Erdoğan: Yüz milyarlarca liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor

Erdoğan: Yüz milyarlarca liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri, CHP’yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır: dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri, CHP’yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır: dedi.

Sağdan soldan balya balya paralar fışkırdığını, yüz milyarlarca liralık korkunç bir vurgundan bahsedildiği dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ama CHP Genel Başkanı ve şürekâsı bunların hiçbirine cevap veremiyor”diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin İstanbul Teşkilatının düzenlediği iftar programında yapmış olduğu konuşmadan satır başları şöyle:

 

Yüz binlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekârlığı dâhil ortaya bir sürü pislik saçılıyor…

Sağdan soldan balya balya paralar fışkırıyor…

Yüz milyarlarca liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor…

Ama CHP Genel Başkanı ve şürekâsı bunların hiçbirine cevap veremiyor.

Milletin huzuruna çıkıp “sahtekârlık yoktur, hırsızlık yoktur; yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, irtikâp, iltimas yoktur” diyemiyorlar.

“Ne biz ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı” diyemiyorlar.

Kendi belediye başkanlarına, kendi belediye yöneticilerine; beraber iş yaptıkları, yıllarca birlikte yol yürüdükleri arkadaşlarına kefil olamıyorlar.

Aslanlar gibi çıkıp iddialara cevaplar vermek yerine bize saldırarak, Cumhur İttifakı ortağımıza ve onun muhterem Genel Başkanı’na edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar.

CHP Genel Başkanı’na soruyorum:

Sayın Özel, neden korkuyorsunuz, neden çekiniyorsunuz; bu telaş, bu panik havası, bu saldırganlık niye?

Daha düne kadar “şaibe yok” diyordunuz.

Daha düne kadar şeffaflıktan, dürüstlükten dem vuruyordunuz.

Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu?

Ne oldu da dizleriniz titremeye başladı?

Şimdi kimi tasfiye edecek, kimi sırtından hançerleyeceksiniz?

Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız?

Bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum…

Sokaklara çıkarak, yanına sol örgütleri, marjinalleri, Vandalları alarak millî iradeye parmak sallama dönemi geride kalmıştır.

Sokak terörüyle siyasete, adalete istikamet çizilen günler eski Türkiye’yle birlikte mazide kalmıştır.

Türkiye demokratik bir ülkedir, bir hukuk devletidir; üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız bir ülkedir.

Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi işlesin, bırakın hukuk işlesin.

Yüreğiniz yetiyorsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararını versin.

Bırakın akla kara, masumla mücrim hukuk tarafından ortaya çıkarılsın.

Siz ister kabul edin ister kabul etmeyin…

Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir.

Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur ve olmayacaktır.

 

 

Demokrasinin, hukukun, meşru zeminin dışında çözüm arayanlar bugüne kadar daima avuçlarını yalamışlardır, inşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklardır.

CHP ve yandaşlarının tahriklerle kamu düzenini bozmasına, milletimizin huzurunu kaçırmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.

Türkiye üzerinde operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına, toplum mühendislikleriyle 85 milyonun arasına yeni nifak duvarları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz.

Bin yıldır olduğu gibi Alevi’si Sünni’siyle, Kürt’ü Türk’üyle, Laz’ı Çerkes’iyle bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya, kardeşçe yaşamaya inşallah devam edeceğiz.

Bir olacağız, beraber olacağız, birlik olacağız, diri olacağız; kendi menfaatlerini korumak için 85 milyonun kardeşliğine pusu kuranları hep birlikte bozguna uğratacağız.

Önce Suriye’de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahaneyle mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler.

Alevi canlarımızı kışkırtarak kardeşliğimize pusu kurmaya kalktılar.

Muvaffak olamayınca bir yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye kalkıştılar.

4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanlarımızı kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar.

Önlerine gelene hakaret etmekten sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya…

Yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarına gözdağı vermekten sokak terörüyle millî iradeyi baskı altına almaya kadar ne ararsan her şey bunlarda var.

 

 

Bugün basın-yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler.

İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar.

Gelinen noktada şunu çok net görebiliyoruz:

Mevcut yönetim altında CHP, seçmenlerinin taleplerini Meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür.

Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri, CHP’yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır.

Lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, sırf ağababalarına diyet borçlarını ödemek adına Gazi’nin partisini hırsızların emrine vermiştir.