İstanbul Valisi Sayın Davut Gül olay yerini ziyaret etti gereken tepkiyi verdi ama bende iki cümle kurmadan geçemeyeceğim.
Büyük Türk Milliyetçisi ve Türk Devlet yapısının aklı Zeki Velidi Togan Prof. Dr. Abdülkadir İnan'la Başkurdistan ve Türkistan’da Sovyet Kızılordusu ile savaşmaktadırlar...
İdil boyu ve Türkistan’da savaştıkları dönemde mevzilendikleri yerde bir mezarlık bulurlar...
Zeki Velidî’nin gözü mezar taşlarındaki yazılara takılır ve Abdülkadir İnan 'a, "sen isabetli atış yapamazsın, biz düşmanı oyalarken sen şu mezartaşlarındaki yazıları istinsah et! (kopyasını al yani)”. der...
Vuruşma birkaç saat sürer, hava kararırken Ruslar geri çekilir.. Bizimkiler de geceyi geçirecekleri emniyetli bir köye gelirler...
Zeki Velidî, “Abdülkadir, ne yazabildinse getir bakalım” der.. . Abdülkadir İnan ise, “Ne yazması yahu? Ben kurşunlardan canımı zor kurtardım, sen istinsahtan bahsediyorsun” deyince,
Zeki Velidî, “Be ahmak, o yazılar bir tarih idi, onları tekrar göreceğimizi mi sanıyorsun? Hepsi mahvolup gidecek; ben sana güvendim, sen ise dediklerimi yapmadın” diyerek ağır sözlerle azarlar...
Rahmetli Abdülkadir Hoca, “Beni bir döğmediği kaldı, fakat sözleriyle döğmekten beter etti” diye anlatırken hem gülümsemeye çalışmış hem de gözlerinden damlayan yaşları silmiş.
Bu tarihi anıyı niye mi anlattım !
Şehzadebaşı Camii Haziresinde bulunan mezar taşlarına yapılan vandalığı anlamak ve anlatmak için.
Bu ülkenin mezar taşları yerin altınında üstününde özetidir.
"zulüm 1453 'de geldi" diyenlerin bunu hazmedememesi normal.
Cahil diyemeyiz bunlara bunlar kripto zalimler.
