MHP'li Dora: Liderimiz, sakin ve stratejik hamlelerle siyaset icra ediyor!

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Doç. Dr. Zuhal Karakoç Dora, “Pazar analizi” başlıklı değerlendirmesinde Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin dönüşü ve sosyal medyadaki algı operasyonlarını değerlendirdi.

MHP
SİYASET 6.04.2025 21:59:00 0

Milliyetçi Harekat Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Doç. Dr. Zuhal Karakoç Dora, “Liderimiz, genel olarak dengeyi gözeten, kontrollü, sakin ve stratejik hamlelerle siyaset icra etmektedir. Liderimizin etkili iletişim biçimi; ani çıkışlar yerine zamana yayılan, tepkileri ölçen, gözlemleyen ve tüm sular durulduktan sona son sözü söyleyerek konuya noktayı koyan niteliktedir” dedi 

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Doç. Dr. Zuhal Karakoç Dora, “Pazar analizi” başlıklı değerlendirmesinde Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin dönüşü ve sosyal medyadaki algı operasyonlarını değerlendirdi.  

Milliyetçi Harekat Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Doç. Dr. Zuhal Karakoç Dora'nın değerlendirmeleri şöyle: 

PAZAR ANALİZİ

4 Nisan 2025 tarihinde Milliyetçi-Ülkücü Hareket, sadakatin ve vefanın tartışmasız bir örneğini Türkiye siyasetine altın harflerle yazdı. Bir yanda cennet mekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ebediyete irtihalinin 28. yıl dönümünde gözlerimiz buğulu bakarken diğer yanda Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’ye iki aydır duyduğumuz hasretin nihayete ermesiyle gönlümüz sevinçle doldu taştı. Tandoğan’da da Beştepe’de de Başbuğ’unu terk etmeyen Ülkücüler, aynı adanmışlıkla Balgat’ta da Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’yi karşılamak için hazır bulundu.

Vuslata erene kadar gönlümüzdeki Liderimize duyduğumuz saygı ve sevgiyle katlanan hasreti ülküdaşlarımızla paylaşırken yüzümüze çevrilen düşman oklarıyla burun buruna geldik. Özellikle sosyal medyada birtakım algı operasyonları ve dezenformasyon niteliği taşıyan haberlerle Liderimizin sağlık durumu hakkında yapılan manipülatif paylaşımlar, hepimizi derinden yaraladı. Liderimizin yaptığı telefon görüşmelerini yalanlama, bu görüşmeleri alay konusu yapma gibi son derece ahlaksız tutum ve davranışlar, muhalefet kanadının siyaset anlayışının ne derece yozlaştığını gözler önüne serdi. Tüm bunların yanında Liderimiz, Genel Merkezimizde göreve başladığında dahi akla ve mantığa sığmayacak iddiaların ortaya atılması ise gözle görülebilecek bir gerçeğin inkarına kalkışacak kadar ileri giden, insanlıktan nasibini almamış kimseleri ortaya çıkardı.

Tüm bu gelişmeler doğrultusunda siyasi liderlerin kişilik özelliklerinin siyaseti nasıl etkilediği ele alınmalıdır. Siyasi liderlerin kişilik özellikleri, yalnızca yönetime ilişkin tercihleri değil; aynı zamanda kriz anlarında kamuoyunun tepkisini yönlendirme biçimlerini ve politik istikrarın yeniden inşa sürecini de belirleme gücüne sahiptir. Bu bağlamda, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’nin, 2025 yılı başında geçirdiği başarılı sağlık operasyonu sonrasında 4 Nisan 2025 tarihinde kamuoyunun karşısına yeniden çıkışı ve bu süreçte kendisi hakkında ortaya atılan “öldü” ya da “dublör kullanılıyor” yönündeki haysiyetsiz söylemler, siyasal liderliğin hem kişisel özellikler hem de algı yönetimi boyutunda nasıl bir politik anlam taşıdığını gözler önüne sermektedir. Tüm bunların yanında bu söylemlerin, dünya siyasetinde ülke liderleri ve uluslararası siyasi aktörlerin sağlığı hakkında sıklıkla yapılması, Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’nin yalnızca Milliyetçi-Ülkücü Hareket üzerinde değil; Türkiye ve dünya siyasetindeki konumu ve kudreti hakkında da önemli bir göstergedir.

Liderimiz, genel olarak dengeyi gözeten, kontrollü, sakin ve stratejik hamlelerle siyaset icra etmektedir. Liderimizin etkili iletişim biçimi; ani çıkışlar yerine zamana yayılan, tepkileri ölçen, gözlemleyen ve tüm sular durulduktan sona son sözü söyleyerek konuya noktayı koyan niteliktedir. Tıpkı pek çok kriz anında, kaosun ve buhranın hâkim olduğu puslu havalarda olduğu gibi 4 Nisan 2025’te Liderimizin tekrar kamuoyu önüne çıkışı, siyasal psikoloji bağlamında değerlendirildiğinde, kendisinin kriz anlarında “diriliş” metaforu üzerinden yeniden inşa edilen bir figür olarak konumlandığını ortaya koyar. Özellikle sosyal medyada asılsız ve mesnetsizce yayılan söylemlerin, yalnızca Liderimizin şahsına değil; şahsıyla birlikte ve şahsıyla bütünleşmiş olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik olduğunun bir yansımasıdır. Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’nin sağlığının kendisinin beden sağlığından öte Hareket’in devamlılığı, sürekliliği ve sıhhatiyle de ilişkilendirildiği; bir başka deyişle Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyasi varlığının rasyonel-bürokratik yapının ötesine geçerek, Liderimizin bedensel varlığına, direnci ve sürekliliğine endekslenmiş olduğunu ortaya koyar.

Liderimizin yokluğunda söylenti ve komplo teorileriyle oluşturulmaya çalışılan korku kaleleri, Liderimizin; Başbuğumuzun anıtmezarını ziyareti, TATSAV’ın açılışı ve Genel Merkezi’mizde mesaisine başlamasıyla birlikte yıkılmıştır. Bu durum, siyaset biliminde yalnızca bir “göreve dönüş” değil, aynı zamanda psikolojik bir otorite tesisi anlamı taşımaktadır.

Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’nin bu süreçte sergilediği sessiz ama doğrudan tavır, kişiliğindeki stratejik sabrın, sarsılmaz irade ve kudretin bir yansımasıdır. Bu bağlamda, Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’nin varlığı, yalnızca politikaların belirlenmesinde değil, siyasi gerçekliğin şekillendirilmesinde de başat bir rol üstlenmektedir.

Haberi Sesli Oku

YAZARLAR