Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus44@gmail.com

Prof.Dr. Kâmil Aydın: "İnsanlık 3 boyutlu risk, tehdit ve tehlike sarmalında"

MHP Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kâmil Aydın'ın 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine MHP Grubu adına konuştu

Prof.Dr. Kâmil Aydın:
SİYASET 18.12.2025 17:41:00 0

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kâmil Aydın insan kaynağının 3 boyutlu risk, tehdit ve tehlike sarmalının etkisinde kaldığını, bundan endişe duyduklarını dile getirdi.

Bunları, "sosyal medya odaklı teknolojik bağımlılık", "madde bağımlılığı" ile "kumar ve bahis bağımlılığı" olarak sıralayan Prof.Dr. Aydın, "Bütün bunların sonucunda toplumsal bir travmaya dönüşen şiddet, cinnet, cinayet, intihar ve boşanma olayları hızla artış göstermektedir. Dahası, adaleti yeşil sahada, emaneti adalet sarayında korumakla yükümlülerin bizatihi istismarda bulunmaları da bu toplumsal yozlaşmada sözün bittiği yer noktasıdır" dedi.

Bağımlılık odaklı sosyal çürüme ve yozlaşmadan arınmanın yegane yolunun, aile, okul ve toplum eğitiminden geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, "Aile içerisinde insani, ahlaki ve milli değerlerin yaşatılıp çocuklara taklit yoluyla aktarımı, akabinde okul ortamında daha sistematik ve kuramsal boyutta anlatılıp öğretilerek pekiştirilmesi, nihayetinde toplumsal hayatta somut uygulamaya aktarılması sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.

Aydın, emeklilerin, asgari ücretlilerin, akademik ve idari personelin maaşlarının iyileştirilmesi gerektiğini de söyledi.

 

 

MHP Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kâmil Aydın'ın 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine MHP Grubu adına yaptığı konuşma şöyle:

"Siyasi görev ve sorumluluğumuz kısaca iki temel esastan oluşmaktadır. Bunların birincisi, 86 milyonluk aziz milletimizin ve kutlu devletimizin istek, beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik makro derecede gerekli kanuni düzenlemeleri gerçekleştirmek; ikincisi ise seçim bölgelerimizin ve bölgelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın mikro seviyedeki talep ve beklentilerine kulak verip onları bu yüce Meclise taşıyarak çözüm üretilmesine katkı sağlamaktır. Ben de bu görev ve sorumluluk bilinci içerisinde ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren önemli bir konuyu ele alarak akabinde seçim bölgem Erzurum'un birkaç beklenti ve taleplerine değinmeye çalışacağım. 

Tekrara düşmeme adına ve zamanın sınırlı olmasına binaen şu ana kadar bütçe görüşmelerinde tüm arkadaşların sık sık ifade ettiği konulardan ziyade, özellikle felaket ve her türlü yıkımların temel taşıyıcısı olabilecek toplumsal ve sosyal birtakım çözülme, bozulma veya dejenerasyonlara kısaca değinmeye çalışacağım.

Bilindiği üzere, her somut ilerlemenin yani bilimsel, kültürel, teknolojik ve ekonomik kalkınmanın temelinde zihinsel, bedensel ve ruhsal sağlıklı, güçlü toplumsal yapıların taşıdığı insan kaynağını görmekteyiz. Devleti ebet müddet kılan bu güçlü kaynağın maalesef bugün 3 boyutlu bir risk, tehdit ve tehlike sarmalının etkisinde olduğunu açıkça görmekte ve bundan endişe duymaktayız.

Sosyal medya 

Bunlardan birincisi, sosyal medya odaklı teknolojik bağımlılık; ikincisi, erişimi gittikçe kolay ve kullanımı büyük tahribatlara ve felaketlere yol açan madde bağımlılığı ve üçüncüsü ise maddi kazanım sağlamanın en kısa ve emeksiz yegâne yolu olarak görülen kumar ve bahis oyunları bağımlılığıdır. Bütün bunların sonucunda toplumsal bir travmaya dönüşen şiddet, cinnet, cinayet, intihar, boşanma olayları hızla artış göstermektedir. Dahası adaleti yeşil sahada, emaneti adalet sarayında korumakla yükümlülerin bizatihi istismarda bulunmaları da bu toplumsal yozlaşmada sözün bittiği yer noktasıdır. Bağımlılık odaklı sosyal çürüme ve yozlaşmadan arınmanın yegâne yolu 3'lü sacayağına oturtulmuş, yakın ve etkin iletişim ve etkileşim içerisinde olan aile, okul ve toplum eğitiminden geçmektedir. Diğer bir ifadeyle aile içerisinde insani, ahlaki ve millî değerlerin yaşatılıp çocuklara taklit yoluyla aktarımı, akabinde okul ortamında daha sistematik ve kuramsal boyutta anlatılıp öğretilerek pekiştirilmesi ve nihayetinde toplumsal hayatta somut uygulamaya aktarılması sağlanmalıdır ancak böylelikle sağlıklı toplumsal fabrika ayarlarına dönülebilir, sosyal kalkınma süreklilik arz edebilir ve bilimden teknolojiye, siyasetten ülke yönetimine Makyavelci bir yaklaşımla bireysel kazanımı veya nemalanmayı öncelemekten ziyade yüksek idealleri gereği, olana değil olması gerekene kendilerini adayan örnek şahsiyetlerin sayısının artması sağlanabilir.
 

Kadim şehrim Erzurum'u da içine alan Doğu Anadolu'da yaşamak bir bedel ödemekten öte vatan savunması bağlamında kutlu bir görev addedilmektedir, dolayısıyla ödenen ağır bedeller orada varlığını sürdürmeye çalışan ve kamusal bağlamda vatandaşa hizmet etmeye gayret eden toplumun tüm kesimleri tarafından üstlenilmektedir. Bir başka ifadeyle tarımdan hayvancılığa, eğitimden sağlığa, ulaşımdan ticarete her sektörde en meşakkatli coğrafi ve iklim şartlarında bile dadaşlar yüksek bir adanmışlık ve moralle iş ve görevlerini ifa etmeye çalışmaktadırlar. Çünkü bilgeler diyarı kadim şehrimin bir bilgesinin de ifade ettiği gibi "Altım çamur, üstüm yağmur, yine gönlüm hoş idi." deme erdemine sahip kutlu bir şehirdir Erzurum. Yani Erzurumlular kanaat ve şükür vasıflarını da asla yok saymazlar.

Tarihin her döneminde olduğu gibi, bugün de bölgenin her türlü hizmet noktasında nirengisi olan Erzurum'a yapılan her türlü yatırım ve hizmet için başta Cumhurbaşkanımıza, bakanlarımıza ve Cumhur İttifakı milletvekillerine şükranlarımızı sunuyoruz.

Genelde Doğu Anadolu insanının, özelde ise dadaşların diğer bir kalbî teşekkürü de Namık Kemal'in Hürriyet Kasidesi'nde ifade ettiği hâliyle "Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin. Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azîmetten." diyerek terörsüz Türkiye işaret fişeğini atan bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'ye yöneliktir.

Bu arada, gıda sektöründe 3 harfli yapıların oluşturduğu tekelleşmeyi semt pazarları marifetiyle akamete uğratan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımıza da hemşehrilerim adına teşekkürlerimi arz ediyorum.

Yine de devletimizin kaim olması adına insanımızın yaşatılmasının gerekli olduğu kadim geleneğimiz gereği Erzurum'un makul ve yerinde birtakım taleplerini de göz ardı edemeyiz. Bunların başında, Türkiye genelinde olduğu gibi, ilimizde de emeklilerin ve asgari ücretlilerin durumlarının iyileştirilmesi ve 2 üniversitede eğitim hizmetinin her kademesinde varlık bulan akademik ve idari personellerin maaşlarının iyileştirilmesi ve yine, akademyadaki 67 yaş sınırının kaldırılması gelmektedir.

Öte yandan, ülke sathında kangren hâlini alan ticaret erbabına, esnaf ve sanatkârımıza yönelik kredilerin normalleşmesi talepleri de göz ardı edilememektedir.

Yine, 6'ncı bölge bağlamında, 2'nci Organize Sanayi Bölgesi'ne yoğun iş yeri talebi gereği ilave arsa tahsisinin sağlanması konusu da aynı şekilde hizmet bekleyen, çözüm bekleyen bir taleptir.

Erzurum'un barınma, ısınma, istihdam ve ulaşım odaklı bir talep mukaddimesi söz konusudur. Beklentilerimiz, özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın bölgede, deprem bölgesinde duaya matuf hizmetleri yanı sıra 500 bin konutluk başlatılan bir projenin 4.905'inin de Erzurum'a ayrılması gerçekten takdire şayan bir durumdur. Fakat Erzurum'un ikinci dereceden deprem bölgesi olması hasebiyle "Yarısı Bizden" kampanyasına da ilave edilmesinin gerçekten kentsel dönüşüme büyük katkı sağlayacağı kanaatini taşımaktayız.

Ve yine, özellikle, tarım ve hayvancılık bölgesi olan Erzurum'da, çiftçimizin ve besicimizin hâlihazırda sağlanan bütün iyileştirmelerin, katkıların, desteklerin devam ettirilmesi noktasında talepleri bulunmaktadır.

Yine, bu bağlamda, inşası süren ya da proje ya da plan, program bağlamında ele alınan göletlerin, sulama alanlarının, barajların da bir an önce tamamlanması diğer bir taleptir.

Isınma büyük bir sıkıntı. Gerçekten sekiz ay ısınmak zorunda kalan Erzurum'umuz özellikle doğal gaz temininde gerçekten şehir merkezinde oldukça güzel bir hizmet almakta fakat zaman zaman aksaklıklar oluşmakta. Bir diğer beklentimiz de, özellikle güzergâh üzerindeki mahalle statüsündeki köylere de bu doğal gazın iletilmesi noktasında gerçekten müthiş bir talep var. Eğer bu Doğu Anadolu Bölgemizde gerçekleştirilirse inanın, göçün batıya yönelik olmasının önünde en önemli engellerden biri de bu hizmet olacaktır.

Ulaşımda tabii ki hava yollarını takdir ediyoruz ama kara ve demir yollarının da geliştirilmesi kaçınılmazdır. Yüksek hızlı trenin Sivas'tan daha ötesi olan Erzincan ve Kars'a kadar gitmesi en büyük talebimizdir. Yine, aynı şekilde, bizim şehir merkezimizdeki hafif raylı sistem imkânının da sağlanması coğrafya için çok da zor olmasa gerek. Bu konuda Sayın Bakanımızla yaptığımız görüşmelerde, bunu yerinde tespit edip gerekli girişimlerde bulunacağını ifade ettiler.

Diğer önemli bir beklentimiz ise sağlıkta. Evet, şehrimizin kuzey kısmı nüfus yoğunluğunu arttırmakta. Buraya da bir butik hastane talebimiz vardı; ağız diş sağlığı hastanesi, çok üniteli bir hastane beklentimiz vardı. Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı Erzurum Tıp Fakültesinin de Erzurum Teknik Üniversitesine bağlanılması yine hizmetler noktasında büyük katkı sağlayacaktır kanısındayız.

Diğer, son bir isteğimiz, TEKNOFEST 2026 peygamberler şehri Urfa'ya verildi, büyük memnuniyet duyduk. Yine, bugün, yapay zekâ dediğimiz olgunun, ta 1958-1959 eğitim öğretim yılında Erzurum'da tartışıldığını dikkate alarak inşallah 2027'nin de Erzurum'da gerçekleşmesi dilek ve temennileriyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum."

Haberi Sesli Oku

YAZARLAR