Milliyetçi Hareket Partisi 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr.Mustafa Hidayet Vahapoğlu yeni Suriye yonetimi ile terör örgütü PYD arasında yapılan anlaşma ile ilgili endişelerini dile getirdi.
Milliyetçi Hareket Partisi 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr.Mustafa Hidayet Vahapoğlu yeni Suriye yonetimi ile terör örgütü PYD arasında yapılan anlaşma ile ilgili endişelerini dile getirdi.
Dr. Vahapoğlu, Suriye'nin; Türkiye’yi uzun yıllar meşgul edecek ve Türkiye’nin bugüne kadar yaptığı fedakarlıklar ile hesapları boşa çıkaracak önemdeki gelişmeleri yaşadığına dikkat çekerek :Tüm gelişmeler eğer ABD’yi tatmin etmez ise PYD’ye yaptıracakları bir darbe ile HTŞ’yi yönetimden uzaklaştırıp PKK’ya Suriye yönetimine el koydurmaları ve böylece ABD-İsrail güdümünde “Suriye Kürt-Arap Federe Devletine” gidişin önünün açılma ihtimali dahi muhtemel gelişmeler olarak değerlendirmelere dahil edilmelidir" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr.Mustafa Hidayet Vahapoğlu şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suriye yönetiminin kimlerle ilişki içinde olduğu, kimlerle ileriye yönelik işbirliği yaptığı, kimlere ne vaatlerde bulunduğunu bilmiyoruz.
Sadece PKK’nın Suriye uzantısı ile olan ilişkilerini ele alırsak;
⁃Mazlum Abdi isimli terörist ABD’nin etkili arabuluculuğu ile şekillenen pazarlığa ABD’nin askeri helikopteri ile gidiyor. Böylece masaya ABD’nin gücünü arkasına almış olarak oturuyor.
⁃PYD-YPG/SDG örgütü Suriye’nin egemen gücü HTŞ ile denk kabul ediliyor.
⁃ABD’nin gücü, Suriye’deki nüfuslarına oranla Kürtleri Araplarla eşit ve pazarlık edecek konuma yükseltiyor. Ve bunun doğal sonucu olarak Abdi’de Suriye Devlet Başkanının karşısında diğer tarafın temsilcisi sıfatıyla yer buluyor.
⁃PYD ikinci taraf olarak Suriye yönetimine resmen ortak oluyor .
⁃Bu anlaşma sonucunda ABD’nin yerel işbirlikçisi PYD-YPG / SDG resmen Suriye ordusunun bir parçası haline geliyor.
⁃Abdi’nin, HTŞ’nin başı ve Suriye Devlet Başkanı Eş Şera ile şimdilik 8 maddesi açıklanan bir anlaşma imzaladığı açıklanıyor. İmzalanan anlaşmanın gerçekte kaç madde olduğu bilinmiyor ve metnin teknik çalışmasını yapan ekibin üzerinde mutabakat sağladıkları diğer maddeler nelerdir açıklanmıyor.
⁃Abdi ile Şara’nın imzaladığı anlaşma / bildiri; kapsam, anlam ve şekil ayrıca yönetim, uluslararası ilişkiler, devletler hukuku, diplomasi, güvenlik vb. alanlar itibariyle çok iyi analiz edilmesi gereken önemdedir.
⁃Bu anlaşmanın gizli /açıklanmayan maddeleri örneğin; PYD’ye bırakılan otonom/özerk bölgeler-SDG’nin güvenliğini üstleneceği idari bölgeler ile ülkenin hangi sınırlarını koruyacağı, PYD’nin sözde temsilcisi olduğu kesimin anayasal statüsünün ne olacağı, PYD’nin elinde kalacak olan petrol-doğalgaz -su kaynakları ve barajlar gibi hayati imkanlar vb nelerdir açıklığa kavuşturulmalıdır.
⁃PYD’nin, Avrupa ülkelerinin çoğunda ve ABD'de temsilcilikleri vardır. Türkiye dışında hiçbir ülkenin PKK ile olan bağlantısını kabul etmediği bu silahlı terör örgütü, Suriye’deki ABD’dir. PYD bu imkanı sonuna kadar kullanacak ve ABD’nin tüm desteğini yanında bulacaktır.
⁃Suriye’nin bugünkü yönetimi ihtiyaç duyduğu uluslararası ilişkileri PYD’nin özellikle ABD ve AB ülkelerindeki etkili irtibat noktaları ve lobileri üzerinden yürütmeye mecbur bırakılacak ve bu durum PYD’ye Suriye’de daha büyük güç kazandıracaktır.
⁃Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler ÖnAsya’ya (OrtaDoğu) kalıcı şekilde yerleşme arzusundaki ABD’ye çok geniş imkanlar sağlayacaktır. Yakın gelecekte Suriye’nin, İsrail’le birlikte ABD’nin 51. eyaleti (!) olarak anılması sürpriz olmayacaktır.
⁃Tüm gelişmeler eğer ABD’yi tatmin etmez ise PYD’ye yaptıracakları bir darbe ile HTŞ’yi yönetimden uzaklaştırıp PKK’ya Suriye yönetimine el koydurmaları ve böylece ABD-İsrail güdümünde “Suriye Kürt-Arap Federe Devletine” gidişin önünün açılma ihtimali dahi muhtemel gelişmeler olarak değerlendirmelere dahil edilmelidir."