Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Şampiyonlar Ligi'ndeki Union SG maçı öncesi düzenlenen basın toplantısında medya mensuplarının sorularını yanıtladı.

Oka Buruk'u değerlendirmeleri şu şekilde:​

“Bugün öğretmenler günü. Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlayarak başlamak istiyorum. Ayrıca efsanemiz Bülent Korkmaz’ın da doğum günü. Onun da doğum gününü kutlayayım. Şampiyonlar Ligi’nde tabii ki hedeflerimiz belli. Son üç maçta aldığımız üç galibiyet var. O bizim hayallerimize yürümek için için çok önemli, çok değerli. Sadece bizim değil, futbolcular olarak değil, teknik heyet olarak değil, Galatasaraylılar ve bütün Türkiye’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki hayallerine yürümesi için bizim için çok kritik, çok önemli bir karşılaşma. Bundan önceki maçlarda yarattığımız atmosferi, yine kendi stadımızda en maksimum derecede yaratmalıyız.”

“Saha içerisinde de kim oynarsa oynasın, kim başlarsa başlasın önemli değil. Fiziksel olarak da mental olarak da kalite olarak da zaten çok üst düzey oyunculara sahibiz. Biz bu isteği, arzuyu, tutkuyu sahaya ortaya koyduğumuzda neler yapabileceğimizi bundan önce gösterdik. Bunun için tekrar bizim için büyük bir şans. Oyuncularıma her zaman olduğu gibi çok güveniyorum. Çok özel insanlar, özel futbolcular. Çok zorlu bir periyottan geçiyoruz. Biz sahada istediğimizde her şeyi başarabilecek bir takımımız. Bunu son Gençlerbirliği maçının ikinci yarısında da net bir şekilde gösterdik. O yüzden iyi hazırlanıp rakibimizi iyi analiz edip kendi arzularımızı doğru bir şekilde sahada kullanıp o maçı kazanmak için en iyisini yapmaya çalışacağız.”

“Rakibimize çok büyük saygı duyuyorum. Kendi liglerinde şu anda liderler, Şampiyonlar Ligi, ilk maçı PSV’ye karşı deplasmanda kazanmışlardı. Sonraki üç maçı kaybettiler. Çok iyi bir takıma karşı oynayacağız. Çok organize, birbirini tanıyan, fiziksel olarak da çok gerçekten güçlü bir takıma karşı oynayacağız. Burada da kendi karakterimizi ortaya koyarsak bu maçı kazanmamamız için hiçbir neden yok.”

“AZ OLSAK DA GÜÇLÜ BİR KADROYLA ÇIKACAĞIZ”

“Oyuncuların son durumlarına birazdan antrenman öncesi bakacağız. Her takım başına gelebilecek şeyler bunlar. Zaten çok önemli oyunculara sahibiz. Çok önemli bir kadroya sahibiz ama bazı mevkilerde üst üste gelen sakatlıklar, cezalar hepsi birleştiğinde tabii ki kadro sayısı olarak az aldık. Ne olursa olsun, kim olursa olsun, kim başlarsa başlasın sahaya 11 kişi çıkacağız ve çok güçlü oyuncularla çıkacağız. O yüzden kazanmak için de taraftarımızla birleşen ve en yüksek kaliteyi gösteren oyuncularla sahaya çıkacağız. Takımıma çok güveniyorum. Son idman öncesi tabii ki bugün de bakacağız. Yarın da oyuncularımızın durumlarına bakacağız. Ondan sonra da maç saatine kadar bütün soru işaretli oyuncularımızın durumu durumları netleşecek.”

“İLK 8 BÜYÜK HAYALİMİZ”

“Bu maçı kazandığımız takdirde hayallerimize doğru yürümek için çok önemli bir galibiyet olacak. Birinci hedefimiz ilk 24’ün içerisinde olmak. Önce bunu elimize almak. İkinci hedefimiz ilk 16’nın içerisinde olup seri başı olmak. Büyük hayalimiz, hedefimiz de ilk 8’in içerisinde olmak. Yarın kazandığımız takdirde aslında birinci hedefimize neredeyse ulaşmış oluyoruz. O yüzden bu anlamda çok önemli bir maç. Maç maç düşünmek gerekiyor ama şu anda tek düşüncemiz yarınki maçı kazanıp hedeflediğimiz yerde olmak.”

“Bodo’ya göre çok farklı bir takım. Bodo, topa sahip olan bir takımdı. Union’a baktığımızda Şampiyonlar Ligi’nde %36 ile topa sahip oluyorlar. Yani bu çok fazla topla oynamayan bir takım olduğunu gösteriyor. Özellikle son Atletico Madrid deplasmanında çok dibe çekilip bekleyen bir takım oldular. Sezona önde baskılara da adam adama giden, biraz daha önde oynamaya çalışan bir takım olarak başladılar ama son maçlara baktığımızda daha çok 5-3-2 şeklinde bir savunma dizilişine geçtiler. Burada da rakiplere daha az pozisyon vermeyi hedefliyorlar ve topa sahip olmaktan çok, kazandıkları toplarla direkt hücumu kullanmaya çalışıyorlar. Eğer iki forvetle oynarlarsa ki son lig maçı bu şekilde oynadılar. Orada iki tane çok fizikli, uzun, direkt oyunda topu tutmalarını sağlayan ve koşulları yapabilecek oyuncular var. O yüzden Bodo/Glimt ile aralarında çok büyük farklar var. Şampiyonlar Ligi’nde %36 ile topu rakibine bırakan bir takım, ligde topla oynama oranları %50’lerde. İlk sekiz maçta kalelerini gole kapattılar o yüzden kendi liglerinde iyi savunma yapan bir takım. Fakat Şampiyonlar Ligi’nde bunun tersi oldu. Özellikle hücum geçişlerinden çok fazla gol yediler o yüzden lig ve Şampiyonlar Ligi’nde farklı iki takım olduğunu söyleyebilirim.”

“Çok uzun bir takım. Duran toplarda da etkililer. Son Atletico Madrid maçında buldukları tek golü duran toptan buldular. O yüzden bugünkü antrenmanın bir bölümünde bunu çalışacağız. Zaten biz de özellikle geçen sezon duran topta çok etkili bir takımdık. Bu sezon bu anlamda aynı yerde değiliz ama tabii ki geliştireceğimiz yerlerden biri bu. Bu anlamda tabii ki oyuncu yapımız önemli. Yarın için baktığımızda, son idmandaki kadromuza göre daha uzun mu olacağız daha mı kısa olacağız onu da görmek gerekiyor. Rakibimizin duran top gücünü biliyoruz ve bununla ilgili çalışma yapacağız.”

“Duran top sadece atan değil, vuran için de önemli. Yani hem iyi atmanız lazım hem iyi vurmanız lazım. Doğru yere gitmeniz lazım. Rakibin dizilişine göre doğru hamleler yapmanız lazım. Ben şöyle söylemek istiyorum, aslında gol sayısına ulaşamadık ama bence çok duran topa da vuruyoruz. Vurmak daha önemli. Bazen gol oluyor, bazen olmuyor. Vuruş sayımızın yüksek olduğunu söyleyebilirim. Birçok maçta belki iki tane, üç tane direkt net bir şekilde kaleye giden vuruşumuzun gol olmadı. Geçen sene bunlar daha fazla giriyordu. Bu sene daha az giriyor ama bunun üzerinde de dediğim gibi daha çok çalışacağız.”