Sahte!?

Sahte diploma skandalı duyulunca büyüdü.

Oysa sahtelik o kadar büyüktü ki, gören olmadı.

Zira milletin kendisi de sahteydi

Harama göz yumdu o "millet." 
Günahı meşru kıldı o "millet"
Çalmakla, çalışmak arasında doğru orantı kurdu o "millet"
"çalıyor ama yapıyor" dedi o "millet"
"çalmadı siyasi yasak" dedi o "millet"

Oysa herşey gün gibi ortada.

Siyaseti "senin hırsızın, benim hırsızımdan daha mı iyiye" çevirdi o "millet"

Şimdi kalmış sahte diploma kimlerin, kime vuracağız peşinde siyasi rant kolluyoruz.

Sahtelikten içeri gireni içeri atanlar sahte diyenler var.

Sahtelik bizde namus, siz de hainlik diyenler var.

400 sahte diploma...çıkmış!

Şöyle bir döngü olsa gerek;

Balın sahtesini yaptı bir diplomalı.
Laboratuvar da bir başka  sahte diplomalı ziraat mühendisi denetledi ve olumlu rapor verdi.

Bir başka sahte diplomalı dekan raporu onayladı.

Daha büyük sahtekar rektör hepsini onayladı.

Ve bal soframıza geldi.
Kapitalist süslemeler ile sahte hak bu baldan zehirlenmeye başladı.

Fakat başka bir azınlık halk 2 kaşık yemek hakkını kullanıp attı.

Zira o halk arıların böyle bir bal üretemeyeceğini bilir.

Zira o halk arılarda asla hile olmayacağını bilir.

Zira bilim de henüz arının sahtesini yapamadı.

Ve o halktan çok kalmadı.

Herşeyin sahtesinin önümüze gelmesinin sebebi de işte budur.

Nasıl memun musunuz sonuçtan "Türkiyeli dümbükler"

Selçuk Düzgün