Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık ve eşi Sevim Akbıyık, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. Yıl Dönümü ve Şehitleri Anma Gününde kıymetli şehit ailelerimiz, kahraman gazilerimiz ve aileleriyle iftar sofrasında bir araya geldi.
İftardan önce masaları tek tek ziyaret eden Vali Dr. İdris Akbıyık ve eşi Sevim Akbıyık şehit aileleriyle, kahraman gazilerimizle ve aileleriyle hasbihal etti.
Şanlı tarihimizin en büyük destanlarından olan Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde saygıdeğer şehit ailelerimiz, kahraman gazilerimiz ve gazi yakınlarımızla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Vali Dr. İdris Akbıyık “Bu anlamlı günde soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
Vali Dr. İdris Akbıyık konuşmasına şöyle devam etti:
"Bundan 110 yıl önce yedi düvele karşı kazandığımız Çanakkale Zaferi, tarihten silinmek istenen bir milletin, bağımsızlık uğruna verdiği iman, cesaret ve fedakârlık mücadelesinin destanıdır. Çanakkale, "Çelik ve barutun, iman ve vatan sevgisi karşısında diz çöktüğü" yerdir.
Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren aziz milletimiz, Çanakkale'de yazdığı destanla Kurtuluş Savaşımızı zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşanmıştır. Bu yönüyle Çanakkale, Kurtuluş Savaşımızın adeta provası, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtuluş müjdesidir. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, 110 sene önce Çanakkale'de yazılan o büyük destanı daima gururla hatırlıyoruz.
Bizler millet olma bilinciyle, en güç koşullarda bile 'Çanakkale Geçilmez' dedirten sağlam bir bilinç ve ruhun mirasçılarıyız. Bize bırakılan bu mirasa sahip çıkarak, geleceğimize daha emin adımlarla yürüyecek, millet olma şuurumuzu her daim canlı tutarak, yücelteceğiz.
Çanakkale'de ecdadımızın yaktığı bağımsızlık ve özgürlük meşalesi, dün olduğu gibi bugün de yolumuzu aydınlatıyor. Temeli Çanakkale'de atılan Türkiye Cumhuriyeti; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularıyla yoluna devam ediyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonuyla geleceğimizi, inşa edeceğimiz tarihi bir dönemdeyiz.
Omuzlarımızda, ecdadımızın uğruna can verdiği bu vatanı, büyük ve güçlü kılmanın sorumluluğu var. Türkiye Cumhuriyeti devletini ve aziz milletimizi güçlü kılacak mücadeleyi yılmadan, yorulmadan vermeye devam edeceğiz.
Bu yolda en büyük destekçimiz dillerinden duasını eksik etmeyen aziz milletimizdir, şehit analarıdır, şehit babalarıdır. Bugün, vatanımızda bayrağımız özgürce dalgalanıyorsa, bizler hür ve özgürce hayatimizi sürdürüyorsak hiç şüphesiz aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin sayesindedir. Bizlere düşen en büyük görev, onların emaneti olan bu topraklara, birlik ve beraberliğimize sahip çıkmaktır.
Biliyoruz ki Çanakkale Ruhu sadece geçmişte kalmış bir hatıra değildir. O ruh Kurtuluş Savaşı'nda, 15 Temmuz gecesinde, sınırlarımızda terörle mücadelede ve afetlerde aziz milletimizin tek yürek olduğu her anda bizimledir. Bizler o ruhu yaşattıkça, vatanımıza uzanan hiçbir el başarılı olamayacaktır.
Aziz şehitlerimizin kıymetli yakınları, sizler bu vatan için ödenecek en büyük bedeli ödediniz. Sizler, ciğer parelerinizi istiklalimiz uğruna feda eylediniz. Ne yaparsak yapalım hakkınızı ödememiz mümkün değil. Devletimiz, milletimiz sizlere ebediyen minnettardır. Allah hepinizden razı olsun.
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve Çanakkale şehitleri ile onların izinde Sakarya'da, Afyonkarahisar'da, Kıbrıs’ta, Güney Doğu’da, Kuzey Irak'ta, Suriye'de ve 15 Temmuz gecesi yurdun dört bir yanında can veren bütün şühedayı rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Şehitlerimizin ruhları şad mekânları cennet olsun."
Muğla/www.ucuncusayfahaber.com.tr