MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç: "Ülkemiz birkaç gündür ‘Kent Uzlaşısı’ adı altında bölücü terör örgütü ile ortaklık kuran, yaptığı usulsüzlükleri ve yolsuzlukları ayyuka çıkan bir belediye başkanı ile onun cürüm ortaklarının demokrasi dışı arayışlarıyla meşgul edilmektedir" dedi.
Ülkemiz birkaç gündür ‘Kent Uzlaşısı’ adı altında bölücü terör örgütü ile ortaklık kuran, yaptığı usulsüzlükleri ve yolsuzlukları ayyuka çıkan bir belediye başkanı ile onun cürüm ortaklarının demokrasi dışı arayışlarıyla meşgul edilmektedir.
Bu da yetmezmiş gibi CHP yönetimi; terör örgütleri ile iltisaklarına veyahut yolsuzlukla kazanılan para kulelerine dair kamuoyunun vicdanını rahatlatacak cevaplar vermek yerine sonu çıkmaz olan sokak davetleriyle uğraşmaktadır.
Adeta yavuz hırsız ev sahibini bastırmaktadır.
Unutulmamalıdır ki; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Türk milleti adına karar veren Türk yargısı tarafsız, bağımsız ve objektiftir.
Herkes uhulet ve suhulet içerisinde Türk yargısının vereceği kararı beklemeli ve çıkacak sonuca saygı duymalıdır.
Bunun aksine bugün CHP; kendi belediye başkanları hakkında gündeme gelen ciddi iddiaları görmezden gelmekte, siyasi hesaplarla hareket ederek milletin vicdanını yaralayan bir tutum sergilemektedir.
Sayın Genel Başkanımızın ifadeleriyle “Hiç kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değildir.
Hukuk ile demokrasiyi, adalet ile sandığı, milli iradeyle mülkün temelini cepheleştirmek, hatta çatıştırmak için beşinci kol faaliyetine tevessül etmek yaygın şiddet olaylarına, yoğun istikrarsızlık tablosuna ve yıkıcı krizlere çağrıdır.”
Türkiye, şiddetten, şikâyetten, terörden ve belirsizlikten uzak; refah ve huzur içinde bir yüzyıla emin adımlarla ilerlerken, milli birlik ve beraberliğimizi hedef alan iç ve dış tehditlere karşı uyanık olmak, kararlılıkla mücadele etmek büyük bir tarihi sorumluluktur.
Bu anlamda milletimizi cepheleşmeye tetikleyen çağrılar karşısında sükunetlerini korumaya davet ediyorum.
Türk yargısına güvenimiz tamdır.
Mahkeme marifetince suç sabit görülene kadar masumiyet esastır.
Yargıya saygı duymadan çığırtkanlık ve sokak çağrısı yapanlar hezeyandadır, Gezi özlemi duyanlar ihanet içerisindedir.
Biz Türkiye’yi sokakta bulmadık, sokakta da kaybetmeyiz.
Sokak çağrıları boştur, milletimiz sağ duyuludur.
Usülsüzlüğün, yolsuzluğun, hırsızlığın ve ihanetin içerisine batmış CHP, 15 gün sonrasına olağanüstü kurultay kararı almıştır.
Bu kararla, bir önceki kurultayın usulsüzlüğünü zımnen de olsa kabul etmişlerdir.
Şimdi soruyorum; eğer gerçekten hiçbir usulsüzlük yapılmamış olsaydı, böyle bir olağanüstü kurultay kararı alınır mıydı?
CHP ve yandaşları önce parti içindeki usülsüzlükleri düzeltip kendilerini aklasınlar, ondan sonra açıklamalarda bulunsunlar.
Hadleri olmayan meselelere burunlarını sokup muhataplık algısı oluşturmaya çalışmasınlar.
Herkes bilsin ki; Liderimiz Devlet Bahçeli, siyaseten tutarlı ve ilkeli bir devlet adamıdır.
Muhattabı da asla ve asla CHP’nin Grup Başkanvekili değildir."