Bakan Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığının milli güvenlik sisteminin temel bir parçası olduğu bilinciyle hareket ettiğini söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmelerinde konuşan Bakan Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığının milli güvenlik sisteminin temel bir parçası olduğu bilinciyle hareket ettiğini söyledi. Fidan, "360 derece dış politika anlayışıyla her kıtada ayak izimizi bulundurmaktayız. Tehditlere karşı dururken fırsatları da aynı anda değerlendirebiliriz." dedi.
Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2025 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Dışişleri Bakanlığının 2025 Mali Yılı bütçe tasarısının görüşülmesi vesilesiyle burada bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Fidan, Türkiye'nin bağımsız ve milli dış politikasının, kadim coğrafyasını ve şanlı tarihini, mirasını, köklü devlet geleneğini, insani ve vicdani değerlerini yansıttığını kaydetti.
Fidan, "Dış politikamızı bu ilkelerden aldığımız güçle yürütmekte, dünyanın her bölgesinde ülkemizin çıkarları ve bekası doğrultusunda azimle çalışmaktayız. Dışişleri Bakanlığımızın milli güvenlik sistemimizin temel bir parçası olduğu bilinciyle hareket etmekteyiz. 360 derece dış politika anlayışıyla her kıtada ayak izimizi bulundurmaktayız. Tehditlere karşı dururken fırsatları da aynı anda değerlendirebiliriz." dedi.
Türkiye'nin barışta kararlı, bölgesinde güçlü ve dünyada saygın bir dış politika yürüttüğünü kaydeden Fidan, "Kazandığımız tecrübeler meselelere daha iyi mukabele etmemizi ve hedeflerimizi hayata geçirmemizi sağlamaktadır." diye konuştu.
Fidan, dünyanın artık uluslararası ilişkilerinin çok boyutlu ve çok katmanlı olarak öne çıktığını anlatarak, Türkiye'nin de dış ilişkilerine bu perspektiften yaklaştığının altını çizdi.
"Ülkemizin güvenlik, savunma, istihbarat, teknoloji, ekonomi, ticaret ve enerji, ulaştırma, sağlık, kültür, turizm dahil birçok alandaki hedeflerini bütüncül olarak ele almaktayız." diyen Fidan, ilgili kurum ve kuruluşlarla yakın ve etkin bir eşgüdüm içinde çalışıldığını vurguladı.
- "Pek çok sınama ile karşı karşıyayız"
Fidan, bütçe görüşmeleri vesilesiyle 2024'ün muhasebesini yapmak ve Türkiye dış politikasında öne çıkan konulara ilişkin tespit ve değerlendirmeleri paylaşmak istediğini belirterek şunları kaydetti:
"Ülkemiz çok boyutlu ve zorlu sınamalarla kuşatılmış bir coğrafyada yer almaktadır. Bölgemizdeki son gelişmeler bunu açıkça ortaya koymaktadır. Uluslararası alanda ciddi kırılmaların yaşandığı, uluslararası sistemin temellerinin sarsıldığı, rekabetin arttığı jeopolitik ve ekonomik denklemin yeniden şekillendiği bir dönemden geçiyoruz.
Donmuş ve aktif çatışmalardan düzensiz göçe, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığından iklim krizine, sosyal adaletsizlikten yeni teknolojilerin yol açtığı risklere kadar pek çok sınama ile karşı karşıyayız."
Bakan Fidan, küresel ekonomideki durağanlaşmanın ve krizlerin ülkeleri farklı coğrafyalarda yeni kaynak arayışlarına yönelttiğini, kritik mineraller ve ham maddelere sahip ülkelerin farklı güçlerin rekabet alanına dönüştüğünü belirtti.
Terör örgütlerinin ideolojik emelleri doğrultusunda Orta Doğu, Afrika ve Asya başta olmak üzere farklı coğrafyalarda eylemlerini sürdürdüğünü kaydeden Fidan, "Bazı ülkeler tarafından da kendi çıkarları doğrultusunda eğitilen ve donatılan terör örgütleri, risk olmaya devam etmektedir." diye konuştu.
Siber alan yeni savaş cephesi
"Bölgemiz, kuzeyde Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın, yanı başımızdaki Suriye ve Irak’taki terör belasının ve güneyde İsrail'in İran'ı da içine alan bölgesel bir savaş çıkarma girişimlerinin istikrarsızlaştırıcı etkileri altındadır." diyen Fidan, kara, hava, deniz ve uzayın yanı sıra siber alanın beşinci savaş cephesi olduğunun altını çizdi.
Sosyal medyanın ve siber ortamın mevcut tehditleri daha da derinleştirdiğine dikkati çeken Fidan, tüm bunların bilinciyle politika önerileri oluşturulduğunu, devletin izleyeceği hareket tarzı ve ön alıcı adımları tespit etme, fırsatları ortaya koyma ve dış ilişkileri güçlendirme yönünde azimle çalışıldığını vurguladı.
Fidan, "Bu itibarla bu yılki bütçe kitapçığımızın başlığını 'Belirsizlikler Çağında Kararlı ve Güçlü Türk Dış Politikası' olarak belirledik." dedi.
- "Şu ana kadar Lübnan'da hayatını kaybeden sivillerin sayısı 3 bini aşmıştır"
Başta Filistin olmak üzere, bölgenin İsrail saldırganlığının ve savaş tehdidinin baskısı altında olduğuna dikkati çeken Fidan, "Gazze’de uyguladığı soykırımı, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki mezalimini tüm şiddetiyle sürdüren İsrail, yaklaşık 44 bin Filistinliyi katletmiş, geride kalanları ise açlık ve bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye mahkum etmiştir. Şu ana kadar Lübnan'da hayatını kaybeden sivillerin sayısı 3 bini aşmıştır." dedi.
Bakan Fidan, Hamas ve Hizbullah hedef alınırken asıl amacın, Filistinlileri kendi topraklarında yaşayamayacak hale getirmek ve göçe zorlamak olduğunu vurgulayarak, Birleşmiş Milletler temelli uluslararası düzenin büyük yara aldığını söyledi.
"Uluslararası hukukun yanı sıra, insanlığın da rafa kaldırıldığı bir döneme girilmiştir. İsrail, cezasız kalmanın verdiği özgüvenle, Filistin'deki mezalimini sona erdirmek bir yana, savaşı Lübnan'a ve diğer bölge ülkelerine taşımıştır." ifadesini kullanan Fidan, İsrail ve İran arasında doğrudan yaşanan gerginlikle savaşın yayılma riskinin daha da arttığını belirtti.
Fidan, İsrail'in Lübnan'da Türkiye'nin de katkı sağladığı BM Geçici Görev Gücü UNIFIL'i hedef aldığını, Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansını (UNRWA) yasaklama kararı aldığını hatırlattı.
Türkiye'nin daima Filistin halkının yanında olduğunu ve soykırıma sessiz kalmadığını aktaran Fidan, İsrail'in amacının savaşı bölgeye yaymak olduğuna başından beri dikkat çektiğini anlattı.
- "Balkanlar’da tüm aktörlerle etkileşimi önceleyen bir rol oynuyoruz"
Fidan, Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını hassasiyetle korumaya devam ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Son Atina ziyaretimizde de bu konudaki kararlı tutumumuzu ortaya koyduk. Küresel aktörlerin rekabet coğrafyalarından olan Balkanlar’da ülkemiz, etkin bir aktör olmaya devam etmektedir. 2024’teki temaslarımızda her bir Balkan ülkesi ile geliştirdiğimiz stratejik ilişkilerle, ticaretten yatırıma, savunma ve güvenlik işbirliğinden kültürel etkileşime işbirliklerimizi derinleştirdik. Her bakımdan ayrılmaz bir parçası olduğumuz bölgede yapıcı, öncü ve tüm aktörlerle etkileşimi önceleyen bir rol oynamaktayız. Balkanlar’daki soydaş ve akraba topluluklarımızla yakın temas halinde, onların huzur ve refahı için ilgili ülke makamlarıyla işbirliği yapmaktayız."
NATO’nun karşı karşıya bulunduğu karmaşık güvenlik sınamalarının, kabiliyet, kapasite ve müttefiklik ruhu itibarıyla Türkiye’nin ittifak içerisindeki önemini bir kez daha gösterdiğini belirten Fidan, Türkiye'nin girişimleri sonucunda, temmuz ayında Washington'da düzenlenen NATO Zirvesi’nde terörizmle mücadelede NATO’nun rolünün güçlendirilmesi ve müttefikler arasında savunma sanayii ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılmasında mutabık kalındığını hatırlattı.
Türkiye'nin NATO Kosova Gücü Komutanlığı görevini başarıyla tamamlayarak Ekim 2024’te bu görevi İtalya’ya devrettiğini hatırlatan Fidan, "Ülkemizin öncülüğünde Romanya ve Bulgaristan’la birlikte Karadeniz’de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu’nu Temmuz ayında operasyonel hale getirdik. 2025’te NATO Dışişleri Bakanları Gayrıresmi Toplantısı'na ve 2026 yılı NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız." ifadelerini kullandı.
Türk savunma sanayinin kaydettiği gelişimin, birçok uluslararası aktörle tesis edilen savunma işbirliğinin de itici gücünü oluşturduğunu belirten Fidan, müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmayan Türkiye'ye yönelik yaptırım ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla ilgili taleplerini, temaslarında güçlü ve ısrarlı biçimde gündemde tuttuklarını ve çalışmalarının neticelerini almaya başlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.
- "Yeni ABD yönetimiyle milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz"
"Yıl içinde Kanada ve Norveç ülkemize yönelik kısıtlamaları kaldırma kararı almıştır. Almanya’yla yürüttüğümüz süreç de olumlu istikamette ilerlemektedir." diyen Fidan, ABD yönetimiyle yıl boyunca temaslarında, terör örgütü PKK/YPG/SDG ile FETÖ’ye yönelik tutum ve tek taraflı yaptırımların ilişkilere zarar verdiğini her fırsatta vurguladıklarını aktardı.
Fidan, "Ekonomi, ticaret, enerji, iklim, savunma, terörle mücadele, bölgesel konuları kapsayan stratejik mekanizma çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz istişarelerle diyaloğumuzu güçlendirdik. F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık. Yeni ABD yönetimiyle milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Körfez ülkeleriyle ilişkileri ortak çıkarlar temelinde stratejik düzeyde her alanda güçlendirdiklerini belirten Fidan, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Dışişleri Bakanları toplantısının 8 yıl aradan sonra gerçekleştirildiğini, toplantıda, Türkiye-KİK Eylem Planı'nın onaylandığını ve Türk şirketlerinin Körfez’le işbirliğinin arttırılmasının sağlandığını söyledi.
Fidan, Körfez ülkeleriyle çok taraflı platformlarda bölgesel konularda işbirlikleri yaptıklarını, Yemen’deki ihtilafın, kalıcı bir siyasi çözümle sona erdirilmesini desteklediklerini kaydetti.