Yerköy’lü Coşkun Gündüz Başkan,
Yiğit ve dürüst başkanımız, müzmin delikanlı ağabeyimizdi bizim.
Aşk kıvamındaki vatanî sorumluluk duygusunu ondan öğrendik. Kırşehir Eğitim Enstitüsü Teşkilat Başkanıydı.
Siyasetçi değildi, Ozan karakterliydi. İdare-i maslahattan anlamazdı. Görev bilinci Kavga Devri’nde şekillendiği için hiç tavizkar olmadı. Ülkü yolundan ayrılmadı.
Dağınıklıktan rahatsızdı, bölünmelerden sancılıydı. Mutlaka şuuraltında 70’lere nazaran bir ehven-i şer tesellisi vardı; ama gözleri hiçbir zaman hayal ettiği bir Türkiye’ye kapanmadı.
Ağabeylerimiz birer birer gidiyor ve tabii ki sıra bize geliyor.
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli erler için elbette bu gidiş mutlu bir vuslat yolculuğudur. Üzüntülü ve sıkıntılı değiliz. Kutlu çile yolculuğunun sonlarına doğru gayet mantıklı ve sakiniz.
Sadece çocuklarımıza daha iyi bir Türkiye bırakamamanın hüznünü yaşıyoruz, bu da bizim idealist terbiyemizden kaynaklanıyor.
Bir tarihçi olarak Coşkun ağabeyime verebileceğim son teselli, “durumun bundan daha iyi olabilmesi için Alparslan Türkeş’in Bozkurtları’nın üzerine düşeni fazlasıyla yaptığı”dır.
Hastalık o kadar derindi ki, cerrah vücudun ancak bu kadarını kurtarabildi.
Rahat uyu Coşkun Abi.
Kavga Devrinde büyümüş kardeşlerin olarak sana daha iyi bir Türkiye müjdesiyle gelmeyi umut ediyoruz.
Bunun için çalışıyoruz.
Allah rahmet eylesin. Mekânın cennet olsun. Gündüz Ailesine ve sevenlerine sabır, tüm Ülküdaşlarıma baş sağlığı diliyorum.
Şükrü Alnıaçık
15 Kasım 2024