Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus44@gmail.com

"Şehitlerimizin hatırasına gölge düşürecek bir adım yoktur”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

SİYASET 9.07.2025 13:47:00 0

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye ardından terörsüz bölge hedefine ulaşarak şehitlerimizin ruhlarını şad edecek, onların fedakârlıklarının boşa gitmediğini dost düşman herkese göstereceğiz. Daha önce de pek çok kez ifade ettim; Terörsüz Türkiye çalışmalarının hiçbir yerinde şehitlerimizin hatıralarına gölge düşürecek, onların ruhunu incitecek bir adım yoktur ve olamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde hadsiz ve seviyesiz saldırıların muhatabı olan AK Gençliği ve heyecanlarında, coşkularında, duruşlarında ülkenin aydınlık yarınlarını gördüğü gençleri selamlayarak başladı.

Dost yüreklere güven veren, rakiplere korku salan çalışmalarından dolayı gençleri canı gönülden tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti’nin millete hizmet sancağını gururla taşıyan her bir yol arkadaşına emeklerinden ötürü teşekkür etti.

Grup toplantısını Pençe-Kilit Harekât Bölgesinde şehit olan 12 kahraman askerin derin üzüntüsü içinde gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Temmuz Pazar günü, 3 yıl önce şehit düşen Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını bulmak için yürütülen arama-tarama faaliyetinde, mağarada biriken yoğun metan gazına maruz kalan 19 kahraman askerden 12’sinin maalesef şehit olduğunu anımsattı.

“ŞEHİTLERİMİZ YALNIZCA CESARETLERİYLE DEĞİL, FAZİLETLERİYLE DE TEMAYÜZ ETMİŞLERDİ”

Şehit Mehmetçikleri rahmetle ve minnetle yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsteğmen Ege Akar’a, Teğmen Furkan Sert’e, Astsubay Kıdemli Çavuş Abdurrahman Akdoğan’a, Astsubay Kıdemli Çavuş Fikret Mangura’ya, Uzman Çavuş Ümit Üzüm’e, Uzman Çavuş Enver Yaman’a, Uzman Çavuş Kani Obi’ye, Sözleşmeli Er Özkan Özkanlı’ya, Sözleşmeli Er Mahsun Yeşildemir’e, Sözleşmeli Er Ahmet Kuşak’a, Sözleşmeli Er Celalettin Uyanık’a, Sözleşmeli Er Ahmet Gültekin’e, Cenabıallah’tan sonsuz rahmet niyaz etti.

Kur’an-ı Kerim’in, aziz şehitlerimizin ölmediğini, yaşadıklarını, ancak bunun bilinemeyeceğini, Allah katında şehitlerin rızıklandırıldıklarını müjdelediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Biz, bu ilahi müjdeye tüm kalbimizle iman ediyoruz. Evet, onlar, peygamberlik makamından sonra rütbelerin en yücesine kavuştular ve Rabb’imizin nimetiyle rızıklandırılmaktadırlar. Rabb’im onlardan razı olsun, mekanlarını inşallah cennet eylesin. Şehitlerimiz, yalnızca cesaretleriyle değil, faziletleriyle de temayüz etmişlerdi. Ay yıldızlı al bayrak uğruna canlarını feda eden kahramanların yüreklerimize ateş düşüren nice anısı, nice vasiyeti, örnek alınacak nice hikayesi var.”

Rahmetli Abdürrahim Karakoç’un bir şiirinde, “Ardıçlı dağlardan sökerken şafak, nasıl ki dalından düşer bir yaprak, senin de son göçün öyle olacak, ölürsen kimseler duymaz Mehmed’im” dizelerine yer verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dalından düşen bir yaprak misali toprağa düşen o yiğitlerin hatıralarını daima yaşatacaklarını, kahramanlık hikayelerinin dilden dile, nesilden nesle aktarılmasını sağlayacaklarını ifade etti.

 

Bu“ÖNCE TERÖRSÜZ TÜRKİYE ARDINDAN TERÖRSÜZ BÖLGE HEDEFİMİZE ULAŞACAĞIZ”

Şehit askerlerin yakınlarına, silah arkadaşlarına, aziz Türk milletine sabır ve başsağlığı dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedavileri devam eden askerlere Allah’tan acil şifalar diledi.

Bu vesileyle, vatanı uğrunda canlarını feda etmiş tüm şehitleri rahmetle anan, gazilere şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu cennet vatanın, bu şanlı bayrağın bize kahraman şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olduğunu hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız. İnşallah önce Terörsüz Türkiye ardından Terörsüz Bölge hedefimize ulaşarak şehitlerimizin ruhlarını şad edecek, onların fedakarlıklarının boşa gitmediğini dost düşman herkese göstereceğiz. Daha önce de pek çok kez ifade ettim. Terörsüz Türkiye çalışmalarının hiçbir yerinde şehitlerimizin hatırasına gölge düşürecek, onların ruhunu incitecek bir adım yoktur ve olamaz. Şehitlerimizin uğruna can verdiği değerlerin rehberliğinde, Türkiye’yi inşallah yarım asırlık bir musibetten kurtarıyor, ülkemizin ayağına vurulmuş bu kanlı prangayı tamamen söküp atıyoruz. Şehitlerimizin fedakarlıklarıyla yazılan kardeşlik destanımızı çok daha güçlü, çok daha muhkem bir şekilde geleceğe taşıyoruz.”

“OLUMLU HABERLERİN ALINACAĞI BİR EVREYE GİRİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör duvarı yıkıldıktan sonra, Allah’ın izniyle, her şeyin çok daha farklı olacağını dile getirdi.

Daha fazla acının, daha fazla gözyaşının önüne geçileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bunun da kazananı, hep söylediğim gibi; Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı ile tüm Türkiye olacak, ardından tüm bölgemiz ve bölgedeki kardeşlerimiz olacak. Ne yapıyorsak, işte bu anlayışla, bu hassasiyetle yapıyoruz. Pazartesi günü DEM Parti Meclis Başkanvekili Sayın Pervin Buldan ile Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mithat Sancar’ı, Külliyemizde kabul ettik. Kendileriyle oldukça verimli, yapıcı, samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Terörsüz Türkiye hedefimizi kuvveden fiile çıkarma irademizi teyit ettik. Önümüzdeki günlerde olumlu haberlerin alınacağı bir evreye giriyoruz. Bu hayırlı sürecin herhangi bir yol kazası yaşanmadan, karanlık ve kirli mahfiller tarafından sabote edilmesine fırsat vermeden, mümkün olan en kısa sürede, başarıyla neticelenmesini temenni ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı ortakları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dünkü grup toplantısında verdiği güçlü mesajlardan ötürü kendisine kalpten teşekkür etti.

“İttifak ortakları olarak ilk günden itibaren nasıl tam bir dayanışma, iş birliği ve eş güdüm içinde hareket ettiysek, inşallah bundan sonraki süreçte de yine birlikte yol yürüyeceğiz. Milletimize, on yıllardır hasretle beklediği o tarihî müjdeyi, Allah’ın izniyle, yine birlikte vereceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’tan işlerini kolaylaştırmasını diledi.

 

ORMAN YANGINLARI

“Muhalefetin hezeyanlarına, tahriklerine ve artık darbe çığırtkanlığına varan sorumsuz söylemlerine geçmeden evvel son grup toplantısından bu yana ülke gündemini meşgul eden iki konuya kısaca değinmek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son haftalarda herkesi yaralayan çok sayıda orman yangınının meydana geldiğini hatırlattı.

Bu yıl 1387’si ormanlık alanda, 1895’i orman dışı alanlarda olmak üzere toplam 3 bin 282 yangının farklı şehirleri etkisi altına aldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yangınlara ilk andan itibaren 27 uçak, 105 helikopter, 6 bin kara aracı, 25 bin personelle müdahale ettik. Hava araçlarımız yaz başından bu yana 19 bin 880 sorti yaptı, 65 bin 300 ton su attı. Bu yangınların 864’ü ise 26 Haziran’dan sonra yaşandı. Yani, yıl başından itibaren çıkan yangınların dörtte biri sadece son 13 günde vuku buldu. Yangınların tamamını hamdolsun kontrol altına aldık. Son iki haftada İzmir, Sakarya, Hatay, Bilecik, Manisa, İstanbul ve Bursa’da ciddi boyutlara ulaşan 20 büyük yangına karşı amansız bir mücadele verdik. Bu vesileyle, orman yangınlarının bertaraf edilmesinde canları pahasına görev yapan tüm personelimize buradan teşekkür ediyorum. İzmir Ödemiş’teki yangına müdahale ederken şehit olan orman işçilerimiz İbrahim Demir ve Ragıp Şahin’e, Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum.”

“İKLİM KANUNU, TAMAMEN YERLİ VE MİLLÎ BİR KANUNDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ısınma ve iklim krizinin yol açtığı sorunları Avrupa’dan Amerika’ya herkesin yaşadığını belirtti.

Avrupa ülkelerinin, Türkiye gibi ciddi orman yangınlarıyla mücadele ettiğini, Amerika’nın Teksas eyaletinin son yılların en büyük sel felaketiyle boğuştuğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz Kuşağında yer alan Türkiye’nin, iklim krizini çok daha şiddetli bir şekilde hissettiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021’de özel koşullar ve kalkınma hedefleri ön planda tutularak Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığını hatırlattı.

Paris İklim Anlaşması’nın devamı ve gereği niteliğindeki İklim Kanunu’nun da Meclis’te kabul edildiğini, bugünkü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İklim Kanunu ile afetlerin sebep olduğu kayıp ve zararları asgari seviyeye indireceklerinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Katkı Beyanı doğrultusunda hazırladıkları eylem planlarıyla sera gazı emisyonlarını azaltacaklarını ifade etti.

Temiz teknoloji kullanımını Türkiye’nin tamamını kapsayacak şekilde daha da yaygınlaştıracaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İklim Kanunu ile sektörlerin daha temiz ve daha verimli üretim süreçlerini de yasal güvence altına aldıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İklim Değişikliği Başkanlığının görev ve sorumluluklarını netleştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şunu da açık ve net ifade etmek isterim; ‘Tarım yasaklanacak’, ‘Çiftçi istediği ürünü ekemeyecek’, ‘Millete yapay et yedirilecek’ türünden safsatalarla bu Kanunu kötülemek çok büyük bir şuursuzluk örneğidir. ‘Paris İklim Anlaşmasıyla küresel güçlerin tarım arazilerimize el koyacağı’ iftirasını kulaktan kulağa yaymaya çalışanlar, milletimize ve devletimize karşı yürütülen sinsi operasyonun bilinçli veya bilinçsiz maşalığını yapmaktadır. Milletimizin her bir ferdi şu konuda emin olsun; İklim Kanunu, tamamen yerli ve millî bir kanundur, halkımızın sırtına yük bindirmek için değil evlatlarımıza daha temiz bir çevre, daha sağlıklı bir gelecek bırakmak için hazırlanmıştır. Buradan komplo teorileriyle mantıklı düşünme yeteneklerini kaybedenlere de şunu hatırlatıyorum; değil tarım alanlarımızı, bir karış toprağımızı dahi teslim alacak güç dünya üzerinde henüz mevcut değildir. Yeri geldiğinde her şeyden, hatta serimizden geçeriz ama evelallah Türkiye’yi ve Türk milletini savunmaktan asla vazgeçmeyiz.”

 

“CHP’NİN HAZIMSIZLIĞININ KÖKLERİ 14 MAYIS 1950’YE KADAR UZANIYOR”

Türk siyaseti tarihinin, en tuhaf, en hayret verici, en ibretlik dönemlerinden birini yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok partili hayata geçildiği yıldan itibaren siyasette renkli simaların, akıl sınırlarını zorlayan hadiselerin hep yaşandığını ama hiçbirinin bu dönemdekilerle mukayese edilemeyeceğini dile getirdi.

Bu tablonun başını, her zaman olduğu gibi, CHP’nin çektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki mesele ne? Aslında CHP’nin hazımsızlığının kökleri 14 Mayıs 1950’ye kadar uzanıyor” ifadesini kullandı.

CHP ve devamındaki zihniyetin, milletin, iradesine sahip çıkarak Demokrat Parti ve Adnan Menderes’i iktidara getirmesini asla kabullenemediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz bakmayın bunların demokrasi, özgürlük, hak, hukuk laflarını ağızlarından düşürmediklerine” sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların demokrasiden anladıkları, darbeyle, kargaşayla, iç ve dış güçlerin kumpaslarıyla millet iradesini tepeleyip iktidarı gasp etmektir. Bunların özgürlükten anladığı, milletin değerlerine hakaret etmek, milletin öz evlatlarını muhtelif yaftalarla eğitimden, iş hayatından, sosyal hayattan uzak tutmaktır. Bunların hak ve hukuktan anladığı, 86 milyonun tamamına değil, sadece ve sadece kendilerine hizmet edecek yargı, medya, bürokrasi, iş dünyası ve sivil toplumdur” diye konuştu.

CHP’nin, kendilerine tabi olmayan, kendi ellerine teslim edilmeyen her şeyi kötü ve tepelenmesi gereken bir tehdit kaynağı olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ile CHP’nin, 2002 Kasım ayından bu yana halk oylamasıyla 18 defa sandıkta kozlarını paylaştıklarını anlattı.

“GÜYA ANKETLERE GÖRE TARİH YAZACAKLARDI AMA TARİH OLUP GİTTİLER”

“Bunlara yabancı değiliz, iyi tanırız bunları” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda seçim yarışlarını ittifak çatıları altında da yürüttüklerini hatırlatarak, şu görüşleri paylaştı: “Peki sonuç ne oldu? Bila istisna bu seçimlerin tamamında, kendi arkadaşlarının ifadesiyle AK Parti ve Cumhur İttifakı ‘CHP’yi yendi de yendi, yendi de yendi’. Hatta geçen Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘Altılı Masa’ diyerek güya tüm muhalefeti bir araya getirdiler. Ne oldu? Yine yenildiler. Sadece ‘Yüzde 60’la kesin geliyor’ dedikleri Bay Kemal’i değil yanında yöresinde kim varsa hepsini birden sandığa gömdük. Daha seçim kazanmadan ‘Emredersiniz Sayın Cumhurbaşkanım’ diyerek Bay Kemal’e şirinlik yapan sağlı, sollu kapı kullarını da hezimete uğrattık. Milletten sandıkta öyle bir şamar yediler ki bir daha kendilerini toparlayamadılar. Güya anketlere göre tarih yazacaklardı ama tarih olup gittiler. Konuşmalarında tutarlılık desen, yok.”

“‘Türkiye’nin umudu’ diyerek pazarladıkları Bay Kemal’e bugün layık gördükleri muameleyi, hepimiz ibretle takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın Türkiye’ye her biri altın kıymetinde 5 yıl kazandırmakla kalmadığını aynı zamanda milletin istikbalini de kurtardığını belirtti.

“TÜRKİYE AÇISINDAN TRAJİKOMİK BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi bu partinin başında, şaibeyle anılan Kasım 2023 Kurultayının ardından getirilen bir şahıs var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan bu zat, her fırsatta kürsüye çıkıyor, affedersiniz meyhane ağzıyla bağırıyor, çağırıyor, höykürüyor, tuhaf el, kol hareketleri yapıyor, sonra da dönüp arkasını gidiyor. Bir sonraki kürsüde, daha önce söylediklerinin tam tersi bir sürü zırvayı arka arkaya sıralayıp, yeni hezeyanlara yelken açıyor. Paniğin, telaşın, tükenmişliğin tüm emarelerini biz bu zatta görebiliyoruz. Konuşmalarında tutarlılık desen, yok. Mantık örgüsü desen, hak getire. Bizim halkımız karikatür tipleri sever. Milletimiz, CHP Genel Başkanı sıfatıyla mecburen maruz kaldığı bu şahsın sahnedeki garip hâllerini, çekirdek çitleyip çay içerek seyrediyor, gülüyor, eğleniyor, sonra da işine gücüne bakıyor. Bir nevi bedava komedi. Ülkeye bir faydası yok ama en azından milleti eğlendiriyor. Fakat Türkiye açısından trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü bu pespayeliğin gerisinde utanç verici bambaşka bir tablo var.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargının, Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık çetesine, gelmiş geçmiş en pervasız organize suç örgütüne yönelik bir soruşturma açtığını söyledi.

“AHTAPOTUN FARKLI İL VE İLÇELERDEKİ KOLLARI BİRER BİRER DEŞİFRE OLMAYA BAŞLADI”

“Şikâyet edenlerin, şikâyet edilenlerin, rüşvet alanların, şehirleri adeta haraca bağlayanların, insanları zor duruma düşürüp soyanların hepsi CHP’li” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’dan başlayan bu hırsızlık, haraç, rüşvet düzeni, dalga dalga pek çok ile, ilçeye uzandı. Yani ahtapotun farklı il ve ilçelerdeki kolları birer birer deşifre olmaya başladı. Diğer şehirlerde de manzara aynı. Orada da şikâyet edenlerin ve edilenlerin cem-i cümlesi CHP’li” diye konuştu.

Gazetelere ve televizyonlara yansıyan haberleri işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TOKİ ile yarışacak vizyon proje” olarak lanse edilen İzmir’deki kooperatif skandalında, faillerin de mağdurların da feryatlarını CHP Genel Merkezine duyuramadıkları için gidip haklarını mahkemelerde arayanların da CHP’lilerden oluştuğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşin daha vahim tarafı, skandal henüz inşaat aşamasındayken, demirden çaldıkları için patlak veriyor. Şurası da son derece önemli; söz konusu kooperatif, CHP yönetiminin ‘bu modeli Türkiye’nin her iline yayacağız’ diyerek örnek gösterdikleri bir proje. Hani derler ya ‘güler misin, ağlar mısın.’ Bunlarınki tam o hesap. 100 yıllık halk partisi, olmuş haraç partisi. Neticede, yüzlerce mağdur son çare olarak gidiyor yargıya başvuruyor. Yargının tek yaptığı, önüne gelen bu şikayetlerin gereğini yerine getirmekten ibaret. Yani ortada siyasi değil, tamamen hukuki bir süreç var. Ve bu sürecin hiçbir tarafında hamdolsun biz yokuz. Ancak CHP muvazeneyi öylesine kaybetmiş durumda ki, rüşvet alınırken suçüstü yapılan, baklava kutularından Euro’ların fışkırdığı bir cürmümeşhut olayını dahi, utanmadan bize mal etmeye kalkıyor.”

“ALINAN HER RÜŞVETİN HESABINI HUKUK ÖNÜNDE SORMAK, YARGI VE EMNİYET BİRİMLERİNİN ASLİ VAZİFESİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gözaltılar olunca hemen ‘siyasi operasyon’ dediler; rüşvet görüntüleri ortaya çıkınca, yerlerine kös kös oturdular. Şimdi CHP Genel Başkanı çıkmış, ‘şok oldum’ diyor. İyi ki şok oldun. Sen bu kafayla gidersen Özgür efendi daha çok şok olursun, mahcup olursun, en sonunda rezil-rüsva olursun” dedi.

Antalya’da Manavgat Belediyesine yönelik rüşvet, irtikap ve zimmet operasyonuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Manavgat rezaletinin bir başka yanı şudur; bunlar ellerini attıkları her şey gibi, ülkemizin en meşhur markalarından baklavayı da kirletmişlerdir. CHP zihniyetinin en son kurbanı, baklava olmuştur” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP yönetimi hırsıza, yolsuza, sahtekara, sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir; fakat devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz, yapamaz” ifadesini kullanarak, “Çalınan her kuruşun, alınan her rüşvetin, çökülen her kamu malının hesabını hukuk önünde sormak, yargı ve emniyet birimlerinin asli vazifesidir. CHP Genel Başkanı tehdit, hakaret ve hezeyan dozunu ne kadar artırırsa artırsın, her defasında bu hakikatle yüzleşecektir” değerlendirmesinde bulundu.

“İster valizde ister baklava kutusunda olsun, rüşvet aldıysanız, vatandaşa harcanması gereken kaynakları birilerine peşkeş çektiyseniz, milletin namusunuza emanet ettiği belediyeleri arpalığa çevirdiyseniz, halkın parasını hamuduyla götürdüyseniz, kusura bakmayın, yargıya ‘tıpış tıpış’ hesap vereceksiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de Anayasa ve yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde, gerekenin yapılması için üzerlerine düşeni yerine getirmeyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti.

“NE HAK YEDİK NE DE HAKKIMIZIN YENİLMESİNE MÜSAADE ETTİK”

“Bu tür yalan, iftira, husumet üzerine kurulu saldırılarla ilk defa karşılaşmadıklarını” dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk gençlik yıllarından itibaren bu zihniyetle ve arkasındaki güçlerle mücadele ede ede bugünlere geldiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize saldıranların hiçbiri siyaset sahnesinde tutunamadı; başka türlü söyleyince beyler alınıyorlar, ‘mecazen’ diyerek onları rahatlatalım, telef olup gittiler. Ama biz ülkeye ve millete hizmet davamızın peşinde, Allah’ın yardımı, aziz milletimizin desteğiyle sarsılmadan mücadeleye devam ediyoruz. Bizi engellemek için kumpastan darbeye, şantajdan tehdide, ekonomik tuzaktan sokak terörüne kadar her yolu denediler. Aldıkları sınırsız uluslararası desteğe rağmen başaramadılar” diye konuştu.

AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nın gerçekleştirildiği salonda, “15 Temmuz darbe girişimi, 27 Nisan bildirisi (e-muhtıra), AK Parti’ye yönelik kapatma davası süreçleri ve millî iradeye yönelik saldırılara” ilişkin video izletildi.

Videonun ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, haksızlıklar, hukuksuzluklar ve millî iradeyi hedef alan alçakça saldırılar karşısında tavrımız hep bu oldu. Dik durduk, ama diklenmedik. Ne hak yedik ne de hakkımızın yenilmesine müsaade ettik. Demokratik sistem içerisinde, demokrasimizin sunduğu imkânları kullanarak, meşruiyetten asla ayrılmadan mücadelemizi hep sabırla yürüttük” dedi.

“CEZAEVLERİNDEN MECLİSE TÜNEL KAZMA İŞİ, SİYASETİN İŞİ DEĞİLDİR”

“Son dönemde çıkardıkları gürültünün satır aralarına baktığımızda yine aynı aklı, aynı yöntemleri, aynı siluetleri görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki, Batılı ülke ve kurumlara, ‘Türkiye’ye niçin müdahale etmiyorsunuz, eskiden yapardınız’ diyecek kadar alçalabildiklerine şahit olduk. Yabancı medya kuruluşlarına, siyaset odaklarına yaptıkları şikayetlerle ülkelerine nasıl ihanet ettiklerini en iyi sizler biliyorsunuz. Velhasıl, 1950’den beri hep yaptıkları gibi iktidarı yine karanlık mahfillerin, dış güçlerin, anti-demokratik şebekelerin desteğinde arıyorlar” sözlerini sarf etti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in erken seçim çağrısına da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dikkatimi çekti, CHP’nin başındaki zat bir süredir ‘sandık da sandık’ deyip duruyor. Bu ülkede, CHP’nin demokrasiye sapladığı hançerler dışında, sandık daima milletin ve siyasetçinin baş tacı olmuştur. Oysa şunu kendisine bir kere daha hatırlatıyorum; Anayasa ve Seçim Kanunu değişmediğine göre, Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, Mahalli İdareler Seçimleri 2029 yılında yapılacak bay Özgür. Takvimde parmağını rastgele bir pazar gününe bastırıp, ‘şu tarihte seçim yapılsın’ demek sizin kendi hayaliniz olabilir, ama siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok. Millet en son seçimde bize yüzde 52,18 ile ülkeyi 5 yıl yönetme görevi verdi; Allah’ın izniyle bu süreyi sonuna kadar kullanacağız. Dolayısıyla bu zatın şu anda hangi sandıktan, hangi seçimden bahsettiğini bilmiyoruz. Bunlar sandığı, kendi iç mücadelelerinde sergiledikleri tiyatronun bir aksesuarı sanıyorlar. Hâlbuki unutma sandık, namustur. Cumhuriyet de bir kurallar ve kurumlar rejimidir. Şayet Cumhuriyeti ve demokrasiyi, hukuk önünde hesap veren hırsızlarınızı milletvekili yapıp yargıdan kaçırma projesine dönüştürmek istiyorsanız, hiç kusura bakmayın, millet buna müsaade etmez. Cezaevlerinden meclise tünel kazma işi, siyasetin işi değildir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada iktidarı şarlatanlara, hırsızlara, şaklabanlara teslim eden ülkelerin akıbetlerinin görüldüğünü söyledi. Hepsinin, hem geçmişin birikimlerinden olduklarını, geleceklerini belirsizliğe sürüklediklerini hem de çok ağır bedeller ödeyip acılar çektiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun küresel bir proje olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin son 10-12 yılda başına gelenlerin gerisindeki amacın bu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu proje çerçevesinde dünyanın pek çok yerinde hayata geçirilen sözde devrimleri ve arkasından yaşanan felaketleri hep birlikte takip ettik. Hamdolsun milletimizle birlikte, gerektiğinde canımızı ortaya koyma pahasına mücadele ettik ve ülkemizin de aynı duruma düşürülmesine rıza göstermedik, bundan sonra da göstermeyeceğiz. Bugüne kadar, maruz kaldığımız tüm tehdit ve saldırılarda, milletimizle kol kola, yürek yüreğe verip birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, Türkiye Yüzyılı vizyonumuza sahip çıktık. CHP üzerinden yürütülmeye çalışılan bu son meşum projeyi de sahiplerinin başına çalacağız” diye konuştu.

“YAPTIĞIMIZ YATIRIMLAR SAYESİNDE, KENDİMİZİ DAHA GÜVENLİ, DAHA EMNİYETLİ HİSSEDİYORUZ”

Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölge başta olmak üzere tüm dünyada önceliklerin hızla değiştiği bir dönemden geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, düne kadar para harcamanın gereksiz görüldüğü güvenlik ihtiyaçlarının, artık önceliklerin en başında yer aldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun biz bu alana 20 yılı aşkın süredir yaptığımız yatırımlar sayesinde, kendimizi çoğu ülkeden daha güvenli, daha emniyetli hissediyoruz. Ama pek çok ülke panik hâlinde hem mevcut durumunu sorguluyor hem de bir çıkış yolu arıyor” ifadesini kullandı.

Bir diğer önemli sorun alanının ekonomi olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında önümüzde; Gezi olaylarında ilk ipuçlarını gördüğümüz, FETÖ kumpaslarıyla daha da şekillenen, 15 Temmuz darbe girişimiyle cüretini artıran, Cumhurbaşkanlığı HükÛmet Sistemi’ne geçişimizle azgınlaşan, Kovid-19 küresel kriziyle iyice ağırlaşan, 2023 seçimlerinin sonuçlarıyla artık taktik değiştiren, oldukça karmaşık bir siyasi ve ekonomik Türkiye fotoğrafı var. Ülkemizde son 10-15 yıldır yaşanan her siyasi operasyona, her kaos ve darbe girişimine, her uluslararası muhasara teşebbüsüne mutlaka ekonomik saldırılar da eşlik etmiştir.”

Gece yarısı toplanan ekiplerle Uzak Doğu piyasaları üzerinden başlatılıp genişletilen finansal saldırıların gerisindeki senaryoları gayet iyi bildiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir geçerli sebep olmadığı hâlde dövizden tahvile tüm araçlar kullanılarak oluşturulan kargaşa ortamlarının neyi amaçladığını da gayet iyi bildiklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu oyunları, en az maliyetle ve asıl hedeflerden uzaklaşmadan bozacak tedbirleri aldıklarını, programları hayata geçirdiklerini dile getirdi.

“BİZİM İÇİN HER ZAMAN ÖNCELİKLİ OLAN FAKİR FUKARANIN HAKKININ OLDUĞU BEYTÜLMALİN KORUNMASIDIR”

Terör gibi, deprem gibi ağır maliyeti olan pek çok hadiseyi de yaşadıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerin maliyetinin 100 milyar doların üzerinde olduğuna dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu vesileyle şöyle basit bir hesabı da dikkatlerinize getirmek istiyorum: İstanbul merkezli başlayan ve zamanla genişleyen hırsızlık, haraç, rüşvet çarkının mali büyüklüğünün on milyarlarca dolar olduğu tahmin ediliyor. CHP’nin ülkeye yaşattığı felaketin, milletin sırtına bindirdiği yükün, Türk ekonomisine ödettiği ilave faturanın büyüklüğünü varın siz hesaplayın. Yargının hesap sorarken parti ayrımı yapmadığından da emin olabilirsiniz. Milletin emanetini devraldığımız 1994’den beri bu konuda daima tavizsiz bir duruş sergiledik. Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Bir defa şunun çok net bilinmesini isterim: Her kim milletin kesesine, devletin kasasına el uzatıyorsa, Tayyip Erdoğan’dan beridir, AK Parti’den beridir. Her kim rüşvet alıyorsa, haksız kazanç sağlıyorsa, Tayyip Erdoğan’dan beridir, AK Parti’den ve bu davadan beridir. AK Parti’nin, CHP’yi sarmaşık gibi saran rüşvetle, yolsuzlukla, hırsızlıkla işi olmaz, bunlarla işi olanla da işi asla olmaz. Bizim için her zaman öncelikli olan milletimizin hakkıdır, emanetidir; yetimin, öksüzün, fakir fukaranın hakkının olduğu beytülmalin korunmasıdır. Bu konuda kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bundan sonra da bakmayız.”

28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın sonuna doğru yaklaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek iç siyaset gerek dış gelişmeler bağlamında oldukça yoğun geçen bir takvimi yavaş yavaş tamamladıklarını aktardı. AK Parti milletvekillerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerinin 1 Ekim’den bu yana gece gündüz demeden millete hizmet için çalıştığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Muhalefetin, Meclisi engelleme girişimlerine rağmen bedenen ve ruhen tüm mesainizi Genel Kurul çalışmalarına tahsis ve teksif ettiniz. Sabrınızın zorlanmasına, sinirlerinizin gerilmesine, çeşitli emrivakilerle iradenize darbe yapılmak istenmesine aldırmadan, milletin emanetine layıkıyla sahip çıktınız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak tam bir dayanışma içerisinde, milletimize karşı mesuliyetlerimizi yerine getirmenin gönül huzurunu yaşıyoruz. Meclis tatile girene kadar tempomuzu düşürmeden çalışacak ve gündemdeki 4 kanun teklifinin de inşallah yasalaşmasını sağlayacağız. Sizlerden, kalan süreyi de en iyi şekilde değerlendirmenizi rica ediyorum. Her birinize emekleriniz, hizmetleriniz için yürekten teşekkür ediyorum.”

Haberi Sesli Oku

YAZARLAR