Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus@gmail.com

MHP'li Yıldırım'dan 'Beyin göçü' iddialarına KAAN'lı yanıt

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda "beyin göçü olduğuna" yönelik eleştirilere tokat gibi cevap verdi.

MHP
SİYASET 20.12.2024 11:18:00 0

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda "beyin göçü olduğuna" yönelik eleştirilere tokat gibi cevap verdi. 

Yıldırım, KAAN'ı yapanları örnek göstererek "Ama o sahneyi hiçbir zaman unutmayın; KAAN yere indi, mühendisler ağlayarak koşuyordu. Bunlar, para için KAAN'ı yapan insanlar değildi. Bu ülkenin insanı gitmemiştir." dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmelerin tamamlandığı oturumda konuştu.

Güvenlik olmadan ticaret, siyaset ve ibadetin olmayacağının altını çizen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, "Asırlara malik siyaset yapacaksınız, günlük siyaset yapmayacaksınız, ülkenin geleceğini sağlam zeminlere oturtacaksınız." diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım’ın 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 7’inci maddesi üzerine MHP Grubu adına yaptığı konuşma şöyle:

3 stratejik ürün

"Sözlerime başlarken öncelikle Karayolları taşeron işçilerinin bir an evvel kadroya geçmesini, bunlarla birlikte vekil imamların, fahri Kur'an kursu öğreticilerinin de bir an evvel kadrolarının verilmesini temenni ediyoruz ve istiyoruz.
Efendim, hangi ülke olursa olsun, hangi yönetim biçimi olursa olsun, hangi devlet olursa olsun 3 tane stratejik ürünü kendi üretmediği müddetçe bağımsızlığından, egemenliğinden ve gücünden söz edilemez. Nedir bu 3 stratejik ürün? Birincisi buğdaydır, ikincisi silahtır, üçüncüsü enerjidir. Buğdayınız yoksa ekmeğiniz yok demektir. Elmanız, armudunuz olur ama ekmek olmadığı müddetçe bir ülkenin insanının ayakta kalması mümkün değil. Dolayısıyla her hâlükârda buğdayınızı üreteceksiniz, kimseye muhtaç olmayacaksınız. 

Geçtiğimiz yıllarda, günlerde hep gördük. Buğday nerede? Karadeniz'de. Buğdaya ihtiyacı olanlar nerede? Dışarıda. Putin'in insafına kaldı bütün dünya, Putin isterse verdi buğdayı, isterse vermedi. Paran var mı? Var. Alabildin mi? Alamadın. Avrupalı buğdayı parasıyla alabildi mi? Alamadı. Sayın Cumhurbaşkanımız araya girdi, buğday yolunu açtı. Afrika'da aç olanlar parası olmasa da buğday alamadı. Buğday en önemli stratejik ürün. Hangi iktidar, hangi ülke, hangi devlet olursa olsun buğdayı üretmek mecburiyetindedir.

“Kimseye eyvallahımız yok, onun bunun insafına kalmış değiliz” 

Şimdi, birçok tartışma oldu bu Kurulda, buradan birçok hatibimiz bizlere seslendi, Türk milletine seslendi, eksik gedik sayıldı, vardır ama en önemli eksik, maalesef, enerjiyle ilgili, silahla ilgili, buğdayla ilgili, kimse bunlarla ilgili bir şey söylemedi. Buğdayda eksiğimiz yok, buğdayda yüzde 102 fazlamız var. Ha, denir ki: "Efendim, buğday ithal ediyorsunuz." Un yapmak ve satmak, makarna yapmak, satmak, ticaret için buğday ithal ediyoruz. Şimdi, bu iktidarın, Cumhur İttifakı’nın iktidarının en büyük başarılarından biri de nedir? Buğdayımızı kendimiz üretiyoruz, kimseye eyvallahımız yok, onun bunun insafına kalmış değiliz. 

Bununla birlikte, ikinci stratejik ürün silahtır. Şimdi, Selçuklu'nun geçmişine baktığınız zaman en iyi oku üretmiş, en iyi oku da atmış, at sırtında da ok atmayı kendilerine en büyük maharet saymışlar ve yapmışlar. Biz bu an itibarıyla etrafımıza bakalım, burada Ukrayna var, dünyada en müreffeh insanların yaşadığı yer, mavi gözlü, sarı saçlı, yedikleri önünde, yemedikleri arkasında, tatile Antalya'ya geliyor, zenginleri Kanarya Adaları'na gidiyor. Ne oldu? Geldi Putin, toprağa el koydu. Netice? Silah yok, ordu yok. Nereden gelecek silah? Almanya sana füze verecek, Fransa tank verecek, Amerika uçak verecek; başkasının insafına kalmışsınız. Ne oluyor? Oradan gelecek silahla savaşıyorlar. Netice itibarıyla 5 milyona yakın bir mülteci de oluştu. O müreffeh insanlar yurtlarından oldu, onun için silahı da kendiniz üreteceksiniz. 

“KAAN'ı yapıp uçurana kadar bize kimse uçak vermedi”

Elhamdülillah, bugün geldiğimiz nokta itibarıyla, Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu politikalarla silahı yüzde 80'in üzerinde üretmeye başladık. Dünyada 11'inci ülkeyiz silah ihraç eden; en güçlü silahları da ürettik, ordumuzun emrine verdik. Bizim de başımıza geldi, şimdi, F-35'i hep beraber gördük, Amerika "vermiyorum" dedi. Kimse kimseye silah satmaz, kimse kimseye silah vermez, paranız olsa da vermez. Bedava mı istedik? Yok, vermediler. Ne zamana kadar? 

Sayın Bakanım burada, açıklamalarını biliyoruz. Efendim, biz KAAN'ı yapıp uçurana kadar bize kimse uçak vermedi. Yolcu uçağı isterseniz herkes satar, savaş uçağı isterseniz kimse vermez. Netice itibarıyla bizim KAAN'ımız uçtu, elhamdülillah. Uçtu ve düşmeden indi. Bugün artık testlere ve seri üretimine geçiyoruz.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: "Efendim, beyin göçü var, bizim insanımız dışarı gidiyor." Ama o sahneyi hiçbir zaman için unutmayın, KAAN yere indi, binlerce mühendis ağlayarak koşuyordu. Bunlar para için KAAN'ı yapan insanlar değildi; bu ülkenin insanı gitmemiştir, giden gider, ona bir şey diyemeyiz ama bu ülkenin insanı dünyadaki dördüncü nesil savaş uçağını yapmış, düşürmeden indirmiştir.

“Güvenlik olmadan ticaret olmaz, siyaset olmaz, ibadet olmaz”

İşte yapacaksınız, güvenliğinizi alacaksınız; güvenlik olmadan ticaret olmaz, siyaset olmaz, ibadet olmaz, hiçbir şey olmaz. Yanı başımızda Suriye, öbür tarafta Ukrayna, burası Orta Doğu; güçlü olacaksınız, soğan siyaseti yapmayacaksınız, asırlara malik siyaset yapacaksınız; günlük siyaset de yapmayacaksınız, ülkenin geleceğini sağlam zeminlere oturtacaksınız. Elinizin altında silah olacak, herkes sizin gücünüzü bilecek. Gücünüzü bilmedikleri müddetçe, güçsüz görüldüğünüz müddetçe bu topraklar bin yıldır kaç kere işgal edilmiş, kaç kere geri alınmıştır. Onun için, Cumhur İttifakı’nın en büyük başarılarından biri bu ülkeye kazandırdığı savunma sanayisidir, yaptığı silahlardır, teknolojinin zirvesidir hem de dünyada sayılı hava savunma sistemleri, sayılı İHA'lar, SİHA'lar yapılmıştır. Çok teşekkür ederiz bu hususta emeği geçenlere.
Bununla birlikte, üçüncü stratejik ürünümüz de enerjidir. 

Şimdi, bu ülke kurulurken sınırlarımız petrollerden uzak olmuştur yani Batum bizim vilayetimizken 30-40 kilometre sınırın dışında kalmış, aynı şekilde "Misakımillî" dediğimiz Kerkük ve Musul da dışında kalmıştır. Ülke kurulurken enerjiyle bizi buluşturmamışlar, yıllardır enerji sorunu yaşıyoruz. Geçen yıl enerjiye verdiğimiz para 69 milyar dolar, altına verdiğimiz para da 30 milyar dolar. İhracatımızın yarısına yakınını altın ve enerjiye veriyoruz; bir de savaş çıktı, enerji fiyatları zıpladı, daha fazla veriyoruz. Onun için, enerjiyi kendimiz halletmemiz gerekir. Hallediyor muyuz? Elhamdülillah, onu da hallediyoruz. 

Bugüne kadar yapılmamış nükleer enerji santrali yapılıyor mu? Yapılıyor. Dünyanın en önemli filolarından biri Türkiye'de mi? Türkiye'de. Aldık, 4 tane sondaj, 2 tane sismik araştırma. Akdeniz'de Libya'yla Deniz Yetki Anlaşması imzaladık, hidrokarbon yataklarımızı kimseye vermiyoruz. Karadeniz'de 710 milyar metreküpe yakın bir keşif yapıldı ve keşifler devam ediyor. Bir taraftan da yenilenebilir enerjiyle ilgili gerekli yatırımlar yapılıyor. Her geçen gün millî enerjinin, her geçen gün kendi ürettiğimiz enerjinin miktarı yükselmekte, enerji problemini de hâllediyoruz. Enerjide de hiç kimseye muhtaç olmayacaksınız.

"Para, para etmedi, paranın para etmeyeceğini gördük"

Geçtiğimiz yıllarda hep beraber gördük, ne oldu? Almanya'ya vermedi Putin gazı, Fransa'ya vermedi. Almanlar ne yaptı? 18 dereceye ayarladı odalarını. Islak bezle banyo yapmalarını ve temizlenmelerini tavsiye ediyorum. Kilitledi kaldı. Almanya'nın parası yok mu, Fransa'nın parası yok mu? Para, para etmedi, paranın para etmeyeceğini gördük, onun için de enerjimizi kendimiz üretmek mecburiyetindeyiz. 
Elhamdülillah, geldiğimiz nokta itibarıyla da önümüz açıktır. Yani bu 3 stratejik ürünü Cumhur İttifakı kendi imkânlarıyla millî bir şekilde üretmiştir, üretmeye devam ediyor. Bu nedir? Bu bağımsızlığın sembolüdür, bu gücün sembolüdür. Dünyada hak haklının değildir maalesef, dünyada hak güçlünündür, güçlüyseniz hakkınız var. Şimdi, İsrail'in ne hakkı var? Hiçbir hakkı yok ama Amerika, Avrupa arkasında ve geliyor, zulmediyor, geliyor, katliam yapıyor. Hakkı mı? Değil ama güçlü. Şimdi, Rusya güçlü mü? Güçlü. Ukrayna'da bir hakkı var mı? Yok ama geldi, çöktü tabiri caizse, toprağını işgal ediyor. Hakkı mı? Değil, gücü var. O zaman güçlü olacaksınız. Türkiye sadece, efendim, Türk milletinin devleti, ülkesi değildir, Türkiye İslam aleminin umududur. Türkiye Ümmetimuhammed'in son sığındığı limandır, onun için güçlü olmak mecburiyetindeyiz.

“Güçlü olmak mecburiyetindeyiz”

Güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Elmamız armudumuz olmaz, ufak tefek eksiğimiz olur, bir gün soğan ekmek yeriz, bir gün et ile ekmek yeriz ama evimiz güvende olmalı, ülkemiz güvende olmalı. Hiç kimse gelip de bizim ülkemizi işgal etmeye yeltenmemeli, buna cesaret edememeli. Bugün Türkiye dünyada gücünü ispatlamıştır. Dünyanın büyüğü, küçüğü de Türkiye'nin gücünü tescil etmekte, bu hususta da açıkça deklare etmektedir.
Elhamdülillah, bugüne kadar gelinmiştir. Bütçemiz hayırlı olsun. Bu bütçe, millî bütçedir; bu bütçe, stratejik ürünleri üreten bir bütçedir. Bu bütçenin yatırımı bu ülkenin ve Türk milletinin, İslam aleminin geleceğindedir.
Bütçemiz hayırlı uğurlu olsun. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bütçenin yanındayız."


Anahtar Kelimeler: ' Yıldırım' 'Beyin ' iddialarına ' yanıt
Haberi Sesli Oku

YAZARLAR