Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, ekonomide ara sıra çıkarılan çeşitli afların ve yapılandırmaların istismar edildiğini bildirdi. 

Af ya da yapılandırmaların gerekli olduğunu ancak çok sık kullanıldığı zaman da disiplinsiizliğe yol açtığını ifade eden MHP'li Ahmet Erbaş “Bu afları bekleyen bir ticari güruh çıktı ortaya. Yalnızca nasılsa af gelir diye vergisini vermeyen ama bunun yanında da her ay düzenli olarak vergisini veren bir esnaf kitlemiz var. Mutlaka bu iki grubu birbirinden ayırmamız lazım. Her ay düzenli olarak devletine yükümlülüğünü yerine getiren esnaf kardeşlerimizi de vergi indirimi, prim indirimi gibi uygulamalarla teşvik etmek gerekmektedir” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Hazine ve Maliye Bakanlığının 2026 yılı bütçesine yönelik görüş, öneri ve eleştirilerini dile getirdi.

Bütçenin şimdiden hayırlı uğurlu olmasını dileyerek sözlerine başlayan MHP MilletvekiliAhmet Erbaş konuşmasında şunları söyledi:

ZOR ZAMANLARDAN GEÇİLEN BİR DÖNEM

"Bütçe görüşmeleri devletin mali disiplini kadar bu disiplini sağlayan kurumun da değerlendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bugün hem mali istikrarın sürdürülmesi hem de yapılan çalışmaların değerlendirilmesi açısından bazı hususlara dikkat çekmeye çalışacağım.

Ekonomik olarak zor zamanlardan geçirilen bu dönemde vergi incelemelerinde gösterilen yoğun çalışmaları olumlu karşılamakla beraber vergilendirmede adaletin sağlanması için çok kazanandan çok, az kazanandan ise geliri oranında vergi alınması açısından değerli görmekteyim. Şüphesiz, bu çalışmalar yapılırken teknolojinin bütün nimetlerinden yararlanıyoruz.

Yararlandığımız son sistem de anladığım kadarıyla KURGAN Sistemi. Sayın Bakanım, KURGAN Sistemini biz sinek avlamak yerine bataklığı kurutmak olarak tabir ediyoruz ve görüyoruz. Mutlaka eksikleri vardır, tamamlanacak kısımları vardır ama son derece başarılı bir sistem.

VERGİ MÜŞFETTİŞLERİNİN ÖZLÜK HAKLARINI GÜNDEME TAŞIDI

Bu incelemelerin ve kayıt dışının arttığı bu dönemde mücadelenizi yapan vergi müfettişlerinin de özlük haklarını mutlaka bu kapsamda değerlendirmemiz lazım. 

Sayın Bakanım, bizim ülkemizde esnafımız, yatırımcılarımız gerektiğinde fedakârlık etmekten geri durmamıştır. Bu anlamda mutlak suretle devlet olarak da zor zamanlarında yanlarında olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Ara sıra da çeşitli aflar çıkarıyoruz veya yapılandırmalar çıkarıyoruz.

Bunların yapılması gerekir mi? Gerekir ama çok sık kullanıldığı zaman da şöyle bir disiplinsizliğe yol açıyor: Bu afları bekleyen bir ticari güruh çıktı ortaya. Yalnızca nasılsa af gelir diye vergisini vermeyen ama bunun yanında da her ay düzenli olarak vergisini veren bir esnaf kitlemiz var. Mutlaka bu iki grubu birbirinden ayırmamız lazım. Her ay düzenli olarak devletine yükümlülüğünü yerine getiren esnaf kardeşlerimizi de vergi indirimi, prim indirimi gibi uygulamalarla teşvik etmek gerekmektedir.

"KAMUNUN DA DİSİPLİNE RİYET ETMESİ GEREKİR"

Sayın Bakanım, kamu harcamaları denetimi ve tasarruf tedbirleri istisnası uygulanması da maliye politikamızın verimliliği açısından önemli bir diğer husustur. Çünkü yalnızca tasarrufu biz vatandaştan beklersek bu tek ayak üzerinde yürümeye çalışmak gibi bir şey olur. Biz kamunun da bu disipline riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu konuda yaptığınız çalışmaları da takdir ediyoruz.

Kontrollerinizle hem devletin birimlerine, bakanlıklara hem de belediyelere yaptığınız denetimler yerindedir fakat burada benim anlamadığım bir nokta var Sayın Bakanım: Belediyeler şu anda özel sektörün neredeyse rakibi durumuna geldiler. Kısa bir örnek vermek gerekirse, Kütahya organize sanayi bölgelerinde -yedi organize sanayi bölgesi var- bugün 8 bine yakın istihdam için açığımız var. Biz devamlı ilana çıkıyoruz, devamlı ilana çıkıyoruz "Gelin, bizle çalışın." diye, müracaatlar neredeyse bir elin parmağı kadar çıkarken bir belediye -herhangi bir belediye, fark etmez- yalnızca 80 kişi için müracaat ettiği zaman 8 bin kişi birden müracaat ediyor. Belediye Başkanları bu BİT'leri kendi arka bahçeleri gibi kullanıyorlar ve anladığım kadarıyla hiçbir sorumlulukları da yok. Seçimlere bir gün kala bir anda bin kişiyi alabiliyorlar. Buna mutlaka bir disiplin getirmemiz lazım. 

“DOĞRUDAN ALIMLARDA DÜZENLEME GETİRİLMESİ LAZIM”

Ayrıca, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda da doğrudan alımlarla ilgili düzenlemeler getirmemiz lazım. Çünkü parçalayarak alımları yapan bir kitleye de ulaştık. Maalesef, kötü niyetli arkadaşlarımız bunları kullanmaktan da çekinmiyorlar. Bunlara mutlaka önlem almamız gerekmektedir. 

İsrafı yalnızca vatandaştan beklersek -israfı durduralım diye- yanlış yapmış oluruz. Bizim mutlaka kamuyu ve belediyeleri de çok ciddi bir şekilde denetlememiz lazım.

Son olarak da bu ülkenin mali istikrar için gecesini gündüzüne katan tüm kamu personelimize teşekkür ediyorum. Milletimizin refahı ve devletimizin itibarı, adaletin tesisi için çalışan herkesin emeklerini aziz olarak görüyoruz. Üretken, adaletli, şeffaf, liyakatli, esaslı bir maliye yapısının tesis edilmesi için yapacağınız her adımda yanınızda olduğumuzu belirtir, başarılar dilerim."