Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus44@gmail.com

"Üreticiyi sattığından para kazanacak hale geiirmemiz lazım"

MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı, mandalinanın dalında 1 liraya kesildiğini, pazarda aynı ürünün 20-30 liradan satıldığını belirtti

16.12.2025 19:13:00 0

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Muharrem Varlı, mandalinanın dalında 1 liraya kesildiğini, pazarda aynı ürünün 20-30 liradan satıldığını belirterek "Bu olacak iş değil. Onun için bizim gerekirse kooperatifleşme, gerekirse başka kaynaklarla, üreten insanı bir şekilde ürettiğini satacak ve sattığından para kazanacak hâle getirmemiz lazım; buna ülke olarak ihtiyacımız var, buna insanlık olarak ihtiyacımız var" dedi.

Tarım Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına yaptığı konuşmada, Tarım Bakanlığı'nın siyasetin de polemiklerin de üzerinde tamamen geleceğe yönelik ve çiftçimizin gelecekteki üretimini nasıl sağlayabiliriz noktasındaki düşünceyle hareket etmesi gereken bir kuruluş olduğuna dikkat çekti.

MHP'li Varlı, et ithal etmenin de doğru bir şey olmadığını ifade ederek “Eğer biz illa bir şey ithal etmek istiyorsak ya da ülkemizin hayvancılığına katkı sağlamak istiyorsak dişi hayvan ithal etmemiz lazım. Dişi hayvan ithal edelim ki bizim erkek hayvan sayımız artsın. Dolayısıyla da bizim başka ülkelerin etine ihtiyacımız kalmasın, kendi etimiz kendimize yeter duruma gelsin” değerlendirmesinde bulundu. 

 

 

“Kapalı devre sulama sistemine geçilmeli”

Sulama yatırımlarında, artık bundan sonra kesinlikle yer altından kapalı devre sistemle sulamaya geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Muharrem Varlı, “Çünkü açık devre sistem sulamayla barajlardan tarlaya ulaşan, ovaya ulaşan su oranı yüzde 50'ye yakın azalıyor. Neden yüzde 50'ye yakın azalıyor. Bir, sıcaklıktan kaynaklı buharlaşma. İki, tabii çok uzun yıllardan bu yana tesisler görev yaptığı için tesislerdeki patlaklar, çatlaklar eskimiş kanaletlerden kaçan su kaybı dolayısıyla yüzde 50'ye yakın bir su azalması gerçekleşiyor. Onun için bizim bu sistemi, kapalı devre sistemi alıp çiftçimizin hizmetine sunmamız lazım yoksa gelecek yıllarda çok ciddi problemler yaşayacağız” diye konuştu. 

MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı konuyla ilgili olarak şöyle dedi: 

"Doğru, gerçekten çok pahalı yatırımlar bunlar. İşte, az önce Abdullah Doğru Bey Adana'da yapılan Seyhan Ovasıyla ilgili rakamlardan bahsetti, gerçekten çok önemli ve çok yüksek rakamlar bunlar ama bizim üretimi teşvik edebilmemiz için, insanlarımızı doyurabilmemiz için, dünyada kendi kendine yeten bir ülke olabilmek adına bunları yapmamız lazım. 

Belki biraz kara yollarından fedakârlık yapacağız, belki biraz hava alanlarından fedakârlık yapacağız ama su meselesi Türkiye'nin en önemli meselesi; bundan sonra da iklim değişikliği ve küresel ısınmadan dolayı da bizim en çok ehemmiyet vermemiz gereken bir konu. Onun için biz sulama sistemimizi kesinlikle ve kesinlikle artık yer altına indirip su kaybını engellememiz lazım."

Gübre fiyatlarında sürpriz fiyat artışları

Girdi maliyetleriyle ilgili çiftçilerimizin çok önemli beklentileri bulunduğunu bildiren Muharrem Varlı gübre fiyatlarındaki sürpriz fiyat artışlarına dikkat çekerek şöyle konuştu:  

"Özellikle tam böyle, işte, buğdayın üst gübresinin atım zamanı geldiğinde, yine, mısırın üst gübresinin atım zamanı geldiğinde birdenbire fiyat yükselmeleri oluyor. Geçmiş yıllarda Tarım Kredi çok ciddi manada  devreye girerek sübvanse etti bu işleri. Aslında bir fiyat yükselmesini engellemişti fakat iki yıldan bu yanadır Tarım Kredinin de bu manada çok ciddi bir piyasaya girişi olmuyor. Onun için birdenbire üre gübresinin fiyatı artıyor ve çiftçi çok ciddi ağır maliyetler yaşıyor. Yine, akaryakıt çok ciddi bir maliyet.

Bunun karşılığında da çiftçi ürettiğini en iyi şekilde satmak ister. Yani bizim Tarım Bakanlığının bu konuda çok ciddi bir etkisinin olmadığını, çok ciddi bir katkısının olmadığını biliyorum ama mesela, tam  mısır hasadı başladığında, TMO'daki mısırın satışa sunulması da yine çiftçinin oradaki ürün fiyat garantisinin yani üründeki fiyatın düşmesine vesile oldu. Dolayısıyla da bir kayba uğradı. Bu açıdan da bunlara dikkat etmemiz lazım. Yani bizim üreten çiftçiyi korumamız, üreten çiftçiyi desteklememiz lazım ki çiftçi üretsin. Yani çiftçi üretmezse çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız hep birlikte. Yani bugün sofralarımıza gelen ne varsa evimizde pişen, etinden tutun fasulyesine, nohuduna, pirincine, bulguruna, ununa,  ekmeğine, yumurtasına, peynirine, her şeyi çiftçi üretiyor yani evimizde ne yiyorsak, çay demliyorsak bile çiftçi üretiyor. Dolayısıyla, arkadaşlar, bizim çiftçiyi desteklemek, çiftçiyi korumak, çiftçiyi yüceltmek gibi bir gayretimizin olması lazım. Tarım Bakanlığının da bu konuda gerçekten güzel çalışmaları var. İnşallah daha iyileri olur diye beklenti içerisindeyiz."

“Et ithal etmek doğru bir şey değil”

MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı konuşmasının son bölümünde et fiyatlarındaki dalgalanmaya dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Bazı milletvekili arkadaşlarımız et fiyatının çok yüksek olduğundan bahsediyor, bazı milletvekili arkadaşlarımız et fiyatının çok düşük olduğundan bahsediyor. Dolayısıyla, bir türlü ortayı bulamadık. Yahu arkadaşlar, bırakın da et kendi kendini kendi seyrinde bulsun. 

Et ithal etmek doğru bir şey değil. Eğer biz illa bir şey ithal etmek istiyorsak ya da ülkemizin hayvancılığına katkı sağlamak istiyorsak dişi hayvan ithal etmemiz lazım. Dişi hayvan ithal edelim ki bizim erkek hayvan sayımız artsın. Dolayısıyla da bizim başka ülkelerin etine ihtiyacımız kalmasın, kendi etimiz kendimize yeter duruma gelsin. 

İşte, biz hem çiftçinin beklentisini hem de çözümü burada söylüyoruz. Yani illa dışarıdan et ithal etmek doğru bir şey değil. Burada "Et fiyatları şu fiyat oldu, efendim, Almanya'da şu kadar, Belçika'da bu kadar, Türkiye'de şu kadar." 

Ya, ithalat lobilerine mi destek veriyorsunuz, ne yapıyorsunuz ben anlamış değilim. Onun için arkadaşlar, bizim, çiftçimizin, üreten insanlarımızın yanında olmak adına bu konulara dikkat etmemiz lazım."

“Kırsalda yaşayan insanlarımız yerlerinde tutulmalı”

Yine, köylerde yaşayan, kırsalda yaşayan insanlarımızı köylerde, kırsalda tutabilmek adına Tarım Bakanlığımızın, Hükûmetimizin ciddi tedbirler alması lazım. Ne gibi tedbirler alması lazım? Köyde yaşayan insanın çocuklarının eğitim ihtiyacını, ulaşım ihtiyacını, gerekirse sosyal güvencesini sağlamamız lazım. Biz, insanlarımızı köylerde tutamazsak insanlarımızın hepsi şehre giderse köylerde bu çiftçiliği, tarımı kim yapacak arkadaşlar, hayvancılığı kim yapacak? Dolayısıyla, hem Hükûmetimizin hem Tarım Bakanlığımızın bu manada ciddi tedbirler alması lazım. İnsanlarımızı, üreten insanlarımızı korumak adına köylerde tutmamız lazım.
Şimdi, tabii, birçok şeyin zor olduğunu biliyoruz. Yani özellikle enflasyonu yükselten önemli şeylerden biri çiftçilerin ürettiği şeyler; işte, buğdaydan ekmek oluyor, pasta oluyor, makarna oluyor; mısırdan nişasta oluyor, başka şeyler oluyor; yine, ayçiçeğinden yağ oluyor; zeytinden zeytinyağı oluyor, şimdi, bunlar tabii, bütün insanlarımızın tükettiği şeyler. Bu tüketimlerin daha ucuza mal olması için ne yazık ki tarım ürünleri baskılanıyor. Yani bunu da sadece çiftçiye yüklemememiz lazım.

Demin arkadaşımızın birisi bahsetti, dedi ki: "Yahu, tamam, buğdayı ucuz tutalım ama, mısırı ucuz tutalım ama yani yemi ucuzlatabildik mi ya da ekmeği ucuzlatabildik mi?" İşte, esas mesele burada yani ne üreticiye ne de tüketiciye faydası olmayan bir politika. Dolayısıyla bu politikayı da çiftçinin lehine, üreten insanın lehine, aynı zamanda tüketen insanın da lehine..." 

Haberi Sesli Oku

YAZARLAR