Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus@gmail.com

İnfaz Kanunu Meclis'te: 80'liklere konut yolu

AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

İnfaz Kanunu Meclis
GÜNDEM 29.05.2025 19:00:00 0

AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Teklifle, özel infaz hükümlerinin kapsamı genişletiliyor ve 80 yaşını bitirmiş hükümlüler için konutta infaz düzenlemesine gidiliyor.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 10. Yargı Paketi'ni TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirdi.

Güler, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni Meclis Başkanlığına sunduklarını belirtti.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Samsun Milletvekili Orhan Kırcalı ile Adalet Komisyonu üyeleri AK Parti Uşak Milletvekili Fahrettin Tuğrul ve Kastamonu Milletvekili Halil Uluay ile teklifin hazırlanmasına ciddi mesai harcadıklarını söyleyen Güler, emekleri için kendilerine ve teklifin hazırlamasına katkı verenlere teşekkür etti.

 

 

Güler, AK Parti'nin 2002'den bu yana reform niteliğindeki birçok düzenlemeyi hayata geçirdiğini belirterek, "Her konuda gerek aksayan yönlerin iyileştirilmesi gerekse sistemin daha hızlı, etkin, sonuç verici çalıştırılması amacıyla da birçok kanun teklifimizi hayata geçirmiştik. Bu kapsamda da Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlardaki değişiklik teklifimizi de bugün itibarıyla 10. Yargı Paketi şekliyle beraber sunmuş bulunuyoruz." diye konuştu.

Katılımcı bir anlayışla, özellikle uygulayıcı hakim ve savcıların, baro temsilcilerinin, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşları ve birçok paydaş ile uzun zamandır çalışmalar yürüttüklerini bildiren Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni "Türkiye Yüzyılı Adaletin Yüzyılı" sloganıyla açıkladığını anımsatarak, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi anlayışıyla devam edeceklerini söyledi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bakan yardımcıları ve genel müdürlere teşekkür eden Güler, "Her bir başlıkta metinler halinde bir havuzda toplamak suretiyle birçok madde değişikliğini devam ettiriyoruz. Önümüzdeki günlerde de inşallah onlardan oluşacak farklı paketleri de sizlerle paylaşacağız." dedi.

Güler, şunları ifade etti:

"Önceki reform belgelerinin devamı ve tamamlayıcısı durumunda olan, 2025-2029 dönemini kapsayan 5 amaç, 45 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı yeni reform strateji belgesiyle, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının daha da güçlendirilmesi, hukuki güvenliğin kuvvetlendirilmesi, yargılamaların makul sürede tamamlanması, çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sisteminin oluşturulması, yargılama usullerinin sadeleştirilerek verimliliğin artırılması, yargıya ilişkin güven ve memnuniyetin yükseltilmesi, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarının yaygınlaştırılması, ceza adalet sisteminin etkinlik ve caydırıcılığının tahkim edilmesi de kanun tekliflerimizde hedeflenmiştir. 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi esas alınarak hazırlanan bu kanun teklifiyle, doğrudan insan hayatına dokunan düzenlemelerin yanında suç ve ceza adaletinin sağlanmasıyla beraber, özellikle mahkum ıslahı noktasında iyi hal durumunun güçlendirilmesi ve mahkumun cezaevi koşulları içindeki disiplin kurallarına, mesleki eğitimlere uyumu ve koşullu salıverilme hükümleri kapsamı içinde idari ve gözlem kurulları kapsamındaki olumlu süreci desteklemek istiyoruz."

Teklifin, yürütme ve yürürlük dahil 30 maddeden oluştuğunu dile getiren Güler, "Özellikle infaz adaletinin sağlanması hususu başta olmak üzere, suç işlenmesinin önlenmesi, caydırıcılığın sağlanması, şiddet suçları ve trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi ve kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanması ile toplumsal huzurun güçlendirilmesini amaç ediniyoruz." dedi.

Güler, teklifteki maddelerin içeriğine yönelik bilgi vererek, hükümlülerin 1 yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin en az 10'da 1'ini mutlaka ceza infaz kurumunda geçirmelerini sağlamak istediklerini söyledi.

Düzenlemeyle, hükümlülerin aldıkları cezayla orantılı olarak belirli bir süreyi ceza infaz kurumunda geçirmeleri sağlanarak, cezanın etkinliğini daha da artırmayı hedeflediklerini ifade eden Güler, "Burada 1 yıllık maktu denetimli serbestlik süresi bakımından da bir değişiklik öngörmüyoruz. Bununla birlikte, cezası az olan, kamuoyunda 'yatarı olmayan' şeklinde ifade edilen durumlarda da özellikle toplumsal suçlarda infial uyandıran 2 yılın altındaki cezalara da 1 yıllık denetimli serbestlik dönemi içindeki dönemin 5 günden aşağı olmamak üzere 10'da 1'inin ceza infaz kurumunda geçirilmesini öngörüyoruz. Cezanın ıslah ve önleyici amacını da burada sağlamak istiyoruz." diye konuştu.

Güler, teklifle, ikinci defa mükerrirlerin koşullu salıverilmeden faydalanabilmesine imkan getirdiklerini belirterek şöyle devam etti:

"Teklifimizle, iyi hal durumunun ve koşullu salıverilme şartlarının güçlendirilmesi ve uygulama etkinliğinin artırılmasını arzuluyoruz. Teklifimizle, haklarında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilen hükümlülerin, dış dünyaya uyum sağlamaları ve rehabilite edilerek yeniden suç işlemelerinin önüne geçilmesi amacıyla 4'te 3'lük koşullu salıverilme şartları içinde iyi halli olarak infaz etmeleri durumunda koşullu salıverilme hükümlerinden faydalanmasını öneriyoruz. Bu kapsamda cezaevlerinde şu anda 19 bin 800 civarında mahkumun bulunduğunu ifade etmek isterim."

Özel infaz usullerinin kapsamını da genişlettiklerini bildiren Güler, "Teklifimizle çocukların ve kadınların lehine olacak şekilde penoloji, yani iyileştirme bilimine uygun olarak özel infaz usullerinin kapsamını genişletiyoruz. Özellikle hafta sonu veya geceleyin infaz usulünün kapsamını kasten işlenen suçlarda 1 yıl 6 aydan 3 yıla çıkarıyoruz. Taksirle öldürme suçu hariç, taksirle işlenen suçlarda da bu süreyi 3 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz." ifadesini kullandı.

10. Yargı Paketi'ne göre, kasıtlı suçlardan toplam 3 yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar ile taksirli suçlardan toplam 5 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olan çocuk hükümlüler hakkında verilen cezalar doğrudan çocuk eğitimevlerinde yerine getirilecek.

AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan ve TBMM Başkanlığına sunulan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Buna göre, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi, nitelikli hal olarak düzenlenmesi ve bu suçun seri muhakeme usulünün kapsamı dışında tutulması sağlanıyor.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, "çocuk kapalı ceza infaz kurumları" tanımına, çocuk tutukluların yanı sıra çocuk hükümlüler de ekleniyor.

Çocuk hükümlülerin çocuk kapalı ceza infaz kurumundan çocuk eğitimevine ayrılmalarına, yapılan iyi hal değerlendirmesi sonucunda karar verilecek. Çocuk eğitimevine ayırmaya ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen çocuk hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri 6 ayı geçemeyecek.

Kasıtlı suçlardan toplam 3 yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar ile taksirli suçlardan toplam 5 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olan çocuk hükümlüler hakkında verilen cezalar doğrudan çocuk eğitimevlerinde yerine getirilecek.

Doğrudan çocuk eğitimevine alınanlar dahil olmak üzere bu kurumlarda bulunan çocuk hükümlülerden firar edenler veya başka bir fiilden dolayı haklarında tutuklama kararı verilenler ile kapalı ceza infaz kurumuna iade veya odaya kapatma disiplin cezası alıp, bu cezası kesinleşmiş olanlar veya asayiş ve düzenin sağlanması amacıyla disiplin cezası kesinleşmemiş olsa bile eylemi kurum düzeni ya da kişi güvenliği bakımından tehlike oluşturanlar "idare ve gözlem kurulu" kararıyla, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilecek.

Tehlikeli halde bulunan, delil karartma tehlikesi olan, soruşturmanın veya kovuşturmanın amacını ya da tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan çocuk tutuklular hariç olmak üzere, üst sınırı 15 yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hakiminin onayıyla çocuk eğitimevlerinde barındırılabilecek. Çocuk eğitimevlerinde barındırılma şartlarını kaybeden çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulu kararıyla kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilecek.

Çocuk hükümlülerin, suç ve ceza türlerine göre, çocuk eğitimevlerine ayrılıp ayrılmamalarına, çocuk eğitimevlerinde geçirecekleri sürelere, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine, doğrudan çocuk eğitimevlerine alınmalarına, doğrudan çocuk eğitimevlerine alınanların çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilecek.

Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli bir hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için 5 günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini ilgili kurumda geçirmiş olması zorunlu hale getiriliyor.

İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkanı getirilecek. Bu kapsamda, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacak. İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılının, müebbet hapis cezasının 33 yılının, birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 32 yılının, süreli hapis cezasının üçte ikisinin infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanacak.

Özel infaz düzenlemeleri

Teklifle, özel infaz hükümlerinin kapsamı genişletiliyor ve 80 yaşını bitirmiş hükümlüler için konutta infaz düzenlemesine gidiliyor.

İnfaz hakimi, hükümlünün talebi üzerine, kasten işlenen suçlarda toplam 3, taksirle öldürme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasının; her hafta cuma günleri saat 19.00'da girmek ve pazar günleri aynı saatte çıkmak suretiyle hafta sonları; hafta sonları hariç her gün saat 19.00'da girmek ve ertesi gün saat 07.00'de çıkmak suretiyle geceleri ceza infaz kurumlarında çektirilmesine karar verebilecek. İnfaz usulü, hükümlünün iş yaşamı ve ailevi durumu ile ceza infaz kurumlarının düzen ve işleyişine göre ceza infaz kurumu tarafından süresi aynı olmak koşuluyla hafta içi günlerde de uygulanabilecek.

Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere; kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 3 yıl, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 4 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 5 yıl, 80 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 6 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç olmak üzere, hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden, ilgili hükümde belirlenen usule göre, maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek. Mahkumun durumu Cumhuriyet başsavcılığınca birer yıllık dönemlerde belirlenen usule göre incelettirilecek. İnceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit edilmesi halinde infaz hakimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı kaldıracak. Mahkum, denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk makamlarınca izlenecek. Toplam cezası 10 yıldan fazla olan hükümlülerin elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunlu olacak. Bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde cezanın konutunda çektirilmesine dair karar infaz hakimliğince kaldırılacak.

Doğurduğu tarihten itibaren 6 ay geçen ve toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan ya da adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlü kadınların cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek. Cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesine karar verilenler hakkında tabi oldukları infaz rejimine göre koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı hükümleri uygulanacak.

Denetimli serbestliğin uygulanmasına ilişkin olarak belirli yükümlülükleri yerine getirmeyen hükümlüler, özel infaz usullerinden faydalanamayacak.

İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilebilme imkanı tanınmasına yönelik olarak yapılması öngörülen değişikliğe uyum düzenlemesine gidiliyor.

Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmek için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmeleri gereken sürenin en az onda birini bu kurumda geçirmesini zorunlu kılan hüküm, bunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen suçlar için uygulanmayacak.

İnternet ortamındaki yayınlara yönelik düzenlemeler

Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor. Kanun'daki "içeriğin yayından çıkarılması" tanımı, "içeriğin internet ortamından çıkarılması" olarak değiştiriliyor.

"Uyarı yöntemi" tanımı, "internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle Kurum veya haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından yapılan bildirimi" şeklinde düzenleniyor.

"İçeriğin yayından çıkarılması" tedbiri uygulandığında söz konusu içerikler, gerektiği durumda geri döndürülebilir şekilde internet ortamından çıkarılabilecek.

Kanun'un Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen "İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" hükmünün başlığı "Kişilik haklarının ihlal edilmesi" olarak değiştiriliyor. Yeniden düzenlenen hükme göre, yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi amacıyla sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek.

Sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde 24 saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilecek.

Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talep etmesi durumunda sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde başvuranın adının ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine karar verilecek. Kararda bildirim yapılacak arama motorlarına yer verilecek. Ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılamadığı hallerde başvuru reddedilecek.

Sulh ceza hakimi, bu hüküm kapsamında yalnızca ihlalin gerçekleştiği yayın ile sınırlı olarak karar verecek. İnternet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemeyecek. Ancak URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine dair kanaat oluşması veya içeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmemiş olması halinde, gerekçesi açıkça belirtilmek kaydıyla internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilebilecek.

Sulh ceza hakimi tarafından verilen karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilmek üzere doğrudan Birliğe gönderilecek. Bu karar, Birlik tarafından erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. Bildirim üzerine kararın gereği derhal ve en geç 4 saat içinde yerine getirilecek.

Bu kapsamda verilen karara konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilerek, kararın bu adresler için de uygulanması talep edilebilecek. Birlik tarafından talebin kabul edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanacak. Talebin Birlik tarafından kabulüne karşı, kararı veren hakimliğe itiraz edilebilecek. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu hüküm uygulanmayacak.

Erişimin engellenmesine konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalacak. İnternet sitesinin tümüne yönelik verilen erişimin engellenmesi kararına konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda ise ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından karar kaldırılacak. Bu kapsamda sulh ceza hakimliklerince verilen kararlara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilecek. Kararına itiraz edilen hakim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilecek. Söz konusu kararların gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcının sorumluları, 1000 günden 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.

Verilen içeriğin çıkarılması kararının gereğinin Türkiye'den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından yapılan müracaat üzerine Birlik, kararın uygulanmasını sağlamak için sosyal ağ sağlayıcıya yeniden bildirimde bulunacak. Bildirime rağmen kararın gereğinin 24 saat içinde yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 50 oranında daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek. Başvurunun kabulüne ilişkin hakim kararının uygulanmasından itibaren 30 gün içinde içeriğin çıkarılmaması halinde ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90 oranına kadar daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek. Hakim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde 50'den düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilecek. Hakim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Birliğe gönderilecek. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhal ve en geç 4 saat içinde erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilecek. İçeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmesi halinde ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından internet trafiği bant genişliğinin daraltılmasına ilişkin karar kaldırılacak.

Hakimler ve Savcılar Kurulu'na yönelik düzenlemeler

Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor. Buna göre, iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapılması halinde dahi, halin bütün şartlarına göre anılan sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde işin yapıldığı yer hukukunun işin yapıldığı sırada uygulamak zorunda olduğu hükümleri hariç olmak üzere, hakimin takdir yetkisi kapsamında iş sözleşmesiyle belirlenen hukuk yerine iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili olan hukukun uygulanabilmesine imkan tanınıyor.

Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, yüksek mahkeme üyeliğinden seçilenlerden Kurul üyeliği sona erenler, herhangi bir işleme gerek olmaksızın ve boş kadro şartı aranmaksızın kalan görev süresini tamamlamak üzere geldikleri yüksek mahkeme üyeliği görevine geri dönecek, boşalan ilk üye kadrosu kendilerine tahsis olunacak.

Adli ve idari yargı hakim ve savcılığından seçilenlerden Kurul üyeliği, görev süresinin tamamlanması hariç, herhangi bir sebeple sona erenler, Genel Kurul tarafından müktesepleri dikkate alınarak tercih ettikleri üç ayrı yerden birinde uygun görülecek bir göreve atanacaklar. Görev süresini tamamlayanlardan, adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üyeler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üye Danıştay üyeliğine, boş kadro olup olmadığına bakılmaksızın Genel Kurul tarafından seçilebilecek. Boş kadro olmaması halinde ilk boşalan üye kadroları kendilerine tahsis olunacak.

Seçim veya atama işlemleri, Kurul üyeliğinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılacak. Seçim veya atama işlemi yapılıncaya kadar ilgililer izinli sayılacak ve Kurul üyeliği özlük haklarından yararlanmaya devam edecek.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, senetle ispat zorunluluğu ve senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı; istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, temyiz edilemeyen kararlar ile temyiz incelemesi ve duruşmasına yönelik hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında ise davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınacak.

Anahtar Kelimeler: İnfaz Kanunu Meclis': 'liklere konut
Haberi Sesli Oku

YAZARLAR