İşsiz kalan komünistler meğer iki taraflı çalışmışlar. Hem o iri beyaz ayıdan hem bit yavrusu kovboydan arpa yemişler...
İnsanlar alın teriyle helalinden kazanç sağlar, ailesinin, çoluk çocuğunun rızkını kazanır.
Gençler de geleceğe hazırlık niyetiyle çalışır, çabalar... Aylak aylak gezenler, hiç bir işten memnun olmayanlar aslında hiç bir baltaya sap olmayanlardır...
Meslek yok, beceri yok, yetenek zaten yok, bir de ahlâk ve terbiye zeminden aşağıdaysa vay milletin hâline...
Bizim aslında sözünü etmek istediğimiz yukarıdaki tipler değildir. Onlara belediyeler, kamu kurumları, özel sektör çâre bulur...
Bizim toplumumuzda öyle işsizler var ki deme gitsin…
Meslekleri olduğuna dair diplomaları mı var? Yoksa diplomaları olduğu için mi meslekleri var?
Kafa yormaya değer mi bilemiyorum.
Zaman zaman makam mevki de elde etmişlikleri de var. Çoğu zaman da ideolojilerini yaymak için ölümüne çalışmışlar.... Çok hoş anlam taşıyan eşitlik, özgürlük, hakça paylaşım, emeğe saygı ile yalnızca kendi ideolojik yapısına uygun olanlarla sınırlı kalan insan hakları(!) gibi konularda sözde hassasiyet sahibi olarak görünmüşler...
Onlar kendilerini farklı adlarla yansıtsalar da halkımızın kahir ekseriyeti onları komünist bilirdi ve onlara açıkça kızıl komünist derdi...
Bu zümre zenginden alıp fakire vereceklerini iddia ederdi.
Onlara göre zenginlerin alın teri ve hakları saygın değildi, zengin mutlaka hırsızdı; fakir ise kesinlikle hakkı yenmiş insanlardı.
Amerikan emperyalizminin karşısında halkların dostluğunu savunan ve Leninist- Stalinist duygular içindeki maceraperest zavallılar idi.. Maocu, Castrocu, Che Guevaracılar da az değildi.
Herkes çalıştığı fabrikaya ortak olacaktı... Vesaire vesaire…
1991'de SSCB yıkıldı... Bütün heykeller de yıkıldı... Bizim ülkedeki komünistler ağladı ama Kafkasya ve Türkistan Türkleri bayram etti. Biz de bayram ettik, inadına çok sevindik... Biz mutluyken Türkiye'nin komünistleri çok üzgündü. Lenin Stalin heykelleri yıkılıyordu.
"Kahretsin yaaa!... Komünizme sahip çıkarmadılar!" diye zırlayarak ağlayanlara bizzat şahit oldum…
Onlardan biri çok ünlü biriydi üstelik... Propaganda için aldıkları arpa kesilmişti... İşsiz kaldılar.... "Komünizm bir hayaldi şimdi hayalet oldu"... diyemediler... Dilleri varmazdı bunu demeye…
Bu işsizler iki yolu seçtiler... Kapitalizmin kucağında zengin olmak veya karşı olduğu Amerikan/AB tarafına geçerek Türk milletinin tarihine, geçmişine, değerlerine söverek mağdur edebiyatı yapmak veya müstevlillerin arzularının her birini bihakkın yerine getirecek misyon üstlenmekti.
Türk milletine soykırım iftirasını atmak, o iftirayı kabul etmek veya kabul ettirmek yahut Ermenistan'a gidip özür dilemekti işleri güçleri...
Kimileri güya kemalist oldu ama o da dernekte görevi varsa çalıştı...
İşsizdiler ve açıkça Amerikancı oldular. Meselâ komünist abileri "SSBC'nin Afganistan'da ne işi vardı?" demediler…
"Kore'yi niçin böldü bu komünistler?" demediler... Hindistan'ı 200 yıl sömüren İngilizlere hiç bir soruları yoktu. "Neden sömürdünüz? Sizin kumaş fabrikası para kazansın, kumaş dokumasınlar diye kaç Hintlinin baş parmağını kestiniz? " demediler..
"Vietnam'da ne işin var senin bit yavrusu kovboy?" demediler...
Çekya, Polonya, Macaristan, Romanya'da, Baltık ülkelerinde ne işiniz vardı da ihtilal yaptınız? Neden geri bıraktınız buraları?" demediler bu komünistlerin amcaları…
1938'de baskı rejimi döneminde binlerce Türkistan aydınını gizli Turan Partisi üyesi iddiasıyla kurşuna dizen Stalin hep masumdu onlara göre.
"Türkiye İran olmasın, Arabistan olmasın!" dediler de "Esed'in Suriyesi de olmasın" demediler... Şimdi ülkesinden kaçmış olan Esed'in türküsünü hâlâ çalan solcular yok diyemiyorum nedense?
Türkiye'de kimsenin İran ya da Arabistan olma hayali olmadığını kendileri de bilir aslında. Belki o ülkelerin başındakiler hariç halkı Türkiye'ye benzemek, Türk'e öykünmek isteyebilirler.
İyi yaşamak için hiç Arabistan'a, İran'a kaçan Türk var mı, olabilir mi? Avrupa'ya gidenleri de sanki kucak açmış bekliyor bütün Avrupalı...
Şimdi çoğu zengin iş sahibi oldu ve hiç biri hakça bölüşmüyor, sigortalı işçi çalıştırmıyor... Tıpkı kovboy dayıları gibi "Mavi Vatan yayılmacılıktır" diyorlar... "Maalesef Azerbaycan'a yardım ediyor Türkiye!" dediler... Ermeniye yardım serbest denseydi savaş döneminde ilk onlar koşardı yardıma...
İşsiz kalan komünistler meğer iki taraflı çalışmışlar. Hem o iri beyaz ayıdan hem bit yavrusu kovboydan arpa yemişler…
Artık geleceği olmayan bir ideolojinin taraftarı da olmamalıdır ama var. İşte sorun da burada.
"Ülkemiz savaşa girse savaşır mısınız?" sorusuna utanmadan "Hayır!" diyebilenleri görüyoruz.
Ülkemizin her başarısından mutsuz olan, en iyi ihtimalle bağırsakları guruldayan, aklı başından gidip nevri dönenler var. Türk demeyi suç sayan, Türkçülüğü faşizm sanan ahmaklar silsilesi mevcut.
Faydasız gündemlerle Türkiye Cumhuriyeti devletinin kamuoyunu meşgul eden zırvacılar eksik olmuyor bir türlü. 80 öncesi zihniyet şekil ve yöntem değiştirdi ama kafa aynı kafa.
Başka ne beklenirdi ki?
20. yüzyılda Büyük Türkistan'ın bağımsızlığı için mücadele edenler şimdi Türk Devletleri Teşkilatı ile 21. Yüzyıla damgasını vuracak davayı kuvveden fiile dönüştürecek bir nesil ile Kızılelma ideali ile hızla yoluna devam ediyor.
Bizim çok işimiz var hem de çok!
İşsiz eski komünistler yeni bir yol aramaya çoktan başladılar ama boşuna....Yine kaybedecekler!...
Tanrı Dağları'ndan selamlar gönderiyorum.
Muhittin Gümüş
30.01.2025