TARİHTEN YAPRAKLAR

TARİHTEN YAPRAKLAR Haberleri

Ramazan DURMUŞ yazdı: ULUS'TAKİ ‘HEYKEL’ NEYMİŞ İYİ OKUYUN!

Mustafa Kemal’in siyasi dirayetini, kudretini ve Türk’ü Türkleştirmekteki azmini anlatan hatıratta bugünkü nesillere aktarılacak öylesine notlar var ki

Ramazan DURMUŞ yazdı: ULUS
TARİHTEN YAPRAKLAR 27.01.2024 09:59:00 0

Türkiye’nin en doğusundan
en batısına O’nu,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü
adım adım takip eden bir
ismin, bir elçinin tozlu raflarda
kalan hatıralarını bir kez daha aralıyorum. 

Hatıralar, dönemin
Amerikan Büyükelçisi General
Charles Sherrill’den…

Türkiye’nin kalbinde, bozkır Ankara
yaylasında, kendisini sinesine
emanet ettiği milleti ile birlikte
mücadelesine tanıklık eden
General Sherrill’in, Ulus’ta çoğumuzun
bakıp geçtiği Zafer Anıtı’nın hikâyesiyle ilgili aktardıkları
bana hayli ilginç geldi.

Mustafa Kemal’in siyasi dirayetini, kudretini ve Türk’ü Türkleştirmekteki
azmini anlatan hatıratta bugünkü nesillere aktarılacak
öylesine notlar var ki, umudum odur ileriki sayılarda
bunları sizlerden mahrum etmemek gerek..

Şimdi dönelim kimilerinin gereksiz (!) gözüyle baktığı
Türk’ün Kurtuluş Destanının adeta taştan özeti olan o anıtın
sırlarına…

Bu anıtın Kurtuluş Savaşı kahramanları anısına bir gazetenin
öncülüğünde Türk Milleti tarafından Cumhuriyetin ilk yıllarında
yapıldığını da hemen hatırlatalım.

General Charles Sherrill şöyle anlatıyor:

 

 

“…Gazi’nin çok etkili bir manzara arz eden atlı heykelinin
kaidesi çevresinde adeta canlı 3 heykel var. Önde, gözlerini
uzaklara, Sakarya savaşlarına dikmiş, ileri doğru adım
atmış iki piyade askeri... Ve üçgeni tamamlayan sırtında
top mermisi taşımakta olan bir köylü kadın... 

Gördüğüm
bütün savaş ve zafer abideleri arasında, anayurdunu savunmak
için bir milletin el ele vererek canla başla çalışmasını
bu kadar güzel teslim eden, bir başkasını görmedim.

Milletin kadınları, Anadolu’yu işgal ederek Ankara’nın kapılarına
kadar dayanan düşmandan vatanı kurtarmak için
çırpınan erkeklere yardım ediyor. Bu vatansever savaşçı
kadın, arkasını duvara dayayarak, ölüm kalım savaşı veren
milletin fevkalade bir sembolüdür.

Kadın, orada hem Türk milletinin yaratıcı ruhunu, hem de
erkekleriyle birlikte onlarla omuz omuza savaşmak arzu ve
heyecanını temsil etmektedir.

Heykeldeki mermi taşıyan köylü
kadın, istiklali için ümitsiz
bir savaşın hazırlığına girişmiş
Türk milletini temsil etmekle
kalmıyor, Büyük Millet Meclisi’nin
toplanmasını takiben
aldığı ilk önemli kararı da hatırlatıyordu.”

1927’den günümüze kurtuluşumuza
simge olmuş Zafer Anıtının bazı özelliklerini de yeniden
hatırlayalım.

Anıtın kaidesi üzerinde bulunan kabartmalarda Türk milletinin
kökeni, kazandığı Kurtuluş Savaşı, Atatürk’ün Ankara’ya
gelişi gibi konular anlatılıyor. 

Anıtın dört yanına taş kaideler
üzerine bronz dökümden yapılan üç figür, Türk Milletinin
Kurtuluş Savaşı sırasındaki milli birliğini ve dayanışmasını
temsil ediyor.

Kaide üzerinde yer alan ve anıtı izah eden dört kitabe, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ilişkin askeri ve siyasi koşulları hatırlatıyor.
Kaideyi çeviren kuşak üzerinde ise Yüce Atatürk’ün şu vecizesi
yer alıyor: “Türk Milleti, muzaffer istihlâs ve istiklâl cidalini
ve muazzam asrî inkılâplarını, en mânidar bir remz ile,
en iyi ifade edebilecek şekli, yukarki hakiki timsalde bulur.”

Ayrıca anıtın kaidesinin ön tarafında ise Vatan Şairimiz Namık
Kemal’in Vatan Mersiyesi’nden Atatürk’ün hafifçe değiştirerek alıntıladığı bir satır yer alır: “Elbet bulunur kurtaracak
bahtı kara maderini.”

Sağ tarafında “‘Düşman ordusunu vatanın harimi ismetinde
boğarak, behemahal naili halâs ve istiklâl olacağız. 6 Ağustos 1919” vecizesi; sol tarafında da “Düşmanın anâsırı
asliyesi imha edilmiştir. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir,
ileri. 1 Eylül 1922” ibaresi bulunuyor.

Ya Bozkurt kabartmaları….

Dikkatli bakabilmediyseniz gidin anıta bir kez daha inceleyin… Sakin ihmal etmeyin.

Konu Atatürk olunca sizleri çok bilinmeyen bir sözü ile baş
başa bırakalım ve noktayı koyalım:

“Türk milleti şerefli bir
millettir. Zaten Orta Asya’nın Altay yaylasında yetiştiği
için, kartalın meziyetlerini daha başlangıçtan kazanmıştır. Ta uzakları görür, hızlı uçar ve ruhu barındıracak kadar
kuvvetli bir bedene sahiptir."
Ramazan DURMUŞ


YAZARLAR