"Genel Okuyucu Dizisi" projesi tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bu eserler, gençlerimizin tarih meselelerinde özgüvenle konuşabilmesi için sağlam bir arka plan bilgisi sağlayacaktır. Kendi tarihini ve kültürünü bilen bir gençlik, dünyayla rekabet edebilir.” dedi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na bağlı dört kurumun kütüphaneleri tek çatı altında toplandı.
Bakan Ersoy, Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi kütüphanelerinin bir araya getirildiği dört katlı yeni kompleksin her katının bir kuruma ait olduğunu belirterek, toplam 453 bin 435 materyal, 200 kişilik ortak okuyucu salonu, 16 özel çalışma odası ve yaklaşık 100 bin kitap kapasiteli balkon raf alanlarıyla hizmet vereceğini açıkladı.
Kütüphanenin dijital erişim imkânı sunduğunu da belirten Ersoy, “kutuphane.ayk.gov.tr” adresi üzerinden kullanıcılara hizmet verileceğini bildirdi.
Ersoy, “Genel Okuyucu Dizisi” kapsamında hazırlanan 100 kitaplık projenin yalnızca bir yayın faaliyeti olmadığını, aynı zamanda millî kimlik ve kültürel varlığın geleceğine dair önemli bir adım olduğunu vurguladı.

“Tarih, Senin Hikâyendir; Onu Başkalarının Çarpıtmasına İzin Verme”
Dijital çağın sunduğu sınırsız bilgi erişimiyle birlikte, bilgi kirliliği ve yüzeysellik tehlikesine de dikkat çeken Bakan Ersoy, sosyal medyada hızla tüketilen içeriklerin tarih gibi derinlikli konuların anlaşılmasını zorlaştırdığını söyledi. Bu bağlamda, Türk Tarih Kurumu’nun en önemli sorumluluklarından birinin, özellikle genç kuşakları ve gelecek nesilleri güvenilir ve bilimsel kaynaklarla buluşturmak olduğunu ifade eden Ersoy şöyle konuştu:
“Genel Okuyucu Dizisi” ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin "tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır" algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı. Her bir eser, modern yayıncılık standartlarına uygun, görsel açıdan zenginleştirilmiş ve gençlerin hızla okuyup kavrayabileceği bir akıcılıkta kaleme alındı. Bu proje, gençliğe şunu söylüyor: Tarih, senin hikâyendir. Onu başkalarının çarpıtmasına izin verme, kendi kaynaklarından öğren. Tarih felsefesi açısından baktığımızda, bu serinin en önemli katkısı, "geçmişi anlama yöntemini" öğretmek olacaktır. Okuyucu sadece olayları değil olayların nedenlerini, sonuçlarını ve farklı perspektiflerini de öğrenme fırsatı bulacaktır. Bu da onlara sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de doğru okuma yeteneği kazandıracaktır. Kitap, dijital dünyanın geçici bilgilerine karşı kalıcı bir abidedir. Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihsel bilgi zemini etrafında birleştirecek, kültürel kimliği yeniden tanımlayacak bir hareket noktasıdır.”
“Gençlerimiz, Tarih Konusunda Özgüvenle Konuşabilecek”
Proje kapsamında yayımlanacak eserlerin içeriklerine de değinen Ersoy, “Türklerin Göç Yolları”, “Türk Kültür ve Sanatının İncelikleri”, “İlk Türk Topluluklarından Büyük Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Devletçiliğimiz”, “Tarihe Mâl Olmuş Devlet Adamlarımız” ve “Askeri Zaferlerimiz, İstiklal Mücadelelerimiz” gibi başlıkların özellikle gençlerin ilgi alanları dikkate alınarak seçildiğini söyledi.
Ersoy, “Bu eserler, gençlerimizin tarih meselelerinde gerek gündelik hayatlarında gerekse uluslararası platformlarda özgüvenle konuşabilmesi için onlara sağlam bir arka plan bilgisi sağlayacaktır. Kendi tarihini ve kültürünü bilen bir gençlik, dünyayla rekabet edebilir.” dedi.
Projenin başarısının sadece Türk Tarih Kurumu’na değil, bürokrasiden basına kadar herkesin desteğine bağlı olduğunu ifade eden Ersoy, “Bu bir kültürel seferberliktir” diyerek çağrıda bulundu.
Ersoy, bürokrasiden kitapların okullarda ve kütüphanelerde erişilebilir kılınması için adım atmalarını, basından da projeyi sadece haber olarak değil, toplumsal hizmet olarak görmelerini ve tanıtımına sürekli destek vermelerini istedi.
“Tarih Bilinci, Güçlü Toplumun Temelidir”
Ersoy, bir ülkenin en büyük gücünün bilinçli ve okuyan bir halka sahip olması olduğunu vurgulayarak, 100 kitaplık Genel Okuyucu Dizisi ile bu bilince katkı sunmayı hedeflediklerini ifade etti. Tarihsel ve kültürel zenginliğin, köklü bir birikimin ürünü olduğunu belirten Ersoy, kitapların bu birikime açılan engin birer kapı niteliği taşıdığını dile getirdi. Bakanlık olarak bu bilinçle hareket ettiklerini kaydeden Ersoy, bağlı ve ilgili tüm kurumlarla birlikte tarihi ve kültürel varlığın her unsurunu ele alarak tanıtmak ve halkın istifadesine sunmak için aralıksız çalıştıklarını aktardı.
Ersoy, Türk Tarih Kurumu’nun bilimsel yetkinliği, yayın kalitesi ve toplumsal sorumluluk bilinciyle bu alandaki her adımda öncü bir rol üstlendiğinin altını çizdi.
Konuşmasının sonunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna atıfta bulunan Bakan Ersoy, bu vizyon doğrultusunda kültürel alandaki çalışmaların artarak süreceğini belirtti.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, tarihçiliğin birikimini yalnızca akademik çevrelerle sınırlamayıp doğrudan milletin kalbine ulaştıracak Genel Okuyucu Dizisini takdim etmekten onur duyduğunu belirterek, 100 kitaptan oluşan bu projenin yalnızca bir yayın faaliyeti değil, ulusal hafızayı gençleştiren ve ortak geçmişle aradaki mesafeyi kapatan kültürel bir köprü olduğunu ifade etti.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs, 2023 yılından itibaren Türk Tarih Kurumu Başkanlığı ile yapılan istişareler sonucunda, özellikle gençler başta olmak üzere her yaştan okuyucuya hitap edecek, kolay taşınabilir ve hızlı okunabilir nitelikte 100 tarih kitabının yayımlanmasına karar verildiğini açıkladı.
Örs, şehir tarihleri, önemli şahsiyetlerin hayat hikâyeleri ile siyasi, diplomatik ve askerî konuları kapsayan bu projede 27 eserin baskıya ulaştığını, şu ana kadar kitapların yaklaşık yüzde ellisinin kuruma teslim edildiğini ve 48 kitabın hazır olduğunu belirtti.
Kalan eserlerin ise 2026 yılı içinde tamamlanarak okuyuculara sunulmasının planlandığını dile getirdi.
Program, kurdele kesilmesinin ardından Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kütüphanelerinin resmî açılışının gerçekleştirilmesiyle sona erdi.
