Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Osman Gür peşpeşe yaşanan orman yangınları ile ciğerlerimizin yandığını, yüreklerimizin karardığını söyledi.
Ormanlarımızı ailemizi korur gibi korumak zorunda olduğumuzu ifade eden Osman Gür “Ormanlarımızı en kutsallarımızı koruduğumuz gibi koruyamazsak, çocuklarımızın geleceğini karanlıklara mahkum etmiş oluruz” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Osman Gür yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Yaşanan mağduriyetler ciğerlerimizi yaktı”
"27 Haziran Cuma günü Sakarya - Taraklı'daki ormanlık alanda başlayıp, Bilecik - Gölpazarı mevkiindeki ormanlık alanı da etkisi altına alan ve çoğunluğu kızılçam olan ağaçlarımızın, binlerce yaban hayvanımızın yok olmasına neden olan orman yangınları dolayısıyla bölgede yangınlardan zarar gören vatandaşlarımıza ve tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
İnsan sağlığı için muazzam derecede önemli olan kızılçam ormanlarımızın yok olması, yaban hayvanlarımızın acılar içinde yanarak can vermesi, yaklaşık 16 köyümüzün tahliye edilmesi sonucu yaşanan mağduriyetler ciğerlerimizi yaktı, yüreklerimizi kara bulutlar içinde boğdu.
“Vatana ihanet ile eşdeğer”
Gözaltına alınan ve yangınlara sebebiyet verdiği düşünülen birkaç sorumsuz vatandaşın yol açtığı bu büyük afet vatana ihanet ile eşdeğer bir durumdur. Betonlaşan kentlerden uzaklaşıp, biraz nefes alabileceğimiz ormanlarımızın böylesine sorumsuzca yok edilmesi vatan topraklarının peşkeş çekilmesinde farksızdır.
Devletimiz tüm imkanlarıyla yangınları kontrol altına almak için mücadele vermektedir. Kahraman itfaiye erlerimiz, askerlerimiz ve Kurtuluş Savaşı ruhuyla yangınlara müdahale çalışmalarına destek olan halkımıza sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
“Evlatlarımızı korur gibi korumak zorundayız”
Değerli Türk milleti;
Ormanlarımız, hele ki kızılçam ormanlarımız vatan gibi, bayrak gibi, ezan gibi kutsal emanetlerdir. Ormanlarımızı evlatlarımızı korur gibi korumak zorundayız.
Ormanlarımızı ailemizi korur gibi korumak zorundayız. Ormanlarımızı en kutsallarımızı koruduğumuz gibi koruyamazsak, çocuklarımızın geleceğini karanlıklara mahkum etmiş oluruz.
Bugün dünya genelinde birçok ülke çöl olan topraklarını ağaçlandırabilmek için çok büyük bütçeler harcarken biz Allah'ın bizlere lütfettiği bu cennet vatanda Allah'ın bizlere emaneti olan, Allah'ın bizlere en büyük cömertliklerinden biri olan ormanlarımızı koruyamıyorsak bizi Allah da affetmez, bu toprakları bize vatan şehitlerimiz de affetmez."