Tarih: 08.03.2025 18:21

"Kültürel güvenliğin de bir milli güvenlik meselesi olduğunu unutmamalıyız"

Facebook Twitter Linked-in

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Başdanışmanı, 25-26.Dönem Dönem Osmaniye Milletvekili ve Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, 
spiritüel dünya denilen postmodern terapilerle ilgili uygulama alanlarının yetkililer tarafından ciddiye alınması çağrısında bulundu. Prof.Dr. Ersoy "Bu ve benzeri durumların tekrar yaşanmaması için millet ve devlet olarak daha dikkatli olmalıyız. Zira; kültürel güvenliğin de bir milli güvenlik meselesi olduğunu unutmamalıyız" dedi.

 

Belgrad Ormanlarında 4 gün sonra bulunan fakat kurtarılamayan Ece Gürel’in vefatıyla gündeme gelen muhtelif senaryolar dikkat çeken Prof. Dr. Ruhi Ersoy, bilhassa Kaz Dağları, Fethiye, Kabak Koyu gibi yerlerdeki "Yoga Kampı" adı altındaki “inziva” merkezlerinin ve çeşitli illerde bulunan “Aile Dizimi” merkezlerinin takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

MHP Genel Başkan Başdanışmanı, 25-26.Dönem Dönem Osmaniye Milletvekili ve Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Aile, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarını göreve çağırarak şunları söyledi:

"Modernitenin sözde tatmin çağı, postmodern tatminsiz insanı ortaya çıkardı"

"Günümüz dünyasında manevi dairedeki sosyal, kültürel bağların yerini duygusal güvenliğin olmadığı yüzeysel kalabalıklar ya da sosyal medyanın sanal bağlarının aldığı, aldırıldığı gözlemlenmektedir. Modernitenin sözde tatmin çağı, postmodern tatminsiz insanı ortaya çıkarmıştır.

Çoğunlukla beyaz yakalı manevi boşluktaki seküler çevrede yoga ve enerji akımlarıyla başlayan süreç, çığlık terapilerine ve cadılık kurslarına kadar ilerlemiştir.

 

Söz konusu bir kesim, çağın dayattığı başta dijital bağımlılık, kültürel ve manevi boşluk karşısında nefes teknikleriyle sakinleşip huzur bulmaya çalışırken sanal sosyal bağlar, para kazanma aracı olarak tarot ve kahve başta olmak üzere fal çeşitleri, astroloji ve doğum haritalarıyla gelecek arayışları, büyü ve birtakım postmodern ritüellerle doğaya entegre olma çabaları sancılı bir huzursuzlukla karşı karşıya kalmaktadır.

Bu durumun en somut örneği, elbette başka buhranlarının da olduğu var sayılsa da Belgrad ormanlarında kaybolup günler sonra yine ormanda bulunan Peyzaj Mimarı Ece Gürel olmuştur. Önce sağ bulunduğu haberi sevindirse de maalesef daha sonra hastanede hayatını kaybetmiştir.

Ece Gürel’e Allah’tan rahmet, acılı ailesine başsağlığı diliyoruz.

"Farkındalık çalışmaları yapılmalıdır"

Bu ve benzeri durumların tekrar yaşanmaması için millet ve devlet olarak daha dikkatli olmalıyız. Zira; kültürel güvenliğin de bir milli güvenlik meselesi olduğunu unutmamalıyız. Gece ritüeli verenlerden, seküler inzivayı övenlerden, madde kullandıranlardan, aile bağlarını zedeleyen aktivitelerden uzak durulması için farkındalık çalışmaları da yapılmalıdır.

Son olarak, özellikle Ece Görel’in vefatıyla gündeme gelen muhtelif senaryolar kapsamında spiritüel dünya denilen postmodern terapilerle ilgili uygulama alanları yetkililer tarafından ciddiye alınarak, bilhassa Kuzey Batı (Kaz Dağları), Güney Batı şehir ve ilçelerde (Fethiye, Kabak Koyu gibi) yerlerdeki Yoga Kampı adı altındaki “inziva” merkezlerinin, çeşitli illerde bulunan “Aile Dizimi” merkezlerinin takibi, “Çığlık Terapisi” gibi uygulamaların içeriğinin sağlık mevzuatı bakımından daha sıkı denetlenmesi hususunda eyleme geçilmesi gerektiğin kanaatindeyiz."

Ankara/www.ucuncusayfahaber.com.tr 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —