Etkin Düşünce Akademisi tarafından düzenlenen Bilgi Şöleni 2 "Atatürk, Mehmet Akif Ersoy ve Ankara" Konulu Panel, Kabakçı Konağı'nda gerçekleşti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 27 Aralık 1919'da Ankara'ya Gelişinin 105. Yılı ve 20-27 Aralık Mehmet Akif Ersoy'u Anma Haftası kapsamında Etkin Düşünce Akademisi tarafından düzenlenen Bilgi Şöleni 2 "Atatürk, Mehmet Akif Ersoy ve Ankara" Konulu Panel, Kabakçı Konağı'nda gerçekleşti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Etkin Düşünce Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kıymaz tarafından açılışı yapılan "Atatürk, Mehmet Akif Ersoy ve Ankara" Konulu Panelin moderatörlüğünü eski Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan üstlendi.
Programın ilk konuşmacı Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Dr. Metin Özaslan, "Ankara'nın Milli Merkez ve Başkent Oluşu" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
Paneldeki sunumuna; “İki önemli şahsiyet; Milli şairimiz, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy ile Cumhuriyetimizi bizlere armağan eden kurucu liderimiz büyük Atatürk için bir araya geldik.” diyerek başlayan Özaslan, özetle şöyle devam etti: “27 Aralık 1919 tarihi, bağımsızlık mücadelemiz, Kurtuluş Savaşımız ve Cumhuriyet tarihimiz açısından son derece önemli bir gündür. Ankara’mızın en önemli günü olarak tarihin altın sayfalarında yerini alan 27 Aralık 1919, atlı ve yaya olmak üzere binlerce Seymenin, onbinlerce Ankaralının yeni lideri, yeni bir devleti, yeni başkenti müjdeledikleri bir ‘Kızılcagün’ dür. 27 Aralık’ta düzenlenen Seymen Alayı ve karşılama törenini, karanlık bir dönemin kapanıp, aydınlık bir geleceğe geçiş müjdelediği inancıyla ‘Kızılcagün’ olarak tanımlanır. Kızılcagünler, aynı zamanda, yeni bir devletin kuruluşunu müjdeleyen günlerdir.
Binlerce yıllık Türk tarihinde, Kızılcagünlerin; devlet kurma törenlerinin; ‘Sinsin ateşi’, ‘Seymen Alayı Dizilmesi’ ve ‘Sancak’, sembolleri ve gelenekleri olarak üç adet ritüeli vardır. Sinsin aynı zamanda Kızılcagün’ün davetiyesidir. Yüksek bir yerde büyük bir ateş yakılır, atlı silahlı Seymenler toplanır, yeni bir dirlik ve birliğin davetidir. 26 Aralık 1919’da Seymenler Hacettepe’de Kızılcagünün birinci ritüeli Sinsin ateşini yakmıştır. İkinci rituel de sancak (tuğ) çekme törenidir. Sancak çekme bağımsızlık ilanıdır. Sancak ve yanında çok önemli bir unsur olan davul, Seymenlik geleneği ve Kızılcagün ile iç içedir. Üçüncü rituel ise Seymen Alayıdır. Seymen Alayı, Ankaralıların Büyük Önder’e kayıtsız şartsız verdikleri desteğin de somutlaşmış bir ifadesidir. Atatürk’ün Ankara’ya gelmesinin ve Milli Mücadele’nin ana omurgası, harekat merkezi olarak Ankara’nın seçilmesinin tarihi sebepleri vardır. Ankara bir Ahi şehridir, 1290-1354 yılları arası Ahilerin hakimiyetinde yönetilmiştir.
Büyük Önder’in Ankara’ya gelişinin 105. yıldönümünü kutladığımız bu günlerde, Ankaralıların ve Seymenlerin Atatürk’e olan sevgisi, saygısı ve minnettarlığı gün geçtikçe artmaktadır. Ankara’ya gelişinin 105. yıl dönümünde, Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının ve bu vatan için canını veren şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Ankaralıların ve tüm vatandaşlarımızın 27 Aralık Bayramını kutluyorum.”
Program, diğer panelistler; E. Kur. Alb. Dr. Fikret Bayır’ın “Siyasi-Askeri Deha, Kültür İnsanı Atatürk”, Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın “Mütefekkir ve Edip Mehmet Akif Ersoy” konulu konuşmaları ile devam etti.