri gele yok. İnşallah millete hizmet ola." Bugüne kadar ülkemizin dört bir yanında 35 milyon metrekare yeşil alana sahip 292 millet bahçemizi tamamladık. Sadece İstanbul'da 5 milyon 579 bin metrekarelik alanı kapsayan 34 millet bahçemizi kullanıma açtık. 20 millet bahçemizin de yapımı sürüyor. Millet bahçelerimizi afet zamanlarında toplanma alanı olacak şekilde tasarladık. 6,2 büyüklüğündeki son İstanbul depreminde bunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Millet bahçelerimiz yemyeşil çimenleriyle, yürüyüş yollarıyla, açık hava tiyatrolarıyla, millet kıraathaneleri ve kültür sanat tesisleriyle şehrimizin çehresini değiştirecek" diye konuştu.
“86 MİLYON VATANDAŞIMIZIN TAMAMI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bunların dışında da çok sayıda başarılı projeyi hayata geçirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sıfır Atık Projesi'nin küresel bir çevre hareketine dönüştüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Depozito Yönetim Sistemi'ni de devreye aldıklarını, pilot uygulamasını Sakarya da başlattıklarını, 2026 yılının başında 81 ilde uygulamaya alacaklarını belirtti.
Böylelikle geri dönüşümü teşvik ederek hem çevreye hem de ekonomiye aynı anda büyük katkılar yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan da bu çalışmalara güçlü destek vermelerini beklediklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tabiatın kendilerine Allah'ın emaneti olduğunu, bu emaneti gözleri gibi koruyup güzelleştirerek gelecek nesillere teslim etmekle mükellef olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Önce vicdanlarımıza karşı, ardından da geleceğe, gelecek kuşaklara karşı bu noktada hepimiz büyük sorumluluk taşıyoruz. Doğadaki her canlıyı işte bu hikmet bakışla kucaklıyoruz. Yeşili, çevreyi, tabiatı yine bunun için seviyoruz. Ancak çevreyi korumak için attığımız her adımı eleştirenlere baktığımızda çok farklı bir durumla karşılaşıyoruz. Son yolsuzluk soruşturmasında bir kez daha gördük ki muhalefetin en çok sevdiği yeşil Benjamin Franklin yeşili. Mavide de en çok avro mavisini tercih ediyorlar. Ne diyelim? Umarız onlar da sahte ve sanal güzellik peşinde koşmak yerine gerçek güzelliklerle tanışırlar. Boğaz'ın mavisini, Beykoz'un yeşilini, İstanbul'un erguvanını yani bu şehrin hakiki güzelliklerini sevmeyi onlarda öğrenirler. Ne olursa olsun biz 'Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayalleri bile ulaşamaz' diyen Fatih'in izinden, cihana yön veren Yavuz'un izinden gitmeyi sürdüreceğiz. 86 milyon vatandaşımızın tamamı için çalışmaya, üretmeye eser ve hizmet siyasetimizle gönüllere girmeye devam edeceğiz. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Bu düşüncelerle Beykoz, Arnavutköy, Kâğıthane ve Sultangazi Cebeci Millet Bahçelerimizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”